Çalışanlarınızın Vaktinize Saygı Duymasını Sağlamak
Tanıdığım en hırslı insanlardan biri üç çocuğunu tek başına büyüten bir anneydi. Kadın yemek masasını topladıktan sonra çocuklarına ödevlerine yardımcı oluyor, daha sonra da hukuk okumakta olduğu için derslerine çalışıyordu. Zaman en değerli kaynağıydı. Kadın, kısıtlı olan zamanını o kadar sıkı takip ediyordu ki, sosyalleşme fırsatı bile bulamıyordu. Zamanın bu verimli kullanımı meyvelerini verdi, kadın önce bir avukat, sonra da bir yargıç oldu.
Siz zamanı sınırlı bir kaynak olarak görüyor olsanız da bazı iş arkadaşlarınız bu konuda sizinle aynı görüşü paylaşmayabilir. Oyalanmak onlar için sorun teşkil etmez, çünkü kendi mantıklarına göre işleri yetiştirecek yeterli zamanları vardır. Bu iş arkadaşlarınız zaman hırsızlarıdır ve kendinizi korumazsanız sizi de soyarlar.
Bu kişiler geç başlayıp süresini aşan toplantılar düzenler, uzunlukları destanlara rakip olabilecek hikayelerini sizinle paylaşır ve eğer siz uyanık davranmazsanız araştırmaya ayırdığınız zamanı dilimini yolladıkları hızlı iletilerle kemirip boşa harcarlar.
Zamanı kontrol eden bir kararlı bir hakem rolüne bürünmeniz gerekiyor. Toplantılara zamanında gidip, süresini aşan veya konudan sapan toplantılarda izin isteyerek ayrılın. Lafı uzatan masalcılara hikayenin geri kalanını daha sonra dinlemek istediğinizi belirtin. Kanatlı haberciye mesajlarım iş teslim tarihinden sonraya saklamasını söyleyin.
Bu yaklaşımla vaktinizi ofiste gerçekten önem taşıyan şeye, yani işe ayırabileceksiniz.