Engelleri aşmanın eşiği: Sıçrama Noktası

Sıçrama noktası, size çok uzun gelecek bir zaman diliminde erişebildiğiniz ve hayatınızın bütününü değiştirecek olan bir eşiktir. Bu noktaya eriştiğinizde, hayatınızda olan değişikliklere inanamayacaksınız ve sizin de bir başarı hikâyeniz olacaktır.

Düşüncelerimiz, hislerimiz, düşüşlerimiz, hayal kırıklıklarımız ve bizi biz yapan daha birçok şey var hayata dair… Arzularımız, hayalini kurduğumuz hedefler ve uğruna vazgeçebildiğimiz zamanlar… Niyetler, kimi zaman yorulan zihnimizin ve hayallerimizin uzaklıklarının verdiği eziyetler… Her şey bir bütün ve hep biriz. Yani hep biziz aslında. Hayatlarımız ortak, hep yaşama ve yaşamını sürdürme üzerine odaklanmaktayız. Ancak önemli olan, nasıl yaşadığımız ya da nasıl yaşamayı tercih ettiğimiz aslında.

“Engelleri aşmak ne demektir?” sorusuna verdiğiniz yanıt, sizin nasıl yaşamayı tercih ettiğinizi gösteren bir ipucudur. Engelleri olanlar, kendilerine bir yol bulan ve yol sonunda varacakları yeri olanlardır. Dolayısıyla engel, bir hedefin varlığını göstermektedir. Bu noktada da insanlar ikiye ayrılmaktadırlar. Bunlardan birincisi; engelleri aşmak için yollar arayanlar, İkincisi ise yarı yolda kalıp geri dönenlerdir. Engelleri aşmak için yollar arayan kişilerde kendi içerisinde ikiye ayrılır. Bunlardan birincisi engelleri aşmak için neye sahip olmaları gerektiğini bilenler, İkincisi ise engelleri aşabilmek için yollarını değiştirmeye çalışan kişilerdir. Nihayetinde engelleri aşanlar, azimlerini terk etmeden, pes etmeden ve sürekli olarak hedefleri için ilerleme gösteren sabırlı kişilerdir; çünkü hayatta hedefler büyüktür ve bir anda bir kişi istediğini elde edemez. Beklemelidir, sabretmelidir.

İnsan, fiziksel olarak karşısına çıkan engelleri aşabilme yeterliliğine sahiptir; ancak en büyük engel, hedef yolunda ilerleme de süreklilik gösterememektir. Onun için başarılı olarak nitelendirilen kişiler, her durumda sabırlarını ve pozisyonlarını koruyan kimselerdir. Ancak her ne kadar anlattığım bu durumların bilincinde olsak da pes etmemek için ve daima motivasyonumuzu sürdürebilmek için yollarımızı bir bütün olarak değil birer aşama olarak görmemiz gerekir.

İnsanların, başarılı olduklarını görmeye ihtiyaçları vardır. Bunun içinde hedeflerimize ilerlerken, başarılarımızı kaydetmemiz gerekir. Çünkü “başarma duygusu”, yeni başarıların bir dürtüsüdür. Başarı başarıyı getirir; yeter ki yolumuzu bir bütün olarak görmeyelim. Bunu bir örnekle açıklayacak olursam, bir kitabı 500 ayrı sayfa olarak görmektense 10 ayrı bölümden oluşan bir toplu metin olarak görmek okumanızda sizi rahatlatacak bir unsurdur. Kişilerin, “tamamladım” ifadesini kullanmaya ihtiyaçları vardır. Bu nedenle, bu kitabı bölüm olarak algılayan kişiler, kitabı bir bütün olarak algılayan kişilere göre daha kısa sürede okumayı tamamlayabileceklerdir. Hedeflere ulaşmada da aynı yöntem geçerlidir. Büyük hedefleriniz olduğunda, başarı kriteriniz sadece o büyük hedefe ulaşmaksa çok büyük bir enerji kaybına uğrayabilirsiniz. Yorulabilirsiniz. Onun için hedefleriniz için tamamladığınız her bir aşamayı birer başarı olarak görün. İlk başta sahip olacağınız his, her şeyin hâlâ aynı olduğu olacaktır. Hayaliniz için herhangi bir değişiklik hissedemeyeceksiniz. Zaman geçecek ve hâlâ siz her şeyin aynı olduğunu düşüneceksiniz. Oysaki öyle bir zaman dilimi, öyle bir an gelecektir ki, birdenbire hayatınızda büyük bir sıçrama yaşadığınızı göreceksiniz.

Sıçrama noktası, size çok uzun gelecek bir zaman diliminde erişebildiğiniz ve hayatınızın bütününü değiştirecek olan bir eşiktir. Bu noktaya eriştiğinizde, hayatınızda olan değişikliklere inanamayacaksınız ve sizin de bir başarı hikâyeniz olacaktır. Kim bilir, belki de hikâyelerini okuduğunuz kişiler, sizin hikâyenizi okuyacaktır. Bekleyelim ve görelim. Ne dersiniz?

Erhan Aydın