Banka hisselerinin ön plana çıkması bekleniyor
GEÇTİĞİMİZ hafta BIST-100 küresel piyasalardaki iyimserliğe paralel olarak uzun süredir aşmakta zorlandığı 1.550 puan direncini geride bırakmayı başardı ve haftanın ilk gününü 1.562 puandan kapattı. Analistler 21 Ocak’tan bu yana ilk kez bu seviyenin üzerinde kapanış yapılmasını pozitif yorumladı. Her ne kadar ilerleyen günlerde endeks 1.550 puanın üzerinde kapanış gerçekleştiremese de seans içinde bu seviyelerin üzerini gördü. Uzmanlar 1.550 puanın üzerinde kalıcı olmanın önemine vurgu yaparken endeks haftayı da 1.560 puandan kapatarak önemli bir direnci aşmayı başardı. Bu noktada endekste yüzde 17 ile en büyük paya sahip olan banka hisselerine dikkat çeken uzmanlar, yabancı yatırımcıların da banka hisseleri ile piyasadaki payını artırmasını bekliyor, özellikle yılm ikinci yarısında banka hisselerinin ön plana çıkacağı öngörülüyor. Olası geri çekilmelerin bankacılık sektörü hisseleri ile değerlendirilmesi öneriliyor. Halen borsada 12 banka hissesi işlem görüyor. Bunların dokuz tanesi (Garanti BBVA, Akbank, İş Bankası, Yapı Kredi, Halkbank, Vakıfbank, TSKB, Şe-kerbank, Albaraka Türk) BIST-100 içinde yer alırken, diğer üçü BIST-100 içinde ağırlığı sıfır olan Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, IBC Turkey ile QNB Fi-nansbank. Analistler 2021 performansının güçlü olmasını bekledikleri Akbank, Garanti BBVA ve Yapı Kredi’de alım önerirken, İş Bankası ve Halkbank hisselerine ise ‘tut’ önerisinde bulunuyorlar.
“KÂRLAR BEKLENTİLERE PARALEL”
TL’nin son bir yılda dolara karşı 6’lı sevilerden 8.5’lu seviyelere yaşadığı değer kaybının ardından halen 7 seviyelerinde işlem gördüğünü belirten Gedik Yatırım Araştırma Müdürü Ali Kerim Akkoyunlu, yurtiçi siyasi ve jeopolitik risklerin artmayacağı bir ortamda dolar/TL kurunun 7’li seviyelerin biraz altında normalleşme trendine başlayıp daha yatay bir seyir izlemesini bekliyor. Faizlerin ise 2021’in üçüncü çeyreğine kadar yüksek kalacağını ancak enflasyonda gerçekleşmesini beklediği normalleşme (kademeli düşüş) ile düşeceğini öngörüyor. Haliyle bu ortamın borsalar için orta uzun vade için destekleyici bir resim oraya koyduğunu hatırlatan Akkoyunlu, orta ve uzun vade için endekste 1.800, olumsuz bir tabloda ise aşağıda minimum 1.100 seviyelerini bekliyor.
Banka hisselerinin endeks içindeki payının yüzde 17 seviyelerinde bulunduğunu hatırlatan Akkoyunlu, sektörde dördüncü çeyrek karlarının genel olarak zayıf ancak beklentilere paralel geldiğini söylüyor. Zayıf karlılığın ana nedenini, artan faizlerden kaynaklanan mevduat maliyetlerinin karlılığı baskılaması olarak yorumluyor. Yayınlanan son çeyrek bilançolarından ziyade, bankaların 2021 beklentilerinin borsada bankacılık hisselerini destekleyecek konumda olduğunu düşünen Akkoyunlu, nitekim yönetim beklentileri, özellikle özel bankaların azalacak provizyon giderleri ve artan komisyon gelirleri önderliğinde sektörün öz sermaye karlılığının ortalama olarak 400-500bp artacağı yönünde olduğunu hatırlatıyor. Bunun da yılın ikinci yarısında ekonomideki risk primleri günümüz koşullarında kaldığı takdirde hali hazırda ucuz kalmış olan bankacılık hisseleri için katalist yaratabileceğini düşünüyor.
Banka hisselerinin | |
BIST-100 içindeki payı | |
BIST-100 | |
içindeki payı (%) | |
Garanti BBVA | 5,17 |
Akbank | 4.64 |
İş Bankası | 2.35 |
Yapı Kredi | 1.90 |
Halkbank | 0.79 |
Vakıfbank | 0.72 |
TSKB | 0.50 |
Şekerbank | 0.36 |
Albaraka Türk | 0.27 |
Toplam | 16.70 |
“BİLANÇOSUNU İYİ YÖNETEN ÖNE ÇIKACAK”
önümüzdeki dönemde bilançolarını en iyi şeklide yöneten bankaların ön plana çıkacağını savunan Akkoyunl,; yavaşlayan kredi talebi ortamında faizlerin yükselmesi ile artan mevduat maliyetlerinin karlılığı baskıladığının altını çiziyor. Yılın ikinci yarısında faizlerin normalleşmesi ve kredilerin bilançolara yansıması ile karlılıklarda artış ivmesinin başlamasını bekleyen Akkoyunlu, “Bu sürede bilançolarını en iyi şekilde yöneten bankalar ön plana çıkacaktır, öte yandan Türk Bankacılık sisteminin kredi riski, zor koşullara rağmen göreceli olarak kontrol altında kalmaya devam ediyor, önümüzdeki dönemlerde de bu kalemlerin trendine dikkat edilmeye devam edilmeli. Kademeli olarak artan ekonomik büyüme bu kalemdeki risk unsurlarının azalmasına katkıda bulunacaktır” diyor. 2021 performansının güçlü olmasını bekledikleri Akbank, Garanti BBVA ve Yapı Kredi’de alım önerdiklerini belirten Akkoyunlu, İş Bankası ve Halkbank hisselerine ise ‘tut’ önerisinde bulunduklarını söylüyor.
“YABANCI FON BANKA HİSSESİ SEÇER”
Yabancı payının azalışıyla bir zamanlar endeksin lokomotifi olan bankaların BIST-100 içindeki ağırlığının yüzde 17’nin altına gerilediğini hatırlatan Al Capital Kurumsal Satış ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Mete Yüksel, BIST-lOO’deki 9 bankadan Garanti BBVA ile Akbank’ın beşer puanlık paylarıyla endekste en yüksek etkiye sahip olduklarını hatırlatıyor. Yüzde 13’lük uzun vadeli tahvil faizi baz alındığında endeks için 1.800 puan seviyesinde bir hedef değere ulaşıldığını söyleyen Yüksel, önümüzdeki dönemde uluslararası derecelendirme kuruluşlarının ekonomi yönetiminin tepki mekanizmasının hızlanması, uluslararası kredi olanaklarının artması ve döviz rezervlerinde yukarı dönüşü göz önüne alarak öncelikle görünüm ardından da not artırımına gidebileceğini düşünüyor. Görünümün yükselmesiyle yabancı fonların portföy yatırımlarını artırmaya başlayacağını, bunun da ağırlıklı olarak banka hisseleri ile olacağını öngörüyor. Portföy yatırımlarındaki artışın uzun vadeli tahvil faizinin gerilemesi ile endeksin yükselme potansiyeline katkı yapacağını söylüyor. Yüksel, bu noktada uzun vadeli faizlerdeki her 2 puan yükselişin TL cinsi değerlemeleri yüzde 15 aşağı çekerken her 2 puan düşüşün de değerlemeleri yaklaşık yüzde 15 artırdığının altını çiziyor ve 2021’de endeks için makul değeri 1.800 olarak görüyor.
“FAİZ DÜŞÜŞÜNDEN SEKTÖR İSTİFADE EDER”
Yılın son çeyreğine yönelik olarak açıklanan banka bilançolarına da değinen Yüksel, “Son çeyrekte tek seferlik kalemler hariç tutulduğunda operasyonel sonuçlar beklentilere yakın gerçekleşti. Bankaların son çeyrekte TL kredi mevduat getirileri arasındaki makasta 2 puan seviyesinde gerilemeler gördük, hatta bazı bankalarda negatif bölgeye dahi geçildi. Mevduat faizlerindeki hızlı yükseliş son çeyrekte karlılığı baskılarken bu baskının devamını ilk çeyrekte de görmeyi bekliyoruz. Fakat ikinci çeyrek itibariyle enflasyonda en yüksek seviyeyi geride bırakmamızı takiben faiz indirimi beklentileri ve derecelendirme şirketlerince olası bir olumlu not hareketiyle faizlerde kademeli bir düşüş sürecinin tetikleneceğini öngörüyoruz. Faizlerde düşüşün başlamasından en çok bankacılık sektörü istifade edecektir. Bono portföylerinden değerleme karları, mevduat faizlerindeki düşüşle maıjların genişlemesi, düşen faizlerin sorunlu alacakların servis edilebilmesini sağlaması gibi faktörlerin etkisiyle özellikle yılın ikinci yarısında bankacılık sektörünün operasyonel performansının ön plana çıkmasını bekliyoruz” yorumunu yapıyor.
“OLASI GERİ ÇEKİLMELER FIRSAT”
Beklentilerin borsada önden satın alındığını hatırlatan Yüksel, bu nedenle yılın ilk çeyreğinde banka hisselerinde olası bir geri çekilmenin uzun vadeli pozisyonların oluşturulması için uygun bir giriş seviyesi olarak kullanılmasını öneriyor. Banka hisseleri arasında seçim yapmak isteyenlere ise, “Yatırımcılar banka mali tablolarını incelerken maıj gelişimi, takipteki alacakların seyri ve öz sermaye karlılığına odaklanmalı. Krediler düşük faizle ve riski gözetmeden verilerek aşırı boyutta artırılabilir. Ama hissedar için önemli olan hacim artışı değil, kredinin karlı kullandırılmasıdır. Bundan dolayı bankalarda marj gelişiminin benzerlerinden güçlü olması öncelikli kriterdir. Risk maliyeti olarak takip ettiğimiz dönemin sorunlu alacak oranının düşük olması bankanın kredileri ne kadar dikkatli kullandırdığının bir göstergesidir” diyor. Bankaların geçmiş mali tablolarla değil gelecek beklentileriyle işlem gördüğünün özellikle altını çizen Yüksel, yatırımcılara bu nedenle önceki çeyreklerden daha zayıf gerçekleşen son çeyrek mali tablo-larmdansa özellikle 2Ç21 sonrasına odaklanmalarını tavsiye ediyor.
önümüzdeki dönemde bankacılık hisselerinin endeksten daha güçlü performans göstermesini bekleyen Yüksel, “Bankaların endeks ağırlıkları geçmişe kıyasla daha düşük olduğu için BIST-100 etkisi daha limitli olacaktır. Nitekim her şey aynı kaldığı taktirde bankalar yüzde 10 yükseldiğinde banka sahibi holdinglerle birlikte bunun endeks etkisi 2 puanla sınırlı kalmakta” diyor. Yüksel 2021 performansının güçlü olmasını bekledikleri Garanti BBVA ve Yapı Kredi için alım önerdiklerini söylüyor.
“İlk çeyrek uzun vadeli pozisyonlar için değerlendirilmeli”
Al Capital Kurumsal Satış ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Mete Yüksel banka hisselerini portföyüne dahil etmek isteyen yatırımcılara şu bilgileri veriyor:
- Bankaların son çeyrekte operasyonel sonuçlar beklentilere yakın gerçekleşti.
- Mevduat faizlerinin ilk çeyrekte de banka karlılıklarını baskılamasını bekliyoruz.
- İkinci çeyrek itibarıyla faizlerde kademeli bir düşüş öngörüyoruz.
- Faizlerde düşüşün başlamasından en çok bankacılık sektörü istifade edecektir.
- Yılın ikinci yarısında bankacılık sektörünün ön plana çıkmasını bekliyoruz.
- Yılın ilk çeyreğinde banka hisselerinde olası bir geri çekilme uzun vadeli pozisyonların oluşturulması için kullanılabilir.
- Yatırımcılar banka mali tablolarını incelerken maıj gelişimi, takipteki alacakların seyri ve öz sermaye karlılığına odaklanmalı.
- Banka hisseleri geçmiş mali tablolarıyla değil gelecek beklentileriyle portföye dahil edilmeli.
- Yatırımcılara bu nedenle 2Ç21 sonrasına odaklanmalı.
- Önümüzdeki dönemde bankacılık hisselerinin endeksten daha güçlü performans göstermesi bekleniyor.
Mehmet Hakan ATİLLA / Borsa İstanbul A.Ş. Genel Müdürü
“2021’i halka arz rekorları kırılacak bir yıl olarak görüyoruz”
Borsanın 2020 yılını değerlendiren Borsa İstanbul A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Hakan Atilla, “2020, Borsa İstanbul tarihinde başarılı bir yılı oldu. Tüm piyasalarda en yüksek işlem hacimlerimize, en yüksek endeks değerlerimize ulaştık” dedi. Borsa İstanbul’un faaliyet gelirleri, 2.5 milyar TL ye ulaşırken, net kar ise geçen yıla göre yüzde 43 artış göstererek 1.4 milyar TL’yi aştı. Borsa’nın solo net kârı ise bir önceki yıla göre yüzde 127 düzeyinde artış gösterdi” dedi. Borsa İstanbul’un yatırımcı sayısının yüzde 64 artarak 2 milyona ulaştığını aktaran Atilla, “Yeni yatırımcılarımızın bilinçlendirilmesi adına hazırladığımız tanıtıcı ve bilgilendirici içerikleri ve rehberleri sosyal medyanın gücünü de kullanarak milyonlarca kullanıcıya ulaştırdık. Bu değişimi yönetirken iş sürekliliğinde kesintisiz hizmet verebilmek için önlemler aldık, piyasaları erişilebilir kılacak ve özellikle bireysel yatırımcıyı koruyacak düzenlemeler yaptık” diye konuştu. 2021 hedefleri hakkında da bilgi veren Atilla, “2020, Borsa İstanbul piyasalarının gelişiminde bir dönüm noktası olarak sermaye piyasası tarihinde yerini alacaktır. 2021’e de iyi bir performansla başladık. 2020’de elde ettiğimiz kârlılığı, bu yıl daha üst seviyeye çıkaracağımızı öngörüyorum. Yatırımcı sayısındaki, işlem hacmindeki rekorların yanı sıra, 2021’i halka arzlarda da rekorların kırılacağı bir yıl olarak görüyoruz” dedi.
Mete YÜKSEL/ AlCapital Kurumsal Satış ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı
“İş Bankası tahminleri aşan karı ile olumlu sürpriz yaptı”
İŞBANKASI: Yurtiçindel205 şubesiyle özel bankalar arasında en geniş dağıtım ağına sahip olan İş Bankası bu sayede kıyaslamalı olarak daha düşük maliyetli mevduata erişim sağlayabilmekte. Vadesiz mevduatının toplamdaki payı 2020’de önceki yıla göre 13 puan artarak yüzde 42‘ye ulaşmış ve karı desteklemiş.
Öte yandan özel bankalar arasında en yüksek vadesiz mevduata sahip bankanın kredi-mevduat makası da diğer bankaların üzerinde. Son çeyrekte ortalama analist tahminlerini yüzde 10’dan fazla aşan karı ile olumlu sürpriz yaptı. Banka 1.75 milyar TL’si 2020’de ayrılmış olmak üzere toplam 2.88 milyar TL serbest karşılığa sahip. Önümüzdeki yıllarda gelir tablosuna yük olabilecek aktif kalitesi bozulması gibi çeşitli olumsuzluklarda banka bu serbest karşılığı tampon olarak kullanabilir. Ayrıca banka hisseleri 4x 2021T F/K ve 0.4 PD/DD çarpanıyla büyük özel benzerlerine kıyasla iskontolu işlem görmekte. İş Bankası hisselerinde hedef fiyatımızı 8.8 TL.
VAKIFBANK: 2020’de karını yıldan yıla yüzde 80 artırarak 5 milyar TL’ye ulaştırdı. Sektörde ortalama öz sermaye karlılığından 2 puan yukarıda yüzde 13 seviyesine ulaştı. 4Ç20’de çeyreklik kredi/ mevduat spread’lerindeki daralmaya rağmen, yıllık net faiz marjı 2019’da yüzde 4.14 iken 2020’de yüzde 4.30 seviyesine genişledi. Özellikle fonlama tarafında geçen yılın en hızlı büyüyen bankalarından oldu.
Toplam mevduatlar yıllık yüzde 35 olan sektör büyümesine kıyasla yüzde 65 arttı, 2019’da yüzde 10 olan pazar payı ise 2020’de yüzde 12 seviyesine yükseldi. Sadece mevduat da değil yurtdışı fonlamaya erişim konusunda da rakiplerinden ayrışmakta. 750 milyon dolarlık Türkiye’nin ilk sürdürülebilir eurobond’u, yüzde 109 çevrilen sendikasyon gibi 2020’de toplam 5.1 milyar dolarlık yurtdışı fonlama sağladı. Operasyonel maliyetlerin kontrolü konusunda da rakiplerinden ayrışıyor. Gider/gelir oranı önceki seneye göre 5 puan azalarak yüzde 31’e geriledi ki bu maliyet kontrolünün tek seferlik Covid-19 giderlerine rağmen başarılması önemli. Vakıfbank hisselerinde hedef fiyatımızı 5.7 TL.
HALKBANK: Özellikle bireysel ve KOBİ kredilerinin desteğiyle 2020’de kredilerde en hızlı büyüyen bankalardan oldu. Toplam kredileri yüzde 48 artarken, TL krediler sektörden 20 puan daha yüksek olarak yüzde 64 artış gösterdi. Hızlı büyüyen kredi portföyü takipteki alacak oranını da sektörün altına itmekte. Sektörde takipteki kredi oranı yüzde 4.1 iken Halkbank’ta yüzde 3.8 seviyesinde.
Özellikle uzmanlık alanı olan KOBİ kredilerinde aktif kalitesi olarak rakiplerinden ayrışıyor. Bu alanda takipteki alacak oranı sektörün 2.4 puan altında yüzde 4 seviyesinde. Kredilerde hızlı artışa rağmen mevduat tarafında artış hızının krediden 6 puan daha da güçlü olmasıyla bankanın kredi/mevduat oranı yıllık 4 puan azalarak yüzde 97’ye geriledi. Sektörde ise bu oran yüzde 103’lerde sabit kaldı. Yüksek TL mevduat artışı nedeniyle bankanın TL faiz makası özellikle son çeyrekte rakiplerine kıyasla biraz daha fazla geriye gelse de 2021’in ikinci yarısında faiz indirimlerinin başlamasıyla kademeli toparlanmasını bekliyoruz.
Ali Kerim AKKOYUNLU / Gedik Yatırım Araştırma Müdürü
“Sektöre talepten en fazla Garanti BBVA etkilenir”
GARANTİ BBVA: Gerek pazar payı ve pozisyonu, gerek güçlü yönetimi ile BIST bankacılık sektörünü en kapsamlı temsil eden bankalardan biri olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla banka hisselerine gelecek talepten en fazla olumlu etkilenebilecek hisse konumunda. 0.54 PD/DD rasyosunda işlem gören banka hisseleri için yüzde 48’lik yükseliş potansiyeli ile 13.71 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
AKBANK: Oldukça zor şartlarda faaliyet gösteren bankacılık sektöründe Akbank, muhafazakar stratejisi ve en önemlisi oldukça likit ve güçlü sermaye yapısı ile dikkat çekiyor. Sene başından beri endeksin yüzde 38 altında performans gösteren banka hisseleri bugün 0.50 gibi oldukça düşük bir değerlemeden işlem görmekte. Ve Türkiye ekonomisinin normalleşme sürecin de olumlu etkilenecek hisselerin başında gelmekte. Akbank hisselerinde yüzde 21 yükselme potansiyeli ile 8.15 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
YAPI KREDİ: Bankacılık sektörünün içinde bulunduğumuz ekonomik ortamda yaşadığı zorluklara ve takipteki alacak trendindeki belirsizliklere rağmen, sektörün oldukca ucuz çarpanlarda işlem gördüğünü düşünüyoruz. Yapı Kredi özelinde ise hali hazırda sürdürdüğü dikkatli kredi verme politikasının yanında, görüşümüze göre temel olarak Akbank ve Garanti BBVA’dan çok ayrışmamakla birlikte daha düşük çarpanlarda işlem gördüğü dikkat çekiyor. Nitekim Akbank 0.50 FD/DD, Garanti BBVA 0.54 FD/DD’de işlem görürken, Yapı Kredi 0.48 FD/DD’de işlem görüyor. Yapı Kredi hisselerinde yüzde 39 yükselme potansiyeli ile 4.06 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
İDİLTARAKLI