Devlet destekli tarım sigortaları sistemi büyümeyi sürdürdü
TÜRKİYE’DE devlet destekli tarım sigortaları sistemi, 2020 yılında pandemiye rağmen büyümeyi sürdürdü. Tarım Sigortaları Havuzu (TARSÎM) verilerine göre 2020 yılında poliçe sayısı bir önceki yıla göre yüzde 7 oranında artışla 2.2 milyon adedin üzerinde gerçekleşti. 2020’de devlet destekli tarım sigortaları sisteminde prim üretimi yüzde 31 artışla 3 milyar 199 milyon TL’ye ulaştı. Sistem çerçevesinde üreticilerden 1.5 milyar TL prim toplandığını açıklayan TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi ve Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi Genel Müdürü Serpil Günal, Türkiye genelinde ve tüm tarım sigortası branşlarında 2020’de 1.6 milyar TL’ye yakın hasar ödemesi yapıldığını vurguladı. Günal, bir önceki yıla göre hasar ödemelerinde yüzde 14 oranında artış yaşandığını kaydetti. Üretici ve yetiştiricilerin tarım sigortasına ilgisinin her geçen gün arttığını ifade eden Günal, 2020’de TARSİM sistemine 122 bin yeni sigortalının dahil olduğunu ve sigortalı sayısının yüzde 23 artarak 540 bine yaklaştığını vurguladı.
“DAHA FAZLA SAHADA OLACAĞIZ”
202l’de TARSİM sistemini daha fazla yaygınlaştırmayı, sunduğu imkânları daha etkin bir şekilde anlatmayı, bu alandaki memnuniyet düzeyini yükseltmeyi ve tüm paydaşlarla iletişimlerini kuvvetlendirmeyi planladıklarını belirten Günal, üreticilerin başlarına bir şey gelmeden, “keşke yaptırsaydım” demeden önlemleri zamanında almalarını ve tarım sigortalarını yaptırmalarını hedeflediklerinin altını çizdi.
Bu bilincin artması için, tanıtım ve eğitim faaliyetlerini aralıksız sürdürdüklerini dile getiren Günal, “Ülkemizin tarımsal üretim yapılan her yöresine, tarımı yapılan her ürüne, mümkün olan en geniş kapsamlı sigorta güvencesini sağlayabilen, çiftçimizin güvenini kazanmış, örnek gösterilen bir kurum olmak vizyonumuzla; tarım sigortaları alanındaki sigortalılık oranını daha iyi seviyelere taşıyabilmek için çalışmalarımızı sürdürmeye, teminat kapsamını genişletmeye, uygulamalarımızı geliştirmeye ve daha fazla sahada ve üreticimizle birlikte olmaya devam edeceğiz” dedi.
“EMEKLER HEBA OLMADAN”
Türkiye’de küresel iklim değişimi nedeniyle şiddetli yağışlarla, fırtınalarla ve hortumlarla geçmiş yıllara göre daha sık karşılaşıldığını dile getiren Günal, 2020’de Türkiye’nin hemen her bölgesinde çeşitli afetler meydana geldiğini, can ve mal kayıpları olduğunu vurguladı. Gıda arzının önem kazandığı günümüzde, işlemleri hızlıca gerçekleştirilen sigortalı üreticilerin faaliyetlerine kaldıkları yerden devam edebildiklerini dile getiren Günal, “Son yıllarda tarım sigortasına eğilim artıyor ve üreticilerimiz tarım sigortası konusunda daha fazla bilinçleniyor. Üretici ve yetiştiricilerimiz başlarına herhangi bir şey gelmeden, emekleri heba olmadan tarım sigortalarını mutlaka ve zamanında yaptırmalı” dedi.
Günal’ın verdiği bilgiye göre öne çıkan sigorta branşları ve ürünlerinden üreticilerin 2021 yılında ödeyeceği ortalama prim tutarları şöyle olacak:
“Bitkisel Ürün Sigortası branşında, 1 dekarlık alanda, üretim miktarı 480 kg, sigorta bedeli 768 TL olan buğday ürününü sigortalatmak isteyen bir üreticinin dolu paketi için ödeyeceği (ortalama değer) tutar 12 TL. Büyükbaş Hayvan Hayat Sigortası branşında, dar kapsamlı tarifede hastalıklar hariç olmak üzere yetiştiricinin 15 bin TL sigorta bedeli olan sığırı için ödeyeceği prim tutarı 56 TL. Küçükbaş Hayvan Hayat Sigortası branşında, yine hastalıklar hariç olmak üzere dar kapsamlı tarifede sigorta bedeli bin 500 TL olan dişi koyun ve keçi ile erkek koç ve tekeler için yetiştiricinin ödeyeceği k prim tutarı 4 TL. Sera Sigortası branşında, 1 dekar alan için sigorta bedeli 90 bin TL olan cam sera için üreticinin ödeyeceği prim tutarları risk kategorisine göre 846 TL ile bin 84 TL arası değişiyor. 1 dekar alanda 55 bin TL sigorta bedeli olan plastik sera için üreticinin ödeyeceği prim tutarları risk kategorisine göre 533 TL ile 698 TL arasında değişiyor.”
“SICAK HAVA ZARARI”
Türkiye’de devlet destekli tarım sigortaları sistemi dinamik bir yapıya sahip. Sahadan gelen talep ve beklentiler değerlendiriliyor ve teminat kapsamı yıllar itibarıyla genişletiliyor. Ürünler, riskler, bölgeler ve işletme ölçekleri itibarıyla devlet tarafından sağlanacak prim desteği miktarları her yıl Cumhurbaşkanı kararı ile belirleniyor. 2021’de kapsama alınacak riskler, ürünler ve bölgeler ile prim desteği oranlarına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı 2020 Kasım’da yayımlandı. 2021 itibarıyla bitkisel ürünlerini, seralarını, büyük ve küçükbaş hayvanlarını, kümes hayvanlarını, su ürünlerini ve kovanlarını sigortalayan üreticilerin ödemesi gereken sigorta priminin yüzde 50’si, don teminatında üçte ikisi, Köy Bazlı Kuraklık Verim Sigortası’nda yüzde 60’ı devlet tarafından “karşılıksız destek” olarak karşılanıyor. Üreticiler, sigorta yaptırmaya teşvik ediliyor.
İNDİRİM ORANLARI YÜKSELDİ
Bitkisel Ürün Sigortası’nda dolu paket riskleri “kademeli hasarsızlık indirimi” oranları, hasarsız geçen birinci yıl için yüzde 5’ten yüzde 10’a, ikinci yıl için yüzde 15’ten yüzde 20’ye, üçüncü yıl için yüzde 25’ten yüzde 30’a çıkarıldı. Bitkisel Ürün Sigortası’nda don paket riskleri “kademeli hasarsızlık indirimi” oranı hasarsız geçen birinci yıl için yüzde 5’ten yüzde 10’a çıkarıldı. Yeni bir uygulama olarak ikinci yıl için yüzde 20 oranında hasarsızlık indirimi uygulamaya alındı. Su Ürünleri Hayat Sigortası tarife fiyatlarında ve müşterek sigorta oranlarında indirim yapıldı. Arıcılık Sigortası’nda, mevcutta sabit ve gezginci arıcılık olarak iki farklı tarife fiyatı ile yapılan uygulama kaldırılarak, Arıcılık Sigortası olarak tek tarife altında toplandı.
“PARSEL BAZLI UYGULANSIN”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Teknik Hizmetler Kurulu Başkan Vekili Mehmet Fethi Güven, 2021’de uygulaması başlayan yeni risk ve ürünlerin çiftçileri memnun ettiğini söyledi. 2021’de eklenen önemli konulardan birinin kuraklık verim sigortasının köy bazlı olarak uygulanacak olması olduğunu belirten Güven, “Birliğimiz tarafından kuraklık verim sigortasının parsel bazlı uygulanmasının önemini vurgulasa da 2021’de köy bazlıya geçiş olması oldukça önemli. Narenciye ve üzüm de aşırı sıcak riski ile pamukta yağmur riskinin kapsama alınması da önemli” dedi. Çiftçilerin iklim değişimine uyum sağlamakta zorlandığını söyleyen Güven, ürünlerde hastalıklar ve zararlıların verdiği zararın arttığını, verim ve kalite kayıplarının fazlaca yaşandığını vurguladı. Bu nedenle çiftçinin afete karşı korunmasının daha önemli hale geldiğine değinen Güven, devlet destekli tarım sigortalarına ilginin arttığını, ancak sigorta yaptıran çiftçi sayısının yetersiz kaldığını belirtti. Eklenen risklerle birlikte prim miktarlarının da artması nedeniyle tarımsal üretimde yeterince gelir elde edemeyen çitçilerin sigorta yaptırmakta zorlandığını dile getiren Güven, devlet desteği olmasına rağmen çoğu üründe, poliçe prim bedellerinin çiftçiye yüksek geldiğini aktardı.
“POLİÇE BAŞINA İNDİRGENMELİ”
Üreticinin üretirken iklimdeki olumsuzluklara bağlı kayba uğradığı her türlü zarara karşı bütçesi oranında kendini koruyacak önlemleri gündemine aldığına işaret eden TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez ise, bu bağlamda tarım sigortalarına ilginin arttığını vurguladı. Kuraklık etkisinin tarladan tarlaya değişebildiğini belirten Suiçmez, “Kuraklık verim sigortası kapsamının ilçeden köy bazına indirgenmesi olumlu bir gelişme olmakla beraber, kapsamın poliçe başına indirgenmesi daha isabetli olacak. Bu konuda kapsam, destek ve uygulamalardaki iyileştirmeler ilgiyi daha da artırabilir” dedi.
Baki Remzi SUİÇMEZ / TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı
“Daha fazla üretici sisteme katılmalı”
Sistemin daha etkin, sağlıklı ve devamlı bir şekilde işlemesi için sistemin kapsamı yeni risklere karşı çeşitlendirilmeli, daha fazla üreticinin sisteme katılması sağlanmalı, devlet destek tutarları yükseltilerek maliyetler azaltılmalı, daha düşük prim tutarları ile sigortalanacak üretici sayısı artırılmalı. Sigorta dahil tarım sektöründeki sorunların kalıcı çözümü, öncelikle doğru ve ülkemiz yararına politik tercihlerle tarımın yapısal sorunlarının gecikmeksizin çözülmesinden geçiyor. Tarım sigortalarının ülkemizde yaygın olan düşük gelirli küçük çiftçiler tarafından bir külfet olarak görülmesinin önüne geçilebilmesi için, tarımsal desteklerin yeterli olması ve zamanında ödenmesi, dövize bağlı mazot, gübre, yem, ilaç, tohum gibi girdilerin maliyetinin düşürülmesi, çiftçilerin kamu ve özel bankalar ile tarım kredi kooperatiflerine olan borçları yapılandırılmalı.
Serpil GÜNAL / TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi ve Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi Genel Müdürü
“Tarımın her alanına dokunuyoruz”
Ülkemizde tarım sigortaları sistemi, 2006’da faaliyetlerine başladı. Bugün TARSİM dünyadaki benzer sistemlerden çok daha ileri bir seviyede. Sistemde teminat kapsamı sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde her yıl kademeli olarak genişletiliyor. Sigorta ürünleri ve uygulamalar çeşitleniyor. Bitkisel Ürün Sigortaları branşında meyvelerde don teminatına yüzde 67’ye ulaşan devlet prim desteği imkanı sunuyoruz.
Çeşitli indirim ve ödeme kolaylıkları ile çiftçi sigorta yaptırmaya teşvik ediliyor. Yedi farklı sigorta branşıyla geniş bir yelpazede tarımın her alanına dokunuyoruz. Son derece uygun tutarlarla sigorta yaptırtabiliyor. Bu bilincin artması ve sistemin yaygınlaşması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Mehmet Fethi GÜVEN / TZOB Teknik Hizmetler Kurulu Başkan Vekili, TARSİM Yönetim Kurulu eski üyesi
“Tüm ürünlere tüm risklere karşı koruma olmalı”
Çiftçi Kayıt Sistemi’ne dahil olmayan çiftçilerimiz, tarım sigortası yaptıramıyor. Çiftçimizin eksperlerin tespitleriyle ilgili sorunları var. Halen eksperlerin raporlarına güven duymayan üreticiler bulunuyor. Poliçe düzenleyen acentelerin üreticilere yeterli bilgi vermemesi gibi nedenler çiftçilerin tarım sigortasına olan ilgisini azaltıyor. Kapsama alınan risk ve ürünlerde artış olsa da halen tarım sigortaları tüm riskleri karşılamıyor. Sigorta yaptırdığı halde kapsamda olmayan riskler nedeniyle tazminat alamayan üreticilerimiz var. Bu durum çiftçileri tarım sigortasından uzaklaştırıyor. Bu nedenle tüm ürünlerin her gelişim evresinde yaşanan tüm risklere karşı korunması sağlanmalı. Verim sigortası, tüm ürünlerin her gelişim evresinde tüm riskleri kapsayacak şekilde parsel bazlı olarak en kısa zamanda uygulanmaya başlamalı.
Fehmi KİRAZ / Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Genel Başkanı
“Gelir sigortası devreye sokulsun”
Tarım sigortaları isteğe bağlı olarak yaptırılıyor. Birlik olarak, üreticilerimize ihtiyaçlarına uygun sigortayı yaptırmalarını öneriyoruz. Örneğin, hububatta biçerdöverin kullanım maliyeti bile bir dekar buğday için ödenmesi gereken primin üzerinde. Ancak sigorta paketinize don teminatını da eklediğinizde fiyatlar üç dört katına çıkıyor.
Paketin kapsamı genişletildiğinde aradaki fark açılıyor. Bu noktada TARSİM devreye girip, aradaki farkın azaltılması noktasında destek vermeli. Tarım sektöründe parsel bazında verim sigortası ile gelir sigortası da devreye sokulmalı. Bunun için tarımda işletme kayıtlarının sağlıklı bir şekilde tutulacağı bir sistem geliştirilmeli. Yeminli tarım müşavirlikleri oluşturulmalı.
HÜLYA GENÇ SERTKAYA