Çamaşır Suyuna Talep 10 Kat Arttı
Çamaşır suyunun Covid-19 üzerindeki yıkıcı etkisi
GEÇEN hafta sosyal medyada en çok konuşulan konulardan biride çamaşır suyunun Covid-19 üzerindeki yıkıcı etkisiydi.Gerçi bu konu pandeminin ilk gününden beri masadaydı yani çamaşır suyunun koronavirüs üzerinde yok edici etkisi olduğu hep söylendi. Tüm bu gelişmeler çamaşır suyu pazarını inanılmaz bir şekilde hareketlendirdi. Bir başka deyişle koronavirüs nedeniyle hijyenin öneminin çok fazla arttığı bugünlerde çamaşır suyu kullanımı da tavan yaptı. Kimi üreticilerin satışları bu dönemde 3-4 kat artarken, bu yıl çamaşır suyu pazarının yüzde 50 civarında büyümesi bekleniyor. Geçen yıl Türkiye’de 400 bin ton çamaşır suyu tüketildiği tahmin ediliyor. Bu yıl bu rakamın 550 bin ton civarına çıkacağı, pazar büyüklüğünün de 1.5 milyar TL’ye ulaşacağı öngörülüyor.
Türkiye’de temizlik ürünleri içinde en büyük paya sahip olan çamaşır suyu tüketimi her yıl yüzde 8-10 civarında büyüyordu. Bu durum çok şaşırtıcı değil, çünkü Türkiye dünyada en çok çamaşır suyu kullanan ülkelerin başında geliyor. Özellikle tuvalet temizliğinde çamaşır suyu olmazsa olmaz. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de her 5 haneden 4’üne mutlaka klorlu çamaşır suyu giriyor. Banyo ve tuvalet temizliğinin yanı sıra mutfak tezgahı temizliğinde de çamaşır suyundan vazgeçilmiyor.
Koronavirüs nedeniyle alman tedbirler kapsamında çamaşır suyu tüketiminde önemli artışlara neden oldu. Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü günlerden sonraki haftalarda özellikle endüstriyel tüketimde, lokanta, otel gibi yerlerde çamaşır suyu tüketimi patladı. Bu arada, evlerine kapanmaya başlayan insanlar da ciddi oranda çamaşır suyu alarak stoklamaya başladılar. Buna bağlı olarak üreticilere gelen talepler 10 katma kadar çıktı. Ancak toplu hizmet veren mekanların kapatılmasıyla endüstriyel tüketim düştü. Ev tüketimi için de yapılan stoklar dikkate alınınca talep biraz daha normale döndü. Nisan ayının ilk haftasında çamaşır suyu çılgınlığı azaldı.
“TALEP 10 KAT ARTTI”
Türkiye’nin en büyük çamaşır suyu üreticilerinden olan Koruma Temizlik A.Ş. Genel Müdürü İmer Özer, “Salgınla birlikte hijyen ve temizlik ürünlerine büyük bir talep oluştu.
Çamaşır suyu talebi mart ayının son iki haftasında 10 kat arttı ama kimsenin endişesi olmasın, Türkiye’ye yetecek kadar çamaşır suyumuz var. Kocaeli, Hatay ve Denizli’de bulunan tesislerimizde kendi öz kaynaklarımızla üretim yapıyoruz. Günde 3 milyon şişeye kadar çamaşır suyu üretebilme kapasitemiz var” diyor. 1963’ten beri çamaşır suyu üretimini sürdüren firma, Hypo markasıyla tüketicilere ürünlerini ulaştırıyor.
Türkiye’de çamaşır suyunun hammaddesi olan klor yani soydum hdro kloritte Türkiye dışarıya bağımlı değil. Akkök Holding’e bağlı Ak-Kim Kimya ve Koruma Klor Alkali Sanayi iki büyük hammadde üreticisi olarak biliniyor. Özer üretimin sürekliliği açısından yerli sanayi yatırımlarının öneminin bu gibi dönemlerde daha iyi anlaşıldığını vurguluyor. “İçinden geçtiğimiz bu zor günler, ülkemize duyduğumuz güvenle yaptığımız yatırımların doğruluğunu bir kez daha gösterdi. Bundan sonra da yerel vc ulusal yönetimlerin desteği bizimle olduğu sürece ülkemiz için üretme vc yeni yatırımlara devam etme kararlılığındayız” diye konuşuyor.
“MARKET MARKALIYA HÜCUM”
Türkiye’de markalı çamaşır suyu üreten firmaların sayısı 20’yi buluyor. Bunların yanı sıra “private label” denilen market markalı ürünlerin satışı da azımsan– mayacak boyutta.
Migros “Migros”, A 101 “Çiçeğim”, BİM “Güldal”, Şok ise “Mintax” markalı çamaşır sularını müşterilerine ulaştırıyor. Market markalı ürünleri de yine Türkiye’nin önde gelen çamaşır suyu üreticileri üretiyor.
Türkiye’nin en büyük market markalı ürün üreticilerinden biri olan Nazar Kimya’nın Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Hatiboğlu aynı zamanda özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneğinin (PLAT) Başkan Yardımcısı. Türkiye’de satılan çamaşır suyunun yüzde 40’ının market markalı ürünlerden oluştuğunu belirten Hatiboğlu, “37 yıllık bir üreticiyiz. Tuzla’daki üretim merkezimizde 125 kişi çalışıyor. Üç yıl önce yaptığımız yeni yatı- rımımızla tam otomatik olarak üretimimizi sürdürüyoruz. Koronavirüs öncesinde üretimimizin yarısını market markalı ürünlere ayırmıştık. Bu dönemde üretim kapasitemizin yüzde ’ini market markalı ürünlere tahsis ettik. Kendi markamız olan Nazar ile satış yapmak daha karlı ama tüketicinin bu zor dönemde private label’a ulaşması daha kolay. Üstelik private label ürünler daha hesaplı. Bunu bir sosyal sorumluluk olarak görüyoruz” şeklinde konuşuyor. Çamaşır suyuna talep patlaması olduğunu söyleyen Hatiboğlu, şu değerlendirmelerde bulunuyor:
“Martın ikinci ve üçüncü haftası çamaşır suyuna talep pik yaptı. Tüketici daha önce bir birim alırken, 10 birim aldı. Aslında üreticilerimiz Türkiye’yi baştan aşağı yıkayacak kadar çamaşır suyu üretme kapasitesine sahip. Böylesine büyük bir talep gelince fabrikalar ilk anda zorlandılar. Şimdi fabrikalar 7/24 çalışıyor. Talep biraz normale döndü ama yine de insanlar yüzde 50 fazla talep ediyorlar. îki kat fazla talep olsa bile sıkıntı olmaz, önümüzdeki hafta rafların eskiye döneceğini düşünüyorum. Hammadde sıkıntımız yok.”
“ACİL” KODLU İSTEKLER
Konya merkezli Çağlayan Kimya, 1963’ten beri üretimini sürdürüyor. Toplam 40 bin metrekarelik kapalı alanda 200 personel ile üretimi yapan şirket, Türkiye’nin en büyük beş toz deterjan üreticisinden biri. Matik deterjandan sıvı temizlik ürünlerine kadar birçok ürün üreten firma, Yetiş ve Puffy markalarıyla sektörde faaliyet gösteriyor. Aynı zamanda Türkiye’nin önemli private label üreticilerinden olan firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Haşan Akpınar, zincir marketlerin kendi markalı çamaşır suyu talebinde bu dönem ciddi bir artış olduğunu söyleyerek sözlerine başlıyor. “Koronavirüs öncesinde daha çok kendimize ait markaların çamaşır suyu üretimini yapıyorduk. Mart ayının ikinci yarısından itibaren zincir marketlerden gelen talepler hızlı bir şekilde arttı. Çamaşır suyu üretimimizin yüzde 60’ı private label ürünlere kaydı. Hatta daha önce hiç üretim yapmadığımız zincirlerden bile ‘acil’ kodlu çamaşır suyu talebi aldık” diye konuşuyor. Pazar günleri dahil 7/24 çalışarak piyasanın talebini karşılamaya çalıştıklarını söyleyen Akpmar, Avrupa ülkelerine de temizlik ürünü ihracatını sürdürdüklerini belirtiyor.
“AYŞE TEYZE DAHA ÖNEMLİ”
Sır markalı çamaşır suyunun üreticisi olan Seba Kimya, halen Tuzla Kimya Organize Sanayi Bölgesindeki 10 bin metrekarelik alanda kurulu tesislerinde üretimini sürdürüyor. 31 yıllık geçmişi olan firma, ev ve kişisel temizlik alanındaki ürünlerini tüketicilerine ulaştırıyor. Firmanın Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kocaer, “Bu dönemde sırasıyla çamaşır suyu, el sabunu ve yüzey temizleyicilerine daha çok talep olduğunu söyleyebilirim. Mart ayının son iki haftasında çamaşır suyuna talep 3-4 kat arttı. Endüstriyel tüketimin azalmasıyla nisanın ilk haftasında talebin biraz düştüğünü gözlemliyoruz. Aslında sektör tüm ihtiyaca cevap verebilecek durumda; sıkıntı insanların gereğinden ve tüketimlerinden fazla almaları. Bu nedenle kapak ve ambalaj tedariki yaptığımız firmalarda sorun oluştu. Perakendede yoğunluk azalınca işler normale dönecektir” diye konuşuyor. Ürünlerini koronavirüs öncesinde 40 ülkeye ihraç ettiklerine de-5 ğinen Kocaer, şu bilgiyi veriyor: “Bu dönemde tamamen iç piyasaya döndük. Yurtdışı satışımızı durdurduk. Bu sıkıntılı dönemde birçok firmanın çamaşır suyunda iç piyasaya öncelik verdiğini biliyoruz. Ayşe Teyze’nin ihtiyacını karşılamak önceliğimiz. Ona çamaşır suyu lazımken yurtdışma satmayı doğru bulmuyoruz.”
“TALEP ARTIŞI BÜYÜK”
Aykim Temizlik Maddeleri Sanayi de 1994 yılından bu yana temizlik maddeleri sektöründe faaliyetini sürdürüyor. Şirket, İstanbul ve Lüleburgaz’daki tesislerinde anti-bakteriyel sıvı sabundan cam temizleyicilerine, tuz ruhundan yağ çözücülere kadar onlarca ürün üretiyor. Şirketin ürün portföyünde Tex markasıyla ürettiği çamaşır suları var. Şirketin kurucu ortaklarından olan Genel Müdür Turan Aydoğdu bu dönemde anti-bakteriyel sıvı sabun üretimine ağırlık verdiklerini belirterek sözlerine başlıyor. Çamaşır suyu üretimlerinin de sürdüğünü vurgulayan Aydoğdu, “Çamaşır suyuna normalden iki kat fazla talep artışı var. Çamaşır suyu, en ekonomik mikro öldürücü olduğu için ilgi görüyor. Endüstriyel olarak üretim yapan ve kurumlara ürün veren firmaların ürünlerine daha fazla ilgi olduğunu biliyoruz. Biz tüketici talebine yanıt veriyoruz” diyor.
KLORSUZU DA VAR
Çok uluslu şirketler de Türkiye çamaşır suyunda güçlü markalara sahipler. Unilever, Domestos markasıyla pazarı domine ediyor. Uzun yıllar P&G’nin şemsiyesi altında olan ve kısa bir süre önce İtalyan Fater Spa’ya satılan ACE de pazarın etkin markalarından biri. Domestos kıvamlı, ACE ise kıvamsız çamaşır suyu pazarını domine ediyor.
Çamaşır suyu pazarında yoğun kıvamlı ve kıvamsız ürünlerden sonra en son klorsuz ürünler de raflarda yerini aldı. Çamaşır suyunun ‘klor’ kokusundan rahatsız olan ve aşırı klor solumanın zararlı etkilerinden kurtulmak isteyen tüketiciler için klorsuz çamaşır suyu üretildi. İlk olarak Bingo’nun tüketiciye sunduğu bu çamaşır sularında hidrojen peroksit ana hammadde olarak kullanılıyor. Henüz pazarda hatırı sayılır bir yer edindiğini söylemek mümkün değil. Çamaşır suyu üreticileri bu ürünlerin ‘klor’un mikrop öldürme gücüyle yanşamayacağını söylüyorlar.
Türkiye’nin çamaşır suyu markaları
Kullanma talimatlarına uyun!
Yüksek bulaşıcılık riski taşıyan koronavirüs, havada bir süre asılı kaldıktan sonra yüzeylerde de bir süre daha yaşamaya devam ediyor. Virüse karşı alınabilecek en önemli tedbir ise yaşam alanları ve sürekli temas ettiğimiz noktaların çamaşır suyu ile temizlenmesi. Çamaşır suyu virüslerin protein yapısını bozarak ölmelerini sağlıyor.
Çamaşır suyu çok güçlü bir dezenfektan ama çamaşır suyunu kullanmayı bilmek gerekiyor. Özellikle başka bir temizlik maddesi ile karıştırılması çok tehlikeli.
Kullanma talimatları dikkate alınarak kullanılması gerekiyor.
Kıvamsız bir çamaşır suyunu ev temizliğinde 15 litre suya iki çay bardağı koyarak kullanmak ideal yöntem.
İmer ÖZER / Koruma Temizlik Genel Müdürü
“Artan talebi karşılayacak güçteyiz”
Türkiye’nin koronavirüsle mücadelede biraz daha şanslı olması, kolonya ve çamaşır suyu kullanma kültürüne sahip olmamızla yakından ilgili. İtalya’da 40 yaşına gelip de çamaşır suyu kullanmayan insanlar var.
Bu dönemde hijyen önem kazandığı için çamaşır suyu kullanımı da arttı. Çamaşır suyu doğru kullanıldığında insan sağlığına zarar vermez. Ancak bazı kadınlar 2 metrekarelik alanda çamaşır suyunu
kullanma talimatlarına dikkat etmeden kullandığı için sıkıntılar yaşanabiliyor. Türkiye’nin çamaşır suyu üreticileri, artan talebi karşılayacak güçte. Türkiye’nin koronavirüs ile mücadelesinde başarılı olacağına inanıyoruz. İhracatçı bir şirket olmamıza rağmen önceliğimizi iç piyasadan gelen siparişlere verdik. Bu süreçte herkes sakin olmalı. Halkımız çamaşır suyunu ihtiyacı kadar almalı.
RAHİME BAŞ UÇAR