Finansal sonuç döneminde hisse yatırımı

Dördüncü çeyrek sonuçlarında TÜFE’ye endeksli menkul kıymet getirilerinin banka kârlarını desteklemesi bekleniyor. BIST’in benzer ülkelere kıyasla sahip olduğu iskoııto büyük ölçüde bankacılık sektörü kaynaklı…

PAYLARI Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin 2017 dördüncü çeyrek ya da diğer bir ifadeyle 12 aylık finansal sonuç açıklama dönemi bu hafta itibariyle başladı. Finansal sonuç açıklama dönemi konsolide olmayan finansal sonuçlar için 1 Mart 2018, konsolide olanlar içinse 12 Mart 2018 tarihine kadar devam edecek. Hisse senedi yatırım stratejilerine odaklandığımız köşemizde, bu süreç boyunca büyük ölçüde finansal sonuç açıklanma döneminde dikkat edilmesi gereken konulara ve bu doğrultuda farklı bakış açılarını ele almaya çalışacağız.

“Beklentiyi al, gerçekleşmeyi sat” finansal piyasalardaki fiyat hareketlerinin dinamiğini en güzel özetleyen tabirlerden bir tanesi. Özellikle, finansal sonuçların açıklanmasına kısa bir zaman kala, şirketlerin kârlarına yönelik aracı kuramların tahminlerinin ortalaması olan konsensüs kâr beklentileri doğrultusunda hisse bazlı fiyatlamalar ön plana çıktığından bu durum daha net bir şekilde gözlenebilmekte. Genellikle, açıklanan kâr rakamının beklentiyi aşması durumunda hisse fiyatlarının yükseldiğini; beklentilerle uyumlu gelmesi durumunda sınırlı kâr satışlarını; beklentilerin altında kalması durumunda ise ciddi düzeltme hareketleri geldiğini görüyoruz.

Konsensüs beklentilere göre, alman pozisyonlar çok büyük ölçüde kısa vadeli perspektifle yapılıyor. Bu durum ve yukarıda bahsettiğimiz dinamik nedeniyle sonuçların açıklanması sonrasında ilk fiyat hareketleri sert olabiliyor. Bu durumun sonuçların açıklanmasının hemen öncesinde veya akabinde alman yatırım kararlarının bir anlamda “panik” özelliği taşımasından kaynaklandığı düşünülebilir. Dolayısıyla, alım-satım kararlarında zamanlama ve zarar kesme/ hedef seviyeleri belirleyip bunlara riayet etmek büyük önem taşır. Bu nedenle, özellikle finansal sonuçların açıklandığı günlerdeki olası yatırım kararlarında hemen açılışlarda alım-satım yapmak yerine fiyatın bir miktar dengelenmesini bekleyerek basiretli hareket etmek daha sağlıklı oluyor. Ayrıca, sonuçların açıklandığı anda ilk piyasa tepkileri büyük ölçüde net kâr gerçekleşmelerine odaklanıyor olsa da sonuçların genel operasyonel ve mali performansı kapsayacak şekilde bir bütün olarak değerlendirilmesinin yerinde olacağını ifade etmekte de fayda var. Zira net kâr rakamında bazı tek seferlik gelişmeler nedeniyle ciddi sapmalar olabiliyor.

Hisse senedi yatırımlarında şirketlerin dönemlik finansal performansları oldukça önemli olmakla birlikte, tek başına yeterli bir gösterge olmadığı göz ardı edilmemeli. Operasyonel ve finansal performansın sürdürülebilirliği ve bazı dönemsel-yapısal değişikliklerin yol açtığı kısa vadeli oynaklıklar yatırım açısından fırsat yaratabildiği gibi yanıltıcı da olabiliyor. Dolayısıyla, finansal sonuç açıklama dönemlerinde kısa vadeli alım-satım yapmak daha riskli olabildiğinden ani ve panik kararlardan mümkün mertebe kaçınmak sağlıklı olacaktır.

Şirketlerin muhtemel kâr açıklama takvimine göre, genelde olduğu gibi, ilk 1-2 haftalık sürede bankaların finansal sonuçlarının büyük ölçüde açıklanacağını görüyoruz. Bu nedenle bu hafta BIST-100 kapsamında olan dördü özel ikisi kamu statüsünde olan altı büyük banka hissesine ait yorumlara yer vereceğiz. BIST içinde en yüksek ağırlığa sahip olan banka ve sınai karşılaştırıldığında 2017 yılında endeksteki gözlenen güçlü getiri performansının önemli ölçüde sınai sektörü kaynaklı olduğuna önceki haftalardaki yazılarımızda değinmiştik.

2017 başından bu yana Bankacılık Endeksi/Sanayi Endeksi grafiğinin izlediği trend de bu durumu net bir şekilde göstermekte. Dördüncü çeyrek sonuçlarında TÜFE’ye endeksli menkul kıymet getirilerinin banka kârlarını desteklemesi beklenmekte. Ayrıca, BIST’in benzer ülkelere kıyasla sahip olduğu iskontonun büyük ölçüde bankacılık sektörü kaynaklı olduğunu ve kısa-orta vadede enflasyonda beklenen düşüşün, kaynak maliyetlerinin azalmasını sağlayarak sektör açısından katalizör görevi görebileceğini de belirtelim.

AKBANK (AKBNK):

Bankanın dördüncü çeyrek finansal sonuçlarını 31 Ocak’ta açıklaması beklenirken piyasadaki tahminler dördüncü çeyrek kârının 1.480 milyar TL civarlarında açıklanabileceği yönünde. Son durum itibariyle 1.09 x PD/DD ve 7.61 x F/K oranıyla işlem görmekte. Yakın dönemde 10.70 TL’li seviyelerdeki tarihi zirvesini test etmekte olan AKBNK hisselerinin bu seviyelerin üzerinde tutunması durumunda yukarı yönlü hareketlerin hız kazanması ve kısa-orta vadede 11.35 TL ve 11.80 TL’ye doğru hareketlenmesi beklenebilir. Bu doğrultuda alınabilecek olası yatırım kararlarında 10.35 TL veya 10.00 TL seviyelerinden uygun görülenin zarar kesme seviyesi olarak izlenmesi yerinde olacaktır.

GARANTİ BANKASI (GARAN):

Bankanın dördüncü çeyrek finansal sonuçlarını 31 Ocak’ta açıklaması beklenirken piyasadaki tahminler dördüncü çeyrek kârının 1.580 milyar TL civarlarında açıklanabileceği yönünde. Son durum itibariyle 1.24 x PD/DD ve 8.46 F/K oranıyla işlem görmekte. Orta vadeli yükselen kanal içinde seyreden GARAN hisselerinde mevcut eğilimin korunması durumunda 12.20 TL ve 12.55 TL seviyesine doğru hareketlenmesi beklenebilir. Olası geri çekilmelerde 11.25 TL veya 10.90 TL desteklerinin zarar kesme seviyesi olarak izlenmesi yerinde olacaktır.

İŞ BANKASI (ISCTR):

Bankanın dördüncü çeyrek finansal sonuçlarının 2 Şubat’ta açıklanması beklenirken piyasadaki tahminler dördüncü çeyrek kârının 1.234 milyar TL civarlarında açıklanabileceği yönünde. Son durum itibariyle 0.87 x PD/DD ve 6.51 x F/K oranıyla işlem görmekte. Yakın dönemde önemli bir yükseliş performansı gösteren ISCTR hisselerinin 3.00 TL civarmdaki tarihi zirvesi üzerinde tutunması durumunda hisse fiyatlarının 8.20 TL ve 8.80 TL seviyelerine doğru hareketlenmesi beklenebilir. Olası yatırım kararlarında 7.60 TL ve 7.45 TL desteklerinin zarar kesme seviyesi olarak takip edilmesi sağlıklı olacaktır.

YAPI VE KREDİ BANKASI (YKBNK):

Bankanın dördüncü çeyrek finansal sonuçlarını 1-9 Şubat tarihleri arasında açıklaması beklenirken piyasadaki tahminler dördüncü çeyrek kârının 864 milyon TL civarlarında açıklanabileceği yönünde. Son durum itibariyle 0.69 x PD/DD oranıyla işlem görmekte.

YKBNK hisselerinin 4.58 TL desteği üzerinde tutunmayı sürdürmesi durumunda 4.80 TL direnci ve devamında 4.98 TL seviyesindeki tarihi zirvesine doğru hareketlenmesi beklenebilir. Bu doğrultuda verilecek olası yatırım kararlarında 4.50 TL veya 4.30 TL desteklerinden uygun görülenin zarar kesme seviyesi olarak takip edilmesi yerinde olacaktır.

VAKIFLAR BANKASI (VAKBN):

Bankanın dördüncü çeyrek finansal sonuçlarını 5-9 Şubat tarihleri arasında açıklaması beklenirken; piyasadaki tahminler dördüncü çeyrek kârının 850 milyon TL civarlarında açıklanabileceği yönünde. Son durum itibariyle 0.82 x PD/DD ve 5.04 x F/K oranıyla işlem görmekte. Son günlerde 7.30 TL’li seviyelerdeki tarihi zirvelerini test etmekte olan VAKBN hisselerinin yükseliş eğilimini sürdürmesi durumunda 7.50 TL ve 7.80 TL seviyelerine doğru hareketlenmesi beklenebilir. 7.10 TL veya 6.95 TL desteklerinden uygun görülenin zarar kesme seviyesi olarak takip edilmesi yerinde olacaktır.

HALK BANKASI (IIAI KB):

Bankanın dördüncü çeyrek finansal sonuçlarını 5-9 Şubat tarihleri arasında açıklaması beklenirken piyasadaki tahminler dördüncü çeyrek kârının 732 milyon TL civarlarında açıklanabileceği yönünde. Son durum itibariyle 0.54 x PD/DD ve 3.86 F/K oranıyla işlem görmekte. Bankanın operasyonel faaliyetleri üzerinde bir etkisi bulunmasa da uzun süredir siyasi haber akışlarının baskıladığı HALKB hisselerinin 21 ve 50 günlük üssel hareketli ortalamaları ile grafik üzerine çizilen yüzde 23.6 Fibonacci Düzelme seviyelerine karşılık gelen 10.20-10.25 TL direnç bölgesi üzerinde tutunması durumunda 10.80 TL ve 11.25 TL dirençlerine doğru hareketlenmesi beklenebilir. Bu doğrultuda alınacak olası yatırım kararlarında 9.80 TL desteğinin zarar kesme seviyesi olarak takip edilmesi sağlıklı olacaktır.