Bu ülkelerde emekli olmak varmış

Ne yazık ki ülkemizde emeklilik, çalışma hayatına göre daha düşük bir yaşam standardı anlamına geliyor. Bazı ülkelerde ise emekliler, orta yaş ve yaşlılık dönemlerinin keyfini çıkarma imkanı buluyor…

KİM emekliliğinde rahat, huzurlu, mutlu ve sorunsuz yaşamak istemez ki? Yaşantımızın bazen yarısını bazen de daha fazlasını kaplayan çalışma hayatından sonra emekliliğin keyfini çıkarmak herkesin hakkı. Ama ne yazık ki her ülke, emeklisine tozpembe bir hayat sunamıyor. Bazı ülkeler ise “Buralarda emekli olmak varmış” dedirtiyor.

Economist Intelligence Unit, emekli cenneti ülkeleri belirledi. Bu kuruluş, bağımsız bir iş birimi. Economist Group içinde 1946’dan beri yer alan birim, ülkelerle ilgili aylık raporlar, beş yıllık ekonomi tahminleri, ülkelerin risk düzeyleri ve sanayi raporları hazırlamakla tanınıyor. Bu kez de bir emeklilik araştırması yaptı ve emeklilerin en kolay yaşadığı ülkeleri şöyle sıraladı:

Panama

Orta Amerika’nın güneyinde yer alan ve ünlü kanalıyla tanınan Panama’nın başkenti Panama City, yaşam maliyeti yüksek belli başlı 131 kenti arasında, 124. sırada yer alıyor. Bu da, değil çalışan kesimin, emeklilerin bile ucuza yaşadığı kent anlamına geliyor. Burada yaşam maliyeti, Filipinlerin başkenti Manila’dan bile daha düşük. New York’ta orta halli bir restoranda ödediğiniz hesabın üçte birini Panama City’de kaliteli bir restoranda harcıyorsunuz. Panama para birimi Balboa, ABD Doları ile aynı değerde olduğundan Amerikalı emekliler bile yaşamak için burayı tercih ediyor. Evler ucuz, kiralar ucuz. Düşük bir ücretle tam kapsamlı sağlık hizmeti de alıyorsunuz.

Fransa

Tablolara konu olacak güzellikte kasabaları, temiz havası, özellikle güneydeki ılıman iklimi, her damağa hitap eden mutfağı ile Avrupa Birliği’nin en çok emekli çeken ve barındıran ülkesi. Dünya Sağlık Teşkilatı’na (WHO) göre sağlık hizmetlerinin en ucuz olduğu Avrupa ülkesi olan Fransa, ulaşımda 60 yaş üzeri kesime sağladığı büyük avantajlarla da cazibe merkezi. Paris dışında hayat çok ucuz. 70 bin euro’ya bir kır evi alabiliyorsunuz. 15-20 euro’ya kendinize mükellef bir ziyafet çekebiliyorsunuz. Ama fazla zengin olmayın!.. 984 bin dolardan fazla paranız varsa, sizden oldukça yüksek oranda servet vergisi alıyorlar.

Malezya

Okyanus manzaralı lüks bir evde, kira dahil, her türlü ihtiyaçlarınız için ayda bin 700 dolar yeterli. Bu ülkede emekli maaşlarından hiçbir kesinti yapılmıyor. Ne de olsa eski bir Ingiliz kolonisi olduğundan İngilizce yaygın biçimde konuşuluyor. Hiçbir sıkıntı çekmeden emekliliğinizi tatil gibi yaşayabilirsiniz.

Malta

Dünyanın en küçük fakat nüfusu en yoğun ülkelerinden. Ama “bal” gibi yaşanacak bir ülke (Malta, “bal” demek). Akdeniz ikliminin yumuşak ve tertemiz havası, 18 derece yıllık sıcaklık ortalaması, kalabalığına rağmen düşük kiraları ve ucuz evleri, kendilerine özgü emeklilik planları sayesinde düşürülmüş ya da silinmiş vergi kalemleri, yiyecek bolluğu ve ucuzluğu, ulaşımdaki düşük ücretler bu ada ülkesini, emeklilerin gözbebeği haline getiriyor. Avrupa Birliği üyesi ülke vatandaşlarının ayrıca ek avantajları var. Son on yılda yaklaşık 5 bin İngiliz emeklisi buraya yerleşti.

Portekiz

Özellikle sahil kasabaları kışın 12 derece, yazın da 24 derece sıcaklık ortalamasına sahip. Bu özellik de emekli olsun olmasın herkesi bu sahillere çekiyor. Bazı lüks kasabalar dışında, okyanus manzaralı bir kır evini 60 bin euro’ya alabiliyorsunuz. Emekliler, yerli ya da yabancı olsun, her tür vergiden on yıl boyunca muaf tutuluyor.

Belize

Latin Amerika’da resmi dili İngilizce olan tek ülke. Beyaz kumlu sahilleri ve palmiye ağaçlarıyla kaplı tatil beldeleriyle, Maya kalıntıları ve mercan resifleriyle eko-turistleri de çeken bu ülkede emekliler, pek çok vergiden muaf. Ev, otomobil ya da tekne alsanız bile vergi ödemiyorsunuz. Yabancı emeklilerin ülkeye kabul şartı, 45 yaş üzerinde olmaları ve en az 2 bin ABD Doları gelirleri olduğunu kanıtlamaları. 350 bin nüfuslu ülkenin sağlık sistemi, ABD veya Avrupa kalitesinde. Fakat karmaşık prosedürleri nedeniyle tam bir hizmet alamayabilirsiniz.

Tayland

Tayland’a genelde “gülen insanlar ülkesi” denir. Burada yüzü asık kimseye rastlamazsınız. Aynı zamanda bir vergi cenneti. Burada da emeklilerden J» vergi kesintisi yapılmıyor.

İki yatak odalı, lüks bir evi bin 200 dolardan daha düşük bir miktara kiralayabilirsiniz. Sokak satıcılarından sadece 1 ABD Doları’na karnınızı doyurabilirsiniz. Mutfak masrafı yapmanıza bile gerek yok. Ülkede herhangi bir bankada 24 bin dolarlık bir hesap açarsanız vizeniz her yıl otomatik olarak yenileniyor. Sağlık hizmetleri için küçük bir sigorta primi ayırmanız gerekiyor. Hepsi bu…

Emeklilere tavsiyeler

Amerikan USA Today gazetesi, emekliler için bir rehber hazırladı. Rehberde, emeklilere finansal sorunlarla karşılaşmadan yaşantılarını nasıl sürdürecekleri anlatılıyor.

Dokuz maddelik öneri listesi şöyle…

1) Harcamanızı kontrol edin

Bu, pek çok kişinin yapmaya direndiği bir konu.

Emekliyken çalışmaya devam etmiyorsanız, elinize daha az para geçiyor demektir. Bu gerçekle yüzleşmek, kişinin canını sıkmaya yeter. Çalıştığınız dönemlerdeki rahat harcama alışkanlığınızı değiştirmek zor olabilir ama bunu yapmak zorundasınız.

2) Alışverişte tasarruf edin

Alışverişe çıkan herkes, çok iyi işler yaptığını, bilinçli tüketici gibi hareket ettiğini, akıllıca seçilmiş ürünlerle eve döndüğünü düşünür. Oysa her zaman böyle olmaz. Olsa bile tasarruf edilen para nerede? Bu para cebinizde kalmamalı, bir kutuda birikmeli, bir ay sonra da banka hesabınıza yatırılmalı. Asıl tasarruf budur.

3) Yiyecek masraflarınızı kısın

Zaten yaşlandığınız için gençliğinizdeki kadar yemek yiyemiyorsunuz. Çalışırken yaptığınız lüks tüketim maddesi alımları artık geride kalmalı. Restoranda yemek yemek, artık ayda bir, ikiye indirebileceğiniz bir alışkanlık olmalı. Lüks restoranlar yerine esnaf lokantalarını seçebilirsiniz. Daha ucuz, daha doyurucu ve daha lezzetli yemekler bulacağınız kesin.

4) Kiranızı azaltın

Artık çocuklar büyüdü, yuvadan uçtu. Geniş evde oturmanıza gerek yok. Ev sahibi olamadıysanız daha küçük evde, daha düşük bir kirayla hayatınızı geçirebilirsiniz (Gazete burada, oda kiralamayı teklif ediyor. Ancak böyle bir uygulama ülkemizde olmadığından siz sadece daha mütevazı bir kiralık eve taşınmakla yetinin).

5) Nakit para kullanın

Kredi kartı ekstrelerinin gösterdiği rakamlar, size yüksek gelebilir. Çaresi, kredi kartı kullanmamaktır. Sadece nakit para kullanan tüketicilerin kredi kartı kullananlardan yüzde 20 daha az harcama yaptığı söyleniyor. Sebebi, ortada para gözükmediğinden, kredi kartıyla yapılan harcamanın psikolojik olarak daha kolay olduğu yönünde.

6) indirimleri takip edin

Bu, zaten hepimizin doğal olarak başvurduğu bir yöntem.

Hiç tahmin etmediğiniz bir alanda indirim vardır ve siz bunu bilmiyorsunuzdur. Onun için sormaktan çekinmeyin. Restoranlarda, otellerde, oto tamircilerinde bile indirim olabilir. Marketlerde bir sonraki alışverişiniz için indirim kuponları dağıtılıyor olabilir.

7) Her kalemde tasarruf edin

Pek çok emekli, 10 çarpı 10 kuralını uygulamaya çalışır. Bu, her on harcama kaleminde on dolarlık tasarruf demektir. On kalemde 10 dolarlık tasarruf 100 dolar eder. Fena mı? Mutfak alışverişinden, giyim masrafından, evin sabit giderlerinden vs küçük tasarruflar yapmak, hatırı sayılır birikimler getirir.

8) Küçük ihaleler açın

Su tesisatınızda bir arıza mı var? En az üç ustadan teklif alın. En düşük ücret talep edene işi yaptırın. Becerikliyseniz ve tamiratı kendiniz yapıyorsanız, bu en büyük tasarruf olacaktır.

9) Kelepir avcısı olun

Bir tatile çıkmak isteyebilirsiniz, internette, karşınıza hiç ummadığınız fırsatlar çıkabilir. Şanslıysanız son dakikada boş kalmış ve ucuza verilen bir otel odası bulabilirsiniz.

Dört yıldızlı otellerde gecesi 50 dolara kalan turistlerin sayısı hiç de az değil.