E-İhracat Nasıl Yapılır?
E-ihracat nasıl yapılır?, E-ihracat yapmak için nasıl bir yol izlemeli? Her ölçekten firma. KOBÎ, bireysel satıcılar, yöresel ve el emeği ürün üretenler, e-ihracat üzerinden dünyaya satış yaparak kur farkını avantaja çeviriyor. Geçtiğimiz yıl Türkiye’de e-ihracat hacmi yüzde 200 büyüdü. Sektöre her geçen gün yeni oyuncular dahil oluyor. Sınır ötesi ticarette Türk ürünlerinin kalite algısı da çok yüksek. Avrupa, Amerika ve Asya başta olmak üzere tüm kıtalara Türk ürünleri, e-ihracat yoluyla ulaştırılıyor.
İçeriğe Ait Başlıklar
Kobi’ler, Evden İş Yapanlar ve Girişimciler İçin E-İhracat
ÜRÜN DİRİER / PARA ; Uzmanların belirttiğine göre Türkiye, 2020-2024 yılları arasında e-ticaretin en fazla büyüme göstereceği ülkeler listesinde; Arjantin, Endonezya ve Hindistan’ın önünde en fazla büyüme beklenen ülke olarak yer alıyor. Bu da geleneksel yöntemlerle yaptığı ihracata kıyasla e-ihracat yoluyla Türkiye’nin gelirini daha fazla artırabileceği anlamına geliyor. Zaten dünyada e-ticaret büyüdükçe, doğru orantılı olarak e-ihracat da büyüyor.
Dünya artık ticari anlamda sınırların kalktığı bir yapıya dönüştü. Bu aşamada mikro ihracattan söz etmekte fayda var. Türkiye’de bugün; KDV hariç fatura tutarı 15 bin euro’dan az ve satışa konu olan malların ağırlığı 300 kilogramdan hafif ise, bu e-ihracat türüne mikro ihracat deniyor. Yani mikro ihracat, bir diğer adıyla hızlı kargo yoluyla ihracat demek. Bu şekilde; ister KOBİ olsun, ister butik üretici, isterse elde üretim yapanlar mikro ihracat ile yurt dışına satış yapmanın önündeki tüm engelleri aşabiliyorlar. Hem de avantajlarıyla…
Çünkü geçen yılın başında yürürlüğe giren internet üzerinden yurt dışına satış yapan mikro ihracatçıya, yüzde 50 vergi muafiyeti de pazarın hareketlenmesini sağladı. Artık herhangi bir ürün İzmir’e, Antalya’ya nasıl kargo ile gönderiliyorsa. mikro ihracat yoluyla Avrupa’ya, Amerika’ya ve diğer kıtalara da aynı şekilde gönderilebiliyor.
Hangi Ülkelerde Fırsat Var?
“Gıda ve özel izne tabi ürünlerin dışında her ürünün e-ihracat ile satışının mümkün olduğunu söyleyebiliriz. Her üründe farklı ülke ve gümrük kurallarının bulunduğunu ve firmaların bu kurallar çerçevesinde ilerlemeleri gerektiğini de belirtmeliyiz.
E-ihracatla satılan ürünlerin giyim, ayakkabı, aksesuar, mücevhcr, saat, elektronik ve otomotiv parçaları gibi yükte hafif pahada ağır ürünler olduğu ve katma değer bakımından geleneksel ihracattaki ortalamanın üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Bu da Türkiye’nin geleneksel yöntemlerle yaptığı ihracata kıyasla e-ihracat yoluyla gelirini daha fazla artırabileceği anlamına geliyor.
Ancak e-ihracat yoluyla diğer ülkelere satış yapan firmaların, sürdürülebilir bir ticaret ilişkisi geliştirmek için, yabancı dilde müşteri hizmetleri sunması ve satış soması hizmetleri aksatmaması gerekiyor. Türkiye’den en çok e-ihracat yapılan ilk 10 ülke sırasıyla; ABD. Almanya, Suudi Arabistan, Fransa, Birleşik Krallık, İtalya, Hollanda, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri ve Ispanya’dır.
E-ihracat, pazaryerleri üzerinden de web sitesi üzerinden de gerçekleştirilebilir. En önemli noktalardan biri, ülkelerin ödeme sistemlerinin markanın kendi web sitesine entegre edilmesi gerekliliği. Kapıda ödeme, sanal POS ya da ihracat yapılan ülkede kullanılan bir ödeme entegratörü-ııün wcb sitesine dahil edilmesi gerekiyor.”
Mikro İhracat ve Avantajları
E-ihracat operasyonlarının çoğunluğunu kapsayan mikro ihracat, ‘İnternet üzerinden yurt dışına yapılan bir satışta (e-ihracat), KDV hariç fatura tutan 15 bin euro’dan az ve satışa konu olan malların ağırlığı 300 kilogramdan hafif ise, bu e-ihracat türüne mikro ihracat diyoruz. Yani mikro ihracat (bir diğer adıyla hızlı kargo yoluyla ihracat), bildiğimiz şirketler arası toptan ihracattan farklı olarak aslında son tüketiciye yapılan satışları kapsar. ister KOBİ düzeyinde bir üretici olarak, isterseniz bireysel satıcı olarak, yani şahıs şirketi kurarak internet üzerinden mikro ihracat yapabilirsiniz.
Dünyada 196 ülke var. Gerek web siteniz üzerinden, gerek Amazon, Ahbaba, Rakutcn, Etsy, eBay gibi global pazaryerleri üzerinden istediğiniz ülkeye satış gerçekleştirebilirsiniz. Kendi fabrikada veya atölyede ürettiğiniz ürünleri de satabilirsiniz, evde ürettiğiniz ürünleri de satabilirsiniz, al-sat da yapabilirsiniz. Mesela bir KOBİ’nin ürettiği tencereyi internet üzerinden Almanya’da bir ev hanımına satması da mikro ihracata girer, bir esnafın toptancıdan aldığı bir yedek parçayı Japonya’daki bir müşteriye satması da mikro ihracata girer, evde yaptığınız bir bez bebeği Kanada’da bir müşteriye satmanız da mikro ihracata girerer.
Mikro ihracat yükte ve pahada hafif ürün ticareti yapan sektörlerin ihracat potansiyelini artırmak amacını taşıyor. Böylece uzun süren prosedürler kısaltılmış oluyor. Dünya artık teknolojiyle beraber çok hızlandı. Ticaretin de buna ayak uydurması kaçınılmaz. İnsanlar artık dünyanın bir ucundan bir başka ucuna internetten sipariş verip, kargosunu hemen teslim almak istiyor. Mikro ihracat bu nedenle var. Özellikle de KOBÎ’ler için kur farkını hızla avantaja çevirmenin bir yolu mikro ihracat. Örneğin burada e-ticaret sitenizde 100 liraya satacağınız bir elbiseyi, Amerika’da bir müşteriye 100 dolara satabilirsiniz. Devletin teşvikleri de çok fazla. Devlet KOBÎ’lerin mikro ihracatı, yani firmadan direkt tüketiciye yapılan online ihracatı benimsemesini kolaylaştırmak adına birçok teşvik sunuyor.
Klasik ihracattan farklı olarak prosedürlerden arındırılmış bir sistem var. ETGB sistemi üzerinde tüm prosedürler yetkili kargo firmaları aracılığıyla gerçekleştiriliyor. ETGB sistemi ile yapılan mikro ihracat işlemleri sonrasında KDV iadesi de alınabiliyor. Alibaba, Amazon, Etsy ve Rakutcn gibi küresel pazar yerlerinde satış yapmak isteyenlerin üyelik bedelleri de devlet tarafından karşılanıyor. İnternet üzerinden yurt dışında verilen reklam giderlerinin de yüzde 60’a kadarını devlet karşılıyor. Mikro ihracatta düzenlenen bir gümrük beyannamesi olmaması da ayrı bir avantaj.
Gümrük beyannamesi yerine online ortamda Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı (ETGB) düzenleniyor ve klasik ihracatta olduğu gibi gümrük müşavirine ihtiyaç da olmuyor. Gümrükleme masraftan ve gümrükleme hızı düşünüldüğünde bu sistemin özellikle KOBtler açısından sunduğu avantajlar, çok çok önemli. Bireysel müşterinize direkt satış yaptığınız için, müşterinizin ülkesindeki gümrükleme vergi muafiyetlerinden de faydalanabiliyorsunuz. Klasik ihracattaki gibi banka teminatlarına gerek yok. Ödeme almak için e-ticaret altyapı firmanızın yönlendireceği ödeme kuruluşlarıyla anlaşmak yeterli. Çok sayıda ve yüksek adetli ürün gönderilmediği için risk oranı da yok denecek kadar düşük.
E-İhracat Yapmak İçin Nasıl Bir Yol İzlemeli?
Peki, bir işletmenin mikro ihracat yapabilmek için nasıl bir yol izlemesi gerekir? Mikro ihracat yapmak için gerekli olan ETGB beyanını, yetkilendirilmiş hızlı kargo operatörleri yapmaktadır. Yani başvuru için yetkili kargo şirketiyle irtibat kurmak yeterli. E-ticaretin vitrini web sitesi olduğu için profesyonel bir web siteniz olması çok önemlidir. Ticari web sitenizde firmanız ve ürünleriniz hakkında detaylı tanıtım, görsel ve iletişim bilgileriniz yer almalı.
Web siteniz mutlaka mobil uyumlu olmalı. Çünkü Google aramalarının yarıdan fazlası artık akıllı telefonlar üzerinden yapılıyor. Herhangi bir sektör ayrımı olmamakla beraber, tekstil, deri, aksesuar, hediyelik eşya gibi yükte ve pahada hafif ürünler olması gerekiyor. Ahbaba, Etsv, Rakuten, Amazon, E-bay gibi global pazaryerlerinde sosyal medya hesabı açar gibi kolaylıkla hesap açarak ürünlerinizi buralara da koyabilirsiniz. Veya sitenize müşterileri direkt olarak çekebilmek için ilgili ülkeyi hedefleyen Google, Facebook, Instagram reklamları da verebilirsiniz. İhraç edeceğiniz ürünün Gtip (Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu) numarasını da öğrenmeniz gerekmektedir. Bu, dış ticaret işlemlerinde ürünlere verilen bir numaradır, www.tuik.gov.tr sitesinden de öğrenebilirsiniz.
E-İhracatta Vergi Muafiyeti
Mikro ihracatın en önemli avantajı ise, vergi muafiyeti. Hızlı kargo taşımacılığı şirketleri tarafından düzenlenen Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi (ETGB) ile mikro ihracat işlemlerinde gerçekleşen mal ihracatından elde edilen kazancın yüzde 50’si, gelir vergisinden muaf tutuluyor.
Vergi avantajından faydalanabilmek için, İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 400 bin Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması, İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 800 bin Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması ve en az ortalama bir tam zamanlı ya da eş değer kısmi zamanlı işçi çalıştırması, ihracattan kaynaklanan hasıladan toplamı yıllık 1 milyon 600 bin Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması ve en az ortalama iki tam zamanlı ya da eş değer kısmi zamanlı işçi çalıştırması.
İhracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 2 milyon 400 bin Türk lirasına kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması ve en az ortalama üç tam zamanlı ya da es değer kısmi zamanlı işci çalıştırması gerekmektedir, ihracat kapsamına, ağırlık ve tutar itibarıyla Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler tarafından düzenlenen elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle gerçekleştirilen mal ihracatları girmektedir.
E-ihracata başlamak için öncelikle profesyonel bir altyapı firmasıyla görüşerek e-ihracata uygun bir web sitesi açılması gerekiyor. Daha sonra ETGB yetkisi olan bir kargo firmasıyla iletişime geçmek gerekiyor. PTT ve UPS başta olmak üzere pek çok kurum, elektronik ticaret gümrük beyannamesi düzenleme yetkisine sahip. Ürünlerinizi Türkçe faturanın orijinali ve İngilizce kopyası üc birlikte yetkilendirilmiş olan kargo şirketlerine teslim etmeniz yeterlidir.
Elektronik ticaret gümrük beyannamesi sistemi ile yapılan mikro ihracat işlemlerinden KDV iadesi almanız içinse, size verilmiş olan elektronik ticaret gümrük beyannamesi sorgu numarasını kullanabilir ve böylece kolayca KDV iadenizi de alabilirsiniz. E-ihracat sitesi açmak için gereken maliyet değişmekle beraber yıllık ortalama 8 bin TL’dir. Ticari web sitenizde firmanız ve ürünleriniz hakkında detaylı tanıtım, görsel ve iletişim bilgileriniz yer almalıdır. Dünyanın herhangi bir yerinde firmanızın adı aratıldığında arama motorlarında görünür olmanız, güven vermek açısından önemli.
Bunun için gerekli SEO çalınmaları yaptırılmalı. Googleve Faccbook gibi reklam mccıalarına ülke bazlı küçük reklamlar vermek de satışlarınızı hızlandıracaktır. Sitenizin çoklu dil ve lokasyon seçeneğine, her ülkenin kendi para birimiyle mal alımı yapabilmesine olanak sağlayacak bir altyapıya sahip olması gerekir. Özellikle hedeflediğiniz bir ülke var ise, o ülkenin kültürel kodlarına uygun bir vveb sitesi tasarlanması da önemlidir. Bunun için site arayüzü ülkelere göre ayarlanabilecek bir altyapı gerekir. Her ülkeye yönelik satış ve pazarlama stratejisi de geliştirmeniz gerekebilir. Doğru ülkeye doğru malı doğru fiyat seçenekleriyle satmak, e-ihracat için öncclikli konulardan biri.
“Beş Maddede E-ihracatın Şifreleri”
Ingage İş Geliştirme ve Yeni Müşteri Süreçleri Direktörü Umut Gözen, e-ihracat yaparken dikkat edilmesi gerekenleri beş maddede sıraladı.
- Uzmanlık: Ülkemizde e-ihracat konusundaki en büyük bariyer, know-how eksikliği. İlk akla gelen lojistik operasyon ve bunun maliyetleri olsa da aslında görünür olmayan bir uzmanlık alanı daha var. 0 da pazarlama. Çoğu marka Türkiye pazarındaki tecrübelerinin yurt dışındaki pazarlar için de geçerli olabileceği yanılgısına takılabiliyor. Yine bununla bağlantılı olarak yurt dışındaki bir hedef pazarda,Türkiye’de marka bilinirliğine yapılan yatırımın onda biri bile yapılmadan kolaylıkla rekabet edilebileceği gibi bir iyimserlik hâkim.
- Hedef pazarın doğru seçilmesi: Müşterinin merkezde olduğu günümüz dünyasında, Türkiye pazarının ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda üretilmiş ve başarılı olan ürün ve koleksiyonların, yurt dışında herhangi bir pazarda aynı karşılığı bulması pek mümkün olmayabilir. Bu nedenle mevcut ürünler için hedef pazarın doğru seçilmesi ve bununla da kalmayıp ürünlerin pazara özel uyarlanması gereklidir. Hedef pazar iyi analiz edilerek, rekabetin düşük ama talebin yoğun olduğu kategoriler önceliklendirilmelidir. Fiyatlama aşamasında da yine pazardaki rakipler göz önünde bulundurulmalıdır.
- Ödeme yöntemleri: En başta markanın kendi e-ticaret sitesinin, çok dilli ve para birimi ile alışverişe imkân vermesi gerekir. Sitenin kullanıcı deneyimi geliştirilirken, sadece Türkiye’deki kullanıcıların alışveriş alışkanlıkları değil, hedeflenen pazarlar için de optimizasyonlar yapılmalıdır. Bir örnekle açıklamak gerekirse, mesela ödeme yöntemleri söz konusu olduğunda popüler e-wallet’lar ülkeden ülkeye değişkenlik göstermekte. Örneğin Hollanda pazarını hedefliyorsanız İDEAL mutlaka sitenize entegre olmalı. Alışveriş adımlarında bu seçeneği bulamayan HollandalI kullanıcılar, siparişi tamamlamayabilir. Bu da o pazarın reklam yatırımının dönüşünü azaltacaktır.
- Doğru platformun seçilmesi: Pazaryeri platformlarında yer almak, herhangi bir ülkeye giriş yapmak için en iyi yöntemdir. Amazon, AliExpress, Zalando gibi platformlar çok yüksek trafiğe sahipler. Kullanıcılar, tercih ettikleri platformun mobil uygulamasından kolaylıkla birçok farklı kategoride seçtikleri ürünlerden karma bir sepet oluşturabilir; kayıtlı kart ve adres bilgileriyle hızlıca sipariş verebilirler. Bu kullanım kolaylığı birçok tüketicinin, pazaryeri platformlarını tercih etmesine yol açıyor. Bu trendi, platformların büyüme hızından da teyit ediyoruz.
- Kaynak: Özellikle Avrupa ve Amerika pazarlarında Google, Facebook gibi platformlar üzerinden sağlanan erişim ile satışa yönelik reklam yatırımlarını daha öngörülebilir yapmak mümkün. Reklam yatırımları başta olmak üzere, ürün tedariki ve bu süreçlerin zamanlaması, tamamen kaynak ayırımı ile alakalı bir konu. Marka karar vericilerinin yeni bir pazara girerken hem seçtikleri pazaryerlerine hâkim olan bir ekibi mutlaka sağlamaları hem de potansiyel erişimi sağlamak için gerekli marka yatırımı kaynak olarak ayırmaları şart.
Koytola Toptan Satış Pazaryeri Hayata Geçti
Albaraka Garaj’ın 5. Dönem Hızlandırma programı girişimcilerinden biri olan Koytola, toptan satış pazaryeri olarak hayata geçti. Satış yapmak isteyenlere hem Türkiye’de hem de mikro ihracat bazında yurt dışı satış imkanı sağlıyor. Kübra Yaradılmış, Olcay Sarı ve Leena Mathur tarafından hayata geçirilen Koytola, yurt dışı pazarına açılmak isteyen satıcılar için farklı ve kolay çözüm yolları sunarak ihracata odaklanıyor.
Mikro ihracat odağında hayata geçirilen ve yurt içi ile birlikte yurt dışına toptan satış yapmak isteyen satıcılar için ideal bir platform olan Koytola, Amerika ve Avrupa’daki perakendecileri, e-ticaret yapan kişi ve şirketleri, Türkiye’deki satıcılarla buluşturuyor. Koytola’ya üyelik tamamen ücretsiz olurken, küçük üreticiler, evden ihracat yapanlar ve ilk defa ihracat yapmaya başlayacaklar için de ideal bir platform olma özelliği taşıyor.
ÜRÜN DİRİER / PARA