Ekim ayı gezgin ruhlar için birçok etkinlikle dolu. Hem gezme hem yemek diyenler için Adana, İzmir, Antalya’da lezzet festivalleri var. Kuşları göç ederken izlemenin, bisikletle turlamanm ve açık hava müzesi Urfa’yı görmenin tam zamanı…
ÇOK sıcak geçen bir yaz mevsimini geride bıraktık. Sonbahara hızlı ve soğuk bir geçiş yaptığımız şu günlerde doğa da yeni rengine bürünmüş durumda; yapraklar sararıyor, kuşlar göç ediyor, doğa adım adım kışa hazırlanıyor. Sonbahar kimileri için hüznü, kimileri için geride bırakılan bir yılın muhasebesini temsil ederken, kimilerinin de gezme isteğini kabartıyor. Yazın sıcağından çıkmışken işte tanı da gezmek için ideal denilen pek çok yer var. İşte Ekim ayı da bu gezgin ruhlar için birçok etkinlikle dolu.
Gezmeye ve özellikle yemeye düşkünler için başta Adana olmak üzere İzmir’de ve Antalya’da gastronomi festivalleri var. Güneydoğu’ya kültür ve tarih turları yapmak için de en ideal zaman Ekim. Sıcaklar bitmiş, hasatlar kalkmış, kış hazırlıkları devam ederken tarih ve kültür miraslarını hala görmeyenler için çok güzel turlar var. Seyahat acentelerinin Ekim programına göz atıldığında Urfa’mn öne çıktığı görülüyor.
Sonbaharın bir başka habercisi de kuşlar. Yazın sonlarına doğru başlayan kuş göçleri gökyüzünü şenlendiriyor. Ülkemizin dört bir yanında her mevsim kuş gözlemi yapmak mümkün ama Ekim’in bir başka önemi var. 6-7 Ekim tarihlerinde Avrupa Kuş Gözlem Günü olarak kutlanıyor. Bu tarihlerde Türkiye’nin 20’ye yakın noktasında kuş gözlem etkinliği düzenleniyor. Bu etkinliklere siz de katılarak göç yolundaki kuşların yaşamına dahil olabilirsiniz.
Havanın serinlemesi bisikletçileri de sokaklara daha çok çıkarıyor. Özellikle İstanbul’da bisikletli turlar doğayla ve denizle buluşmanın en güzel yöntemlerinden biri. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Avrupa Yakası’nda 19,7 kilometre bisiklet yolu var.
En güzel Ekim rotalarını sizler için derledik…
İçeriğe Ait Başlıklar
LEZZET ŞEHRİ
Ekim, yazın cayır cayır yanan Adana için serin ve çok güzel bir ay. Acının, baharatın etle buluşmasının mükemmel sonuçlarını tadabileceğiniz Adana’nın bir gastronomi şehri olarak markalaşması için önemli adımlar atılıyor. Geçen yıl ilki gerçekleştirilen Adana Lezzet Festivali’nin İkincisi bu yıl 12-14 Ekim tarihlerinde “Gelenekselin Gücü Adına!” temasıyla gerçekleştirilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın himayesinde, Adana Valiliği’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen festival, iki Michelin yıldızlı ünlü Belçikalı şef Alexand-re Dionisio gibi uluslararası yıldız isimlerin ve ünlü ulusal şeflerin katılımıyla üç gün boyunca Adana’da bir gastronomi şöleni yaşatacak.
Tur şirketleri festivale özel turlar düzenliyor. Merkez Park’ta yapılacak festival boyunca kentin önde gelen lezzet markaları stantlarıyla renklenirken, ünlü şefler Sahrap Soysal, Eyüp Kemal Sevinç ve Bruno Santa Cruz’un yer alacağı “Gelenek ve Gelecek”, “Yunus Emre Akkor ile Kınalı Eller”, Ha-zer Amani ile “Adana Sokak Lezzetleri”, Ebru Erke ile “Adana’nın Saklı Kalmış Vejetaryen Hâzinesi” başlıklı gastro-şovlar; Kars’ın meşhur ustası İlhan Koçulu ile “Peynir Tadımı” ve İtalyan uzman Massimo DeRienzo ile “Zeytinyağı Tadımı” gibi etkinlikler var. Ünlü Adanalı diyetisyen Dilara Koçak ile “Sağlıklı Adana Mutfağı”, “Adana’nın En Eski Kebap Ustaları ile Duayenler Buluşması” başlıklı söyleşiler ve alanında uzman isimlerin yer alacağı “Marka Yaratanlar”,”Festivaller Şehri Adana” ve “Yerel Mutfağm Gücü -Adana Bir Gastronomi Markası Oluyor” başlıklı paneller de festival programında.
ÇUKUROVA’NIN GURME DURAKLARI
Gurmeturlar.com’un sahibi Goğüsgeren Turizm seyahat acentesi, Adana’ya bu tarihlerde grup götürecek şirketlerden biri. Bir gece konaklamalı Adana seyahati kent turuyla başlıyor. Taş Köprü ve sonra sırasıyla Büyiik Saat Kulesi, Kazancılar Çarşısı, Adana Ulu Camii, Atatürk evi, Sinema Müzesi geziliyor. Festival etkinliklerine yakın bir noktada bulunan narenciye bahçesine geçiliyor. Burada üreticilerden alınacak brifing sonrası portakal, limon ve mandalinaları dalında görüp toplama imkanı bulunuyor. Ve sonraki rota Adana Lezzet Festivali etkinlik alanı.
Adana’ya gitmişken çevresini görmeden dönmek olmaz. Toplam uzunluğu 7 kilometreyi aşan Kapıkaya Kanyonu’nun kısa bir bölümünce güzel bir sonbahar yürüyüşüne ne dersiniz? Manzara muhteşem Bu kanyon aynı zamanda “Adnan Menderes Posta Yolu” olarak anılıyor. Sonraki durak Varda Köprüsü. Yapımı beş yıl süren köprü 1912 yılında tamamlanmış. Uzunluğu 172 metre, orta ayağı ise 99 metre olan köprüye aynı zamanda “Alman” veya “Hacıkırı” köprüsü de deniyor. Son durak yaklaşık bir saatlik mesafedeki Tarsus Burada görülecek yerler de: St. Paul Kuyusu, Eski Tarsus, Ulu Cami, Kırkkaşık Bedesteni, Kleopatra Kapısı ve Nusret Mayın Gemisi.
Gurmeturlar.com’dan Gökmen Aydmalp, festival harici özel gruplara bu bölgede gastronomi turları yaptıkları bilgisini vererek, Adana-Gaziantep-Hatay üçgeninde gurme duraklarını gezdirdiklerini ekliyor.
İZMİR’DE İKİ FESTİVAL
Ege sağlıklı ve zengin mutfağı ile yine gündemde. “Ege Mutfağı ve Sağlıklı Uzun Yaşam” temalı Mavibahçe Gastronomi Festivali 5-6-7 Ekim tarihlerinde yapılıyor. Festival, Ege lezzetlerini, ünlü şefler ile workshop”lar, söyleşiler, paneller, konserler, yarışmalarla konuklara tanıtacak. Oldukça dolu bir içeriğe sahip festivale yoğun katılım bekleniyor.
Festivale ünlü şef Rafet Ince’nin yanında. İzmir Ekonomi Üniversitesinin takımları Ege lezzetlerinden örnekler hazırlayacaklar. İzmir Profesyonel Aşçılar Derneği de takım olarak festivalde yerini alıyor. Kahveden yemeğe, gastronomi teması içindeki pek çok konuda çeşitli panel ve söyleşilerle konuklar bilgilendirilecek. Yunanlı Şef Pandelis Aslanis ile Mövenpik şefi Murat Yıldız “Kardeş Mutfaklar” konulu sunum yapacaklar. Gastronomi Konulu filmlerin de gösterileceği festivale sosyal medyacılar da ilgi gösteriyor Murat Bür, Gül Kaynak, Nedim Atilla, Dilsen Oktay, Sara Pardo, Neptün Soyer, Nejat Yentürk, Dr.Eren Akçiçek. Müjde Tönbekici, Serdar Çelenk, Prof.Dr.Mustafa Kaymakçı değişik gastronomi konularında söyleşiler yapacak. Ağaç Kakan Çocuk Atölyesi de çocuklara yönelik aktiviteler gerçekleştirilecek. Ege Gastronomi Turizmi Demeği de Mavibahçe Festivali’nin partneri olarak katkıda bulunuyor.
TREN GARI’NDA GASTROFEST
İzmir’deki bir başka gastronomi festivali de 21 Ekim’de, tarihi Alsancak Tren Garı’ndaki “İzmir GastroFest” olacak. Yerli-yabancı ünlü şefleri, yemek yazar- 1 arını ve akademisyenleri buluştururken, farklı panellerde gündemin sıcak konusu olan “Göç” temasını işliyor. İzmir Gastrofest Düzenleme Kurulu Başkanı Hande Arslanalp, festivalin konuklan ve konuşmacıları arasında yer alan Yunanlı, İsrailli, İspanyol şeflerin Türk Mutfağı’nın dünyada tanıtımına büyük katkı sağlayacağına inandıklarını söylüyor. Arslanalp, “Ünlü şeflerimiz Aylin Yazıcıoğlu, Şemsa Denizsel, Yılmaz Öztürk, Osman Sezener, İsmet Saz, Murat Bozok, Jale Balcı’nın düzenleyecekleri \vorkshoplar’la, yemek sosyolojisi uzmam Prof. Zafer Yenal gibi isimlerin konuşmacı olarak katılacağı festival, İzmir’in Gastronomi Turizmi için yol haritası niteliği taşıyacak” diyor.
Festival katılımcıları, İzmir’in özgün lezzetleri, Sefarad, Rum, Levanten ve Ege mutfağının seçkin harmanıyla buluşacak. Festivale İzmir’in en iyi restoranları katılıyor, ziyaretçiler gerçek bir gastronomi deneyimi yaşayacaklar. 600 kişilik kapasiteye sahip ve biletleri Biletix:te satılan festivalin büyük ilgi gördüğünü kaydeden Arslanalp, programın içinde yer alan tüm etkinliklerin bilet ücretine dahil olduğu bilgisini veriyor. Arslanalp, “Çok özenli ve leziz bir festival planladık, yemek yemeyi seven ve bir deneyim olarak gören herkesi bekliyoruz!” diye konuşuyor.
ANTALYA’DA BÜYÜK MEZE BULUŞMASI
Antalya’da kavuran sıcaklara veda ederken, ılık hava, tenha sahiller ve sokaklar sizi bekliyor; hatta deniz sefası yapmak bile mümkün. Artık bu kente Ekim’de gitmek için bir başka neden daha var; o da bu yıl İkincisi gerçekleşecek olan Uluslararası Meze Festivali. Üç kıtadan en önemli 18 şefin 12-13 Ekim’de Antalya’da ağırlanacağı festival, şehir merkezinde yer alan Akra Otel’de “Urban Social Taste” konseptiyle gerçekleşiyor. Ortadoğu, Asya, Avrupa ve Türkiye’nin en iyi 18 şefi özgün yorumlarım katarak hazırlayacakları mezeleri lezzet tutkunlarına sunulacak. Türk şefler, OsmanlI’dan günümüze ulaşan meze çeşitlerimizi modern dokunuşlarla servis edecek. Akra Otel Genel Müdürü Gökhan Polat şunları aktarıyor:
“Türkiye’den katılan mutfağın güçlü isimleri festivalde ses getirecek. Yeme içme sektörünün ünlü girişimcileri arasında yer alan Çapa ailesinin genç üyesi Emre Çapa, başarılı işletmeci Erhan Görücüoğlu, Le Cordon Blue mezunu ve Anadolu Mutfağı konusunda imza isimlerden Umut Karakuş, usta şefler Volkan Bekit & Savaş îrlan, Mersin’in yetiştirdiği başarılı şef Doğa Çitçi, aynı zamanda ekran yüzü de olan popüler şef Ha-zer Amani, namı Antalya’dan tüm ülkeye yayılan meşhur restoran Mehmet’in üçüncü kuşak temsilcisi Mehmet Akdağ, piyaz denince akla ilk gelen usta şef Ahmet Semerci ve Ali Ronay’da festivalin Türk şefleri olarak boy gösterecek.”
Etkinlikte dünyaca ünlü şeflerin de birbirinden lezzetli tatlan katılımcılarla buluşacak. Michelin yıldızlı İspanyol şef Ruben Arnanz, yine Ispanya’dan gelen ve iki Michelin yıldızıyla hem kendine ait restoranı Rom’da şefliğe devam eden hem de önemli okulların gastronomi bölümlerinde akademisyenlik yapan Pere Planaguma, Lübnanlı Şefler Birliği Başkam Joe Barza, Tai mutfağının önemli ismi Prin Polsuk, Halep Mutfağı’nda uzmanlaşan Mohamad Orfalı, Mısır’ın iddialı şeflerinden Mostafa Seif, Fas’tan gelen Marouane Bouhmidi ve mesleğe çok küçük yaşlarda başlayarak sayısız başarılar elde eden Filistinli şef Jchnny Gori. festivalin dünyaca ünlü şefleri arasında.
Festival 12 Ekim’de ücretsiz olarak halka açık gerçekleştirilecek workshop’lar ve şeflerle yapılacak Akra Talks programı ile başlayacak. Biletle giriş yapılacak festivalin ikinci günü olan 13 Ekimde. saat 18:00 itibariyle kapılar festival katılımcılarına açılacak. 13 Ekim’de Antalya Akra Otel’de düzenlenecek festivalin biletleri 160 TL ücret ile Biletix üzerinden satışa sunuluyor.
AÇIK HAVA MÜZESİ URFA
Ekim. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne gitmek isteyip de sıcakların bitmesi bekleyenler için en ideal zaman. Sonbaharın tonlarının etrafı sardığı, hasatların ortadan kalktığı ve kışlıklar için hazırlıkların hızlandığı Şanlıurfa’da ise bir başka güzel. Nükhet Everi, bu önümüzdeki iki ay boyunca Göbeklitepe-Urfa turu yapan önde gelen uzman bir profesyonel turist rehberi. Urfa için en az üç gün ayırmayı tavsiye eden Nükhet Everi, Düş Patikası seyahat acentesiyle düzenlediği turda Türkiye’nin en büyük müzesi olan Haleplibahçe Müze Kompleksi’ni gezmenin bile yarım gün sürdüğünü ifade ediyor.
Everi’nin turunun öne çıkan en önemli özelliği 2014 senesinde kaybettiğimiz Göbeklitepe kazı başkanı Prof. Dr. Klaus Schmidt’in anısına düzenlenmesi. Keşfedildiği andan itibaren tüm dünyanın ilgisini üzerine çeken ve dünyanın en eski tapınağı olarak adlandırılan Göbeklitepe, geçtiğimiz temmuz ayında UNESCO Dünya Mirası listesine girmişti. Göbeklitepe’de yarınlara taşıma açısından en önemli bilgi ve bellek deposu olan Anı Evi’ni de mutlaka görüp ve Schmidt’in eşi ve meslektaşı Çiğdem Koksal Schmidt’ten Göbeklitepe’nin keşfi ve kazı döneminin hikâyesini dinlemek gerektiğini söyleyen Everi, turunda sizi binlerce yıllık tarihi bir yolculuğa çıkarıyor.
Urfa çarşılarının çok güzel ve özel olduğunu vurgulayan Everi, “Rengarenk çarşılar restorasyondan geçmiş olsa da eski halini korumayı başarıyor. Gümrük Han’da bir kahve veya çay içmek büyük bir keyiftir. Bedestene gidip kumaş alınabilir. Şallar, eşarplar, puşiler çok hoştur. Kalenin karşısında Isot Evi, temiz ve sertifikalı yöreye özgü isot, biber veya domates salçası gibi ürünleri ile alışveriş için idealdir. Dükkanın sahibinin sohbeti de çok iyidir. Hatta sohbet ilerledikçe size çiğ köfte yoğurmaya kadar bile gidebilir’ diyor.
Halil-ül Rahman Camii ve Balıkgöl gibi klasikleşmiş tur duraklarını ziyaret etmeden de dönülmeyeceğim anlats Everi, kaleden manzaranın çok güzel olduğunu vurguluyor. Everi, Urfa geleneği olan Sıra Gecesi’ne katıldıklarını ve akşam yemeğini burada yediklerini de ifade ediyor.
KIŞA GİRMEDEN SON SÜRÜŞLER
Yaz sıcağında herkes kendini sokağa atmak ister. Bu durum, bisiklet sürücüleri için çekilmez bir hale dönebilir. Kalabalıklar arasında bisiklet sürmek keyiften öte bazen eziyet olabilir. Ama şimdi sonbahar, yağmurlar başladı, hava serin, yollar tenhalaşıyor. Sürüş için ideal zamanlardayız. Tourever Travel seyahat acentası, İstanbul On Bike markası ile İstanbul içerisinde çeşitli güzergahlarda bisiklet turları düzenliyor. Acente yetkilisi Cem Balsun, İstanbul’un bisikletle keşfetmenin hem hızlı, hem keyifli olduğunu belirtiyor. Balsun’un, Ekim ayında bisikletliler için önerdiği rota aslında klasik bir güzergah, Boğaz sahili.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Avrupa Yakası’nda 19.7 kilometre bisiklet yolu kullanıma sunulmuş durumda. Bu yollar arasında. Bakırköy, İstanbul Caddesi/Küçükçekmece Atatürk Köşkü arası (0.67 kilometre), Bakırköy, Florya Sahil-Polat Otel (4.66 kilometre), Bakırköy-Zeytinburnu-Fatih, Kennedy Caddesi/Bakırköy İskele-Yenikapı (7.97 kilometre), Bakırköy, Ekrem Kurt Bulvarı/Taşhan Kavşağı-Zeytinburnu Aktarma Merkezi (3.2 kilometre), Avcılar, Avcılar Belediye Ek Hizmet Binası Arıtma Tesisi arası Peyzaj Düzenleme Projesi (3.2 kilometre) yer alıyor.
Anadolu Yakası’nda ise toplam 59.6 kilometre bisiklet yolu var. Maltepe-Kartal-Pendik, Bostancı Vapur İskelesi- Pendik İDO İskelesi (42.7 kilometre), Maltepe, Maltepe Dolgu Alanı (7 kilometre). Pendik, Aydos Yahya Kemal Beyath Caddesi (1.7 kilometre), Sancaktepe, Mimar Sinan Bulvarı (3 kilometre), Kadıköy, Bostancı-Fcnerbahçe (5.2 kilometre). bisiklet yolları arasında bulunuyor.
Cem Balsun’un bisikletliler için tarih kokan bir başka güzergah önerisi Fener Balat’tan başlayıp. Eminönü’nden vapurla Kadıköy’e geçip, Kalamış’tan Bostancı’ya uzanan sahil şeridi. Bu güzergahın dönüşü Bağdat Caddesi üzerinden gerçekleşiyor.
Dünyayı kuş bakışı görmek
Sonbahar denilince akla ilk gelenlerin biri de kuşlar değil midir? Sıcak diyarlara göç eden kuşları izlemek hem hüzün, hem huzur verir insana. Ekim’de çok anlamlı bir gün var: 6-7 Ekim tarihleri arasında her yıl kutlanan Avrupa Kuş Gözlem Günü. Doğa Derneği bu özel iki günde Türkiye’nin 18 noktasında kuş gözlem etkinliği düzenleniyor. Bu etkinliklere siz de katılarak göç yolundaki kuşların yaşamına dahil olabilirsiniz. Etkinliğin büyük veya küçük olmasının, kuşları çok iyi tanıyor olmamızın pek bir önemi yok. Derneğin koordine ettiği kuş gözlem etkinliklerinde temel hedef, yüzünüzü göğe ve toprağa çevirmek; çalıların arasına, denizlere, uçsuz bucaksız bozkırlara veya ağaç dallarına bakmak. Yılda bir kere olsun başımızı ekranlardan, kitaplardan, kendi var ettiğimiz dünyadan kaldırmak.
Dünya Kuşları Koruma Kurumu’nun [BirdLife International] girişimiyle gerçekleşen Avrupa Kuş Gözlem Günü’ne bu yıl Avrupa’dan 19 ülke katılıyor. Türkiye’deki etkinlikler, Doğa Derneği ortaklığıyla farklı illerdeki gönüllü topluluklar tarafından gerçekleştiriliyor. 6-7 Ekim tarihlerinden sonra bu ülkelerin gözlem sonuçları toplanacak ve kuşların göç boyunca karşılaştığı zorluklara dikkat çekmek için yapılan bir çağrıyla dünya basınına taşınacak. Doğa Derneği diyor ki:
“6-7 Ekim Avrupa Kuş Gözlem Günü’nde göç eden kuşların şehrinizden geçişine tanık olmanız için çağrıda bulunuyoruz. Bu yıl Türkiye’nin farklı yerlerinde yapılacak etkinlikleri aşağıdaki listede bulabilirsiniz. Bu etkinliklerden birine katılarak veya yeni bir etkinlik düzenleyerek doğanın davetine katılabilirsiniz.”
İki gün boyunca Türkiye’de 17 noktada gerçekleşecek Avrupa Kuş Gözlem Günü etkinliği ve iletişim bilgilerine internet adresinden [www.dogadernegi.org] ulaşmak mümkün.
Ege’de sonbahar festivalleri takvimi
Ayvalık Film Festivali, 5-10 Ekim Mavibahçe Gastronomi Fes, 5-6-7 Ekim Germiyan Festivali, 6-7 Ekim Çeşme Aşk Festivali, 20-21 Ekim İzmir Gastrofest, 21 Ekim Urla’da Felsefe Günleri, 5-6 Ekim İzmir Kahve Festivali, 12-14 Ekim
Özlem Kapar Bayburs