Car Sharing, Araç Paylaşım Modeli İş Fikri
Bisiklet kiralar gibi otomobil kiralayın
Dünyada oldukça yaygın olarak kullanılan Car Sharing, yani araç paylaşım modeli, Türkiye’de de hızla gelişiyor. Model, Avis’in 500 milyon dolara Zipcar’ı satın almasıyla dikkat çekmişti. Bu potansiyel yeni oyuncuları pazara çekerken, orta vadede Türkiye’de de benzer satın almaların gerçekleşmesi bekleniyor.
Sistem Nasıl Çalışıyor
Araç paylaşım sistemi basit bir mantığa dayanıyor. Önce şirketlerden birine üye oluyorsunuz. Yıllık üyelik bedeli şirketten şirkete değişmekle birlikte 30-70 TL arasında. Üyeliğin ardından size bir kart veriliyor. Bu kart ile şehrin çeşitli yerlerinde park halinde duran herhangi bir otomobili istediğiniz saatler içinde rezerve edebiliyorsunuz. Aracın yanına gittiğinizde ön camına kartınızı okutup kapılarını açabiliyorsunuz, işiniz bitince aracı tekrar aldığınız noktaya getirip bırakıyorsunuz. Yapmanız gereken tek şey tekrar kartınızı aracın ön camına okutup rezervasyonunuzu bitirmek.
Kullandığınız süre boyunca benzin için para ödemiyorsunuz. Eğer benzin biterse, taşıt tanıma sistemi olan pompalardan benzin alıyorsunuz. Bunun karşılığında rezervasyonun sonunda, kat edilen kilometre başına ortalama 50 kuruşluk mesafe ücreti var. Örneğin 20 km yol yaptıysanız, kiralama ücretine ek olarak 10 lira da mesafe ücreti ödüyorsunuz.
Dünyada oldukça popüler olan Car Sharing yani araç paylaşım modeli, Türkiye’de de hızlı bir büyüme içinde. Bu sistemin yaygınlaşmasından önce otomobil kiralama en az günlük ücretlendirme üzerinden yapılıyordu. Bu sistemle şu an rahatlıkla 10 liraya 1 saat otomobil kiralayabiliyorsunuz.
Türkiye’nin Yoyo sayesinde tanıdığı sistem, yeni şirketlerin pazara girmesiyle dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Henüz pazar için emekleme döneminde denilebilir. Ama pazardaki potansiyelin büyüklüğü, araç kiralama pazarının önemli oyuncularının da dikkatini çekmiş durumda. Sektör temsilcileri orta vadede satın alımlar beklediklerini sıklıkla dile getiriyor.
DÜNYADA ÇOK YAYGIN
Bizde çok yeni olsa da, araç paylaşımı özellikle Batı dünyasında 1980’lerden beri uygulanan bir sistem olarak göze çarpıyor. Dünyada 1000’in üzerinde şehirde araç paylaşım şirketleri var.
Örneğin yaklaşık 1.6 milyon nüfusa sahip Montreal’de araç paylaşım sistemine dâhil bin araç bulunuyor. İsviçre’de ehliyeti olan her 100 kişiden ikisinin araç paylaşım sistemine üyeliği bulunuyor. Her beş dakikalık yürüme mesafesinde sistemin bir aracını bulabiliyorsunuz.
Kuşkusuz birçok şeyde olduğu gibi bu sistemde de en önemli pazar ABD. 2000 senesinde kurulan dünyanın bir numaralı oyuncusu Amerikalı Zipcar’ı bu yılın başında Avis’in 500 milyon dolara satın alışı büyük ses getirmişti. myfikirler.com Bu satış operasyonunun ardından gözler bir anda sektöre çevrildi. Hatta önümüzdeki yıllarda Türkiye’de de benzer satın alımların gerçekleşebileceği yüksek sesle dile getirilmeye başlandı.
Türkiye kuşkusuz daha yolun çok başında. Çünkü paylaşımdaki araç sayısı daha 100 bile değil henüz. Fakat pazarın büyüme potansiyeli oldukça yüksek. Yapılan tahminlere göre, İstanbul’da böyle bir hizmeti rahatlıkla alabilecek 1-2 milyon kişinin olduğu tahmin ediliyor.
ISO ARACA ULAŞACAK
YoYo, car sharing pazarının hem lideri hem de yön verici markası durumunda. Haziran 2013 itibariyle şirketin aktif üye sayısı 4 bin 800, pasif üye sayısı ise 15 bin 200.
Şu an 40 noktada müşterilerine hizmet veren şirketin araç sayısı ise 76. Şirket ortaklarından Berkman Çavuşoğlu, 2013 sonunda nokta sayısını 55’e, araç sayısını ise 150’ye çıkaracak anlaşmaları tamamladıklarını dile getiriyor.
Çavuşoğlu, kendilerinin dışında üç farklı markanın pazarda faaliyet gösterdiğini, iki yeni markanın da pazara girmeye hazırlandığını söylerken, “Doğası gereği bu iş modeli, 3 farklı şirketten fazlasını kaldıracak bir yapıya sahip değil” uyarısında da bulunuyor.
Orta dönemde farklı şehirlerde de bu hizmete başlama planlarında olan YoYo, önümüzdeki aylarda iki yeni iş modeline daha yatırım yapacak. Bunlardan en önemlisi ise Yoyo’daki iş modelinden çok daha hızlı ölçeklenebilecek P2P (peer-to-peer) car sharing; yani araç sahiplerinin kendi araçlarını başkalarına kiralamalarına imkan verecek bir iş modeli olacak.
EKONOMİYE ODAKLANACAK
Birkaç aylık bir geçmişi olmasına karşın, kısa sürede dikkat çeken oyuncularından biri olmayı başaran Mobicar, İstanbul’da şu an 12 araç ve beş lokasyonda faaliyet gösteriyor. Şirketin öncelikli hedefi, İstanbul’da büyümek ve sonrasında Ankara ve İzmir’e girmek. Araç filosunu yıl sonuna kadar 60 araca çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen şirket ortaklarından Emir Dino Gıinel, 2014 sonunda 150 araca ulaşmayı planladıklarını söylüyor.
Pazarın potansiyelinden söz ederken, “Araç paylaşımı toplu taşımaya bir alternatif olarak bakıl-mamalı. Araç paylaşımını kişilerinin ulaşımının tamamlayıcı bir bacağı olarak görüyoruz. Mobicar esasen araç sahipliğine bir alternatiftir” yorumunda bulunan Gürel, lüks bir hizmet vermediklerini “Araçlarımızın saatlik kullanım ücretleri 9 TL’den başlıyor ve üyeler sadece kullandıkları süre kadar ve gittikleri mesafe kadar iicretlendiri-liyorlar. Biz rakibimize kıyasla herkesin ulaşabileceği daha ekonomik modellere yöneleceğiz” sözleriyle açıklıyor.
DEPOZİTO ALIYOR
Pazarın bir başka oyuncusu At-laGit ise Beşiktaş ve Nişantaşı’nda, şu an dört araba ile hizmet veriyor. Şirketin ortaklarından Muhsin Güler, Mart ayından bu yana rakiplerinden farklı bir politika izlediklerini belirterek, “Aktif üye tarifesine geçtik. Bu tarifede 500 TL geri ödemeli depozito ve 49 TL aylık aidat alıyoruz. Böylelikle müşterilerimize saati 4 TL’den araç kiralayabiliyoruz. Bu tarife alternatifi hiçbir rakipte yok” yorumunda bulunuyor. Yatırımcı arayışı içinde olduklarını ve görüşmelere başladıklarını söyleyen Güler, sermaye girişiyle birlikte yatırımlarını hızlandıracaklarını söylüyor.