Danimarka Fiziki Para Kullanımını Kaldırıyor
Avrupa’nın satın alma gücü en yüksek insanlarının yaşadığı Danimarka’da hükümet ilginç bir karar aldı. Ekonomiyi canlandırmak için paranın fiziki kullanımı 2016’dan itibaren sınırlanacak…
Danimarka hükümeti ilginç bir karar aldı ve ekonomiyi canlandırmak için paranın fiziksel kullanımına sınırlama getirdi. Buna göre 2016 yılının başından itibaren tekstil ürünleri satan mağazalar, restoranlar, benzin istasyonları, isterlerse nakit para kabul etmeyebilecek. Paranın yerine kredi kartları, de-bit kartlar veya diğer alternatif ödeme yöntemleri kullanılacak. Bu ticari kuruluşların, para dışında alternatif ödeme kabul etmeyen müşterileri geri çevirme hakları olacak. Marketler, doktorlar, dişçiler, postaneler ve hastaneler, hizmetlerinden dolayı nakit para almaya devam edecekler.
Maliye Bakanlığı bir süre önce ekonominin canlandırılması için ekonomi uzmanlarının yanı sıra halktan da öneri toplamaya başlamıştı. Uzmanlar, 50 kadar öneri derlediler. Bunlar içinde en önemlisi, paranın yavaş yavaş kullanımdan çekilmesiydi. Çünkü nakit dışındaki ödeme yöntemleriyle yüzde 20-25 daha fazla harcama yapılıyordu. Bu da, ekonominin daha canlı dönmesi için ideal bir yöntem olarak görülebilirdi.
DÜŞÜK MALİYETLİ, YÜKSEK GÜVENLİKLİ
Maliye Bakanı Bjarne Corydon’a göre şirketlerin nakit para kabul etmesi ayrıca, ciddi finansal ve idari yüklere neden oluyor. Paranın elektronik yolla transferi daha kolay ve güvenli. Para çuvallar içinde taşınırken çalınma riski de ortadan kalkmış oluyor. Ayrıca elektronik ödeme, bankaları daha üretken yapıyor, kara paranın daha kolay takip edilmesini sağlıyor. Fiziki parada hem vergi kaçağı oluyor hem de bankalar ve hükümetler, paranın kaynağı konusunda emin olamıyor. 2013’te Stockholm’de bir banka soyguncusu, bankadan eli boş çıkmıştı. Çünkü banka artık fiziki para kullanmıyordu.
DanimarkalIlar, Avrupa’da satın alma gücü en yüksek halk. Her ne kadar vergiler, gelirlerinin yüzde 45’ini oluşturuyorsa da sağlık hizmetleri ücretsiz, devletin ve belediyelerin hizmetleri kusursuz.
Yapılan istatistiklere göre her yetişkin DanimarkalInın en az bir kredi kartı bulunuyor. Geçen yıl her dört DanimarkalIdan üçü, alışverişlerinde debit kart kullandı. Nakit para ve çek kullanımı, perakende alışverişlerin yüzde 25’ini oluşturuyor. Bu oran, 1990’dan beri yüzde 80 oranında azalmış durumda.
SANILDIĞI KADAR KOLAY DEĞİL
Danimarka Merkez Bankası bile bu yıl için daha az kağıt ve madeni para basma kararı aldı. Ülkede bazı yerel banka şubelerinde nakit para artık bulunmuyor. Bu da Danimarka’yı, dünyanın en az fiziki para kullanan ülkesi haline getiriyor.
Konuya bir de tüketici açısından bakalım. Önümüzdeki yılda başlayacak olan uygulama başarılı olursa yaygınlaştırılacak. Fakat kredi kartlarına, elektronik para transferlerine güvenmeyen insanların sayısı hayli fazla. Bu güvensizlik, tüketiciyi alışverişten uzak tutacak mı? Ekonomiyi canlandıralım derken alınan kararlar ters tepebilir mi? Nakit para kullanımı azalmakla birlikte Avrupa’da ve ABD’de kredi kartından ağzı yanan ve banka çeki kullananların sayısı da hızla artıyor. Elektronik toplum olma yolunda ilerleyen diğer ülkeler Norveç, Finlandiya, İzlanda ve İsveç’te bankalar arası elektronik para transferlerinde yapılan yolsuzlukların sayısı son on yılda iki kat arttı.
Her şeye rağmen gözlemciler, 2030 yılından önce hiçbir ülkenin tam anlamıyla “fiziki para”sız topluma dönüşemeyeceği konusunda fikir birliği içinde.
Danimarkalı nasıl yaşar?
Vikinglerin torunları Danimarkalılar, dünyanın en mutlu insanlarıdır. Ama bir o kadar da tuhaftırlar, işte size birkaç örnek:
• Kahvaltı, herkes için en önemli öğündür.
DanimarkalIlar için de.
Ama onlar kahvaltıda, Gammel Dansk adlı, 29 çeşit bitkiden yapılmış alkollü, ağır bir içecek tüketirler.
• Bisiklet, HollandalIlar kadar DanimarkalIlar için de bir tutkudur. Çalışanların yarıdan fazlası işine yaz, kış bisikletle gider. Kask da takmazlar. Trafik sıkışıklığına motorlu araçlar değil, bisikletler neden olur. Trenlerde bile bisikletlere yolculardan daha çok yer ayrılır.
• Toplu taşıma araçlarında sadece fısıltıyla konuşulur.
Otobüste veya metroda boş koltuk varken birinin yanındaki ikinci boş koltuğa oturmak görgüsüzlük sayılır.
• Bir DanimarkalI, asla kırmızı ışıkta kaçamak yapmaz. Yolda hiç araç ya da yaya olmasa da bekler.
• Soğuk ve yağmurlu havalarda bile, kaldırımlarda oraya buraya bırakılmış çocuk arabaları görmek olağandır. Anne babası ya bir dükkandadır ya da restoranda.
Anne baba, çocuğunun üşümesinden veya kaçırılmasından endişe duymaz.
• DanimarkalI haftada 37 saat çalışır, yılda beş hafta ücretli izin alır. Yine de kendini stresli sayar.
• Restoranlarda içecek sudan para alınmaz. Pansiyonlarda kalan misafirlerden de yemek ücreti alınmaz. Ama misafir de karnı toksa “Aç değilim” deme dürüstlüğünü gösterir.
• Son on yılda ücretler yüzde 44, tüketim maddelerinin fiyatı ise sadece yüzde 25 artmıştır.
• Danimarka’da şirketlerin yüzde 77’si, 50 kişiden daha az işçi çalıştırır.
• Danimarka toprağı olan Grönland’dan gelenler hoş karşılanmazlar.
• Yollarda sık sık “fart” kontrolü tabelaları görürsünüz. İngilizce “yellenme” ile karıştırmayın. Bu, hız kontrolüdür. Hız sınırını aşarsanız, tabelada kırmızı ışıklar yanıp söner.
• Danimarka’da iki günde bir yağmur yağar. Bu nedenle halkın hava tahminlerine ihtiyacı yoktur.
• DanimarkalIları İsveçlilerle kıyaslamayın. Çıldırırlar…
• CNN International televizyonuna çıkmış olan bir DanimarkalI, ülkesinde kahraman olur. Bütün medya uzun uzun kendisinden bahseder.
• DanimarkalIlara kompliman yapmayın. Şaşırırlar ve ne söyleyeceklerini bilemezler.
• Restoranda bir DanimarkalI, “Tuzluğu uzatır mısın?” derse onun kaba olduğunu düşünmeyin. Sözlüklerinde “lütfen” kelimesinin karşılığı yoktur.
• Plastik ve cam şişeler depozitoludur. Nereden aldığınız önemli değildir. Her dükkan, boş plastik veya cam şişeye depozitosunu ödemek zorundadır.
• Danimarka’da futbol, en sevilen spor dalıdır. Ülke, 1992’de Avrupa Şampiyonu olmuştu. Halbuki şampiyonaya katılamadan elenmişlerdi. Yugoslavya, iç savaş nedeniyle gruptan düşünce ikinci olan Danimarka davet edilmişti. Futbolcular tatil yaptıkları yerlerden tek tek toplandı. Antrenman bile yapmadan maçlarını oynamışlardı.
• Bir otomobil satın alan DanimarkalI, fiyatının iki katını öder. Bir alırken, bir de vergilerini verirken. Yola çıkmadan önce otomobilinizin iyi çalışıp çalışmadığından emin olmalısınız. Arabanız bozulur ya da benzini biter yolda kalırsa polis, “Neden gerekli kontrolleri yapmadın?” diye size ceza kesebilir.
• Danimarkalı, sarhoşken sizinle çok iyi arkadaş olur. Ertesi gün ayıldığında sizi tanımaz bile.
• Eşitlik, Danimarkalı için çok önemlidir. Bir kadına karşı nazik olmak için boşuna kapı tutmayın, ağır çantasını taşımasına yardım etmeyin. İşe yaramaz.