Eskiye rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı
1800’lü yıllarda Fransa’da herkes, tozlu, kirli, örümcek ağları sarmış, yüzyıllık mobilya ve eşyalarını satışa çıkardığında, “Bunlar bit, pire, tahtakurusu doludur” düşüncesiyle “bit pazarı” (marche aux puces) denmiş. Bugün bu eşyaların değeri anlaşıldı, ama çok geç.
İçeriğe Ait Başlıklar
Bit pazarı (marche aux puces)
Alev Rigel / PARA ; 1960’LI yıllarda evlerdeki eski eşyalardan kurtulmaya çalışılır, beş paraya eskicilere satılır, hatta çöpe atılmaya bile layık görülürlerdi. “Eskiye rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı” şeklinde bir ifadeyle de küçümsenirlerdi. Çoğu eşya, çöp oldu. O zamanlar hiç kimse, bu eşyaların bir gün değer kazanacağını tahmin bile edemezdi. Bugün bu eşyaların değeri anlaşıldı ama çok geç.
Antikacıların dediği gibi; “Antika, büyük babanızın beş liraya aldığı, babanızın eskiciye 25 liraya sattığı, sizin de evinizi süslemek için 2 bin 500 liraya geri satın aldığınız objedir”. Fakat burada antika ve eski eşya ayrımına dikkat etmemiz gerek. 1820 yılından önce yapılmış her tür obje, antikadır. Bu tarih, ülkeden ülkeye değişir ama birkaç yıldan fazla oynamaz. Ne var ki günümüzde eski eşyalara, ayrım yapılmaksızın antika deniyor.
Şu örneklere bir göz gezdirelim:
■ Polonya’ya ait askeri bir nişan, Las Vegas’ta bir rehin dükkanına üç bin dolara satıldı. Satıcı nişanı, bir garaj satışından 75 çent’e almıştı. Rehin dükkanının uzmanları, nişanın 40 bin dolar değerinde olduğunu fark etti.
■ Garaj satışında 30 dolara alınan bir Dürer tablosunun değerinin 10 milyon dolar olduğu anlaşıldı. 16’ncı yüzyılın en önemli ressamlarından sayılan Alman Albrecht Dürefin “Bakire ve Çocuğu” adlı tablosunun, gerçek olduğu anlaşıldığında geniş çaplı bir araştırma yapıldı ve bir vatandaşın garaj satışından aldığı ortaya çıktı. Dürer’in 1528’de öldüğünden bu yana kayıp olduğu bilinen tablo, Londra’da Agnews Sanat Galerisi’ne danışmanlık yapan Boston’lu uzman Clifford Schorer’in dikkatli gözlerinden kaçmamıştı.
■ ABD’de Kaliforniyalı bir koleksiyoncunun iki dolara satın aldığı bir fotoğraf, beş milyon dolara satıldı. 1878 yılında çekilmiş fotoğraf, Vahşi Batı’nın kanunsuz çocuğu Billy The Kid’e aitti. Fotoğrafın orijinal olduğu, Federal Araştırma Bürosu FBI tarafından doğrulandı.
■ ABD’nin Connecticut eyaletindeki bir garaj satışında 25 dolara alınan bir kase, 15’inci yüzyıl Çin antikası çıktı. Tarihi parçanın 300 bin ile 500 bin dolar arasında alıcı bulabileceği hesaplandı.
■ Texas’ın başkenti Austin’de yaşayan Laura Young, 2018’de ikinci el eşya mağazasından 35 dolara bir Romalı büstü satın aldı. Büyük müzayede şirketlerinden Sotheby’s’in uzmanı, büstün iki bin yıllık olduğunu anlayınca eser, müzeye kaldırıldı.
■ Bir antikacı, îskoçya’dan 1964 yılında 5 pound’a (6 ABD dolarına) bir satranç taşı (kale) aldı. Dünyanın en ünlü müzayede salonlarından Sothcby’de 735 bin pound’a (929 bin dolara) satıldı. Ortaçağ’dan kaldığı tahmin edilen taş, antikacının çekmecesinde 55 yıl bekledi. Dokuz santimetre boyunda olan taş, deniz aygırı dişinden yapılmıştı. Ölen antikacının ailesi tarafından satılmak üzere müzayede evine getirilmişti.
Örnekleri çoğaltmak mümkün. Görüldüğü gibi elinizdeki malın değerini genellikle bilemezsiniz. Milyonluk bir tabloyu birkaç dolara sattığınız olur.
4.9 Milyon Kalem Mal El Değiştiriyor
Eski eşyalarınızı satışa çıkarabileceğiniz en uygun ülke ABD’dir. Garaj satışı, bahçe satışı, depo satışı gibi satış yöntemleriyle eski eşyalarınızdan kurtulabiliyorsunuz. Rakamlarla konuşalım. ABD’de her hafta 165 bin kişi garaj satışı yapıyor. Ya da uygun alanlarda topluca mal satmaya çalışıyor. Her gün toplam uzunluğu 3 bin ile 4 bin mil (4 bin 800 km – 6 bin 500 km) arasında değişen tezgah dizisi görmek mümkün.
Bu satışlarda 690 bin kişi, birşeyler satın alıyor. Mal sahipleri satışlardan, yine her hafta olmak kaydıyla 4 milyon 235 bin dolar kazanç elde ediyor. Yaklaşık 4.9 milyon kalem mal el değiştiriyor. Beş cent’e de mal var, birkaç on dolara da. Genelde satılan malların ortalama fiyatı 85 cent gibi sembolik bir düzeyde kalıyor. Ama işi biliyorsanız, aldığınız bir kalem maldan yüzde 460 oranında kâr sağlayabiliyorsunuz. Bu kârınızı, malları; EBay, Amazon, Bonanza, Craigslist, Poshmark, Ruby Lanc, Etsy, Swappa gibi online ortamlarda tekrar satarak katlayabiliyorsunuz.
Haftada Üç Bin Dolar Ek Gelir
Bu yolla haftada üç bin dolar ek gelir sağlayan usta alıcı ve satıcılar var. En çok rağbet gören ürünler; el aletleri, her boyutta futbol ya da beyzbol topu, mobilya (Garaj satışlarından alacağınız mobilyalarla, mütevazı bir ev kurmanız çok kolaydır). Oyuncaklar, kumaşlı koltuklar. televizyonlar, monitörler, kişisel bakım ürünleri, kullanılmış ayakkabılar ve bilgisayarlar, hemen hemen satış imkanı hiç olmayan ürünler.
Alıcıların yüzde 42’si pazarlık yapıyor. Yüzde 78’i, üzerinde fiyat etiketi olan ürünleri satın almaya özen gösteriyor. Yüzde 83’ü çocuklarını da getiriyor. Çünkü panayır gibi bu pazarlar, çocukların eğlendiği yerler oluyor aynı zamanda. Yüzde 94’ü çocukları için birşeyler satın aldığını söylüyor. Yüzde 73’ü de birşeye ihtiyacı olmadığını, gezmek için bu pazarlara geldiğini belirtiyor.
ABD, bu konuda da rekorları elinde bulunduruyor. Hem ülkenin hem dünyanın en uzun eski mallar pazarı, Michigan eyaletinde kuruluyor. Her yaz ağustos ayında kurulan bu pazarın uzunluğu 700 mil (bin 120 km). Alabama’ya kadar uzanıyor. Evet, yanlış okumadınız. Bit pazarı; lndiana, Kentucky, Tennessee eyaletlerinden de geçiyor.
Püf Noktaları Var
Böyle pazarlar kurmanın püf noktaları var. Garaj satışı yapacaksanız, okulların kapalı olduğu zamanları ve cumartesi günlerini seçmelisiniz. Tezgahı, sabah 7.00’de açmak bir başka önemli konu. Kullanmadığınız eski eşyalardan kurtulmak istiyorsunuz ama onları temizleyip güzel bir sunumla müşterinin karşısına çıkarmak, işin püf noktalarından.
Avrupa ülkeleri de benzer satışlar yapıyor. Ne var ki, Avrupa ülkeleri, insanların garaja ya da bahçeye sahip olacağı kadar geniş değil (10 milyon 530 bin km2 olan Avrupa’da 765 milyon kişi yaşarken. 9 milyon 835 bin km2 olan ABD’de 330 milyon nüfus var). Avrupalılar da pazar yerleri oluşturmayı tercih ediyor. Ya da “çatı katı”, “tavan arası” veya “koridor” satışları yapıyor. Fransa, İspanya, Belçika, Hollanda. Almanya, İtalya, Polonya bu pazarlarda söz sahibi ülkeler.
İsim Babası Fransa
Fransa, eski eşya pazarında Avrupa birincisi. Burada herkesin evinin önünde satış yapma imkanı olmadığından büyük pazarlar kuruluyor, ABD’deki gibi şehirler arası yollara boylu boyunca tezgahlar seriliyor. Zaten bu tip satışların isim babası da Fransa.
Herkes, tozlu, kirli, örümcek ağları sarmış, yüzyıllık mobilya ve eşyalarını satışa çıkardığında, “Bunlar bit, pire, tahtakurusu doludur” düşüncesiyle “bit pazarı” (marehe aux puces) denmiş. Hikayesi, hayli ilginç. İmparator III. Napolyon döneminde devletin baş mimarı ve şehir planlamacısı Baron Gcorges-Eugene Haussmann (1809-1891), Paris’i güzel bir görünüme kavuşturmakla görevlendirilir. O zamanlar, Ortaçağ görüntüsünde olan Paris’in derme çatma evleri yıkılıp geniş yollar, düzgün konutlar yapılacaktır.
Evler yıkılmadan önce de sahiplerine, eşyalarını satıp elden çıkarmaları için süre tanınır. Bu eşyalar, her tür haşaratı içerdiğinden oluşturulan pazarlara da “bit pazarı” denir. Konumuzla pek ilgisi yok ama bir küçük not düşelim. Haussmann’ın görevi, bize öğretildiği gibi, sadece Paris’i güzelleştirmek, ileriyi görerek geniş bulvarlar açmak değildi. O yıllarda çok fazla halk ayaklanması oluyordu. Göstericiler, dar ara sokaklara kaçıp izlerini kaybettiriyordu. Geniş yollar açarak, göstericilerin kaçması zorlaştırılacaktı. Asıl düşünce buydu.
Bahçe satışı nasıl yapılıyor?
Bunun için belediyeden izin alınır. Sembolik olarak 10-20 dolar ücret ödenir. İş lisansınız olması gerekmez. Satış vergisi de ödemezsiniz.
Ama sattığınız eşyaların değeri yılda bin-bin 100 doları geçerse vergi ödemek zorunda kalırsınız (Rakamlar, ülkeden ülkeye, ABD’de eyaletten eyalete değişir). Garaj satışı yapacağınız eviniz, gözlerden uzaksa, kalabalık bir mekanı seçebilir, trafiğin yoğun olduğu bir yol kenarına tezgah açabilirsiniz.
Amerikalılar, bu satışlara “bahar temizliği” diyor. Altı-yedi ağaca veya elektrik direğine, garaj satışı bilgisi yazılı pankart asmak için de izin almanız gerekmez. Böyle bir satışa ihtiyacı olmayan aileler, garaj satıcılarını, “Çömelmiş, gecekonducu insanlar” [squatters] diye aşağılarlar. Garaj satışı yapmayan insanlar, kullanmadıkları eşyaları, hayır kurumlarına bağışlar. Bu kurumlar, eşyaları yüksek fiyata satar. Sonuçta elde edilen gelir, hayır işlerine gidecektir.
Alev Rigel / PARA