Bilanço dönemleri arasında öne çıkan hisseler
Bir bilanço döneminden diğerine hisselerin performanslarının değişebileceği akılda tutulmalı. Döviz kurları, ihracat olanakları gibi etkenlerle hisse performanslarında kısa vadede bile ciddi değişiklikler görülebilir…
22 Ekim 2018 Pazartesi günü itibariyle payları Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin 2018 dokuz aylık finansal sonuç açıklama süreci başlayacak. Dokuz aylık finansal sonuçlar banka dışı konsolide olmayanlar sonuçlar için 30 Ekim 2018 Salı, konsolide olanlar içinse 09 Kasım 2018 Cuma gününe kadar devam edecek. Bankaların sonuçlarının açıklanması için ise son tarih 19 Kasım 2018 Pazartesi olacak. Tabloda, BIST’te yer alan şirketlerden “muhtemel” sonuç açıklama tarihlerine ulaşılanların listesi yer alıyor.
Finansal sonuçların açıklandığı dönemlerde piyasa genelini etkileyen gelişmelere ek olarak hisse bazlı hareketlerde ön plana çıkabilmekte. Özellikle şirketlerin kârlarına yönelik oluşan beklentiler ve açıklanan sonuçların, yani gerçekleşmelerin beklentilerle ne derece uyumlu olduğu söz konusu hisse bazlı hareketler açısından belirleyici olmakta. Piyasaların geleceği fiyatlama dinamiği kaynaklı olarak, şirketlerin kârlılıklarına yönelik beklentiler de finansal sonuç açıklama dönemi öncesinde genellikle fiyatlamalara yansımaya başlamakta. Bundan dolayı, finansal sonuçlar önccsinde görece olumlu fiyatlamanın gözlendiği hisselerin, her zaman ve her durumda olmasa da, genellikle kârlılığa yönelik olumlu beklentilerin taşındığı sinyali olarak da yorumlanabilir. Bu bakış açısından hareketle, bu hafta, altı aylık finansal sonuçların açıklanması için son tarih olan 27 Ağustos’tan bu yazının hazırlandığı 18 Ekim tarihli kapanışa kadar olan dönemde, fiyat performansıyla görece ön plana çıkan şirketleri ele alacağız.
ÖNEMLİ SAPMALARA DİKKAT
Hisselere geçmeden önce çeşitli göstergeler üzerinden bazı hatırlatmalarda bulunalım. Öncelikle çeyrek dönem bilançolar, şirketler her üç aylık takvim döneminin sonundaki durumunu göstermekte. Örneğin, altı aylık finansal sonuçlar 30 Haziran tarihindeki durumu, dokuz aylık finansal sonuçlar ise 30 Eylül tarihli finansal durumu göstermekte. Şirketlerin varlık ve yükümlülükleri (bilanço) bu tarihlerdeki durumun bir fotoğrafı olma niteliği taşırken; ciro ve kârlılık (gelir tablosu) bir önceki dönem sonundan ilgili dönemin sonuna kadar olan performansı yansıtan video filmi gibi düşünülebilir.
Yabancı para cinsinden olan varlık/yükümlülüklerin TL karşılıkları ilgili dönem sonundaki döviz kurları üzerinden hesaplandığından; fiili olarak bir nakit giriş/çıkışı gözlenmese dahi iki dönem arasındaki kur farkı kaynaklı olarak özellikle net borç ve kârlılığa ilişkin göstergeler tarafında önemli sapmalara neden olabilmekte. Özellikle ağustos itibariyle kur ve faiz tarafında gözlenen yüksek oynaklık dikkate alındığında, dokuz aylık finansal sonuçların geneli üzerinde başta net finansal gelir/gider kalemi olmak üzere kur/faizden etkilenen gelir-maliyet kalemlerinde önemli etkilerin görüleceğini söyleyebiliriz.
Dolayısıyla, özellikle bu hafta itibariyle başlayacak olan finansal sonuç dönemi boyunca, net kâr-zararın yanı sıra, FAVÖK, net borç, maliyetler gibi göstergelerin de hem analizlerde hem de fiyatlamalarda oldukça ön planda olacağını söyleyebiliriz. Bu anlamda bir fikir vermesi açısından 30 Haziran-30 Eylül döneminde (iki bilanço dönemi arası) ve altı aylık finansal sonuçların açıklanma sürecinden bu yana olan dönemde (27 Ağustos-18 Ekim 2018 arası) temel bazı göstergelerde yaşanan değişiklikler tabloda gösterilmiştir.
SEKTÖR ENDEKSLERİNDEKİ AĞIRLIKLAR
Piyasa genelini etkileyen ve şirket bazlı haber-veri akışının yanı sıra söz konusu göstergelerdeki değişikliklerinde yakın dönemde hisse fiyatları üzerinden belirleyici olduğunu söyleyebiliriz. Buradan hareketle, yine fikir vermesi açısından BIST sektör endekslerinin 27 Ağustos-18 Ekim tarihleri arası ile son bir hafta ve son bir ayda gösterdiği performanslar yine tablo olarak verilmiştir. Bu tablo üzerinden BIST-lOO’den anlamlı bir şekilde olumlu ayrışan sektör endekslerine biraz daha yakından bakalım.
BIST Kimya, Petrol, Plâstik endeksi performansının yüzde 75’ini Tüpraş (yüzde 60’ı) ve Petkim (yüzde 15’i) oluşturuyor. Dolayısıyla, bu sektör endeksindeki performansın çok büyük ölçüde Tüpraş’tan (27 Ağustos-18 Ekim arası getiri +yüzde 17) kaynaklandığı söylenebilir. BIST Tekstil, Deri endeksi performansının yüzde 70’ini Kordsa (yüzde 44) ve Yataş (yüzde 26) oluşturuyor. Dolayısıyla, bu sektör endeksindeki performansın çok büyük ölçüde Kordsa’dan (27 Ağustos-18 Ekim arası getiri -l-yüzde 31) kaynaklandığı söylenebilir. BIST Banka endeksi performansının yaklaşık yüzde 64’ünü Garanti (yüzde 34) ve Akbank (yüzde 30) oluşturuyor. Dolayısıyla, bu sektör endeksindeki performansın çok büyük ölçüde Garanti (27 Ağustos-18 Ekim arası getiri -l-yüzde 27) ve Akbank’tan (27 Ağustos-18 Ekim arası getiri -l-yüzde 22) kaynaklandığı söylenebilir. BIST Ticaret endeksi performansının yaklaşık yüzde 89’unu BÎM (yüzde 73), Şok (yüzde 10) ve Mavi (yüzde 6) oluşturuyor. Dolayısıyla, bu sektör endeksindeki performansın çok büyük ölçüde BİM (27 Ağustos-18 Ekim arası getiri +yüzde 18), Şok (27 Ağustos-18 Ekim arası getiri -l-yüzde 36) ve Mavi’dcn (27 Ağustos-18 Ekim arası getiri -Fyüzde 54) kaynaklandığı söylenebilir.
BEEKLENTİLER GERÇEKLEŞİNCE…
Finansal sonuçlar açıklandığında, gözlenen gerçekleşmelerin piyasa beklentileriyle uyumlu olması durumunda beklenti gerçekleşmiş olduğundan hisse fiyatlarında bir miktar kâr satışı ya da yataya yakın hareketlerin öne çıktığı söylenebilir. Açıklanan rakamların beklentilerden daha zayıf olması durumunda ise, gerçekleşme beklentinin altında kaldığından hisse fiyatlarında görece fazla bir satış baskısı; tam tersine açıklanan rakamların beklentilerin üzerinde olduğu durumlarda, yani gerçekleşmenin beklentiyi aştığı durumlarda ise hisse fiyatlarında görece yukarı yönlü hareketlerin öne çıktığı görülmekte. Bu kapsamda gözlenen aşağı ya da yukarı yönlü hareketlerin şiddetinin, büyük ölçüde gerçekleşmenin beklentiden saptığı ölçüde olması beklenebilir.
Finansal sonuçların piyasaların kapalı olduğu saatlerde yayınlandığından, açıklanan rakamlara yönelik piyasa tepkisi takip eden ilk açılışta fiyatlara önemli ölçüde yansımakta. Piyasaların olumlu/olumsuz gelişmeleri fiyatlama konusunda zaman zaman abartma eğilimi göz önüne alındığında, bu tarz hareketlerin genellikle sert ve kısa vadeli olduğu görülmekte. Dolayısıyla, bir şirketin finansal sonuçlarına yönelik beklentiler doğrultusunda kısa vadeli alım stratejileri takip edilirken, açıklanan rakamların hemen sonrasında panik alım-satım kararlarından kaçınarak, ilk açılıştan ziyade fiyatların bir miktar dengeye gelmesiyle birlikte alım-satım yapmak daha sağlıklı sonuçlar verebilmekte.
Gelelim, bu göstergeler ve hatırlatmalardan sonra yazının genelinde çizdiğimiz çerçevenin hisse karşılıklarına. Hem altı aylık bilanço açıklama sürecinin tamamlandığı 27 Ağustos tarihinden 18 Ekim’e kadar olan süreçte, hem son bir haftalık (son Tarih 18 Ekim) dönemde hem de son bir aylık (son tarih 18 Ekim) dönemde BIST-100 endeksinden daha olumlu performans göstermiş olan şirketler arasından temel, teknik, likidite vs. gibi kriterlerden görece daha olumlu durumda olan 20 hisseyi özet bilgilerle birlikte listeledik. Yukarıda değindiğimiz gibi, yakın dönemde görece olumlu ayrışmaları nedeniyle liste olarak sunulan şirketler finansal sonuçların açıklanmasıyla birlikte bu ayrışmanın devam edip etmeyeceği önemli ölçüde görülecek gerçekleşmelere bağlı olacak diyebiliriz. Ayrıca, yine söz konusu hisselerin yakın dönemde olumlu ayrışmış olması kaynaklı olarak, açıklanacak finansal sonuçların tatmin edici görülmemesi hâlinde bu listedeki hisselerdeki satış baskısının bir miktar daha sert olma riski bulunduğu da göz ardı edilmemeli. Aslında bu yazı ve hazırladığımız tabloların temel amacının, şirketlere dair konsensüs kâr beklentileri direk olarak bilinmese de dolaylı yoldan yani fiyatlamalar üzerinden de sektör-şirketlere yönelik bir ön fikir edilebileceğinin pratikteki yansımasını göstermek olduğunu vurgulayalım.
EROL GÜRCAN