En Güçlü 50 Satın Alma Yöneticisi
Satın alma yöneticisi; İş dünyası, kâr marjlarının eridiği, fiyat rekabetinin dışında kalmanın mümkün olmadığı bir dönemden geçiyor. Bu ortamda alırken kazanmanın önemi her gün daha da artıyor. İşte bu nedenle satın alma yöneticileri bugün çok daha güçlü. Global satın alma yönetimi araştırmalarına göre de tedarik ve satın alma yöneticileri ile CFO ve CEO arasındaki ilişkiler en güçlü dönemini yaşıyor.
İçeriğe Ait Başlıklar
Global satın alma yönetimi
Hatta satın alma fonksiyonunu CEO’suna emanet eden şirketler bile var. işte bu ortamda, Ekonomist, Türkiye’de üçüncü kez gerçekleştirdiği araştırmayla “Türkiye’nin en güçlü 50 satın alma yöneticisi”ni belirledi. Satın alma yöneticilerini, yönettikleri bütçelerden tedarikçi kriterlerine, satın alma bütçelerinin cirodan aldığı paydan 2016 hedeflerine kadar geniş bir perspektifte değerlendirdik. Dijitalleşmeden sürdürülebilirliğe, satın alma liderlerinin gündemlerinin en önemli maddelerini ortaya koyduk.
“Maliyet azaltma, satın alma yöneticilerinin en önemli önceliği. Tedarik ve satın alma yöneticileri ile CFO ve CEO arasında ilişkiler bugün en güçlü dönemini yaşıyor. Tedarikçilerle işbirlikleri artarken, konsolidasyon ve ilişkilerin yeniden yapılandırılması konusuna odaklanılmaya da devam ediliyor.”
Bu tespitler, Deloitte Global Satın Alma Yöneticileri Araştırması’nın en önemli sonuçları arasında yer alıyor. Global araştırmaya göre, satın alma tepe yönetimde en etkin rollerden biri konumuna geldi. Dijitalleş-meyle birlikte ise satın almada Tedarik 3.0 dönemine girildi. Tedarik zinciri ve satın alma fonksiyonu dijital bir dönüm noktasında. Yapay zeka gibi gelişmekte olan trendlerin bu fonksiyonu ne ölçüde dönüştüreceği merak konusu. Şimdi tüm şirketler tedarik ve satın alma fonksiyonlarını bu dijital fırtınayı karşılayacak yetkinliklerle donatmaya çalışıyor.
Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Üyesi ve icra Kurulu Başkanı Ali Bi-laloğlu, aynı zamanda Türkiye’nin en güçlü 50 satın alma yöneticisi arasında yer alıyor. Bu şirkette satın alma fonksiyonunun CEO’ya emanet edilmesi, satın almanın artan önemine de dikkat çeker nitelikte. Bilaloğlu, satın almada dijitalleşmenin en önemli trend olduğunu belirtiyor ve “Dijital tedarik zinciri yönetimi, tedarik zincirinde artırılmış gerçeklik, çevikleşmiş tedarik zinciri ve gelişmiş tahminleme sistemleri gündemde” diyor.
Ekonomist, Türkiye’de üçüncü kez gerçekleştirdiği araştırmayla, “Türkiye’nin en güçlü 50 satın alma yöneticisi”ni belirledi. Satın alma yöneticilerini, yönettikleri bütçelerden satın alma bütçelerinin cirodan aldığı paya ve 2016 hedeflerine kadar geniş bir perspektifte değerlendirdik. İşte “Türkiye’nin En Güçlü 50 Satın Alma Yöneticisi” ve satın almanın dijitalleşmeyle beraber öne çıkan gündemi. ..
DEV BÜTÇELERİ YÖNETİYORLAR
Türkiye’nin en güçlü satın alma yöneticisi listesinin zirvesinde bu yıl yine BÎM Satın Alma Genel Müdürü Murat Namtı bulunuyor. 14 milyar TL’lik bir bütçeyi yönettiği tahmin edilen Namtı, düşük fiyat stratejisiyle büyüyen BİM’in bugünlere gelmesindeki kilit isimler arasında gösteriliyor. Market markası olarak ürettirdiği ve sonradan pazar lideri olan pek çok marka da Namtı’nın gücünü perçinliyor.
Migros Genel Müdür Yardımcısı Cem Lütfı Rodoslu ise 2015 yılında yönettiği 9,4 milyar TL’lik bütçeyle en güçlü ikinci satın alma yöneticisi oldu. Rodoslu, şirkette pazarlamadan da sorumlu. Cem Lütfi Rodoslu, 3 bin farklı ulusal, yerel ve uluslararası tedarikçiyle işbirliğini yürütüyor.
Türkiye’nin en güçlü üçüncü satın alma yöneticisi ise Ford Otosan Satın Alma Genel Müdür Yardımcısı Güven Özyurt. Yönettiği bütçe 9,2 milyar TL olarak tahmin edilen Özyurt, yaklaşık olarak bin 500 tedarikçiyle çalışıyor. Bu tedarikçilerin üçte biri Ford araçlarında kullanılan parçaların imalatını gerçekleştiriyor.
Listenin dördüncü sırasında Erdemir Grubu Satın Alma Koordinatörü Şevkinaz Alemdar bulunuyor. Alemdar, Türkiye’de üretilen ham çeliğin yüzde 25’ini ve yassı çeliğin yüzde 67’sini üreten Erdemir ve İsdemir fabrikalarının satın alma ihtiyaçlarım merkez Grup Satın Alma Koordinatörlüğü ve iki fabrikada yer alan satın alma ekipleriyle beraber yürütüyor. Erdemir cirosunun yaklaşık yüzde 60’ı satın almaya ayrılıyor. Alemdar’ın 2015’te yönettiği dev bütçe-ninse 7,1 milyar TL olduğu tahmin ediliyor.
Bu yıl en güçlü beşinci satın alma yöneticisi ise Ves-tel Elektronik’ten Selim Göksu oldu. Göksu, tahminen 6,9 milyar TL’lik bir satın alma bütçesini yönetiyor.
GÜÇ KATAN NİTELİKLER
Deloitte Global Satın Alma Yöneticileri Araştırması’na göre, satın alma ve tedarik yöneticilerinin yüzde 62’si ekiplerinin yeterli kapasitede olmadıklarını düşünüyor. Yani satın almada doğru yetenek havuzunun korunması, işte tutulması ve eğitilmesi sorunu devam ediyor. Türkiye’nin en güçlü satın alma yöneticileri de satın alma yöneticilerini güçlü kılan ve ekiplerinde aradıkları nitelikleri detaylandı-rıyor.
Çelik Motor Satın Alma Direktörü Bora Ovnamak, iyi bir satın alma yöneticisinin pazara hakim olması, tedarikçi seçiminde doğru adresleri bulması, fiyat pazarlıkları, sözleşmeler ve iş geliştirme konularında değer yaratacak aksiyonları hayata geçirmesi gerektiğini söylüyor. Ovnamak, “Güçlü iletişim becerileri olan, değişime ayak uydurarak hızlı kararlar alabilen, sektörü ve müşterilerin ihtiyaçlarını çok iyi analiz eden, dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden yöneticiler satın alma tarafında fark yaratıyor” diyor.
Ekol Lojistik İdari İşler Genel Müdürü Mehmet levent Demir ise değişime hızlı adapte olabilen, ihtiyaçları iyi analiz edebilen, Y ve Z kuşağının ihtiyaçlarını iyi anlayan, pragma-tik, adil ve tarafsız, iletişim becerisi güçlü, lider, ikna kabiliyeti yüksek, analitik düşünebilen, strateji gelişti-rebilen, güvenilir, sonuç odaklı, yerel ve global gelişmeleri takip eden satın alma yöneticilerini başarılı buluyor.
Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gigin, Tekzen Satın Alma Yöneticisi Haşan Özgür Küçükçetin’i başarılı liderlere örnek gösteriyor ve şöyle devam ediyor:
“Güç, değişik taraflar olduğunun ve içlerinden birisinin son söze sahip olduğunun imasıdır. Tekzen’de ise tedarikçi ve perakendeci, iş ortaklığı mantığıyla ‘kazan-kazan’ bazında çalışıyorlar. Özgür Bey’i bu ilkeyi güçle değil, karşılıklı sevgi, saygı ve anlayışa istinaden yönetebildiği için başarılı buluyorum.”
KRİTİK SEÇİM
Türkiye’nin en güçlü satın alma yöneticileri, binlerce tedarikçiyle iş ortaklığı çerçevesinde çalışıyor. Peki tedarikçilerini nasıl seçiyorlar, en önemli kriterleri neler?
Standard Profil Grubu Satın Almadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sezai Akdemir, temasta oldukları 2 bin tedarikçinin bin 604’ü ile aktif çalıştıklarını belirtiyor. Akdemir, tedarikçilerinde aradıkları en temel üç kriterin fiyat ve kalite performansı ile ödeme vadesi olduğunu söylüyor. Akdemir, “Alınan ürüne göre tedarikçinin ilgili fabrikamıza yakınlığı, satış sonrası sağladığı destek, ISO-TS, CE gibi standartlara uyumu, müdahale süresi gibi faktörler de ön plana çıkıyor” diyor.
TEB Tedarik Direktörü Arda Polat, merkezi satın alma ve sıfır stok prensibiyle hareket ettiklerini belirtiyor. Uçtan uca kağıtsız bir ortamda entegre bir satın alma sistemine sahip olduklarının altını çizen Polat, tedarikçilerini nasıl seçtikleri konusunda şunları söylüyor: “Tedarikçilerimizle tedarikçi seçim formlarımızda yer alan sorularımızın uygunlukları değerlendirildikten sonra çalışmaya başlıyoruz. Formlarımızda yer alan kriterler arasında, verilen hizmetler, sahip olunan sertifikalar, yedekleme planları, çalışan sayıları, iş sürekliliği planlan, sektör referansları gibi bilgiler var. Ayrıca, sicil gazetesi, vergi levhası, SGK borç belgeleri ile de tedarikçilerimizin tüm bilgilerini doğrulamalarını istiyoruz. En az yılda bir kez tedarikçilerimizi risk ve performans değerlendirme sürecine tabi tutuyoruz.”
İçdaş Çelik Satın Alma Müdürü İlker Erce ise tedarikçilerinde aradıkları temel özellikleri şöyle anlatıyor: “Uygun fiyat, zamanında ve istenen kalitede teslim, hızlı hareket edebilme kabiliyeti, istenen ürün sertifika-lanna haiz olması önemli. Olması gereken belgelere, gerekli ürün sertifikalarına, çevre mevzuatına uygunluk belge ve izinlerine, kalite standartları belgelerine, malzeme ve hizmetin türüne göre özel geçerlilik ve yetkinlik belgelerine de sahip olmalarını bekliyoruz.”
DİJİTALLEŞME HIZLANDIRIYOR
Satın alma ve tedarik zinciri yöneticilerinin gündeminde bu yıl dijitalleşme var. Uzmanlar bunu Tedarik 3.0 olarak da adlandırıyor.
Finansbank Satın Alma ve Teknik Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Murat Şakar, tedarik zinciri ve satın alma yönetiminde dijitalleşmenin ön plana çıktığını söylüyor. 2005 yılında merkezi satın alma yapısına geçtiklerini hatırlatan Şakar, aynı zamanda o dönem satın alma süreçlerini de dijital platforma taşıdıklarını belirtiyor. Şakar, dijitalleşmenin en önemli kat-kılannı, hız, raporlama, kontrol ve çeviklik olarak ifade ediyor.
TAV Havalimanları Holding Lojistik ve Satın Alma Direktörü Mesut Akbaş, zaman zaman tedarikçi şirketlerle aynı teknolojik altyapıyı kullanamama nedeniyle küçük çapta sorunlar yaşadıklarını söylüyor.
Akbaş, “Teknolojik gelişmeler şirketlerin iş yapış biçimlerinin her aşamasına yansıdı. Dijitalleşmeyle işlerimiz hız kazandı, arşivleme, raporlama, doğru bilgi aktarım kolaylığı sağlandı” diye devam ediyor.
TAÎ Sanayileşme ve Tedarik Başkanı Ilhami Tanyolu, dijitalleşmeyle işlemlerde hız ve doğrudan iletişim yeteneği kazandıklarını söylüyor. Tanyolu, “Yardımcı sanayilerle aynı platform kullanılarak, anlık, doğru, hızlı ve güvenilir bilgi alışverişiyle süreç verimliliği arttı” diyor.
Sarten Ambalaj Satın Alma ve Lojistik Direktörü Ümit Kurbancıoğlu, iş süreçlerinde maksimum dijitalleş-meyi yakalayamayan ve ileriye dönük net bir dijital strateji ortaya koyamayan şirketlerin olumsuz etkileneceğini düşünüyor. Kurbancıoğlu, “Dijital uygulamalar büyüme hızımızı ve verimliliğimizi artırıyor” diyor.
Boytaş Mobilya Satın Alma Müdürü Kemal Türkoğlu da dijitalleş-meyle özellikle sipariş verme sürelerinin kısaldığını belirtiyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK GÜNDEMDE
Türkiye’nin en güçlü ve başarılı satın alma yöneticilerinin gündemindeki önemli konulardan biri de sürdürülebilir satın alma. Bu konudaki hassasiyetini dile getiren Brisa Tedarik Zinciri Yönetimi Direktörü Fatih Tunçbilek, “Tedarikçilerimizin ekonomik, ekolojik ve sosyal konularda denetlenmesi sonucu geliştirilebilir alanlarını analiz etmeyi hedefliyoruz” diyor.
Efes Grup Satın Alma Direktörü Hakan Başar, artık sadece klasik anlamda satın alma yapmadıklarını söylüyor. Şirketlerin stratejik planlarında aktif rol aldıklarına dikkat çeken Başar, şöyle devam ediyor; “Bu yüzden satın alma birimi, satış, pazarlama, üretim, fınans gibi diğer iş birimleriyle sıkı işbirliği içinde çalışıyor. Satın alma şirketlerde inovas-yonu tetikleyen ana birimlerden biri haline geliyor. Kısa dönemli kaza-nımlardan ziyade uzun dönemli kazanıma odaklandık. Bunu hem tedarik sürecinde hem ürünün kendinde sürdürebilirlik çerçevesinde ele alıyoruz. Tedarikçinin tedarikçisine de ulaşarak, tedarik zincirinin en başına gidiyoruz.”
Akbank Satın Alma Bölüm Başkanı Derya Tayşi Güven, tedarikçileriyle uzun süreli güven ilişkisi içinde çalışarak, onları iş ortakları olarak konumlandırdıklarını belirtiyor. Güven, sürdürülebilir satın alma bilinciyle tedarikçilerinden çevresel duyarlılık, çalışan haklan ve güvenliği konularında uluslararası anlamda uyum beklediklerine dikkat çekiyor. Güven, “Akbank olarak sosyal ve çevre risklerinin tedarikçilerce hangi süreçlerle takip edilmekte olduğunu dikkate alıyoruz. Hizmet ve servislerin temininde topluma ve çevreye daha duyarlı sistemlerle çalışan tedarikçilere öncelik tanımaya çalışıyoruz” diye konuşuyor.
KORDSA GLOBAL GLOBAL TEDARİK ZİNCİRİ DİREKTÖRÜ ABDÜLKADİR TOPLU
“Satın almayı online platformdan yapacağız”
“Yeni dönemde gelişmekte olan teknolojiler yardımıyla, daha yetkin tedarikçiler ile çalışılabilecek bir eko-sistem yaratılıyor. Böylece tedarikçilerle uzun vadeli işbirlikleri kurma ve koruma ön plana çıkıyor. Bilgilerin ortak bir sistem üzerinden görülebildiği, ihtiyaçların net olarak tanımlanabildiği ve tedarikçilerin proaktif bir yaklaşımla bu ihtiyaçları yerine getirdiği bir tedarik zinciri yaklaşımı benimsedik. Talebin öncül ve artçıl göstergelerle doğru bir şekilde belirlenmesi, tüm tedarik zincirinin doğru yönetilmesi için en önemli faktörlerden biri. Bununla beraber tedarik zinciri optimizasyonunu sağlayacak çözümler de son trendler arasında.
Dijitalleşme satın alma işleyişimizi daha etkin, şeffaf ve hızlı şekilde yürütmemize olanak verecek sistemlerin kullanımını sağlıyor. Satın almalarımızı online platform üzerine yapabileceğimiz e-satınalma sistemi kurulması üzerine çalışmaktayız Ayrıca Kordsa Global’in dünya üzerinde bulunan tüm ülkelerdeki sistemlerini ortak bir veri tabanı üzerinde takip etmemizi sağlayacak bir proje üzerinde çalışmaktayız. 2016 yılında öncül ve artçıl göstergelerle pazar talebi modellemesi üzerine çalışıyoruz. Oluşturmuş olduğumuz tedarik zinciri optimizasyon modelimizle hammadde ve kapasite optimizasyonları öncelikli konularımız arasında.”
VODAFONE TÜRKİYE TEDARİK ZİNCİRİ DİREKTÖRÜ AFŞAR ALP
‘Dijitalle daha basit ve çevik satın alma”
“Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik eden bir şirket olarak teknoloji yatırımlarımız satın alma faaliyetlerimizde öne çıktı. Özellikle 4,5G ve fiber yatırımlarımız ile satın alma faaliyetlerimizin yüzde 60’a yakını teknoloji alanında gerçekleşti. Önümüzdeki dönemde büyümenin kaldıracı olarak geniş bant teknolojilerini görüyoruz. Geniş bant yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Bu yatırım iştahı ile satın alma kapasitemiz artacak. Vodafone Türkiye olarak binin üzerinde tedarikçi ile iş ilişkimizi yürütüyoruz.
Yaklaşık 50 bin kişilik bir paydaş ailesine ulaşıyoruz, iş ortağı temel seçim kriterlerimizde kadın yatırımcılarımıza ve kadın çalışan oram yüksek olan iş ortaklarımıza öncelik veriyoruz. Türkiye’de başarılı olan iş ortaklarımızı Vodafone Group ile birlikte global arenaya taşıyoruz. Tedarik zincirinde tüm iş yapış şekillerimizi de dijital dünyaya uygun olarak yeniden tasarlıyoruz, interaktif dahsboard ile anlık olarak performans hedeflerinin takibini sağlıyor, büyük veriyi iş süreçleri ve analizlerinde verimlilik oluşturmak için kullanıyoruz.
Mobil aplikasyon uygulamaları ile izlenebilirlik, mobilite ve online onay süreçleri sağlıyor, iç müşterilerimize satın almanın dijital deneyimini yaşatıyoruz. Hayata geçirdiğimiz tüm bu yenilikler ile iş süreçlerinde daha basit ve çevik bir satın alma deneyimi kazandırıyoruz. Tedarik zincirinde dijitalleşmenin şirketin başarılı iş çıktılarına somut katkı sağladığını görüyor ve ölçümlüyoruz.”
KOCZER GENEL MÜDÜRÜ AYKUT OZÜNER
“Dış kaynak kullanımı yön veriyor”
“Portföyümüzde kayıtlı, temasta olduğumuz tedarikçi sayısı 20 binin üzerinde. Geçtiğimiz yıl sözleşmeli olarak bize hizmet sunan 2 bin 200 tedarikçimiz vardı. Satın almada günümüzde artarak gelişen trend, dış kaynak kullanımı. Dış kaynak kullanımının artmasının temelinde teknoloji ve uzmanlaşma başlıkları altında ele alabileceğimiz trendler mevcut.
Birincisi uçtan uca yönetim. Satın alma iş modelinin dünyadaki en iyi uygulamalarında talepten ödemeye, iş akışları ile faaliyet gösterdiklerini görüyoruz. Satın alma süreci uçtan uca birbirine entegre şekilde yönetiliyor. Dünyadan örnekler arasında Ariba, Perfect Commerce, Bravo Solutions’ı sayabiliriz. İkincisi, pazaryeri dönüşümü. Alibaba, Amazon gibi pazaryeri platformlarının dünya ticaretinden aldıkları pay her geçen gün artıyor.
Ayrıca müşteri ve tedarikçi sistemleri ile entegre yapılar kuruluyor. Ve harcama kategorileri, endüstri spesifik çözümler, müşteri bazlı yapılanmalarla uzmanlaşma süreci gelişiyor. Bu trendlere paralel olarak dijitalleşme bizim de gündemimizde. Satın alma süreci için uçtan uca teknolojik altyapımızı geliştiriyoruz. Müşteri ve tedarikçilerimizle entegre altyapıları kuruyoruz. Mobil ve bulut teknolojilerle erişim kolaylığı konularını bizim için olmazsa olmaz olarak görüyoruz.”
TEKNOSA KATEGORİ DİREKTÖRÜ KAYHAN OZAR
“Değer zinciri uçtan uca sadeleşiyor”
“Yaygın mağaza ağımız, hızlı büyüyen online alışveriş platformumuz teknosa.com ve mobil aplikasyonlarımız ile Türkiye’nin her noktasında, her kanaldan tüketicileri teknolojiyle buluşturuyoruz. Bu bağlamda satın alma konusunda avantajlı bir konuma sahibiz. Şirketimizde 2014’te 3,2 milyar TL’ye yakın, 2015’te de 3,1 milyar TL seviyesinde satın atma bütçesi yönetildi.
2016’da satın alma bütçemiz yüzde 10-15 seviyesinde artar. Aktif çalıştığımız 150’nin üzerinde iş ortağımız var. Müşteri odaklı ve süreçleri sadeleşmiş, hızlı ve şeffaf bir tedarik süreci ile ilerliyoruz. Dijitalleşme, hızı, şeffaflığı, rekabeti ve verimli olmayı beraberinde getirdi ve müşteri memnuniyetine daha fazla odaklanmayı sağladı. Artık bir ürüne ve o ürünün özelliklerine, fiyatına herkes çok kolayca ulaşabiliyor. Burada müşterinin ihtiyacını doğru anlamak ve nerede isterse o hizmeti orada sağlamak, sonrasında da müşterinin beğenisiyle ilgili yorumları takip etmek çok önemli hale geldi.
Uçtan uca değer zincirinin sadeleşmesi ve artık üreticilerin de son kullanıcıyla etkileşimde olması, işin toplamda sağladığı değeri artırıyor ve hizmet kalitesini de güçlendiriyor. Pazarlık yeteneği, hızlı çözüm üretme eğilimi ve pazarlama, finans gibi iş süreçlerine hakimiyet satın alma süreçlerinde başarıyı da beraberinde getiriyor.”
LC WAİKİKİ SOURCİNG GENEL MÜDÜR YARDIMCISI EDVVARD DAVID SOUTHALL
“Hızlı siparişe odaklandık”
“LC Waikiki olarak 2015’te 1,6 milyar dolarlık satın alma gerçekleştirdik. Bunların yüzde 75’ten fazlası Türkiye’den tedarik ediliyor. 2016’daki satın alma bütçemizin dolar bazında yaklaşık olarak yüzde 4-5 civarında artmasını bekliyoruz. Dünya çapında yaklaşık olarak 500 üretici ile aktif olarak çalışıyoruz fakat sistemimizde 800 üretici bulunuyor. Tedarikçilerimizin taşıması gereken ana kriterler içinde ürün, sağlık ve güvenlik yer alıyor. Üretimde çalışan işçilerin refahı, sağlığı ve güvenliği bizler için önemli bir kriter.
Bunun dışında üretim kalitesi, tasarım kapasitesi ve zamanında teslim becerisi de taşıması gereken özellikler arasında yer alıyor. Perakendecilerin ürün teslim sürelerini kısaltmaları gerekiyor. Bunun için biz de ‘Fast Track’ adını verdiğimiz hızlı siparişlerimizin üzerine daha çok odaklanıyoruz. Normal süre birkaç ay içinde yeni ürünü mağazaya sokmak iken biz hızlı siparişle haftalar hatta günler içinde mağazalarımıza yeni ürünler getiriyoruz. Dijitalleşme alanındaki gelişmemizi sağlayan en önemli unsur internet mağazamız oldu.
2011’de internet satışına başladığımızda siparişler yedi gün içinde teslim edildi ve 10 gün içinde ‘internet mağazamız’ LC Waikiki mağazaları içinde ilk 10’a girdi. 2015’te internet satışlarımız 100 milyon TL’yi aştı ve bu rakam bu yıl daha da artacak. Bir satın alma yöneticisinin en büyük rolü şirketin stratejik hedefleri ile tedarik arasında bir denge sağlamaktır. Bu özellikte de LC Waikiki gibi küresel yayılma ile farklı tedarik strateji ihtiyaçları ortaya çıkan bir şirket için çok doğru bir kriter!’
MİGROS GENEL MÜDÜR YARDIMCISI CEM RODOSLU
‘Ucuzluk algımız son 20 yılın en gelişmiş seviyesinde”
“2015’te satın alma bütçemiz yüzde 16 oranında arttı ve 9,4 milyar TL’ye ulaştı. Bu bütçe 2016 yılında son altı yıldır olduğu gibi yüzdesel olarak çift haneli artmaya devam edecek. Dönemsel 3 bin farklı ulusal, yerel ve uluslararası tedarikçi ile işbirliği içindeyiz. Satın alma konusundaki temel kriterlerimiz, ürünün inovatif olması, yeni ihtiyaç birimi oluşturabilmesi, kendi talebini yaratabilmesi, gelişim potansiyelinin olması ve kategorisine göre kârlı bir ürün olması.
Gücümüzü tüketiciyi tanıma, müşterimizin beklenti ve ihtiyaçlarını karşılama yeteneğimizden alıyoruz. Satın aldığımız ürünler pazar büyüklüğünün yüzde 87’sini oluşturuyor. Migros’un organize gıda perakendede hızlı tüketim ürünleri pazar payı 2015 yılında 30 baz puan artarak yüzde 14,6 olarak gerçekleşti. Pek çok markanın işbirliğiyle sunduğumuz özgün marka ürünlerimiz Migros’un yüksek kalite standartlarında üretilen ve eş kalitede piyasada bulunabilecek en uygun fiyatlı ürünler. Bu çalışmalar doğrultusunda Migros’un ucuzluk algısı son 20 yılın en gelişmiş seviyesinde.
Tüm tedarikçilerimizden ‘Migros Kalite Protokolü’ kapsamında kendilerini sürekli geliştirmelerini talep ediyoruz. Migros müşterileri, çalışanları ve tedarikçileriyle birlikte bir ekosistemi oluşturuyor. Bu ekosistemin sürdürülebilir büyümesi için teknoloji kullanarak operasyonel verimliliği artırıyoruz. Stok minimizasyonu, rafta ürün bulunurluğunda artışla birlikte operasyonel maliyetlerimizde düşüş sağlıyoruz”