Doğuya Yatırım İçin Cazip Bölge ve Sektörler
Barış ve huzur ışığının tünelin öbür ucunda belli belirsiz görünmesi bile, sermaye gruplarının yüzlerini Doğu’ya çevirmelerine yetti. Pek çoğu yıllardır çekmecelerinde tuttukları yatırım dosyalarını çıkarırken, araştırmaya başlayanlar da az değil. Bölgeyi kapsayan 16 il ile ilgili yaptığımız araştırmada, birçok kentin yatırım açısından adeta birer vahayı andırdığı sonucu ortaya çıkıyor. Turizmden gıdaya, enerjiden tekstile ve madenciliğe kadar, huzurun bu illere çekeceği çok sayıda yatırım var.
Yaklaşık 30 yıldır sadece bölgeyi değil tüm Türkiye’yi sosyal ve ekonomik açıdan kemiren terör, barış sürecini adeta nefesini tutmuş izliyor. Çözüme giden yolda İmralı’yla yapılan görüşmelerin ardından en son akil adamlar listesi açıklandı.
Siyasetin gündemi bunlarla meşgulken iş dünyası da gözünü bölgeye çevirmiş durumda. Yıllardır ekonomik anlamda ülke gelişmesinde hemen hemen hiçbir pay alamayan doğu illeri barışla birlikte ciddi kalkınma hamlesine sahne olacak gibi görünüyor.
Bölge güvenlik sorununu aşamadığı için teşvikler bile beklenen etkiyi yaratamamıştı. Barış umudu teşviklerle birleşince bölgenin yıllardır güvenlik endişesiyle görmezden gelinen potansiyeli nihayet gün yüzüne çıkacak.
Bu süreci desteklemek için neredeyse her gün yeni bir gelişme yaşanıyor. İki hafta önce son Bakanlar Kurulu toplantısında, süresi dolan 5084 sayılı yatırımların ve istihdamın teşvikine ilişkin yasanın özellikle Doğu ve Güneydoğu illerindeki yatınmcılan mağdur etmemesi için uzatılmasına karar verildi.
Böylece 4, 5 ve 6’ncı bölgelerde yatırımların ve istihdamın teşviki uygulaması sürecek. Bu kapsamda, SSK priminin işveren payı olan yüzde 7.5’luk oranın yüzde 5’i devlet tarafından karşılanmaya devam edecek. Bölgede altı yıl boyunca devam edecek olan teşvik paketine müteahhitlik hizmetlerinin eklenmesi de önemli bir adım olarak görüldü.
TEKSTİLCİLER HIZLI ÇIKTI
Süreci yakından takip eden iş dünyasının temsilcilerinin bir kısmı gelişmeleri temkinli bir yaklaşımla izlerken bazılan ise zaman kaybetmeden yatırıma koşuyor. Bunlar arasında en göze çarpan tekstilciler, ilk adımı attı bile. Şanlıurfa’da 5 bin kişiye istihdam yaratacak hazır giyim organize sanayi bölgesi için ilk imzalar atıldı. Tekstilcilerin yatırım rotasında Şanlıurfa’nın ardından Van var. 14 bin kişiye istihdam sağlayacak tekstilkent yatınmı için hükümetten beklentileri ise Batı’daki makinelerin bölgede kullanılmasını sağlayacak bir düzenleme yapılması. Yaptığımız araştırma gösteriyor ki barış gelse de kalkınma kısa bir sürede olmayacak. Fakat yatırımcının ilgi ve cesareti gün be gün artacak.
Özellikle genç nüfusuyla belli sektörlerin çekim merkezi haline gelmesi teklenen doğu illeri doğal kaynakları, tarım ve hayvancılık, maden, turizm gibi zenginlikleriyle de ilgi odağı olacak.
İller arasında özellikle potansiyeliyle Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Van öne çıkıyor. Pek çok ilde yatırım rüzgarına kapılan gözde alanlar kamunun üstlendiği yeni havaalanı, OSB inşaatları olurken özel sektörde ise tekstil, turizm ve enerji olarak sıralanıyor.
YATIRIM RÜZGARINA ERKENDEN KAPILANLAR
Pakpen Güneydoğu’da yatırıma yeşil ışık yakan şirketler arasında. Pakpen Genel Müdürü Münir Yıldırım, “Irak pazarına yakınlığı ve cazip teşvikler nedeniyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne de yatırım yapabiliriz. Şartlara bakacağız” diyor.
Kanuni Motosikletleri’nin sahibi Mustafa Kuralkan Ağrı’ya bir çağrı merkezi açmaya hazırlanıyor. 37 milyon liralık teşvik alan yatırımcı bin 500 kişiye istihdam sağlayacak.
Alman menşeili bir firma Ağrı’da biyogaz tesisi kurmak için hazırlık yapıyor.
Doğu’ya mağaza açmanın dışında yatırım yapmaya çalışan LC VVaikiki’nin patronu Vahap Küçük, tekstil atölyelerini doğuya çekmeye çalışıyor, örneğin tüm alt yapıyı hazırladıklarını ve 4-5 atölyeyi İstanbul’dan Malatya’ya yönlendireceklerini söyleyen Küçük, 750 kişiye istihdam sağlayacaklarını belirtiyor.
Intercontinental, Nova Ibis, Rixos ve Divan oteller zincirleri Diyarbakır’a yatırım için çalışma yürütüyor.
Van da son dönemde turizmcilerin odağında. Dedeman ve Rixos’un kentte araştırma yaptığı konuşuluyor.
Ciner Grubu’nun Şırnak’ta 800 Milyon dolarlık enerji yatırımı var. Şirket yakında 135 KVV’lık santrallerine iki tane daha 135 KW’lık ünite ilave ederek toplam gücü 405 KVV’ya çıkaracak.
Çinli otobüs üreticisi Zonda, Siirt OSB’de yatırım yapmayı planlıyor.
Şanlıurfa’da teşvik yasası sonrası ilk kümelenme projesi hazır giyimcilerden geldi. HOSAV adıyla kurulacak merkez 5 bin kişiye istihdam sağlayacak.
Diyarbakır’a yapılacak 380 hektarlık ek OSB alanıyla 3 bin kişiye daha istihdam sağlanacak.
Tunceli Ovacık ilçesine kayak turizmi alanında 4 milyon TL’lik kayak tesisi ihalesi yapıldı.
Kendisi de Muşlu olan Akmen Grup’un sahibi Selahattin Akaydın, 3-5 milyon euroluk yatırımla ayakkabı fabrikasında kapasiteyi ikiye katladı. Akaydın şu ara Muş’ta beş yıldızlı otel yatırımı için yer arıyor.
Ünal Aysal’ın patronu olduğu Belçika merkezli Unit Grup, Van’da salça üretecek fabrikanın temelini atıyor.
İğdır, tekstilcilerin odağında. Kosi ve FG Tekstil kente yatırım yaptı.
Teşvik belgesi alan Mardinli iş adamı Şeyhdavut Gerges’in, yaklaşık 100 milyon TL’lik otel yatırımı için ortak ve cazip kredi arayışları devam ediyor.
DİYARBAKIR OSB’YE EK YATIRIMLA 3 BİN YENİ İSTİHDAM
YATIRIM İÇİN EN CAZİP SEKTÖRLER
TEKSTİL – MAKİNE İMALATI – TAŞ VE TOPRAĞA DAYALI SANAYİ – METAL EŞYA – MADENCİLİK – LOJİSTİK
Çayönü harabeleri ile dünyada ticaretinin ilk merkezlerinden biri olarak kabul edilen Diyarbakır, bugün de önemli bir merkez. Kürt siyasetinin en önemli üslerinden biri olan Diyarbakır, ekonomik anlamda da diğer doğu illerine göre gelişmiş bir yapıda. 1 milyon 570 bin nüfusuyla Türkiye’nin 12’nci büyük ili olan Diyarbakır’daki sanayi işletmelerinin dağılımına göre tekstil, örme ve deri işletmeleri birinci sırada yer alıyor. Ardından taş ve toprağa dayalı sanayi, gıda, içki, tütün, metal eşya, madencilik gibi sektörlerin faal olduğu ilde, özellikle GAP’ın tamamlanmasıyla tarımsal üretimin üç kat artması bekleniyor. Türkiye’nin ekonomik olarak sulanabilir arazisinin yüzde 15’ine tek başına sahip olan Diyarbakır ile ilgili en büyük beklenti ise Ortadoğu’da tarıma dayalı ihracat merkezi olması.
Tarıma dayalı sanayi yatırımlarının merkezi olabilecek Diyarbakır sanayi yatırımlarına bakıldığında ise OSB’de 275 civarında işletmeye ev sahipliği yapıyor. OSB’de doluluk oranı yüzde 82’ler civarında.
Diyarbakır’ın yatırımda en büyük fırsat sunduğu sektör tabii ki tekstil. Türkiye pamuğunun yüzde 12’sinin Diyarbakır’da yetiştirildiği düşünülürse tekstil sektöründe önemli yatırımların olması kaçınılmaz. Şu an hali hazırda 124 örme-dokuma hazır giyim ve konfeksiyon firmasının faal olduğu Diyarbakır’a bağlı olduğu Karacadağ Kalkınma Ajansı yoluyla bu konudaki yatırım talebi ise giderek artıyor.
Kalkınma ajansına göre, yatırım için uygun alanlar şöyle sıralanıyor: Yüzde 100 pamuk veya karışım iplik üretimi, örme / dokuma kumaş üretimi, boyahane, apre ve baskı tesisleri, teknik ve organik tekstil, hazır giyim ve ev tekstili, trikotaj ve çorap üretim tesisleri.
ŞANLIURFA İLK HAMLEYİ HAZIR GİYİMCİLER YAPTI
YATIRIM İÇİN EN CAZİP SEKTÖRLER
TURİZM – TEKSTİL – TARIM ÜRÜNLERİ – MEYVECİLİK – HAYVANCILIK
Barış sürecinin belki de ilk ekonomik yankısı Şanlıurfa’da oldu. Teşvik Yasası sonrası ilk kümelenme projesi hazır giyimcilerden geldi ve Şanlıurfa’ya ilk yatırım hamlesini başlattılar. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektör Kurulu, kümelenme metoduyla ilde sektöre yönelik bir üretim üssü kuracak. Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi’nde, Hazırgiyim Organize Sanayi Bölgesi (HOSAB) adıyla kurulacak merkezin 5 bin kişiye istihdam sağlaması bekleniyor.
Bu proje birçok bakımdan bir ilk ve diğer sektörlere rol modeli oluşturuyor. Öncelikle sektörel bazda ilk kümelenme projesi. Ayrıca, yatırım teşvik paketi sonrasında da sektörel olarak atılan ilk adım. Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü ilklerin sektörü olduğunu bu projeyle de göstermiş oldu. Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi’nde hazırgiyim adası’nda 350 dönümlük arazi sektöre tahsis edildi. Bu alanın yüzde 55’i kapalı kullanıma ayrılıyor.
Mimari üst yapı çalışması ile öncelikli KOBİ’ler olmak üzere hazır giyim firmalarının yerleşimine hazır hale getirilecek. Bölgede üretim tesisleri yanında kreş gibi, sosyal tesisler ite meslek lisesi gibi bölgenin istihdam niteliğini geliştirici altyapılar ile laboratuvar, lojistik gibi, yan hizmetler de yer alacak. Böylelikle modern bir çalışma alanı yaratılmış olacak.
Türkiye Hazırgiyim Sanayicileri Derneği Başkanı Cem Negrin, teşvik paketinde 6’ncı bölgede yer alarak büyük bir fırsat yakalayan Şanlıurfa’nın dinamik ekonomik yapısı, genç nüfusu ve jeostratejik konumuyla bu yatırımı çektiğini ifade ediyor. Sektörde birçok yatırımcının bölgeye gitme niyeti olduğunu fakat şu an beklemede olduklarını kaydeden Negrin, aynı hamleyi başka illerde de yapmak için dikiş makinelerine ilişkin bir teşviğin de verilmesi gerektiğini söylüyor.
Şanlıurfa tabii ki sadece tekstil değil, turizmde de bölgenin en iddialı kentlerinden biri. Peygamberler kenti Şanlıurfa, Göbeklitepe kalıntılarıyla tarihi bilgileri değiştirdi. Şu an kazıların sürdüğü kentin, gelecek yıllarda turizm açısından merkez illerden biri olması kaçınılmaz. Bunu gören turizm yatırımcıları da ile kaynak ayırmaya başladı.
VAN GÜNEŞ ENERJİSİ VE TEKSTİLE ÇAĞIRIYOR
YATIRIM İÇİN EN CAZİP SEKTÖRLER
GÜNEŞ ENERJİSİ – TEKSTİL – TURİZM – İNŞAAT
Hatırlayın, teşvik sistemiyle 6. bölgeye yatırımcı çekmek üzere yapılan ziyaretlerin üçüncü durağıydı Van. Deprem felaketinin ardından yaralarını hala sarmaya çalışan kentte turizm, tekstil ve güneş enerjisi sektörlerinde önemli fırsatlar var. Her ne kadar deprem nedeniyle turizm alanında yatırımcıların iştahı kaçsa da, kentin yeni heyecanı tekstilkent projesi oldu. Kalkınma Bakanlığı’nın 35 milyon TL bütçe ile hayata geçirmeyi planladığı tekstilkent projesi hala gündemde. Yaklaşık 45 tesisin yer alması beklenen tekstilkent projesiyle 14 bin kişiye istihdam yaratılması hedefleniyor. 1 milyon 22 bin nüfuslu ilde toplam 300 bin işgücü bulunuyor ve bunun 41 bini işsiz. O nedenle 14 bin kişiye istihdam sağlaması beklenen tekstilkent, kentin kaderini de değiştirecek bir proje olarak görülüyor.
Van’da potansiyel yatırım alanlarından biri de güneş enerjisi. Van, GEPA’daki güneş enerjisi global radyasyon ve güneşlenme süreleri değerleri ile GES (Güneş Enerjisi Santrali) elektrik üretim verimliliği açısından sahip olduğu uygun coğrafik ve iklim koşulları sebebiyle Türkiye’de birinci sırada olan bir kent.
Enerji Bakanlığı’nın 2013 yılı sonuna kadar Türkiye’de lisanslı olarak izin verdiği 600 megavatlık GES yatırımlarında Van 77 megavat ile ikinci sırada yer alıyor. 87 megavat ile en çok lisans verilen birinci il olan Konya’nın ardından gelen Van, bu yönde önemli yatırımları çekmeye başlamış bile. PV entegre üretim tesisi ve güneş enerjisi santrali alanında yatırımlar için somut girişimlerin başladığı Van’da kesinleşen yatırımların toplam bedeli 300 milyon Euro’yu aşıyor.
MARDİN 181 YATIRIMCI OSB İÇİN SIRADA
YATIRIM İÇİN EN CAZİP SEKTÖRLER
TURİZM – LOJİSTİK – BUTİK OTEL • EĞİTİM – TEKSTİL
Tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken Mardin, barış süreciyle birlikte en güçlü yatırım rüzgarını arkasına alabilecek kentlerin başında geliyor. Son dönemde kentte turizm kadar gıda, tekstil, mobilya, inşaat ürünleri, eğitim (özellikle özel ilk ve orta öğretim yatırımları ile yurt/pansiyon yapımı) yatırımları da öne çıkıyor.
2012 yılında Mardin’deki teşvik belgeli toplam 48 yatırımcı yüzde 30.6’sı tekstil, yüzde 25.6’sı eğitim ve yüzde 23.8’i turizm sektörlerinde olmak üzere toplam 2 bin 64i kişiyi istihdam edeceğini taahhüt etti.
Türkiye’nin en yüksek bütçeli ikinci turizm yatırımının Mardin’de yapılması planlanıyor. Teşvik belgesi alan Mardinli işadamı Şeyhdavut Gerges’in, yaklaşık 100 milyon TL’lik otel yatırımı için ortak veya cazip kredi arayışları devam ediyor. Mardin Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Selim Duran, brüt 3 bin dönümlük bir alanı kapsayan ve 86 tesisin faaliyet gösterdiği Mardin OSB yönetiminden 181 adet yeni yatırımcının yer tahsisi talebinde bulunduğunu söylüyor.
Hatta ilgi nedeniyle Mardin’de ikinci bir OSB kurulmasına yönelik çalışmalar başlatıldı. Havaalanıda bulunan Mardin’de şimdi de TCDD 63 milyon TL yatırımla bir lojistik üs kurmaya hazırlanıyor. Bu lojistik merkezin bir bölümünde yapılacak aktarma merkezi ile Irak’tan karayolu tankerleriyle gelen petrol, tren vagonlarına aktarılacak ve bu şekilde Mersin-lskenderun gibi limanlara taşınacak. Bu projenin özelikle Habur yolunda önemli bir rahatlama sağlaması bekleniyor.
SİİRT HES VE GÜNEŞ ÖNE ÇIKIYOR
YATIRIM İÇİN EN CAZİP SEKTÖRLER
ENERJİ – MADENCİLİK – HİZMET SEKTÖRÜ – TARIM – HAYVANCILIK
Siirt, tarım ve hayvancılık, hizmet sektörü veya imalat sektörünün hemen hemen her alt sektöründe yatırım yapılabilir cazip bir ortama sahip. HES potansiyeli hali hazırda değerlendirilen ve yeni yatırımlar için düşünülebilecek alanların arasında. Ayrıca yeni yatırımcılar güneş enerjisinden elektrik üretimi konusunda da teşvik ediliyor. Siirt’te son dönemde özellikle enerji alanında önemli yatırımlar yapıldı. Alkumru barajı yıllık 1 Milyar kVVh kapasiteli büyük bir yatırım olarak tamamlandı ve faaliyete başladı. Hali hazırda devam eden büyüklü küçüklü toplam 18 baraj yapımı var. Bunlar arasından Çetin Barajı 1,4 Milyar kVVh kapasitesi ile en büyük yatırım.
Enerji yatırımları arasında güneş enerjisi de şu an gündemde olan bir konu. Bu konuda yatırım destek ofisi yedi lisanssız üretim için proje hazırladı ve fizibilite çalışmaları yaptı. Dicle Kalkınma Ajansı da bu konuda yapılacak projeler için hibe veriyor. Ayrıca madencilik yatırımları da yapılmakta ve değerlendirilebilir potansiyele sahip. Taş, kum, kireç ocakçılığı yapılabilecek yatırımlar arasında.
Yüzde 12’si dolu olan Siirt Organize Sanayi Bölgesi ile bağlantıyı sağlayan yeni çevre yolu yapım aşamasında. Kurtalan demiryolu hattının Siirt’e ulaşması projesiyle beraber OSB’nin ana ulaşım hatlarıyla entegrasyonu sağlanacak.
Siirt’e heyecan getirecek proje ise Çinli elektrikli otobüs firması Zonda’nın yatırım planı. Siirt OSB’de araştırma yapan Zonda’nın gelmesi durumunda OSB yüzde 75’lik doluluk oranına ulaşacak.
BATMAN TEKSTİLİN YILDIZI PARLIYOR
YATIRIM İÇİN EN CAZİP SEKTÖRLER
TEKSTİL – MADENCİLİK GIDA LOJİSTİK – İNŞAAT
GAP illeri arasında ihracatta ikinci sırayı alan Batman, Ortadoğu pazarlarına yakınlığı, erişilebilirliği, yeterli altyapı hizmetleri gibi avantajlarıyla tarıma dayalı sanayi, tekstil ve inşaat ürünlerinde yatırımcılara olanaklar sunuyor.
Özellikle son dönemde tekstil sektöründe hızlı bir büyüme söz konusu. Küçük atölyelerle birlikte kentte 70’in üzerinde tekstil firması olduğu tahmin ediliyor. Artan taleplere yanıt verebilmek adına kentte ikinci bir hazır giyim imalat alanı oluşturuluyor. Diğer taraftan ikinci bir OSB için yapım hazırlıkları devam ediyor. Şehrin büyüyen ekonomisi ihracata da olumlu yansıyor.
2011 yılında 52 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaşan Batman, 2012’de bu rakamı yüzde 6l artırarak 84 milyon dolara çıkardı. Irak, Tunus ve Cezayir kentin öne çıkan ihracat pazarları arasında yer alıyor.
Batman lojistik açıdan da avantajlı bir il. Silvan yolu üzerinde bulunan havaalanında geçen yıl gelen-giden toplam yolcu sayısı bir önceki yıla göre yüzde 186 artışla 497 bin 4l8’e ulaştı.
BİTLİS OSB YAPIM AŞAMASINDA
YATIRIM İÇİN EN CAZİP SEKTÖRLER
İÇECEK İMALATI – MADENCİLİK – TARIM – TURİZM – OTELCİLİK
Son birkaç yıldır iş dünyasının yaptığı yatırımlarla eğitimde ciddi bir sıçrama yakalayan Bitlis, yatırım ikliminde de benzer bir başarıyı yakalamayı hedefliyor. Bitlis’teki temel sanayi dalları, gıda ürünleri ve içecek imalatı, madencilik ve taş ocakçılığı ve bitkisel üretim olarak sıralanıyor. Bölgeye yatırımları çekmek için 57 dönümlük bir alanda 55 parselden oluşan OSB’nin şu anda yapımı sürüyor.
Bitlis ayrıca önemli bir maden kaynağı. Kenti, fosfat ve pomza maden kaynağı bakımından Türkiye’nin en büyük rezerve sahip ili. ildeki toplam fosfat rezervi Türkiye toplam rezervinin yüzde 63’ünü oluşturuyor. Kent, perlit maden kaynağı bakımından ise Türkiye’nin en büyük üçüncü rezervine sahip, ilin zengin olduğu alanlardan bir diğeri ise turizm sektörü. Nemrut Krater Gölü, Ahlat Selçuklu Mezarlığı gibi turistik değerleri ile inanç turizmi, kış turizmi gibi değişik alanlarda önemli bir potansiyel bulunuyor.
AĞRI HAYVANCILIK ÖNE ÇIKIYOR
YATIRIM İÇİN EN CAZİP SEKTÖRLER
DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLİĞİ – ET BESİCİLİĞİ – SÜT İNEKÇİLİĞİ – ARICILIK – ÇAĞRI MERKEZLERİ EL HALICILIĞI – KENT MERKEZİNDE OTEL YATIRIMI – TARIM MAKİNALARI İMALATI – ET MAKİNALARI ÜRETİMİ
Ağrı’da gerek talep-pazar-kaynak, gerekse yatırım boyutları, karlılık ve risk derecesi bakımından yatırımda beş sektör öne çıkıyor. Kent, hayvancılık, turizm, madencilik gibi farklı sektörlerden potansiyele sahip.
Damızlık sığır yetiştiriciliği, et besiciliği, süt inekçiliği, arıcılık yatırım için en karlı alanlar olarak görülüyor. Bunların dışında et ve şarküteri ürünleri, çağrı merkezi, tarım makineleri imalatı, kent merkezi otel yatırımı, el halıcılığı yatırımcı bekleyen diğer önemli alanlar olarak sıralanıyor. Hatta hayvancılıkla ilgili potansiyeli artırmak için bölgede besicilik sanayi bölgesinin kurulması için çalışmalar sürüyor.
Kentte, Ağrı-Doğubayazıt karayolu üzerinde yer alan OSB’nin birinci etabının altyapı çalışmaları tamamlanmış durumda, iki işletmenin faal olduğu OSB’de iki tanesinin de inşaatı devam ediyor. Ağrı’nın yatırım potansiyeli taşıyan diğer alanı madencilik. Kentte, pomza, perlit, tuğla-kiremit, kireçtaşı, andezit, asbest, krom, altın, mermer gibi madenler bulunuyor. Madencilik faaliyetlerinin yoğun olmadığı Ağrı’da sadece birkaç mermer ocağı, tuğla fabrikası, pomza ocağı ve krom madeni var. Diyadin ilçesinde özel bir maden firması tarafından altın çıkarılması gündemde.
ARDAHAN KIŞ TURİZMİNDE FIRSAT
YATIRIM İÇİN EN CAZİP SEKTÖRLER
KIŞ TURİZMİ – MOBİLYA – ARICILIK HAYVANCILIK • TARIM – SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ
Ardahan’ın ticari yapısı, bölgede tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yoğun olmasından dolayı büyük oranda süt ve süt ürünleri, et ve et ürünleri ile organik olarak üretilen bala dayanıyor. Büyükbaş hayvancılık, arıcılık ve kaşar peyniri üretimi ildeki temel geçim kaynağı. Havayolu ve demiryolu bulunmayan ilin en büyük dezavantajı ulaşım. Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Latif Tosunoğlu, bunu değiştirmek için çabaladıklarını söylüyor. Kars’ta yapılan demir yolu projesinin Ardahan’dan geçmesi için yetkililerle irtibata geçtiklerini belirten T osunoğlu, “Demiryolunun yanı sıra Karadeniz’e bağlayan tünel çalışması var. Onların programa alınması için uğraşılıyor” diyor.
Ardahan yeni dönem yatırım hamlesine alt yapı açısından da hazırlanıyor. Kentte 56 hektarlık alanda OSB kurulması için çalışmalar sürüyor. OSB’de 13 parselin verildiğini söyleyen Tosunoğlu, beton santrali, mobilya alanlarında yatırımlar söz konusu olduğunu belirtiyor.
KARS ÜRETİM ÜSSÜ OLACAK
YATIRIM İÇİN EN CAZİP SEKTÖRLER
ARICILIK – KAZ YETİŞTİRİCİLİĞİ – MAKİNE İMALATI KARMA YEM ÜRETİMİ – ÖZEL HASTANE
Teşvikte en avantajlı bölge olan altıncı bölgeye dahil edilmesinin hemen ardından Kars, yatırımcıların ilgi alanına girmeyi başardı. Kars Valisi Ahmet Kara, bir hafta içinde sekiz iş adamının yatırım için aradığına dikkat çekmişti. Havaalanındaki yenileme çalışmaları ve duble yolların tamamlanmasıyla ulaşım sorunlarını büyük oranda çözmeyi planlayan Kars, bir üretim merkezi olmaya kararlı. Tarım, hayvancılık ve balcılık gibi klasik faaliyet alanları dışında şehrin önemli bir madencilik potansiyeli var. Kentte, asbest, pomza, perlit, manganez, manyezit, kireçtaşı, kaya tuzu gibi madenler bulunuyor. Kars’ta sadece kaya tuzu, şeker fabrikasına ait kireçtaşı ocakları ve pomza ocakları işletiliyor. Kentte öncelikli olarak yatırım yapılabilecek alanlar; büyük baş hayvancılık, arıcılık, kaz yetiştiriciliği, karma yem üretimi, makine imalatı, otel ve özel hastane olarak sıralanıyor. Tarihi özelliğiyle de dikkat çeken Kars’ta 2013’te kentsel dönüşüm için 200 milyon TL harcanacak.
TUNCELİ DOĞASIYLA YATIRIMCIYI ÇEKECEK
YATIRIM İÇİN EN CAZİP SEKTÖRLER
KAVAK TESİSİ – DOĞA TURİZMİ – ORGANİK TARIM – MADENCİLİK
Terör ve çatışmanın gölgesinde kısıtlı kamu yatırımları ve hiç yok denecek kadar özel sektör yatırımlarıyla ciddi oranda atıl kalan Tunceli’de neredeyse hiçbir girişim yapılmamış, ilin en güçlü ayağı turizm sektörü ölü, her ilde olması gereken asgari hafif sanayi bile yok. 1990’ların ikinci yarısından beri yapımı süren Tunceli Organize Sanayi Bölgesi henüz yeni bitirilebilmiş. OSB’de bulunan 43 parselden 36 adet parsel yönetim kurulu tarafından tahsis edilmiş.
Tüm bu kötü şartlara rağmen, üstü örtülemeyecek kadar doğal zenginlikleri ve düşük yoğunluklu hayvancılık ve tarım sektörüyle hayat bulan bir il. Doğa turizminde en önemli potansiyel ise Tunceli-Ovacık arasında uzanan Munzur Vadisi çevresinde. Ayrıca Türkiye’nin zorluk derecesi açısından beşinci parkuru olan Munzur suyunda yaz aylarında rafting de yapılıyor.
Tunceli’de barış sürecinin en önemli katkısının turizmde yaşanacağı kesin. Fakat sadece doğası değil, özgün bir şehir olmasıyla ve Alevilik geleneğiyle inanç turizminin de önemli merkezlerinden biri olmaya aday Tunceli’de yatırımlar için yeni projeler oluşturulmaya da başlanmış. Fırat Kalkınma Ajansı’na bağlı Tunceli Yatırım Destek Ofisi sorumlusu Şafak Tayşı, bölgenin yatırım fırsatlarını anlatırken özellikle turizme dikkat çekiyor.
Tayşı yatırımcılara şu çağrıda bulunuyor: “Bir il düşünün sanayi üretimi neredeyse sıfır. Üretim tecrübe ve deneyiminden yoksun kalmış bu kentte sanayi yatırımınızı gerçekleştirin. Hem kent kazansın hem siz kazanın.”
HAKKARİ SINIRDA TİCARET POTANSİYELİ YÜKSEK
Terör olaylarıyla sık sık gündeme gelen Hakkari, artık barış sürecinin sembol illerinden biri olacak. Hakkari, İran ve Irak’a olan sınır komşuluğu ile önemli bir ticaret kapısı olabilir. Yıllardır açılamayan Şemdinli-Derecik ve Çukurca-Üzümlü kapılarının bir an önce faal olmasını bekleyen bölge halkı için, İran’a açılan Esendere en önemli geçim kapısı. Yüksekova’da yer alan Esendere kapısından ayda 6 bin TIR giriş çıkış yapıyor. Ekonomisi sınır kapılarından yapılan ticarete dayanan Hakkari’de öne çıkan sektörler ise küçükbaş hayvancılık, meyve ve sebzecilik, arıcılık, dış ticaret ve madencilik olarak sıralanıyor. Şu an bile hem küçükbaş hayvancılıkta, hem de arıcılıkta organik değeri yüksek doğal ürünler elde edilen Hakkari, güneş enerjisi ve hidroelektrik enerji kaynakları açısından da zengin yatırım potansiyeline sahip.
Hakkari’nin yatırım fırsatlarından biri de madencilikte. Maden Tetkik Arama Enstitüsü verilerine göre kent krom, kurşun-çinko, titan, mermer, barit ve kükürt gibi madenlere sahip.
MUŞ EN HUZURLUSU ÇAĞLAYANIN İLİ
YATIRIM İÇİN EN CAZİP SEKTÖRLER
TEKSTİL – MOBİLYA – AYAKKABI – GIDA – HİZMET- TARIM – HAYVANCILIK
Kara ve demiryolu dışında havayolu ile de günde iki seferin düzenlediği il, daha çok tarım ve hayvancılık ile ön plana çıkıyor. Türkiye’nin en büyük üçüncü ovasına sahip Muş’ta kapatılan Tekel Yaprak ve Tütün işletmeleri, Muş Sanayi Merkezi adıyla yatırımcılara tahsis edildi. Tekstil, mobilya, ayakkabı, dış cephe giydirme, gıda gibi alanlarda yapılan imalat yurtdışında birçok ülkeye ihraç ediliyor. Muş’ta son yıllarda kümelenen ve hızla gelişen bir diğer sektör ise tarım makineleri. Römork, tırmık, çayır biçme makinesi gibi tarım aletleri üreten 13 şirketin yer aldığı Tarım Makineleri ihtisas Sanayi Sitesi de kuruldu. Barit madeni kaynağı bakımından Muş Türkiye’de dördüncü büyük rezerve sahip. Bölge işadamlarından Akmen Grup’un sahibi Selahattin Akaydın,
Muş’a önemli yatırımlar yapanlardan biri. En son, 3.5 milyon euroluk ek yatırımla ayakkabı fabrikasını genişleten Akaydın, şu ara merkezde bir otel projesi üzerinde çalışıyor.
BİNGÖL HAVAALANI YAZA HAZIR
YATIRIM İÇİN EN CAZİP SEKTÖRLER
BÜYÜK VE KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK – ARICILIK – DERİ İŞLEME TESİSİ • SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ MADENCİLİK – TARIM – BİSKÜVİ ÜRETİMİ EKOLOJİK TARIM – KIŞ SPORU TESİSLERİ – OTEL – TERMAL OTEL
Bingöl bölgenin en geri kalmış ama son dönemdeki yatırım rüzgarından da en pozitif etkilenen kentlerinden biri. Yakın zamanda Callpex ve Assistt çağrı merkezlerinin yatırım yaptığı ilde 2013 yılının ilk üç ayında yedi tanesi özel sektörden olmak üzere toplam dokuz adet teşvik belgeli yatırım start aldı. Bingöl, pek çok Anadolu şehri gibi büyük ve küçükbaş hayvancılık yatırımları açısından avantajlı bir kent.
Bunun dışında diğer önemli yatırım alanı ise arıcılık. Son 15 yılda Türkiye’de arı varlığında yüzde 32, bal veriminde ise yüzde 45,86’lik artış olurken, Bingöl ilinde arı varlığında yüzde 123, bal veriminde ise yüzde 226 oranında bir artış gerçekleşti.
Yine tarım, madencilik ve meyve suyu, bisküvi üretimi gibi gıda sektörüne yönelik yatırımlar potansiyel taşıyor. Bingöl, 72 hektar alan üzerinde 37 parselden oluşan bir OSB’ye sahip. Şu sıralar OSB’nin büyütülmesi için çalışmalar yürütülüyor. Teşvik kapsamında yeni oluşturulan sekiz adet sanayi parseli gerçek veya tüzel kişilere bedelsiz olarak tahsis edilecek.
ŞIRNAK CEVHER YERALTINDA
YATIRIM İÇİN EN CAZİP SEKTÖRLER
MADENCİLİK • LOJİSTİK – PETRO KİMYA – TEKSTİL YENİLENEBİLİR ENERJİ – SERACILIK – TURİZM
Şımak’ta, Irak pazarına yönelik inşaat ve yapı kimyasalları, madencilik, lojistik, turizm, kimya, petrokimya ürünleri, yenilebilir enerji yatırımları, tekstil öne çıkıyor. Kentte özellikle madencilik yatırımcılar açısından önemli bir potansiyel taşıyor.
Şırnak’ta 82 milyon ton asfaltit rezervi bulunuyor. Yapılan hesaplamalara göre bu rezervin 400 megavvatlık (MW) 3 santrali 100 yıl boyunca beslemesi mümkün. Kent, sahip olduğu güneş radyasyonu (ışınımı), rüzgar ve jeotermal enerji kaynakları ile geleceğin yenilenebilir enerji noktalarından biri olma potansiyeline sahip.
Şırnak’ın önümüzdeki dönemde stratejik önemini artıracak adımlarda biri de ulaşım projeleri. Şımak’a yakın zamanda tren hattı gelecek ve havaalanı açılacak. Bölgede özellikle organik tarım ve seracılık için elverişli. Dicle Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Tabip Gülbay, sera yatırımlarının son dönemde arttığını söylüyor.
Şırnak OSB konusunda da avantajlı bir il. Şırnak ve Cizre’de iki ayrı OSB var. Şırnak OSB’de 54 parsel bulunuyor, bunlardan dört tanesi yatırım için tahsis edilmiş durumda. Cizre OSB’de ise toplam 54 parsel var altyapısı tamamlanan 27 parsel tahsis edilmiş ve iki parselde üretim tesisi çalışmaları devam ediyor. Ayrıca Habur Sınır Kapısı’nın bulunduğu Silopi ilçesinde bir OSB’nin kurulması planlanıyor.
IĞDIR YATIRIMLARI TOPLUYOR
YATIRIM İÇİN EN CAZİP SEKTÖRLER
TEKSTİL – SERACILIK – ÇAĞRI MERKEZİ – OTELCİLİK İNŞAAT MALZEMELERİ – YUMURTA ÜRETİMİ – GIDA
İğdır, pamuk üretim potansiyeliyle tekstil sektöründen yatırımlar çekerken, tarıma dayalı sanayide de önemli yatırımcıların ilgi odağı olmayı başardı. 28 parselli birinci etap OSB’de yer kalmadığı için ikinci etap için alt yapı çalışmalarına başlanmış. Şu an 9 şirketin üretim için çalıştığı İğdır OSB’de 19 fabrikanın ise temellerinin atılması bekleniyor.
Faaliyete geçmesi beklenen yatırımlardan biri Kosi T ekstil’in atölyesi. 130 kişiye istihdam sağlaması beklenen fabrika 3 milyon TL bütçeyle hayata geçecek. LC VVaikiki gibi önemli markalara fason üretim yapan şirket, İğdır’da tişört üretecek. Bir diğer tekstil yatırımını ise FG Tekstil yapmış. Şu an 200 kişinin istihdam edildiği bu şirket İğdır’da kot üretiyor. İzmirli yatırımcı burada yaptığı üretimi Çin’e ihraç ediyor. Sadece Çin değil 17 ülkeye ihracatın yapıldığı bu atölyeye ek yatırımla çalışan sayısının 800’e çıkması gündemde. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kamil Arslan, yatırımcılardan talep geldiğini söylüyor. Arslan, Ünal Aysal’ın patronu olduğu Belçika merkezli Unit Grup’un ilde salça üretecek fabrikanın temellerini attığını kaydediyor. Arslan, yurtdışından Sadak Grup’un da meyve ve konserve sebze üretim tesisi inşa ettiğini söylüyor.
Sibel Atik / Ayşegül Sakarya Pehlivan / Ekonomist Dergisi