Güncel Ekonomi Haberleri

Getirisi En Yüksek Hisseler

Son 3 aylık getirisi yüksek hisseler...

BORSA İstanbul’da Eylül ayında endeks seans içinde 105 bin 834 seviyelerine kadar yükselirken en yüksek kapanışım ise 105 bin 152 puandan yaptı. Genel olarak borsada her sene Eylül ayında başlayıp yılın son üç ayında etkili olan yükselişin bu yıl da devam etmesi bekleniyor. Bu noktada analistler, jeopolitik ve siyasi risklerin hafiflemesinin yanı sıra, enflasyon tarafında 2017 Temmuz’dan bu yana tek haneli rakamlara yeniden inilmesini önemli buluyor. Öte yandan küresel tarafta; son zamanlarda Fed’in faiz indirimleri, ECB’nin parasal genişleme kararı alması da gelişen ülkeler açısından pozitif gelişmeler olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar bu kapsamda olumlu senaryoda, yurtiçi taraftaki pozitiflik kadar yurtdışı kaynaklı olarak da gelişmelerin olumlu gitmesi halinde borsada ilerleyen süreçte 125 bin-130 bin bölgesine doğru yeni rekorlar görmemizin sürpriz olmayacağının altını çiziyor.

Yatırımcılara ise özellikle kısa vadeli değil orta ve uzun vadeli düşünmeleri öneriliyor. Hisse seçiminde öz varlık karlılığını istikrarlı yükselten, esas faaliyet karında yukarı trendini koruyan, net kar ve satışlarını paralel bir şekilde artıran, karını düzenli olarak yatırımcısı ile paylaşan ve döviz varlığı yüksek olan şirketlerin tercih edilebileceği belirtiliyor. Öte yandan, ticaret savaşları, Brexit ve İran Nükleer Anlaşması gibi risklerin dikkatle takip edilmesi gerektiği de hatırlatılıyor. Yatırımcılara tüm senaryoları göz önünde bulundurarak risk algılarına göre kendilerine bir yol haritası çizmelerini öneren uzmanlar bu noktada 62 hisseye dikkat çekiyor.

hisse
Getirisi Yüksek Hisseler

“SİYASİ RİSKLER AZALDI”

Işık FX Araştırma Uzmanı Yusuf Kavak, özellikle son zamanlarda ABD-Türkiye arasındaki “S400-F35” gerilimiriin çözümüne dair gelen haber akışları ile devam eden alüminyum ve çelik vergilerinin de ortadan kalkacağı (veya düşürüleceği) beklentilerinin borsada olumlu bir trende sebep olduğunu düşünüyor. Otomotiv ve inşaat sektörüne yönelik olarak kredi faizlerinin düşürülmesi ile kamu bankaları öncülüğünde başlatılan kampanyaların, sanayi üretimi ve buna paralel büyüme üzerinde pozitif etkileri olacağını söylüyor. Jeopolitik ve siyasi risklerin hafiflemesinin yanı sıra, enflasyon tarafında 2017 Temmuz’dan bu yana ilk kez tek haneli rakamlara yeniden inilmesi önemli bulan Kavak, TCMB faizlerinin çok fazla aşağı inmeyebileceği beklentisiyle yabancı yatırımcı açısından TL varlıklarının cazibesini artırdığını hatırlatıyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıklamış olduğu Yeni Ekonomi Programı (YEP) çerçevesinde 2019 ve 2020 enflasyon tahminlerinin ve 2020 büyüme ve işsizlik oranı beklentilerinin pozitif yönde revize edilmesini de olumlu bulan Kavak şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Bütçe açığı tarafında yapılan yukarı yönlü revizeler mali disipline dair bir miktar soru işaretleri içermekteydi. Küresel tarafa baktığımızda, son zamanlarda Fed’in faiz indirimleri, EGB’nin parasal genişleme kararı alması da gelişen ülkeler açısından pozitiflik içeriyor. Ancak geçtiğimiz hafta boyunca zayıf gelen bazı ekonomik veriler ile ticaret savaşları, Brexit ve Iran Nükleer Anlaşması (İran eksenli bölgesel jeopolitik meseleler) gibi risklerin durumu bundan sonraki süreçte de küresel çapta risk iştahı üzerindeki etkileri açısından dikkatle takip edilmeli.”

getirisi yuksek hisseler

“125-130 BİN SÜPRİZ OLMAZ”

Kavak, bu kapsamda olumlu senaryoda, yurtiçi taraftaki pozitiflik kadar, yurtdışı kaynaklı olarak da gelişmelerin olumlu gitmesi halinde borsada ilerleyen süreçte 125 bin-130 bin bölgesine doğru yeni rekorlar görmemizin sürpriz olmayacağının altını çiziyor. Aksi takdirde iç taraftaki pozitiflik bizi bir miktar daha desteklese bile küresel tarafta oluşabilecek risk artışlarının borsadaki yükselişleri sınırlayarak, düzeltme hareketlerini beraberinde getirmesinden endişe ediyor. Bu senaryoda, 23 Mayıs’ta başlayan yükselen trend bölgesine (100-99 bin) doğru geri çekilmeler oluşabileceğini hatırlatıyor. Kötü senaryoda ise hem yurtdışı, hem de yurtiçi risk artışlarının aynı anda görülmesi halinde 96 bin 800-95 bin 300 bölgesine doğru satış baskısı oluşabileceğini söylüyor. Kavak, yatırımcılara tüm senaryoları göz önünde bulundurarak kendilerine bir yol haritası çizmelerini öneriyor. Ayrıca yükseliş hareketlerinin her yatırımcı açısından aynı anlamı ifade etmediğinden herkesin kendi planına uygun bir yol izlemesinin de faydalı olacağını belirtiyor. Kavak şu önerilerde bulunuyor:

“Nitekim 2018 Ocak ayında görülen zirve sonrasında yüksek maliyetlerle hisse edinen yatırımcılar için bu yükselişler zarardan çıkmak için bir fırsat içerebilir. Ancak bazı yatırımcılar için zararın azalması anlamı taşıyabilir. Diğer taraftan 2018 Ağustos, 2019 Ocak ve Mayıs aylarında görülen diplerde ve sonrasında hisse edinerek kârda olan yatırımcılar içinse bu yükselişler daha fazla kâr elde etme fırsatı sunabilir. Bu kapsamda yatırımcılar hızlı karar alma mekanizması ile yükselişi ne şekilde değerlendirmek istediklerini belirlemeli ve bunu bir fırsata çevirmeye çalışmalı. Zira mevcut durum her ne kadar bir pozitifliğe işaret etse de, gerek Türkiye ekonomisi gerekse küresel ekonomi üzerindeki durgunluk endişelerinin tam olarak ortadan kalktığı anlamını taşımıyor.”

Kavak, son üç ayda özellikle Ereğli Demir Çelik, Tofaş Oto Fabrikaları, Afyon Çimento, Konya Çimento, Emlak Konut GYO, Doğuş Otomotiv, Ford Otosan, Karsan, Otokar, Kardemir, Borusan Mannesmann Boru, Enka İnşaat, Bosch Fren Sistemleri, Aselsan, Tümosan, THY, Halkbank, Ege Endüstri, Good-Year, Brisa, Tüpraş ve Petkim hisselerinin ön plana çıkmasını bekliyor ve orta uzun vade için ‘al’ veriyor.

“YÜKSELİŞ DEVAM EDER”

Alnus Yatırım Araştırma Müdürü Yunus Kaya ise, global piyasalardaki olumlu havanın, bu yıl da her sene yılın son üç ayında başlayan yükselişi destekleyeceğini düşünüyor. Haziran’da yüzde 15 artan BIST- Banka Endeksi’nin, Temmuz’da yüzde 9 daha yükseldiğini ancak Ağustos’ta yüzde 9 gerilediğini hatırlatan Kaya, Eylül’de yeniden gaza basıp bir ayda yüzde 15 değer kazandığına dikkat çekiyor. Böylece 2019’un ilk dokuz ayında bankaların yüzde 30 yükseldiğini belirterek, “Bankaların önderliğindeki BIST-100 endeksi de Eylül’de yüzde 8.6 değer kazanarak 105 bin seviyesine ulaştı. Bu da yılbaşından itibaren yüzde 15’lik getiri demektir.

Yani mevduattın üstünde” diyor.

Kaya, BIST-100 endeksinin 2019’da hiç 106 bini geçemediğine dikkat çekerek, önümüzdeki günlerde bunu deneyebileceğini düşünüyor. Endeksin yılı daha yukarlarda kapatmak isteyebileceğini dile getiren Kaya, yılsonuna kadar üç aylık sürede yabancı sermaye talebini etkileyecek gelişmelerin etkili olacağını söylüyor. Dolayısıyla global risk iştahının ilk sırada yer aldığını belirterek, “Fed’in 30 Ekim ve 11 Aralık toplantılarında ne yapacağı önemli. Aralık toplantısında faiz indirimi beklentisi yüksek. Bu da risk iştahını destekler. Öte yandan TCMB’nin 24 Ekim ve 12 Aralık toplantılarında 100’er baz puan civarında indirimleri de piyasaları destekleyebilir. Tahvil faizlerindeki düşüş banka hisselerine olumlu yansırken, bankaların kredilerini artırma çabaları da reel piyasayı destekleyecektir” diyor.

“ENDEKS 112 BİNİ GÖREBİLİR”

Global risk iştahının artması para girişini destekleyeceğinden piyasaların olumlu etkileneceğini belirten Kaya şu değerlendirmeyi yapıyor: “2019’un ilk sekiz ayında 450 milyon dolar satış yapan yabancıların, geçen ay da güçlü alım yaptıklarını önümüzdeki günlerde BIST verilerinden görebiliriz. Ancak Irak, Suriye, Doğu Akdeniz gibi jeopolitik gelişmeler her zamanki gibi risk olarak kalmaya devam edecektir. Bu kapsamda endeks için minimum 95 bin ve maksimum 112 bin aralığını öngörüyorum.”

Ağustos sonunda yüzde 16.5 olan iki yıllık gösterge tahvil faizinin Eylül sonunda yüzde 13.9’a gerilediğini hatırlatan Kaya, böylece gösterge tahvil fiyatının yüzde 3.4 ile çok iyi bir getiri sağladığına dikkat çekiyor. Gerek menkul kıymetlerden sağlanan avantaj, gerek mevduat faizinin hızla düşmesinin bankaların kârlarını olumlu etkilediğini belirtiyor. Bu nedenle yatırımcıların, banka hisselerindeki yükseliş devam ettiğinden ve faiz indirimleri süreceğinden bu tercihlerini koruyabileceğini söylüyor.

Eylül getirisi yüksek olan hisseler arasında holdinglerin dikkat çektiğini de kaydeden Kaya, son üç ayda özellikle Alarko GYO, îş GYO, Aselsan, Çelebi Hava Servisi, Ege Endüstri, îş Bankası, Garanti BBVA, TSKB, Otokar, Petkim, Şişecam, Trakya Cam, Yataş, Iş Yatırım, Do&Co, Pegasus Havayolları, THY, Al-kim Kimya, TAV Havalimanları ve Ay-gaz hisselerinin ön plana çıkmasını bekliyor.

“KIRILGANLIKLAR VAR”

Dünyada takip edilmesi gereken ekonomik ve siyasi gelişmelerin finansal piyasalarda oluşacak fiyatlamaları belirleyeceğini belirten Meksa Yatırım Pazarlama Müdürü Eren Can Umut ise, belirsizliğin oldukça yüksek olduğunu söylüyor. ABD-Çin arasındaki görüşmeler devam etse de kısa vadede olumlu bir sürecin bizi beklemediğini düşünen Umut, Bre-xit konusunun da bir hayli karışık bir hal aldığına dikkat çekiyor. Küresel ekonomide zayıflama emarelerinin devam ettiğini dile getiren Umut, “Özellikle Euro Bölgesi PMI verileri beklentilerin altında kalmaya devam ediyor. Suriye’de güvenli bölge konusunda ABD ile henüz tatmin edici bir anlaşma gerçekleşmiş değil. Tüm bu konulara baktığımızda belirsizliğin yüksek olduğunu ve bu durumunda tedirginlik unsuru olarak ön plana çıktığını düşünüyorum. Dolayısıyla olumlu haber akışına pozitif tepki verecek olsak da ekonomik kırılganlık sebebiyle olumsuz haber akışında benzerlerimize göre daha negatif bir görüntü sergileyebiliriz” yorumunu yapıyor. Bu kapsamda endeks için minimum 93 bin, maksimum 111 bin 700 seviyelerini öngörüyor.

“POZİTİF SEYİR SÜREBİLİR”

2012 yılından bu yana borsanm Ekim performansının pozitif olduğuna dikkat çeken Umut, her sene yılın son üç ayında gerçekleşen yükselişin bu yılda devam edebileceğini düşünüyor. Endeksin Eylül ayında yüksek hacimle gerçekleştirmiş olduğu yükselişin ardından Ekim ayını pozitif seyir ile geçme ihtimalinin yükseldiğini belirterek; ancak belirsizliklerin masada kalmaya devam etmesi ve olumsuz haber akışının yoğunlaşması durumunda negatif bir performans görme ihtimalinin daha kuvvetli olmasından endişe ediyor. Son yedi senedir Ekim ayında borsanm performansının pozitif olması içinde bulunduğumuz ayında pozitif olacağı anlamı taşımadığını, mutlaka kümesel ve yerel gelişmeleri değerlendirmek gerektiğinin altını çiziyor ve her senenin, hatta her ayın hikayesinin farklı olabileceğinin altını çiziyor.

Küresel ve yerel belirsizliklerin oldukça yüksek olması nedeniyle yatırımcıların portföy oluştururken yüksek risk alma iştahından uzak durması gerektiğini düşünen Umut, diğer taraftan belirli hisse senetlerini tarihsel değerlemeleri ile kıyasladığında ucuz olduğunun görüldüğünü söylüyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Yalnız bu yönde bir yatırımı gerçekleştirmek için kısa vadeli değil orta, uzun vadede düşünmek gerekir. Öz varlık karlılığını istikrarlı yükselten, esas faaliyet karında yukarı trendini koruyan, net kar ve satışlarını paralel bir şekilde artıran, karını düzenli olarak yatırımcısı ile paylaşan ve döviz varlığı yüksek olan hisse senetlerine yatırım yapılabilir.”

Umut, son üç ayda özellikle Odaş Enerji, Türk Traktör, Soda Sanayi, Turkcell, Şişe Cam, Petkim, Kardemir, Ereğli Demir Çelik, Anadolu Cam, Tekfen Holding, Aselsan, Garanti BBVA, Akbank, Enerjisa, Migros, SASA Polyester, Tüpraş, Adana Çimento, İpek Enerji ve Karel Elektronik hisselerinin ön plana çıkmasını bekliyor ve ‘al’ veriyor.

Takip edilecek gelişmeler

■ ABD-Çin arasında gerçekleştirilen ve yılan hikayesine dönen ticaret görüşmeleri.
■ Olumlu ya da olumsuz henüz çözüme kavuşturulamayan ve sürekli ertelenen Brexit süreci.
■ Suriye meselesi özelinde ABD ile olan siyasi ilişkiler.
■ Küresel ekonomide görülen duygunluk.
■ Yurt içi enflasyon ve buna bağlı olarak TCMB’nin atacağı adımlar.
■ Fed’in faiz indirim süreci.
■ Airbus anlaşmazlığı kaynaklı ABD-AB ticaret gerginliği.

Hüseyin Melih AKOSMAN / DenizYatınm Genel Müdürü
“Banka hisseleri, endeksi yukarı seviyelere taşıyabilir”

Borsada yılbaşına kadar yukarı yönlü bir trendin hakim olmasını bekliyoruz. Düşük faizin borsa için olumlu olması nedeniyle ekonomi tarafında ana gündem maddemiz faizlerin aşağı yönlü trendinin korunmasıdır. Buna bağlı olarak da ekonomik aktivitenin toparlanması, kredi hacminin kısmen genişlemeye başlaması ve bankacılık sektörünün aktif kalitesinin toparlanma eğilimine girmesi daha alt başlıklar olarak sıralanabilir. Ekonomi dışında ise Suriye’deki gelişmeler, S-400 sonrası olası yaptırımlar ve Akdeniz’deki petrol arama çalışmaları ana gündem maddeleri olarak kalmaya devam edebilir. BIST-100 için Ekim-Aralık döneminde hareketin 95-110 bin bandında şekillenmesini bekliyoruz. Bankacılık sektörü hisselerinde kar getirisi yüzde 25 seviyelerine ulaşmış durumda. Yüzde 15 seviyelerinin hemen altında seyreden 10 yıllık bono faizine göre alternatif getiri 10 puana yaklaşmış olduğu için ve bankacılık sektörünün ana operasyonlarından kar momentumunun da yılın ikinci yarısında daha iyi olacağı beklentisi ile banka hisseleri endeksi yukarı seviyelere taşıyabilir. Faizin düşük seyrini koruyacağı beklentisi de olası satışları sınırlayabilir diye düşünüyoruz.

Bu kapsamda borsada yılbaşına kadar yukarı yönlü bir frendin hakim olmasını bekliyoruz. Global faizlerin yılın son çeyreğinde hatta 2020 ortalarına kadar düşük seyretmesini öngördüğümüz için hisse sentlerine ilginin canlı kalacağını düşünüyoruz. Gerek ECB, gerekse de Fed finansal koşulları gevşek tutma çabasında ilerliyor.

Bu durum gelişmekte olan ülkelerin maliyetlenmelerinde düşüş anlamına geliyor. TCMB’nin de son çeyrekte 150 baz puan daha indirime gideceğini düşünüyoruz. Öte yandan son BDDK kararlarını şeffaflık ve sorun çözümü açısından olumlu görüyoruz. Orta vadede bankacılık sektörü ve ülke risk priminin düşüşü açısından pozitif olarak değerlendiriyoruz. Yılın son üç aylık döneminde özellikle banka hisselerinin ve kısa vadeli TL cinsi borcu yüksek olan şirketlerin ön plana çıkması beklenebilir. Banka dışı hisselerde ise özellikle TL cinsi kısa vadeli borçlu olan şirketler, faizlerdeki geri çekilmeden finansman giderlerini azaltma anlamında olumlu etkilenebilir. Bununla birlikte tüketici kredisi ve konut kredisi faizlerindeki gerileme de tüketim sektörü hisselerine olumlu destek verebilir.

Yılın son üç ayda özellikle Akbank, Yapı Kredi, Halkbank, Türkiye Sınai ve Kalkınma Bankası, Emlak Konut GYO, Yataş, Petkim, Trakya Cam, Soda Sanayi, Ford Otosan, Kordsa, BİM, Şok Marketleri, Türk Telekom, Sabancı Holding, Coca-Cola İçecek, İpek Enerji, Pegasus Havayolları, Doğan Holding ve Alarko Holding ön plana çıkmasını beklediğiniz ve al verdiğimiz hisseler arasında yer alıyor.

AKBANK: Sermaye artırımını 2019 başında tamamlayan Akbank’ın gerek likidite, gerekse de sermaye yeterliliği tarafındaki güçlü konumu nedeniyle önümüzdeki dönemde sektöre kıyasla daha hızlı bir kredi büyümesi yakalayabileceğini düşünüyoruz. Sektör ortalamasına kıyasla daha yüksek karşılık ayırmış olması ve sabit getirili TL bono portföyünden elde etmesini beklediğimiz yüksek getiri de karlılığa önemli bir katkı sağlayabilir. Olası bir Türk Telekom satışı ise bankanın likidite pozisyonuna ilave bir pozitif katkı sağlayacaktır.

PETKİM: 2019 yılında global ölçekte ekonomik yavaşlamadan ötürü petrokimya ürünleri talebi zayıflık gösteriyor. Bu durum özellikle Temmuz ayında hissedilir şekildeydi ancak Ağustos ayı itibariyle bir miktar toparlanma görülmekte. Öte yandan, son aylarda nafta fiyatlarındaki düşüş, nafta bazlı bir üretici olduğundan Petkim’i olumlu etkiliyor. Şirkete yıllık 100 milyon dolar ek FAVÖK katkı yapması beklenen STAR Rafinerisi de üretim ölçeğini her çeyrek artırıyor. Tam kapasiteye ulaştığında yıllık 1.6 milyon nafta ihtiyacının tamamını Star’dan elde edecek ve 100 milyon dolar ek FAVÖK yaratacak. Star rafinerisinin olumlu katkısının 2019’un ikinci yarısı ve 2020’de artarak devam etmesini bekliyoruz.

PEGASUS HAVAYOLLARI: Şirketin 2Ç18’de başlayan ve lÇ19’da tamamlanan kapasitesinin önemli bölümünün yurtiçi hatlardan daha karlı olan yurtdışı hatlara kaydırılması hamlesinin yüksek sezon olan ve sektör için yılın en önemli çeyreği olan 3Ç19’da meyvelerini tam olarak vermesini bekliyoruz. 1Ç19 ve 2Ç19’da geçen yılın aynı dönemlerine PEGASUS kıyasla sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 21 yurtdışı yolcu büyümesi gerçekleştiren şirketin 3Ç19’da da yüzde 15’lik büyüme kaydetmesini bekliyoruz. Öte yandan şirketin ortalama bilet fiyatı lY19’da yurtdışı segmenti için euro bazında geçen yıla kıyasla yüzde 11 yukarda iken, yurtiçi segmenti için TL bazında yüzde 44 yukarıda.

Serhan GÖK / Yatırım Finansman Araştırma Müdürü
“Garanti BBVA, Vakıf bank, Akbank”

Fed ve ECB’den piyasaları olumlu etkileyecek kararlar gelmesi, yurtiçinde de enflasyon ve faiz indirim/düşüşlerinin muhtemel olumlu etkilerinin fıyatlanması ile BIST-100‘ün daha önce denediği yıl içi yüksek seviyelerini test etmesini bekliyoruz. Ancak bankacılık sektörünün yapısal sorunları yüksek seviyede karşılık ayırma ihtiyacı, ekonomide düşük büyüme, faizlerin hızlı düşmesiyle ortaya çıkabilecek kur oynaklığı ve diğer makroekonomik riskler göz önüne alındığında 105-110 bin aralığında kar satışları gelebileceğini düşünüyoruz.

Eylül ayında yurtdışında merkez bankalarının aldığı faiz indirimi kararlarının yanı sıra yurtiçinde de düşen enflasyona paralel olarak Ekim’de TCMB’nin faiz indirecek olması (beklentimiz 150 baz puan) BIST-100’ü olumlu etkileyecektir diye düşünüyoruz. ABD-Çin arasındaki ticaret görüşmelerinde meydana gelebilecek olumlu gelişmeler başka bir pozitif potansiyel. Bunun karşılığında bölgemizdeki jeopolitik gerginliklerin artması ise en önemli risk faktörü.

Yılın son üç ayında faiz indirimi ile ilgili olarak olumlu bilanço beklentisi olan bankaların BDDK’nin kararı sonrasında sene sonuna kadar ilave karşılık ayıracak olmaları, sektördeki ivmenin bir miktar azalmasına sebep olabilir. Ancak muhtemel geri çekilmeler bankalar için alım fırsatı olarak da değerlendirilebilir. Sektörde tercih ettiğimiz hisseler Garanti BBVA, Vakıfbank ve Akbank.

Pegasus ile Coca-Cola İçecek ise güçlü üçüncü çeyrek beklentilerimize paralel olarak beğendiğimiz ve tavsiye ettiğimiz şirketler arasında. Değerlemesini cazip bulduğumuz Türk Telekom ve Soda Sanayi hisselerini de listemize ekleyebiliriz. Migros da güçlü nakit yaratması ve borçluluğunu azaltması nedeni ile yukarı potansiyel taşıyor. Tüpraş ile Petkim’de sanayi tarafında tavsiye ettiğimiz isimler. Global büyüme beklentileriyle ilgili olumlu gelişmeler olduğunda (ABD-Çin görüşmeleri, faiz indirimleri, vergi teşvikleri, vb.) bu iki hissenin emtia piyasalarına paralel olarak olumlu performans göstermelerini bekliyoruz.

Yunus KAYA / Alnus Yatırım Araştırma Müdürü
“Yataş, 2021’de nakit temettü verebilir”

YATAŞ: 2017 yılında atağa kalkan Yataş, bunun meyvelerini almaya devam ediyor. 2017’de 120 milyon TL olan FAVÖK 2018’de 145 milyon TL’ye yükselmişti. 2019 ilk yarısında ise yüzde 45lik artış yakalandı. Şirket, ilave pazar payı kazanmak için düşük-orta fiyat stratejisi Divan yatak markasını kurdu. Ancak bunun için biraz grup borçlandı. Yine de piyasadaki konumu güçlenen şirket için bu yeni alanda avantaj sağlayacak gibi. Öyle ki 2021’de nakit temettü vermesi de beklenebilir. Hisselerde yüzde 27 yükselme potansiyeli ile 8.20 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

ASELSAN: İkinci çeyrekte satış gelirleri yüzde 131 artan Aselsan’ın FAVÖK’ü yüzde 15 artmıştı. 2018/2Ç’de 3 milyar TL net nakit pozisyonu olan şirketin 2019/2Ç’de nakit pozisyonu 0.2 milyar TL’ye inmişti. Bunda sekiz yeni iştirak CI9wl9CIII kurulması etkili oldu. Son dönemde şirketten iki önemli haber geldi. Önce Temmuz ayında yaptığı tahsilat tutarının 690 milyon TL’yi geçerek, 2019 yılı ilk altı aylık ortalamasının oldukça üzerinde gerçekleştiğini açıkladı. Sonra bakiye sipariş tutarının 10.2 milyar doları aşarak tarihi zirve seviyesine ulaştığını bildirdi. Açıklamalardan sonra endekse paralel seyir izleyen Aselsan hisselerinde yüzde 30 yükselme potansiyeli ile 25 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

TRAKYACAM: 2019 ilk iki çeyreğinde Trakyacam’ın satışlarını artırmasına rağmen gerek ürün maliyetlerindeki, gerek faaliyet giderlerindeki artışları henüz kontrol edemediği görüldü.

Buna rağmen bu yılın ilk yarısında sadece yüzde 13’lük bir faaliyet kârı gerilemesi yaşadı. ikinci çeyreğinde 3.0 milyar TL olan fınansal borcun 2019 Trakya Cam j|<jncj çeyreğinde 5.0 milyar TL’ye çıkması dezavantaj sağlarken, son dönemde faizlerdeki hızlı gerileme, şirket için avantaja dönüşme potansiyeli taşıyor. Trakya cam hisselerinde yüzde 29 yükselme potansiyeli ile 3.70 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

Nevhan GÜNDÜZ / Orge Elektrik Taahhüt CEO’su
“Yeni genişleme kanallarına odaklandık”

Orge Elektrik Taahhüt, Yapı Kredi Bankacılık Üssü’nün altyapı proje sözleşme sürecini tamamladı. Yılın ilk yarısında satışları ve FAVÖK’ü yüzde 20 oranında büyüyen Orge Elektrik Taahhüt için yeni genişleme kanalları fınans ve bilişim olarak öne çıkıyor.

Firmanın, Kocaeli’nde Yapı Kredi Bankacılık Üssü’nün altyapı projesine verdiği teklif uygun görüldü. Sözleşme imza sürecinin 30.09.2019‘da tamamlandığını ifade eden firmanın CEO’su Nevhan Gündüz, “Söz konusu ihale 25.7 milyon TL+KDV değerinde ve projenin dokuz aylık sürede tamamlanmasını bekliyoruz” dedi.

Gündüz, faaliyette bulunduğumuz elektrik taahhüt sektörünün doğası ve şirket politikamız gereği, sürekli bir biçimde daha güçlü ve daha nitelikli işverenlerle, daha nitelikli ve geniş ölçekli projelerde çalışma davetlerini değerlendirip teklifler hazırladıklarını söyledi.

“Yapı Kredi Bankacılık Üssü’nün Altyapı Projesi’nde göstereceğimiz performansın bize fmansal ve teknolojik altyapı yatırımları ve renovasyonları alanında yeni bir alt işkolu sağlamasını ümit ediyoruz” diyen Gündüz “Bunun yanı sıra uzun süredir ivme kazanmasını beklediğimiz metro ve raylı sistemlerde son dönemde sektörel paydaşlarımızda gözlemlediğimiz motivasyon ile kaybedilen ivme ve zamanın hızla telafi edilebileceği konusunda ümitliyiz. Sanayi sektöründe dönüşüm ve yeni yatırımlar da ilgi alanlarımız içerisinde. Bu yıl içinde önemli bir ivme kazanan turizm yatırımlarında pay almak da iş geliştirme planlarımız arasında yer alıyor” açıklamasını yaptı.

Gündüz, şirketin ilk yarı finansal sonuçlarına da değinerek, “2019 ilk yarısında, 2018 ilk yarısına kıyasla, satış gelirlerimizde yüzde 20, FAVÖK’de ise yüzde 26.19 seviyesinde büyüme kaydettik” dedi.

Finansal gelişmelere çeyrekler üzerinden bakıldığında ise 2019 ikinci çeyreğinde ilk çeyreğe kıyasla satışların yüzde 36.2, FAVÖK’ün ise yüzde 23 oranında arttığını hatırlattı. Gündüz, bu sonucun, devam eden işler büyüklüğünün gerek yıllık, gerekse çeyreklik karşılaştırmalarda önemli miktarda nicel ve nitel büyümesi ile ilişkilendirmenin mümkün olduğunu söyledi.

Öte yandan 2019’un ikinci yarısında kendilerine ihale edilen ve sözleşmesi imzalanan Yapı Kredi Bankacılık Üssü projesinin yanı sıra Epique Island peyzaj ve aydınlatma işlerinin de olumlu katkılarını görmeyi beklediklerine dikkat çekti.

Karlılık ve büyüme hedeflerinde yılbaşındaki beklentileri muhafaza ettiklerini de ifade eden Gündüz, “Şirketimizin almayı planladığı yeni taahhüt işlerinin realize olması halinde, hasılatında minimum yüzde 25, ortalama çalışan sayısında yüzde 20 seviyesinde bir artış, faaliyet karını minimum mevcut seviyelerde muhafaza etme beklentisi bulunuyor” yorumunu yaptı.

Gündüz, 2018 ilk yarısı ile 2019 ilk yarısı karşılaştırdığında, brüt kar marjının yüzde 35-40 bandında kaldığını ve bunu uzun dönemde sürdürülebilir kılmak için sürekli çalıştıklarını da sözlerine ekledi.

Eren Can UMUT / Meksa Yatırım Pazarlama Müdürü
“Sasa’nın bilanço yapısı oldukça güçlü”

SASA POLYSTER: Yılın ilk yarısında satış gelirini 953 milyon 761 bin TL’den 1 milyar 260 milyon TL’ye yükseltti. Esas faaliyet karı ise yıllık bazda 263 milyon 530 bin TL’den 140 milyon 406 bin TL’ye geriledi. Net kar rakamı da yaklaşık yüzde 85’lik artış kaydederek 498 milyon 647 bin TL’ye ulaştı. Şirketin yatırım hacmi oldukça büyük. Sasa daha önce yatırımlara proje bazlı devlet yardımı verilmesi kapsamında 11 milyar 8 milyon dolarlık fınansal yatırımların fizibilite çalışması için global bir danışmanlık şirketi ile anlaştığını bildirmişti. Yatırımların özellikle şirketin ana ham maddelerinin üretimine yönelik olması önemli. Şirketin bilanço yapısı oldukça güçlü. Ayrıca olumlu projeksiyonlar çizmesi ve yatırım hacminin genişliği nedeni ile hisselerinde pozitif fıyatlamalar oluşabilir. Tüm bu gelişmeleri baz aldığımızda Sasa Polyster hisselerinde yüzde 47 yükselme potansiyeli ile 9.20 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

ŞİŞE CAM: 2019 ikinci çeyreğinde piyasa beklentilerinin üzerinde (beklenti 454 milyon TL) 479 milyon 833 bin TL net kar açıkladı. Ancak açıklanan net kar rakamında yıllık bazda yüzde 26 gerilemenin olduğunu da not edelim. Beklentilerin üzerinde açıklanan net kar rakamının en önemli nedeni ise 130 milyon TL tutarındaki vergi geliri. Ayrıca pozitif seyreden operasyonel performans da önemli. Şirketin FAVÖK rakamı beklentilerin üzerinde geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 23 oranında artış kaydederek yaklaşık 975 milyon TL (beklen 937 milyon TL) olarak gerçekleşti. Şişecam’ın net borcu ise çeyreksel bazda yüzde 24 artış kaydederek 6 milyar 818 milyon TL’ye ulaştı. Şirket bilançosunu genel itibari ile beklentilere paralel geldiğini belirtelim. Buna karşılık bilançonun oldukça güçlü ve şirket değerlemelerinin ise makul olduğu görüşündeyiz. Bu sayede artması muhtemel operasyonel performans ile şirket hisselerinde yüzde 29 yükselme potansiyeli ile 5.75 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

SODA SANAYİ: 2019 ikinci çeyreğinde piyasa beklentilerinin üzerinde 376 milyon TL net kar açıkladı (beklenti 313 milyon TL). Bu rakam yıllık bazda yüzde 10 düşüşe tekabül etse de çeyreklik bazda yüzde 32 oranında artışa işaret ediyor. Operasyonel performansının güçlü olmasının yanında 74 milyon TL vergi gelirinin bulunması da kar rakamının beklentilerin üzerinde gelmesinde etkili oldu. Şirketin maliyetlerde makul bir artış yaşaması ile 281 milyon TL FAVÖK rakamına ulaştığı görülüyor. Satış gelirlerini ise çeyreklik bazda 1 milyar 82 milyon TL olarak açıkladı. Böylece çeyreklik bazda yüzde 14 oranında yükseliş yaşandı. Şirketin bilanço yapısının kuvvetli olduğunu söyleyebiliriz. Buna karşılık borsa performansı ile değerlendirdiğimizde daha zayıf bir trend izlediği dikkat çekiyor. Dolayısıyla güçlü bilanço yapısı ve fiyat düzeyi bulunduğunu düşünüyoruz. Soda Sanayi hisselerinde yüzde 40 yükselme potansiyeli ile 8 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

Yusuf KAVAK / Işık FX Araştırma Uzmanı
“Ereğli’de haber akışları olumlu”

EREGLİ DEMİR ÇELİK: 2019/2 çeyrekte şirket satışlarını yüzde 25 oranında arttırdı. Kur kaynaklı maliyet ve finansman/pazarlama gider artışları nedeni ile net kârında ise yüzde 10 civarında azalış görüldü. Ancak, buna rağmen 2.68’lik cari oran, 1.47’lik asit-test oranı ve yüzde 32’lik kaldıraç oranı gibi rasyoları ile güçlü likidite ve mali yapısı ile dikkat çekiyor. Ayrıca, ABD ile son zamanlarda ilişkilerin düzelebileceği ve bu kapsamda ABD’nin, Türkiye’ye sunmuş olduğu teklif kapsamında çelik vergilerinin azaltılacağı ya da kaldırılacağına dair haber akışları bu ülkeye ihracat yapan şirket açısından da olumlu bir gelişme. İkinci yüksek fırının yeniden kurulumu ve dördüncü kok bataryası ile tali mahsulleri tesisinin kapasite artışı projesi ile ilgili ÇED başvuru süreçleri takip ediliyor. Şirketin, geçtiğimiz aylarda gündeme geldiği gibi British Steel’in satın alınması gibi bazı yatırım fırsatlarını araştırıyor olması da ileriye dönük potansiyel satış ve kârlılık büyümesi açısından olumlu. Teknik olarak da 22 Ağustos’tan itibaren başlayan yukarı yönlü ataklar ile 2018 Ağustos ayında başlayan düşen trendine yaklaşan şirket hisselerinde yüzde 23 yükseliş potansiyeli ile &.20 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

TOFAŞ OTO FABRİKALARI: Cari yılın ilk yarısında üretim tarafında önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 25 civarında daralma yaşayan ve yine hafif araç perakende satış adedi de yüzde 20 dolayında gerileyen şirketin, buna rağmen pazar payını 7.5 puan artırması dikkat çekiyor. İkinci çeyrek fınansalları itibariyle de satışlarındaki yüzde 2.3 lük daralmaya karşın, net kârını yüzde 5.8 oranında artırdığı görülüyor. Hükümetin içinde bulunduğumuz son çeyrek itibariyle kamu bankaları aracılığı ile yerli otomotiv üretimine uygun kredi koşulları sunmasının şirketin üretim ve satış rakamlarına olumlu yansıyacağını düşünüyoruz. Şirket hisselerinde orta vadeli trendde yüzde 36 yükseliş potansiyeli 30 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

AFYON ÇİMENTO: Ülkemizde geçtiğimiz yıl yaşanan kur şokları ve sonrasında yaşanan ekonomik daralmadan en çok inşaat sektörü etkilendi. Buna paralel olarak çimento şirketleri de satış ve kârlılık azalışları yaşadı. Bu kapsamda Afyon Çimento’nun son açıklanan fınansallarmda satışları yüzde 31 civarında azalırken, maliyet artışları ile şirket 30 milyon TL civarında zarara girdi. Üçüncü çeyrekte

Türkiye ekonomisinde görülen kıpırdanmanın ötesinde, son çeyrek itibariyle de inşaat sektörü için kamu bankaları üzerinden başlatılan kredi faiz indirimleri, çimento sektörünü de destekleyecektir. Bu kapsamda 2019 birinci ve ikinci çeyreklerde bilançosunda bozulma görülen şirketin fınansallarının yeniden hızla düzelmesi söz konusu olabilir. Ayrıca tarihi zirvelerinin yüzde 80 altında seyreden şirket hisselerinde orta vadeli süreçte yüzde 47 yükseliş potansiyeli ile 6.30 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

Tuncay TURŞUCU / İntegrai Yatırım Araştırma Direktörü
“Halka açık şirketlerde vergi indirimi olursa borsa olumlu etkilenir”

‘Yeni Ekonomi Programı’nda büyüme gerçekleşirken, enflasyonun ve cari açığın düşeceği yönünde beklentiler bulunuyor. Bunlar oldukça iddialı beklentiler. Bence Yeni Ekonomik Program bir mesaj veriyor: Türkiye ekonomisinin yapısal olarak dönüşeceği mesajı. Eğer başarılı olursa ekonomik yapımız gerçekten değişti demektir.

Piyasa gerçekleşmelere bakarak hareket edecektir. Ancak Bakan Bey’in sunumunda sözlü olarak ifade ettiği gibi halka açık ve açılacak şirketlerde vergi indirimi olursa borsayı ciddi anlamda olumlu etkiler. Öte yandan ekonomiye yönelik olumlu algılar, faizlerdeki gerileme, global piyasalardaki lehimize esen rüzgar ve TL varlıkların çok iskontolu olması nedeni ile pozitif seyir ve borsada her sene Eylül ayında başlayan yükselişin bu yıl da gerçekleşmesini bekliyorum. Diğer bir deyişle yılsonuna kadar borsada olumlu bir trend öngörüyorum. Piyasada kötünün geride kaldığı bundan sonra daha iyi sonuçlar geleceği yönünde bir algı oluştu.

Bu piyasaları desteklemeye devam edebilir. Önümüzdeki günlerde enflasyon, sanayi üretimi gibi ekonomik verilerdeki gelişmeler, TCMB faiz indirimleri ve mesajları, Fed faiz hareketleri, Avrupa ekonomisindeki gelişmeler ve Brexit ile siyasi gelişmeler en önemli gündem maddelerimiz olacak. Faiz indirimleri devam ettiği ya da güvercin mesajlar geldiği sürece pozitif tepki devam edecektir. Bu kapsamda endeks için minimum 100 bin, maksimum 120 bin seviyelerini öngörüyorum.

Yılsonuna kadar her yıl eylül ayında hareketlenen hisseler göz önünde bulundurulabilir. Nitekim Eylül getirisi yüksek olan hisseler arasında holdingler dikkat çekiyor. Bu kapsamda hisse senedi oranı minimum yüzde 80 seviyesine yükseltilebilir. Endeks hisselerinde pozisyon almak genel yükselişten faydalanmak için önemli olacaktır. Hareketin banka odaklı olmaya devam etmesi beklenebilir. Ayrıca holding ve ucuz kalmış sanayi şirketleri izlenebilir. Son üç ayda özellikle Garanti BBVA, Halkbank, Türk Traktör, Tofaş Oto Fabrikaları, Ereğli Demir Çelik, Kardemir, Tüpraş, Türk Telekom, Turkcell, Soda Sanayi, Şişe Cam, Tekfen Holding, Enka İnşaat, Sasa Polyester, THY, Petkim, Pınar Süt, Hektaş, Borusan Mannesmann Boru ve Kordsa Global hisselerinin ön plana çıkmasını bekliyoruz. Ve bu hisselerin orta uzun vade için izlenerek alım yapılabileceğini düşünüyoruz.

Borsa şirketlerinde neler oluyor?

TÜRK TELEKOM: BNP Paribas ile 140 milyon euro tutarında uzun vadeli kredi sözleşmesi imzaladığını bildirdi. Nihai vadesi 2029 Haziran olan kredinin yıllık faiz oranı ise Euribor+yüzde 0.25 olarak belirlendi.

HEKTAŞ: Şirket sermayesinin 75.86 milyon TL’den yüzde 200 oranında bedelli olarak 151.72 milyon TL artışla 227.5 milyon TL’ye yükseltilmesine ilişkin olarak SPK’ya başvurdu.

İZ HAYVANCILIK: Şirket sermayesinin 7.4 milyon TL’den yüzde 100 oranında bedelli olarak 7.4 milyon TL artışla 14.8 milyon TL’ye yükseltilmesine karar verildi.

TAT GIDA: Şirket daha önceki açıklamalarına istinaden, Pastavilla, Kartal, Lunch 5 Dinner markalarının Durum Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye devri sonrasında makarna ve unlu mamullerde faaliyetinin sonlandığını bildirdi.

DENİZLİ CAM: Şirket sermayesinin 6 milyon TL’den yüzde 150 oranında bedelli olarak 9 milyon TL artışla 15 milyon TL’ye yükseltilmesine ilişkin olarak rüçhan hakkı kullanılmayan 13.789 adet pay borsada satışa sunuldu.

MİGROS: Eylül ayında 4 adet Migros, 1 adet Migros Jet ve 2 adet Macrocenter olmak üzere toplam 7 mağaza açarken, toplam mağaza sayısı ise 2.121 adedi yurtiçinde olmak üzere 2.165’e yükseldi.

İTTİFAK HOLDİNG: Şirket bağlı ortaklığı olan Selva Gıda’nın halka arzına yönelik hazırlık çalışmalarının yapıldığını bildirdi.

YEŞİL GYO: Şirket, Sakarya’da bulunan 30.112 metre karelik binasını 111 milyon TL bedelle sattığını açıkladı. Söz konusu işlem önemli nitelikteki işlemlere girmesi nedeniyle ayrılma hakkı doğacak ve bu ayrılma hakkı fiyatının da 0.3 TL olduğu belirtildi.

İDİL TARAKLI

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu