ERMENİ MESELESİ
Örneğin Anne ve Ararat Dağı adlarındaki filimleri sırf Türkleri kötülemek için çekmişlerdir. Sırf Ararat Dağı filmi için 15 milyon dolar bağış toplamışlardır. ABD de de her koşulda propaganda yapmaktadırlar.Ruslardan aldıkları yardımların yanında her yıl ABD den de 1 milyar 200 milyon para yardımı almaktadırlar.Ermeniler aldıkları bağış ve yardımları harcarken de belli ilkelere göre hareket etmektedirler.Örneğin Ermeniler soykırım iddialarının mümkün olduğu kadar çok ülkede tanınmasına çalışmaktadırlar.Türkiyenin diğer ülkelerin baskı kurmasıyla sözde soykırım iddiasını tanımaya zorlamaktadırlar.Türkiyenin baskıyla sözde soykırın iddiasını tanımasından sonra ölenler için tazminat istemek,tazminat isteklerinin kabul edilmesinden sonra da toprak istemek izledikleri politikadır..ki özellikle Taşnak partisinin Türkiyeden toprak isteği açıktır. Taşnak partisi yönetim kurulu üyesi ve basın bürosu şefi Gekham Manuki nin bir Türk gazeteciye verdiği mülakatta Sevr sözleşmesini esas aldıklarını belirtmesi , Ermenilerin Türkiye toprakları üzerinde açıkça gözlerinin olduğunu göstermektedir.Öyle ki bu şahıs doğu Anadolu nun Ermenilere ait olduğunu ve Ermenistan sınırları içersinde yer aldığını ileri sürmekten de kaçınmamaktadır.
Ermeniler işi o kadar ileri götürmüşlerdir ki ABD deki eyalet okullarında Sözde Ermeni Soykırım iddialarını ders kitaplarına kadar koydurmuşlardır. Şimdi Türkiye ve Azerbeycanın Dünyanın değişik alanlarındaki çıkarlarını elerinden geldiğince engellemeye çalışmaktadırlar
Ermeniler, türkiye alayhine çalışmalarını Avrupada en fazla Fransa da devam ettirmektedirler. Fransa asılsız soykırım iddiası hakkında ilk önce kanun çıkaran tek Avrupa ülkesidir.Artık Avrupa ülkeleri ülkelerinde soykırım iddialarını kabul etmeyenlere ceza verilmesi kanunları çıkarmaktadırlar Avrupa ülkeleri işi o kadar saçmalığa vardırmışlardır ki İsviçre hükümeti soykırım olmadığını söyleyen Türk Tarih kurumu başkanını gıyabında kendi ülkesinde yargılama cüretkarlığında bulunmuştur.Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşına sen soykırımı kabul etmiyorsun seni yargılayacağım. Eğer gelip İsviçre savcısına bu konuda ifade vermezsen yurtdışına çıktığın zaman yakalanıp hapse atılacaksın demektedir. U ürkiye umhuriyeti Devletine açıktan meydan okumadır.O zaman Türkiye Cumhuriyeti Devleti de Dünyada soykırımı kabul eden herkes için hapsetme cezasını içeren bir kanun mu kabul etsin ?
AB bile Türkiyeyi Birliğe üye olarak almak koşulu olarak Soykırım iddialarını kabul etme şartını ileri sürmektedir. Fransadan sonra,İtalya,Yunanistan Belçika,Polonya devletleri de bu asılsız iddiaları kabul etmişlerdir.1987 yılında Avrupa Parlamentosu da Türkiyenin sözde soykırım iddiasını kabul etmesini Avrupa birliğine girmesinin Şartı olduğunu belirtmiştir Bu isteğini de 2000 yılında Türkiyenin ilerleme raporunda açıkça belirtmiştir. 2002 yılında Avrupa parlamentosu hazırladığı Kafkasya raporunda bu isteğini yinelemiştir.
Tüm bunlar Ermenilerin sözde ermeni soykırımının kabul edilmesi için durmaksızın çalıştıklarını göstermektedir. İdiiayı kabul eden ülkelerle Türkiye arasında ilişkilerde bir soğukluk olmaktadır.Ermeniler geçmiş tarihimize iftira attıkları gibi gelecekteki durumumuzu da kötü yönde etkilemektedirler.
Devletimiz elbette bu iddiaların asılsız olduğunu ortaya koymak için üzerine düşeni yapmaktadır. Örneğin Asılsız ermeni iddialarıyla mücadele koordinasyon kurulu oluşturulmuştur.Yine 2001 yılında Avrasya Stratejik Araştırmalar merkezi bu konuda İngilizce dergiler çıkarmaya başlamıştır. Ermeniler 1071 yılında Türklerin egemenlikleri altına girmişlerdir.Türkler Ermenileri egemenlikleri altına almakla onları Bizans zülmünden de kurtarmışlardır.Ermenilere Askeri kademelerde ve devlet işlerinde görevler vermişlerdir. Fatih döneminde de Ermenilere din ve vicdan özgürlüğü tanınmıştır. Ermeni patrikliği kurulmuştur.Ermeni patriği ruhani reisleri atayabiliyor,dini ayinleri yasaklayabiliyor, kendi adamlarından paralar toplayabiliyor, hapis cezaları verebiliyor,nikah işlerini yapabiliyordu. Osmanlı devleti Ermenilere vergi muafiyeti tanımıştı.Osmanlı devleti ile bir sorunları yoktu.Osmanlı devletinin sadık milleti idi.
Osmanlı devletinde rahat bir şekilde yaşamaya devam eden ermeniler1878-1879 Osmanlı Rus savaşında Osmanlı devletinin yenilmesinden sonra tutumlarını değiştirmeye başladılar Bundan sonra Osmanlı Devletine devamlı ihanet ve kalleşlik yapmaya başladılar.
Rusya kendi egemenliği altındaki Ermenistan devleti kurulmasını Osmanlı devleti ile arasında tampon bir alan oluşturması açısından önemsiyordu.Lenin 18 aralık 1917 yılında Kafkasya komiseri ermeni asıllı Stfan Salimyana yetki vererek 30 aralık 1917 tarihli kararname ile Rus işgali altındaki batı ve güney Kafkasyada Sovyetler birliğine bağlı bir Ermeni devleti kurma yetkisini verdi Bundan sonra 27 nisan 1920 de Ermenistan, Azerbeycan, Sovyet sosyalist cumhuriyetleri ile Nahcıvan ve Karadağ özer bölgelerini kurdurdu. Böylece Ermenistan sınırları belli bir devlet oldu.
23 Ağustos 199 tarihinde Sovyetler birliğinin dağılmasından sonra da bağımsızlığını ilan etti.Türkiye ilk tanıyan ülkelerden oldu. Ermenistan bağımsızlığını ilan eder etmez eskiden beri güttüğü büyük Ermenistan hayalini gerçekleştirmek üzere harekete geçti ve komşularına saldırmaya başladı. 1915 lerden beri Türklere saldıran Ermeniler saldırı ve katliamlarla bir yere varamayacaklarını anlayınca büyük Kürdistan kurma hayaliyle ortaya çıkıp devletin birimlerine ve vatandaşlarımıza saldıran PKK terör örgütü ile anlaşıp arenadan çekildi. Artık ya her türlü para,silah,mühimmat,yiyecek vererek onları desteklemeye başladı. PKK 1984 yılında Eruh ve Şemdinli baskınlarıyla ilk saldırılara başladı.Bu saldırıların başlamasından sonra Ermeni asala örgütü geriye çekildi.
Ömer Eru