Doğal Sağlık Sabunu Üretimine Yatırım Yapabilirsiniz
Basit formüllerle üretilen katkılı sabunlar yeni bir pazarın kapısını aralıyor. Önemli olan buluşsal aktivitelerle tüketicinin dikkatini çekmek…
İçeriğe Ait Başlıklar
Doğal sağlık sabunları yeniden moda oluyor!
SON yıllarda ortalığı kaplayan kokulu, renkli, albenili elişi sabunları kastetmiyorum. Bu haftaki konumuz geleneksel imalathanelerde yapılan yıllar öncesinin ‘zanaat işi’ sabunları. Dünyada eski imalat tekniklerine uyan ‘artizanal’ tipte sabunlara şimdi büyük rağbet var. Anadolu’ya özgü sabunlarda geçmişte hayvan iç yağı da kullanılırmış.
Şimdi devir değişti. Geleneksel yöntemler aynı kalmak üzere otantik reçeteleri değişik yağlarla üretmek mümkün, işin ticari boyutu farklılaşmakla ilgili. Meraklısı çok! Küçük bir dükkan ya da bir AVM içinde nostaljik bir köşe. Çeşit yaratma konusunda sıkıntı yok. Yeter ki tüketicide sağlık odaklı merak yaratan bir mesajınız olsun.
Yöntem bugünkü banyo sabunları ve çamaşır yıkama tabletleri için bile geçerli olabilir. Köpük kesici materyal eklenirse doğal sabunlar modern çamaşır makinelerinde dahi kullanılabilir.
DOĞAYA DÖNÜŞÜN TATMİN DUYGUSU
Kolay yöntemden başlayalım önce. Basit uygulamalarda sabunun baz maddesi olan yağ kaynatılmıyor. Güçlü alkalilerle soğuk olarak sabunlaşma yeteneğine sahip ‘palmiye çekirdeği yağı’ (palm kernel oil) hindistan cevizi yağı’ (coco nut oil) sayesinde hızlı sonuç almak mümkün.
Daha kaliteli bir sabun isteniyorsa karışıma ‘hurma yağı’ (palm oil) da eklenebiliyor. Böylece formül akışkan bir esnekliğe sahip oluyor. Üretim sırasında alkalilerin yağlarla yaptığı reaksiyon sırasında elleri, gözleri korumak önemli.
İlkel sabunlara bir miktar çam reçinesi de katılabilir. Kokulandırmada ‘fîksatör’ denilen sabitleştiricileri kullanmak zorunlu. Nostaljik yöntemlerle hazırlanan tipik bir ‘soğuk sabun’un bilinen formülü şöyle:
10 kg. Hindistan cevizi yağı 10 kg. 36 bomelik sodyum hidroksit çözeltisi 10 kg. 18 bome olarak ayarlanacak tuzlu su çözeltisi 12 kg. 30 bome sodyum silikat Yeteri kadar talk, renk ve koku maddeleri… Bu kadar basit!.. Elbette çok yalın formüllerden biri bu. Eğer sağda solda kalmış ise bu işin erbabı sağlık sabunu üretmek için birçok reçete ortaya koyabilir.
Benzer üretimi zeytinyağı, kolza, pamuk yağı ve hidrojene edilmiş diğer bitkisel yağlarla yapmak da mümkün. Hatta hayvansal yağlar tekrar denenebilir. Bunlar genellikle ‘viskoz’ olarak bilinen yoğun krem kıvamındaki sabunlar.
Renklendirme için genellikle ‘ultramarin’, ‘vermillion’, ‘klorofil’ ve ‘karmen kırmızısı’ kullanılıyor. Renklendiricilerin çoğu maalesef sentetik orijinli. Doğal olanlar tercih edilmeli. Örneğin klorofil.
‘POMZA SABUNU’NU DUYDUNUZ MU?
Kaynama sıcaklığının hemen altında muamele edilen yağlar genellikle sodyum hidroksit çözeltisiyle sabunlaştırılıyor. Kıvam vermek ve köpüğü dengelemek için ‘hint yağı’ eklenmesi klasik usullerden biri. Nostaljik sabunları toz ya da granül şeklinde üretenler de var.
Bugün onlarca patentli patentsiz formül bulunuyor. Çoğu basit de değil üstelik. Fakat dünyada doğala karşı özlemin gereğidir mi bilinmez, basit sabunlara geri dönüş yaşanıyor. Boraks, soda, pomza tozu gibi ilkel hammaddeler çokça kullanılıyor.
Mesela ‘ponıza’ (‘ponza’ da deniyor) önemli bir madde.
Modern ürünlerde anyonik ya da katyonik maddelerin kirler üzerindeki etkilerini taklit ediyor. Pomza’nın anavatanı ise Anadolu’nun tam ortasındaki Nevşehir ilimiz.
Sabun üretimi için doğal yöntemlerin sayısı sayamayacağım kadar çok. Üstüne üstlük, ben sabun üretimiyle içlidışlı da değilim. Farklılıklar ilgimi çekiyor o kadar. Herkesin kendine göre bir reçetesi var. Usta, çırak meselesi bu biraz da… Konuyu meraklı eczacı arkadaşlarıma sorarak öğrendim. En iyi yöntem küçük kazanlarda önce deneme üretimi yapmak. Bu tür ürünlerde atık yağ kullanılmaması önemli. Farklılık önce bu işin geleneksel usullerle yapılmasından geçiyor. Örneğin basit sabunları saydam hale getirerek pazarda fark yaratmak bir başlangıç olabilir. Onun da gayet basit bir formülü varmış:
7 kg. kaynamış baz yağ 3 kg. hindistan cevizi yağı 3 kg. gliserol 2 kg. oil ricine (hintyağı) 4 kg. etil alkol Saydamlaşmayı sağlamak için 1 litre su içinde 1,5 kilogram kristalize şekeri eriterek karışıma katmanız gerekiyor.
Sıralamada öncelik önemli: Önce yağ ve gliserol ısıtılıyor; sonra şeker şurubu ilave ediliyor.
‘Kostik soda’ (sodyum hidroksit) eklenerek reaksiyon başlatılıyor. Kaynama tamamlanıp soğuma başlayınca alkol ilave ediliyor. Renklendirici ve parfüm eklenmesi ise biraz zevke kalmış.
Kalıplamada değişik stiller denenebilir.
Sonuç tam saydam değil opak görüntülü bir sabun olarak ortaya çıkıyor.
MERKEZ ANADOLU
Verdiğimiz örnekler katkısız baz sabunlar. Yani işin başlangıcı. Sıra bu reçeteleri tıbbi sabun haline getirmekte… Örneğin ‘iyotlu sabun’, ‘doğal kekik sabunu’, ‘kükürtlü ve katranlı sabunlar’, ‘mentollü sabunlar’,lanolinli (yün yağlı) sabunlar’ ve ‘kâfur sabunu’
Anadolu’ da yetişen baharat ve bitki özütlerini de ekleyerek daha özgün türler elde edilmesi denenebilir. Bu tür sağlık sabunlarının yalnız Tarım Bakanlığı’ndan değil, Sağlık Bakanlığı’ndan da izin alınarak üretilmesi gerekiyor.
Ve sağlık sabunları için baz olabilecek bir başka formül ‘Marsilya Sabunu’ da akla geliyor hemen (Savon de Marseille). Formülün gizli tutulduğu söylense de modern deterjan endüstrisinin doğuşundan sonra hemen her şey deşifre oldu. Basit bir üretim yöntemi var. Ama siz bir de Gaziantep ve Hatay da üretilen geleneksel sabunları araştırın.
Belki karşınıza pek bilinmedik formüller çıkabilir!
Bu haftaki yazımı Samsun’dan bir okurumuzun ısrarlı ricaları üzerine kaleme aldım. “Eskiden aktarlarda ve eczanelerde satılan sağlık sabunlarını nasıl üretebilirim?” diye yazmış.
Birkaç haftadır bıkmadan soruyor. “Çocukluğumun ardıç katranlı sabunları, soğuk suda hemen köpüren sabunlar nereye gitti?’ Tabii ki gelişen teknoloji ve deterjan endüstrisi o bilinen sabunları yok etti. ‘Artizanalı sabun üretimi markalaşma ve ufak tefek ihracat olanaklarıyla yeniden canlandırılabilir. Fakat işin içine sağlık boyutunun mutlaka katılması gerekiyor.
Son yıllarda basit cilt problemlerine sağlık sabunlarıyla çare aranması bunun işareti. Konu o kadar önemsenmiş ki, batıda bazı uzmanlar pahalı kozmetikler yerine doğal sabunlara tamponlanmış aktif maddeleri tercih ediyor. Ancak bu tür sabunlarda alkalik bileşen yerine farklı sabunlaştırdılar kullanılması şart. Şampuan yerine kullanılan katkılı soft sabunlar ise bunların bir başka türü. Üretimin başarısı yine inovasyona bağlı. Örneğin Antakya’da geleneksel olarak üretilen ve ‘Gar Sabunu’ olarak anılan tür 2004 yılında batılı bir firma tarafından incelenmiş. Kullanılan maddelerdeki yararların ‘defne özütü’ ile ‘prina’dan [zeytin çekirdeği posası] kaynaklandığı bulunmuş.
Formülü geliştiren firma sabuna ‘keçi sütü konsantresi’ de katarak -güya- cilt lekelerine yararlı hale getirmiş. Bir başka inovasyon ise geçen haftalarda bahsettiğim fesleğen özütünü içeren sivrisinek kovucu sabun üretmek. Kısacası, farklı sağlık sabunları kategori olarak inovasyona açık. Modern kalıp sabunlarda bu tür iddia ve yararları ortaya koymak zor. Önerimiz, bu işe merak saran girişimcilerin ‘mini işletme’ mantığıyla işe başlamaları ve herkesin gittiği yoldan uzaklaşmaları. Basit gibi görünen ilgi çekebilecek bir iş. Tabii, üretim felsefesinin doğaya dönüş olduğunu ve markalaşmayı unutmamak şartıyla…
Nur Demirok / Para Dergisi
merhaba peki küçük bir sabun işletmesi için gerekli izinler nelerdir? kostik asit içeriği olduğu için sağlık bakanlığından alınması gereken izinler nelerdir ?