Endüstri 4.0 ve Tarım 4.0
Tohumdan manava ve gıda fabrikasına kadar olan süreçlerin dijitalleşmesine Tarım 4.0; fabrikanın kapısından tüketiciye kadar olan süreçlerin dijitalleşmesine ise Endüstri 4.0 diyebiliriz.
ALİ RIZA ERSOY
Dijitalleşme ve Endüstri 4.0 Derneği YK Başkanı
SON yıllarda, dünyada, sanayinin komple otomasyona geçmesi “3.0” ve komple dijitalleşmesi ise “4.0″ diye adlandırılıyor. Ancak artık 4.0 sadece sanayi için değil, sağlık, lojistik, eğitim gibi dijitalleşme yolundaki neredeyse her sektör için de kullanılmaya başlandı. Tarım da ayrı tutulamazdı. Endüstri 4,0 hareketi dünyada hızla yayılmaya başlayınca tarım için daha önce kullanılan, “akıllı tarım”, “hassas tarım” gibi başlıklar, yaklaşık son 1 yıldır, yerini Tarım 4.0’a bırakmaya başladı. Bu son derece doğal zira tarım da bir endüstridir. Fabrikalarda sanayi ürünü üretmekle, toprak üstü üretim açısından, aşağıda bahsedeceğimiz teknolojilerin kullanımı konusunda, hiçbir fark yoktur. Artık gelecekte yukarıda büyük şemsiye olarak “dijitalleşme” yani 4.0 altında ise her sektörün kendi 4.0 teması olacak. Başlık ismi olarak ne kullanırsak kullanalım sonuçta o sektörün komple dijitalleşmesini konuşuyor olacağız. Belki herkes tarafından daha iyi anlaşılsın diye şöyle bir tanımlama yapabiliriz:
Tohumdan manava ve gıda fabrikasına kadar olan süreçlerin dijitalleşmesine Tarım 4.0; fabrikanın kapısından tüketiciye kadar olan süreçlerin dijitalleşmesine ise Endüstri 4.0 diyebiliriz. Bugün için dünyanın üzerinde mutabakat sağladığı 9 teknoloji 3.0’dan 4.0’a geçiş için, topluca gerekli görülmektedir. Bunlar: Siber-Fiziksel Sistemler, Yatay ve Dikey Entegrasyon, Nesnelerin İnterneti, Büyük Veri ve Analizi, Otonom Robotlar, Bulut teknolojileri, Arttırılmış Gerçeklik, Katmanlı Üretim ve Siber Güvenlik. Bu teknolojiler son birkaç yılda gerek fiyat, gerekse teknolojik olarak geçmişte olmadığı kadar erişilebilir hale gelmiştir ve artan hızda kullanılmaya başlanmıştır. Bu ülkemiz sanayisi için de geçerlidir. Dijital teknolojilerin Tarım 4.0 kapsamında kullanımı Hollanda ve Kanada gibi ülkelerde birkaç yıl önce başlamış ve diğer ülkelere hızla yayılmaktadır. Bizde de, bu yıl İzmir’de düzenlenen tarım fuarının teması ilk kez Tarım 4.0 oldu ve iki gün boyunca değişik etkinliklerde Tarım 4.0 tartışıldı. Ege Üniversitesi ve İzmir Ticaret Borsası ortaklaşa Tarım 4.0 etkinliği düzenledi.
Konya Tarım ve Gıda Üniversitesi keza Tarım 4.0 etkinliği düzenledi. Bahçeşehir Üniversitesi ve TurkishTime ev sahipliğinde Tarım 4.0 tartıştık ve çıktılarını bu sayfalarda bulacaksınız. Eminim başka mecralarda da tartışılmaktadır. Son 2.5 yılda Endüstri 4.0 algısını sanayimizde nasıl iyi yönettik isek, aynı şekilde, önümüzdeki bir-iki yılda Tarım 4.0 algısını yönetmek gibi zorlu bir görevimiz var. Yeni kurmuş olduğumuz Dijitalleşme ve Endüstri 4.0 Derneği’nde (www.digit4turkey.org) buluşalım ve bu yolda beraber çalışalım. Tarım 4.0 yolculuğumuzda, dijital teknolojilerin kullanımı sayesinde, üretim maliyetlerinin düşmesi, kimyasalların kullanımının çok azalması hatta sıfırlanması, verimin bir kaç misli artması, kararların insanlar değil algoritmalarca alınması dolayısı ile sıfır hataya yaklaşılması, tarımda nitelikli iş gücü sorununa çare bulunması, tarımın cazip ve karlı hale gelmesi ile şehirden kırsala göçün hızlanması, kadının daha çok nitelikli katılım sağlayabilmesi gibi birçok devrimsel cazibeler bizi beklemektedir. Geleceğin en stratejik konusu tarım, ülkemiz için büyük bir fırsattır.
Ülkemizin, 10.000 dolarlık kişi başı gelir yani orta gelir tuzağından, 25.000 dolarlık seviyeye yani gelişmekte olan ülke statüsünden gelişmiş ülke statüsüne geçişinin yol haritası bellidir: Kentlerimizde Endüstri 4.0 ve kırsalda Tarım 4.0. Buna tüm gönlümüzle inanalım. Hepimize kolay gelsin…
TARIM VE GIDA SEKTÖRÜNÜN YOL HARİTASINI BELİRLEYECEK 10 ŞART
BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ
Endüstri 4.0 Ortak Akıl Toplantısı
1- Serbest piyasada devlet düzenleyici rolünde olmalı
Ülkemizin bulunduğu iklim ve coğrafyanın jeopolitik önemi, tarım ve gıda sektörünü hem çok güçlü kılıyor hem de yanı sıra çok büyük sıkıntılar getiriyor. Serbest bir piyasa ortamı bulmadan bu şartlar altında sektör çok zorlanıyor. Serbest piyasanın adı olmasına rağmen ‘serbest1 olmaması en önemli konuların başında geliyor; ülkemizde tarım ve gıdada serbest piyasa dinamikleri maalesef çalışmıyor. Dünyada tarımını sanayisine entegre edemeyen hiçbir ülkenin kalkınması mümkün değilken, bu çerçevede bizim ülkemizde de devletin ‘idareci’ rolünü bırakıp, ‘düzenleyici’ rolüne geri dönmesi gerekiyor.
2- Büyük Veri altyapısı hazırlanmalı
“ Tarım 4.0 bu sektöre öncelikle sağlık ve tasarruf getirirken iş gücünü de hafifletecek. Tarım 4.0 için oluşturulacak Büyük Veri, işte bu yüzden çok önemli. Büyük verilerden komut alacak insansız araçlar, doğru zamanda, doğru dozda ve doğru metotla bitkilere koruma sağlayacak. Yani gelecekte tarımda sanayi 4.0 sayesinde; sulama, gübreleme ve ilaçlama aletleri otomatik, birbiri ile uyumlu ve entegre olarak çalışacak; kara leke, külleme ve fun-gusal hastalıklar bitkilere gelmeden, makineler harekete geçecek ve bu şekilde ilaçlama ve gübrelemeyle hem sağlıklı besleme, hem de tasarruf sağlanmış olacak. Böylelikle ilaçların kalıntı problemi de nispeten çözülmüş olacak. Böylelikle kanser gibi hastalıkların önlenmesi ve insan sağlığının korunması da mümkün olacak.
3- Toprağa dönüş için dijitalleşme doğru anlatılmalı
Endüstri 4.0’la tarımda nitelikli iş gücü sorununa çare bulunması, tarımın cazip ve karlı hale gelmesi ile şehirden kırsala göçün hızlanması mümkün. Çiftçilerimize zamanında dijitalleşmeyle ‘hangi gün, ne kadar yağmur yağacak1 veya ‘hangi ağaca, ne kadar ilaç atacak’ ve bu gibi konularda bilgileri verebilirsek; toprağını analiz ettirip ne yetiştirirse, ne kadar verim alacağını önceden söyleyebilirsek her şeyden önce büyük şehirlere göçü engellemiş oluruz.
4- Ürün portföyümüzü genişletmeliyiz
Dünyada gıda ticaretinde 1.8 trilyon dolarlık bir ekonomi söz konusu. Bu rakamın içinde olan ülkelerden çoğu iklim olarak o ticaretini yaptıkları meyve-sebzeyi üretebilecek uygunluğa sahip olmamalarına rağmen bunu başaran ülkeler. Dolayısıyla Türkiye’nin var olan kısıtlı ürün portföyünü değiştirerek, yüksek değerli ürünlerin tarım alanları içindeki yerinin arttırılması gerekiyor. O ürünler hangi ürünler, o ürünleri hangi şekilde işleyip, ne şekilde ambalajlayacağız ve bunları nasıl pazarlayacağız? Bu soruların cevaplarını hayata geçirmemiz lazım.
5- Lojistikte de 4.0 geçerli olmalı
Tarladan ve bahçeden toplanan meyve ve sebzelerin lojistik zincirinde maruz kalacağı herhangi bir aksaklık o ürünlerin hem tazeliğini yitirmesine neden olurken, hem de insan sağlığını tehdit edecek düzeye gelmesine de yol açabilir. Keza gıdada da durum aynı. O yüzden 4.0’ı sadece tarım ve gıdada değil sektörün tüm paydaşlarında uygulamalıyız. Öte yandan dağıtım alanında pazara erişimi hızlandırmak için yurtdışındaki belli başlı yerel dağıtıcıları satın almak önemli bir atak olabilir.
6- Tarım 4.0 teknolojilerini kendimiz üretebilmeliyiz
Tarımda ekme, biçme, ilaçlama, gübreleme, vs.’nin yanı sıra finansman, bilgi kullanımı gibi başka yan unsurlar da söz konusu. Toprak ve işgücü dışında %100 yerli diyebileceğimiz alan çok az. Tohumlar, gübreler, ilaçlar yabancı menşeili. 4.0’ın katma değeri iki katına kadar arttırma potansiyeli var. Peki bu iki katına arttıracak olan bilgiyi de dışarıdan alırsak, o bilgiyi getiren o katma değeri de ülkemize bırakmayacaktır, işte bu teknolojieri kendimiz üretmeliyiz. Sensör, uydu, izlenebilirlikte block chain bunların hepsinin Türkiye’de yapılması mümkün, çünkü ülkemizde çok farklı iklimlerle çok geniş yelpazede ürün üretilebilecek imkanlar var. Üniversiteler ile yapılacak işbirlikleri ile Tarım 4.0 için yeni projelerin kapıları aralanabilir.
7- Sorunlar önceliklendirilmeli, sonra devlete gitmeli
Tarım ve gıda sektörü devletten teşvik beklemeden önce kendi içinde sorunlarını önceliklendirmeli. Bu daraltma yapılmazsa devlet tarafından kısa vadeli çözümler bulmak zor oluyor. Devletin sektörlere kaynak üretme konusunda bazen çaresiz kaldığı noktalar oluyor, çünkü elindeki kaynak yetersiz. Öte yandan devlet, sektör temsilcilerine karşı mesafeli duruyor, çünkü sadece kendileri için bir şey istediklerini düşünüyor. O yüzden tarım ve gıdanın devlet nezdinde temsili konusunda iyi bir strateji şart.
8- Çiftçiyi ikna etmeliyiz
Çiftçiler akıllı tarım teknolojileri deyince öncelikle fiyatına bakıyor. Ve bu teknolojiler onlara pahalı geliyor. Az maliyetle daha çok verim alacaklarını bilmedikleri için aslında kazançlarının daha fazla olacağını öngöremiyorlar. İşte üreticimize bu bakış açısını ka-zandırabilmeliyiz. Bunu yapabilmek için de bu bilgilerin en doğru şekilde çiftçimize ve ziraat mühendislerine ulaştırılması, işin ciddiyetinin anlatılması gerekiyor.
9- Devlet teşviği konvansiyonel tarıma yapılmalı
Devletin tarım ve gıda sektörleri için ilk yapacağı 4.0 teşvikleri, konvansiyonel tarıma yapılmalı. Çünkü konvansiyonel tarım, bu sektörün dünya ile rekabet eden kesimini temsil ediyor. Devlet, 4.0’ı teşvik ederken politika olarak fonksiyonel tarım da arkada bırakılmamalı, desteklenmeli. Kaynağı dışa bağımlı olanlarda reel ve rekabetçi, öz kaynağı içeride olan kaynaklar için ise korumacı ve destekleyici bir tarım politikası üretmemiz lazım. Böylelikle konvansiyonel alanda rekabet ederken, fonksiyonel alanda da öz değerlerimiz koruyabiliriz.
10- Tarım 4.0 Yol Haritası çizilmeli
Nasıl Sanayi Bakanlığı Türkiye’nin Endüstri 4.0 Yol Haritası’nı hazırladıysa, Tarım Bakanlığı da Türkiye’nin Tarım 4.0 Yol Haritası’nı hazırlamalı. Sektör meslek birlikleri, STK’lar ve üniversitelerin desteğiyle Tarım Bakanlığı’nın liderliğinde çizilecek bu rota ile 4.0’a entegrasyon süreci hem iyi planlanmış hem de iyi yönetilerek hayata geçiş sürecindeki dağınıklık önlenmiş olur.