Gözlerimi kaparım, işime bakarım
PİYASALAR uzunca bir süredir salgının etkilerinin azalması ile ekonomilerin yeniden açılmasına yönelik beklentileri fiyatlamaya devam ediyor. Bu süreçte ortaya çıkan negatif haber akışları ise göz ardı ediliyor. Göz ardı edilen gelişmelerin başında ise ABD-Çin gerilimindeki tırmanış ve ABD’deki sokak olayları yer alıyor.
Özellikle geçtiğimiz yıllarda piyasalarda neredeyse tek gündem haline gelen ABD-Çin gerilimi ve devamında sağlanan ticaret – anlaşmasının riske giriyor olmasına karşın piyasaların bu konudaki suskunluğu dikkat çekiyor. Buna karşın yaklaşan Kasım seçimleri öncesinde her iki konuda da Trump yönetiminin ortaya koyabileceği sert adımlara yönelik endişeler de artıyor. Bugün olmasa da yakın bir tarihte bu konuların piyasaların gündemine yeniden girme ihtimalini göz ardı etmemek gerekiyor.
ABD-ÇİN GERİLİMİNDE KONTROLLÜ ARTIŞ
ABD ile Çin arasındaki gerilim kontrollü bir şekilde artmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta da her iki ülke tarafından ticaret anlaşmasını riske atacak ve gerilimi tırmandıracak adımlar gelmesine karşın, şu ana kadar piyasalar üzerinde önemli bir etki oluşturmadığını gördük. Buna karşın devam eden sokak olayları nedeniyle iç politikada zor günler geçiren ve Kasım ayındaki Başkanlık seçimlerine hazırlanan Trump’ın dış politikada atacağı adımlar ön plana çıkabilir. Trumpin daha önce salgının yayılması konusunda ve Çin’deki gelişmeleri görmezden geldiği gerekçesiyle eleştirdiği Dünya Sağlık Örgütü ile ilişkileri sonlandırması ve Hong Kong’a verilen politika ayrıcalıklarını kaldırılması talimatını vermesi geçtiğimiz haftanın ilk adımları olurken, Çin, ABD ile artan gerilim sebebiyle soya ithalatını durdurma kararı aldı ancak yapılan açıklamada Çin’in birinci faz ticaret anlaşması gereği ABD’den gerçekleştirdiği tarım ithalatım durdurma kararında iç talepte soya fasulyesine olan talebin düşmesinin etkili olduğu öne sürüldü.
ABD hükümeti ise Çin’e, ABD havayolu şirketlerinin tekrar pazara girmesine müsaade etmemesi durumunda bu ülkeden yapılacak yolcu uçuşlarının askıya alınacağı uyarısında bulundu. ABD Ulaştırma Bakanlığı, Çin’in ABD merkezli United Airlines ve Delta Air Lines adlı şirketlere, yeniden uçuş izni vermemesinin ardından, Çin havayolu şirketinin, ABD’yc yönelik yolcu uçuşlarının 16 Haziran’dan itibaren durdurulacağını duyurdu. Önceki hafta sonu Çin Dışişleri Bakam Wang Yi düzenlediği basın toplantısında Çin ile ABD arasındaki ilişkilerin “yeni bir Soğuk Savaş” noktasına gidebilecek bir riski taşıdığını açıklamıştı. Atılan son adımlar ABD ile Çin arasında yılbaşında varılan ticaret anlaşmasını riske atarken, ABD’de Kasım ayında gerçekleşecek seçimler öncesinde gerilimin daha da tırmanabileceği beklentisi hakim. Bu nedenle geçtiğimiz haftalarda piyasalar tarafından göz ardı edilse de ABD-Çin ilişkileri orta vade için piyasalar üzerinde oldukça önemli bir risk unsuru olmaya devam ediyor. Bu nedenle de yakından takip edilmeye devam edilmesi gerekiyor.
SOKAK OLAYLARI YÖNETİMİ AYRIŞTIRIYOR
ABD’nin Minneapolis kentinde, siyahi Amerikalı George Floyd’un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesinin ardından protestolar devam ediyor. ABD Başkanı Donald Trump, ülkedeki şiddet olaylarına müdahale etmek için binlerce ağır silahlı askeri personeli ve güvenlik gücünü görevlendirdiğini duyurdu. Trump olayları bastırmak için İsyan Yasası’na dayanarak orduyu sokağa çıkarabileceğini belirtmişti. Savunma Bakanı Esper ise ordunun devreye sokulmasına imkân tanıyan İsyan Yasasının ancak en acil durumlarda ve son çare olarak işletilmesi gerektiğini ve şu an böyle bir durum olmadığını söylemişti. Esper’in sözlerinin tartışma yaratması üzerine yardımcıları basma yeni bir açıklama yaparak, Esper’in polise destek verilmesinde ordunun kullanılmasına karşı olmadığı vurgulandı ve Washington’daki emniyet güçlerine destek için gönderilen askerlerin birliklerine dönmeleri için verdiği talimatı da geri çektiği ifade edildi. Artan olayların ülke içinde salgının yayılmasına, ekonomideki tahribatı daha da artırmasına ve siyasi olarak gerilimin tırmanmasına neden olabileceği endişeleri artarak devam ediyor. Buna karşın tıpkı Çin-ABD ilişkilerindeki artan gerilimde de olduğu gibi piyasalar bu konudaki gelişmeleri de şuana kadar görmezden gelme konusunda başarılı oldular.
ÖNLEMLER TOPARLANMAYI ÖNE ÇEKEBİLİR
Koronavirüs salgını sonrası hayatta normalleşmeye kamu bankalarından düşük faizli kredi destek paketi geldi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, kamu bankaları tarafından, normalleşme döneminde vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak, yerli üretimi desteklemek ve tüm sektörlerde hareketlenmeyi sağlamak amacıyla dört ayrı finansman paketinin devreye alındığını bildirdi. Diğer taraftan düşen faizlerle birlikte bankaların kredi kanallarım açmasına yönelik yapılan düzenlemeler başta kamu bankaları öncülüğünde olmak üzere kredi büyümesini hızlandırıyor. Bu durum ikinci çeyreğin ilk iki ayındaki negatif tabloya rağmen haziran ayında verilerde önemli bir toparlanma görülmesini sağlayabilir. Bu da ikinci çeyrek büyüme rakamının en kötü tahminlerden biraz da olsa uzaklaşarak daralma beklentilerinin şiddetini azaltabilir. Yaz aylarında önlemlerin gevşetilmesi ile birlikte ekonomide de toparlanma beklentisi söz konusu iken sonbahar ve kış aylarına yönelik tahmin yapmanın zorluğu yılın tamamı ve gelecek yıla başlangıç konusunda tahmin yapmayı zorlaştırıyor. Bu belirsizlikler azalmadığı sürece piyasalardaki iyimserliğin kalıcı bir trende oluşması zor olabilir.,
BIST-100’de negatif aykırılıklar oluşsa da yükselişe devam
Hafta içinde zaman zaman duraksama yaşansa da küresel öfçüde hisse senetleri piyasalarındaki iyimserlik henüz sonlanmış değil. Sorsa İstanbul yurtdışında hafta içinde zaman zaman görülen sınırlı negatifliklere rağmen pozitif görünümünü korumaya devam etti. Diğer taraftan yukarı yönlü hareket devam etse de zorlanma işaretlerini burada da görmeye başladık. Teknik göstergeler özellikle alt periyotlarda aşırı alım bölgesinde negatif uyumsuzluklar oluşturmaya başladı. Piyasanın geçmiş hareketlerinde de bu tür negatif uyumsuzluklara rağmen endeksteki yükselişin bir süre daha devam edebildiği görülüyor. Bu nedenle oluşan negatif uyumsuzluklar tek başına bir trend dönüşünün habercisi olmayabilir. Bu süreçte önemli bir trendin ya da desteğin kırılması piyasadaki dönüş işareti olarak izlenebilir. Henüz bu yönde bir kırılma gerçekleşmediği için trendi yani borsanın ana yönünü takip etmek daha doğru bir strateji olabilir. BIST-100’de kısa vadede takip ettiğimiz en önemli destek seviyesi geçtiğimiz hafta aşılan 108.250-108.750 aralığı. Bu iki seviye salgın sürecinde yaşanan düşüşün yüzde 61.8’i ve o dönemde oluşan son boşluğun dolacağı seviyeler olması nedeniyle oldukça önemli seviyelerdi. Buranın altında olacak bir kapanış, oluşan negatif aykırılıklarla birlikte görünümün daha da bozulmasına neden olabilir. Bu da ilk olarak 105.000-103.000 civarına kadar olacak bir harekete neden olabilir. Yukarıda ise 110.750 ilk direnç konumunda iken buranın geçilmesi hareketin hızlanmasına ve 113 bin civarının gündeme gelmesini sağlayabilir.
ÜZEYİR DOĞAN