Cargill Türkiye, 70’ten fazla ülkeye ihracat yapıyor
TÜRKİYE’DE yerli üretimi biyoendüstri teknolojileri ile destekleyerek yüksek katma değer yaratan Cargill, halihazırda 118 çeşit inovatif ürünle Türk sanayisindeki kritik sektörlerin ihtiyaçlarını karşılıyor. Cargill BiyoEndüstriyel Avrupa, Ortadoğu&Kuzey Afrika Bölge Direktörü ve Türkiye Ülke Müdürü Ramadan Küçük, biyoendüst-riyel ürün portföylerinin geniş kullanım alanlarına dikkat çekerek “Bitkisel bazlı ürünlerimizle günlük yaşamın pek çok alanına dokunuyoruz.
Türkiye’de üretilen her iki koliden birinde endüstriyel nişastamız kullanılıyor, ilk milli elektrikli trende trafo yağımız var” diyor.
Cargill Türkiye, ülkemizde yetişen mısır ve soya gibi bitkileri işleyerek ürettiği endüstriyel nişasta ve trafo yağı gibi inovatif biyoendüstriyel ürünleriyle, hayatın gıdanın dışındaki farklı alanlarında da karşımıza çıkıyor. Petrol bazlı ürünlere alternatif olarak üretilen bu çevreci ve bitkisel bazlı ürünler, internetten sipariş ettiğimiz ürünlerin kolilerinde, kıyafetlerimizde, yatağımızda, evimizin duvarındaki boyada veya bitkisel mumlarda kullanılabiliyor. Cargill’in 2014’te biyoendüstri alanında en ileri teknolojileri Türkiye’ye getirmesiyle birlikte, o zamana kadar ağırlıklı olarak ithal edilen bu ürünler, Orhangazi ve Dilovası tesislerinde üretilmeye başlandı. Bugün Cargill tarafından Türkiye’de üretilen 118 çeşit yüksek katma değerli ürün, Türk sanayisindeki birçok kritik sektörün ihtiyacını karşılıyor, bu ürünler aynı zamanda 70’ten fazla ülkeye ihraç ediliyor.
ÜRÜNLERİ STRATEJİK SEKTÖRLERDE KULLANILIYOR
Ramadan Küçük, inovasyon odaklı anlayışla Türkiye’de pek çok ilke imza attıklarını belirterek şunları söylüyor: “Türkiye’de, her zaman ithalata karşı yerli üretimi destekliyoruz, yüksek katma değerli ürünleri ülkemize kazandırmayı hedefliyoruz. Bu hedefle Türkiye’de birçok ilke imza atarak, yüksek teknolojili endüstriyel nişasta ve ilk yerli trafo yağını ürettik. Orhangazi’de mısırı yüksek teknolojiyle işleyerek elde ettiğimiz endüstriyel nişasta, bugün Türkiye’de üretilen her iki koliden birinde kullanılıyor. Ürün portföyümüzün, ambalaj malzemelerinin yanı sıra kağıt, tekstil, inşaat, kimya, imalat sanayii gibi stratejik sektörlerde de kullanım alanları var. Türkiye’deki 250 bin tonluk endüstriyel nişasta pazarının yüzde 35’ini biz karşılıyoruz ve her yıl 276 milyon TL değerinde ithal ikamesi ürün imal ediyoruz. Almanya, İtalya, İsviçre, BAE ve Mısır dahil 18 ülkeye tedarik ettiğimiz endüstriyel nişastada ihracatımızı bu yıl iki katma çıkardık. Bu alanda üretim kapasitemizi iki katma çıkaracak yeni yatırımla birlikte, Orhangazi’yi endüstriyel nişastanın ihracat merkezi yapmayı hedefliyoruz.”
TÜRKİYE’NİN TRAFO YAĞI ÜÇ KITAYA GİDİYOR
Türkiye, Dilovası tesisinde üretilen ilk yerli trafo yağı ile Cargill için dünyadaki en önemli tedarik merkezlerinden biri oldu. Ramadan Küçük, pandemi döneminde tedarik zincirinde önemli bir rol oynayarak yaptıkları ihracata vurgu yaparak Türkiye’de üretilen, yanma derecesi çok yüksek trafo yağını üç kıtaya gönderdiklerini ifade ediyor: “Pandemide Cargill’in Hindistan’daki trafo yağı üretimi durunca, üretimi hızla Türkiye’ye getirerek ihtiyacı ülkemizden karşıladık. Türk çiftçisinin mahsullerinden ürettiğimiz bitkisel trafo yağını, Çin dahil Uzakdoğu’daki 20 ülkeye ihraç ettik. Bugün Avrupa, Güney Afrika ve Uzakdoğu’ya ihracat yapıyoruz. Bu aksiyonumuz ile Türk çevikliğini, yılmazlığını ve çalışkanlığını tüm dünyaya gösterdiğimize, ülkemizin global tedarik zincirindeki önemine dair başarılı bir örnek sergilediğimize inanıyoruz. Yerli üretimle, hem Türk çiftçisi hem de Türkiye kazanıyor.”
İlk milli elektrikli trende Cargill’in trafo yağı var
Cargill’in dünyada sadece Türkiye’deki tesisinde ürettiği sentetik trafo yağı ise, ilk milli elektrikli tren setinde kullanıldı. Ramadan Küçük, Türkiye için son derece önemli olan bu projeye yaptıkları katkıdan mutluluk duyduklarını belirterek “ASELSAN ve Türkiye Vagon Sanayii Anonim Şirketi (TÜVASAŞ) işbirliğiyle üretilen ilk ‘Milli Elektrikli Tren Seti’nde bizim trafo yağımız kullanıldı. Envirotemp 360 yağımız, ülkemizin ilk milli elektrikli treninin trafosunun yanma riskine karşı korunmasını ve uzun ömürlü olmasını sağlayacak. Yerli ve milli üretimin önünü açan, hem raylı ulaşım teknolojilerine yüksek hız kazandıracak hem de ekonomimize artı değer sunacak bu öncü projeye katkıda bulunmaktan kıvanç duyuyoruz.”