Eleman Eksikliği Çeken Sektörler
Şirketlerin büyümesinin önündeki en büyük engel kalifiye eleman eksikliği. Turizm, tekstil, sağlık, gıda, elektrik-elektronik, mağazacılık ve perakende eleman sıkıntısını en yoğun yaşayan sektörler. Uzmansanız bu sektörlerde hemen iş bulmak mümkün…
TÜRKİYE İstatistik Kurumu (TÜÎK) geçen hafta işsizlik oranını açıkladı. Buna göre işsizlik, 2012’nin Kasım ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,3 puanlık artışla yüzde 9,4 olarak gerçekleşti. Ve işsiz sayısı 2 milyon 630 bine yükseldi. Bir yandan işsiz sayısında artış yaşanıyor, diğer tarafta firmalar sürekli eleman arıyor. İşte bu çelişkinin nedeni Türkiye’de kalifiye eleman bulma konusunda yaşanan sıkıntı…
Kalifiye eleman bulmak hiç olmadığı kadar zorlaştı. Bunun çeşitli nedenleri var elbette. Her şeyden önce bazı sektörlerde yeterli sayıda uzmanlaşmış, yetişmiş eleman yok. Yanlış ücret politikaları ve çalışma koşullarının zorluğu gibi nedenlerle sirkülasyonun yüksek olduğu iş yerlerinde eleman açığı yaşanıyor.
Hep söylüyoruz, gerek AB’ye üye olan, gerekse üyeliğe aday olan ülkeler arasında en genç nüfusa sahip ülke Türkiye… Üstelik sadece genç bir nüfustan değil, aynı zamanda göreli olarak “iyi yetişmiş” genç bir nüfustan söz ediyoruz. Bu nedenle hem talebin hem de arzın arttığı, dolayısıyla ekonomik büyümeye elverişli g bir ortam söz konusu. Ancak buna rağmen son dönemde Türk şirketlerinin önündeki en büyük sorun, kalifiye eleman bulmak.
Denetim, vergi ve özel danışmanlık hizmetleri sunan Grant Thornton’un bu konuda yaptırdığı araştırma durumu net bir şekilde özetliyor. Araştırmaya Türkiye’den katılanların yüzde 29’u kalifiye eleman eksikliğini büyümenin önündeki en büyük engellerden biri olarak görüyor.
Genç nüfusun genellikle metropol kentlerde yaşamayı tercih ettiği illerde özellikle hizmet sektöründe sıkıntı var. Yine turizm sektörünü kendine hedef olarak seçen profesyoneller sıklıkla büyük kentleri tercih ediyor. Bu durum da potansiyele sahip kentlerde eleman sıkıntısı doğuruyor.
ÜNİVERSİTE İLE İŞBİRLİĞİ ŞART
Grant Thornton İç Denetim, İç Kontrol ve Risk Yönetimi Ortağı Sezer Bozkuş Kahyaoğlu’na göre, eleman sıkıntısının altında yatan başlıca neden eğitimli nüfusun büyük kentlerde yaşamayı tercih etmesi. Aslında bazı sektörlerde yaşanan eleman sıkıntısını, şirket ve üniversite işbirliği ile aşmak mümkün.
Birçok gencin üniversiteden mezun oldukları bölümlerden farklı sektörlerde kariyer fırsatı aramak zorunda kaldığını hatırlatan Kahyaoğlu, “Üniversite ile özel sektör arasındaki işbirliği eleman bulma sıkıntısını önemli ölçüde çözebilir” diyor ve şu örneği veriyor: m “Tekstil üretimi alanında isim yapmış bir kentte bulunan bir üniversite, tekstille ilgili eleman yetiştirme süreçlerine yatırım yapmalı. Etkili staj süreçlerini devreye sokarak öğrencilerle eğitimini aldıkları sanayi kolu arasında köprü oluşturmalı. Bu bölümlerden mezun gençler, eğitim gördükleri konularda çalışmaya, dolayısıyla mevcut sanayiye katkıda bulunmaya yönlendirilmeli. İşin doğası gereği, zorlu fiziksel ve ruhsal koşullara ayak uydurulması gereken sağlık gibi sektörlerde ise yan haklar konusu etkin bir şekilde düzenlenmeli.”
Kahyaoğlu’na göre, bu konuda devlete düşen görev, üniversite ile özel sektör arasındaki işbirliklerine kılavuzluk yapacak destekleyici kanunları devreye sokup takibini yaparak süreçleri işler hale getirmek…
SAĞLIKTA SIKINTI BÜYÜK
Nicholson International Türkiye Genel Müdürü Mutlu Eroğlu ise, hemşi re, hasta bakıcı ve benzeri sağlık çalışanı bulma konusunda sağlık sektörünün sıkıntılarına değiniyor. Eroğlu’na göre, devlet çok fazla işe alım yaptığından ve “devlet güvencesi” anlayışı yaygın olduğundan özel sektör bu konuda geri kalabiliyor. Yine son dönemde şirketlerde bulundurulmaları zorunlu hale gelen “risk yöneticileri”nin de uzmanlık alanları henüz yaygın olmadığı için az bulunduğuna değiniyor.
Doğal kaynakların kısıtlı hale gelmesinden dolayı bu konuda uzman ve mühendislerin de kıymetli hale geldiğini anlatan Eroğlu, “Şu anda su teknolojileri konusunda araştırma yapıyoruz ve deneyimli teknik yöneticiler arıyoruz. Ancak niş bir alan olduğundan aday sayısı az oluyor” diyor.
Her sektörün iç ve dış pazarlar için geliştirme uzmanı arar hale geldiğini anlatan Mutlu Eroğlu şunları söylüyor: .“Bu noktada dış pazarların ne olduğu önemli. Örneğin Ortadoğu ve Rusya pazarına daha kolay aday bulunabilirken, Avrupa pazarını daha az kişi biliyor. İlaç sektöründe yıllardır medikal müdür bulmakta zorluk yaşanır. Nedeni de bu pozisyonda çalışacak kişinin doktor olması gerekliliğidir.”
DİL BİLEN ÇOK AZ
Hugent Satış Direktörü Çağlan Ünal Üzümcü, özellikle yabancı dil bilen personel bulmanın zorluğuna değiniyor. Enerji sektörünün hala Türkiye için yeni kabul edilebilecek bir sektör olduğunu söyleyen Üzümcü, “Bu sektörde deneyimli personel sayısı çok az. Dolayısıyla olası bir arayışta çok fazla seçeneğiniz maalesef olmuyor. Bunun dışında yüksek turnover sebebiyle her zaman sıkıntı yaşayan sektörler var; perakende ve çağrı merkezi gibi?” diyor.
Personel bulmadaki sıkıntının ağırlıklı olarak eğitimden kaynaklandığını dile getiren Üzümcü şunları söylüyor: “Türkiye’de ya çok iyi eğitimli, yabancı dil bilen yüksek vasıflı çalışanlar var ya da eğitimsiz, asgari düzeyde eğitimli, vasıfsız işçi olarak çalıştırabilecekleriniz var. Bunun arasını bulmak kolay değil. Halbuki şirketlerin yapısı gereği farklı ihtiyaçları var. Ara kademede çalışacak, lise mezunu, yabancı dil bilen kişilere çok ihtiyaç var. Ama bu kişiler eğitimleri gereği yabancı dil bilmiyor. Yine aynı şekilde üretimde çalışacak belirli makineleri kullanabilen ve bu konuda uzmanlaşmış çok az kişi var. Üniversitedeki ama özellikle meslek yüksek okullarındaki bölüm çeşitliliğinin ve içeriğin mutlaka değiştirilmesi gerekiyor.”
“DEVLET FİKİR ALMALI”
Çağlan Ünal Üzümcü’ye göre, devlet, eğitim politikalarını mutlaka değiştirmeli, sektör yöneticileriyle bir araya gelip mevcut sorunlarla ilgili fikir almalı. IŞKUR vasıtasıyla birçok sektör için personel eğitimi verildiğini ve firmalara yönlendirme yapıldığını anlatan Üzümcü, bu işbirliklerini daha geniş bir alana yaymanın, daha kaliteli hale getirmenin mümkün olduğuna değiniyor. Hatta özellikle sektör bazlı teşvikler verilebileceğini söylüyor. Çalışanların bakış açısının da önemli olduğunu ifade eden Üzümcü, “Hayatımızdaki birçok şey gibi işimizi de çabuk tüketir hale geldik. İşyeri bağlılığı bahsettiğimiz sektörler için neredeyse imkansız hale geldi. Özellikle öğrencilere bu konuda eğitim vermek iyi bir yol olarak düşünülebilir” diyor.
HERKES DENEYİM İSTİYOR
HRM Ankara Ofis Yöneticisi İlknur Seven, günümüzde hemen her şirketin alanında uzmanlaşmış, deneyimli çalışanları istihdam etmek isteğinden söz ediyor. Ve bu ihtiyaç dolayısıyla son dönemde uzman pozisyonlarda eleman arayışlarının öne çıktığını ifade ediyor. Seven’e göre, Türkiye’nin dört bir yanında yeni bir AVM’nin açılması özellikle mağazacılık ve perakendecilik sektörünü öne çıkarmış durumda. Bu da söz konusu AVM’lerde çalışacak deneyimli personel arayışını gündeme getiriyor. Dolayısıyla mağazacılık ve perakendecilik sektörü eleman arayışındaki liderliğini koruyor. Mühendis ve yazılımcı pozisyon-larındaki arayışlarda da artış yaşandığını kaydeden Seven, tekstil, gıda ve elektrik-elektronik sektörlerinin de eleman sıkıntısı yaşayanlar arasında yer aldığını belirtiyor.
istihdam sorununun altında yatan en önemli nedenlerden birinin “mesleksizlik” olduğuna dikkat çeken Seven, “Türkiye’de vasıfsız işgücü fazlalığı da var. Öte yandan şirketler kaliteli eleman bulamıyor. İşsizliğe çözüm getirmek amacıyla bazı illerde işsiz gençlere mesleki eğitimler vererek onları nitelikli eleman sıfatıyla iş sahibi yapmayı hedefleyen çalışmalar yapılıyor” diyor.
Proje, burs ve staj önemli
AVM’lerin plansız şekilde artması yetişmiş personel bulma konusunda sıkıntılar yaratıyor. Hızlı mağazalaşma ve yetersiz insan kaynağı sonucu yıllık personel değişim oranları hızla yükseliyor. HRM’den İlknur Seven’e göre, bu sektörlerin dinamikleri içinde gelişen yenilikçi yaklaşımlar, teknolojik gelişmeler, kanunlar, sosyal gelişmeler ve yetkinlikler çerçevesinde çalışanlar da eğitimlerle desteklenmeli ve geliştirilmeli. Özellikle eleman sıkıntısı çeken tekstil, sağlık ve perakende sektörlerindeki şirketlerin, meslek yüksek okullarıyla birlikte projeler yapması, ihtiyacı olan ve sonrasında şirketlerinde istihdam edebilecekleri istekli öğrencilere burs vermesi veya bünyesinde staj yapma olanağı sağlaması gibi çözümler geliştirmesi tavsiye ediliyor.
EĞİTİMDE REFORM ŞART
Son yıllarda kalifiye eleman bulmada yaşanan sıkıntılar eğitimde reform yapma zorunluluğunu gündeme getiriyor. Bu kapsamda meslek liselerinin açılmasına hız veriliyor. Hükümet bu yöndeki çalışmaları hızlandırırken gençlerin meslek edinmelerini sağlamak için meslek yüksek okulları cazip hale getiriliyor. İlknur Seven, özellikle ara eleman sıkıntısının çok fazla yaşandığı Türkiye’de, meslek liseleri ve yüksek okullarından mezun olan kişilerin hızlı iş bulmasının bu okulların mezunlarını yüreklendireceğinin altını çiziyor.
IK uzmanları gençleri teşvik etmenin önemine de değiniyor. Gençleri özellikle eleman sıkıntısı çeken sektörlere yönlendirmek adına sunulan çözüm önerileriyse şöyle: İş gücüne daha iyi ücret ödeyen işler yaratılabilir. Böylece hem çalışanın hem de ailesinin hayat standardı yükseltilebilir. Şirketlerin sigorta imkanını sağlaması devlet güvencesi altına alınabilir. Uzun ve düzensiz saatlere düzenleme getirilebilir. Kariyer planı başta olmak üzere, çalışma saatleri, sigorta ve ücret politikaları, üniversitelere ilgili bölümlerin açılması ve sektörlerin kendi pazarlamalarını doğru ve stratejik yapabilmesi, üniversitelere gidip kariyer günlerine katkıda bulunması sağlanabilir.
Tugçe Altınsoy / Para