Antiseptikli Kullan-At Eldivenler İş Fikri
Non-woven malzemeler hijyen sektöründe basit bir yeniliğe kapı aralıyor. Kullan-at türü koruyucu eldivenler toplumun her kesiminden ilgi görmeye aday…
Antiseptikli Kullan-At Eldivenler
Grip gibi dirençli virüs salgınları toplum sağlığını tehdit ediyor. Buna aşırı antibiyotik kullanılması sonucu direnç kazanan bakteriyel enfeksiyonlar da dâhil. Temas ve solunum yoluyla bulaşan hastalıkların artması parasal kayıpların yanı sıra işgücünün hızla azalmasına neden oluyor.
TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINA DİKKAT!
Önce şöyle bir düşünün: Metro, otobüs, tren, tramvay ve de yürüyen merdivenler…
Her an yüzlerce elin dokunduğu yüzeylerin bulunduğu mekânlar…
Ayakta seyahat eden yolcuların tuttuğu askı, metal parçalar, kapı ve tutamaklar…
Konu temas ve dokunma olunca örnekler saymakla bitmiyor. Dahası, çoğu filtreleme sistemine sahip olmayan taşıtlarda enfeksiyon kapmış insanların aksırık ve öksürükleri de var sırada.
Oysa iltihaplı mukus ve ağız salgısını etrafa yaymak ciddi tehlikelerden biri. Bulaşık ellerle tutulan yüzeyler daha dirençli mikropların kolay yayılmasına neden oluyor.
Bu saydıklarımız mendil kullanma alışkanlığını giderek yitiren toplumumuzda ateşli hastalıkların gelişmesine zemin hazırlıyor. Salgın niteliği taşıyan bazı hastalıkların temas yoluyla bulaşması ise hayatı tehdit ediyor.
Öncelikli çare, hareketli bir organ olan elleri temiz tutmak, herkesin temas ettiği yerlerde basit ‘disposable’ (kullan-at) eldivenleri kullanmak.
SÜREKLİ KULLANMAK ÇOK ÖNEMLİ
ilk uygulama Hong-Kong ve Japonya’da başladı. Özellikle enfeksiyon bulaşma riskinin yüksek olduğu taşıt araçları ile halka açık mekanlarda önce maske kullanma alışkanlığı ortaya çıktı, şimdi de hijyenik eldiven kullanımı yaygınlaşıyor.
Maskeler de dâhil olmak üzere eldivenlerin yapıldığı malzeme ‘non-woven’ olarak bilinen özel dokulu elyaftan oluşuyor. Başlıca tüketim yeri şimdilik ıslak havlu, ıslak mendil ve bazı hijyenik ürünler.
Dağınık tarzda veya Tılament’ tipinde üretilen elyafların özel türleri hem maske hem de eldivende tercih ediliyor.
Tek kullanımlık ürünlerde kullanılan liflerin hammadde haline getirilmesi ayrı bir uzmanlık alanı.
Gözenekli yapıya sahip ‘non woven’ kumaşlar tekstil endüstrisinde de geniş bir kullanım alanına sahip. Eldivenlerde tercih edilen ‘tekstür’ (tissue) türleri ise daha çok ‘spunbonded nonwoven’ olarak bilinen gruptan oluşuyor.
FİNAL MALİYET SADECE 30 KURUŞ!
İçeriğine doğal ya da sentetik liflerin konduğu elyafların eldiven haline getirilmesi ise oldukça kolay.
Bu konuda iki yöntem bulunuyor: Kalıplama suretiyle ‘non-woven’ elyaftan doğrudan eldiven kesimi çıkarılıyor ya da yüksek frekanslı yapıştırıcı çeneler yoluyla dikişsiz üretim yapılıyor.
Her iki yöntemin maliyet açısından bazı farkları var. İkinci yöntem daha ucuz ve sağlıklı.
Tek kullanımlık eldivenlerin daha fazla kullanılması amaçlanıyorsa katmanların et kalınlığı artırılıyor, son tabaka antiseptikle doyuruluyor.
Bunun için kullanılan kimyasal eriyikler güçlü mikrop öldürücüler. Bu konuda ilgili bakanlığın izniyle ‘toksik’ etki (zehir etkisi) yaratmayan solüsyonlar var.
Bunların başında kimyasal anlatımıyla bir ‘kuarterner amonyum’ bileşiği olan ‘bcnzalkonyum klorür’ geliyor.
Bu maddenin on binde bir çözeltisi bile mikropları tamamen kırmaya kâfi. Ancak ilgili bakanlık izniyle ‘triclosan’, ‘klorheksidin’ gibi başka antiseptik çözeltileri de kullanmak mümkün.
Bu mikrop kırıcıların bazıları anyonik yüzey aktif maddelerine karşı hassas. Örneğin bildiğimiz sabun bunların etkilerini azaltabiliyor.
ELDİVENLER BASİT VE KULLANIŞLI
İçlerinde sadece virüs, bakteri değil, mantar enfeksiyonlarına mani olan türler de var.
Önemli olan, eldivenlerin dış katmanına emdirilmiş mikrop öldürücü solüsyonların kalıcılığı.
Eldivenin deriyle temas eden iç kısmı ise tamamen jelatin katman haline getirilmiş saf elyaftan cilde zarar vermeyen bir yapıda.
Ancak, bu özel elyaf aynı amaçla ‘hijyenik maske’ üretiminde kullanılamıyor. Maskelerin hava geçirgenliği sağlaması ve mikrop kırıcı çözeltiler içermemesi lazım.
Bu eldivenler yaralı, çatlak eller için önerilmiyor. Uzun süre elde takılı kalmaması da tavsiyeler arasında.
Mikrop öldürücü solüsyon içeren eldivenlerin koruyucu kılıfı bulunuyor ve üç ila dört kez kullanıldıktan sonra atılıyor.
En çok tercih edilenler ise ucuz maliyetli olanlar. Düşük fiyata satılan eldivenlerin bir kez kullanıldıktan sonra işlevi bitmiş oluyor.
Eldivenlerin koruyucu özelliği ise sadece temas ve bulaşma riskini önlemekle sınırlı. Solunum yoluyla alınan mikropları (özellikle de virüsleri) maskeyle dahi önlemek mümkün değil
Hijyenik eldivenler genellikle başparmak hariç tüm eli içine alacak şekilde imal ediliyor. Klasik eldiven tipinde olanları da var.
Hareket serbestîsi sağlaması, ucuza mal olması burada en önemli etken…
Bu amaçla kullanılan basit ‘vinil plastik’ eldivenler ise mikropları başka yüzeylere taşıdıkları için tehlikeli. Ayrıca bunlar hava almadığı için başka sorunlara da yol açıyor.
Düşük maliyetli ‘non-\voven’ ürünler yarı otomatik makinelerde kolayca üretilebiliyor. Çin orijinli makineler 35 bin dolar civarında. Ancak yerli üretimle bu rakam daha aşağılara çekilebilir.
Penceremden
Grip virüsü bir tarafa; kalabalık yerlerde temasla bulaşan enfeksiyonlardan biri de hepatitin bir başka türü. Hepatit A ve E olarak bilinen mikropla hastalığın yayılması genellikle salya ve dışkıyla oluyor. Hapşırma ve dışkıya temas sonucu ellere, tırnaklara bulaşan hastalık etmeni çeşitli yüzeylere bulaştıktan sonra ağız yoluyla hastalığa neden olabiliyor. Endonezya, Çin ve Afrika’da yaygın olan bu hastalığı taşıyanların oranı genel popülasyona göre Türkiye’de yüzde 7’ler civarında. Japonya, ABD ve Avrupa’da ise yüzde l’in altında. Tuvalet alışkanlıkları ağız ve el temizliği hastalığın önlenmesinde en önemli etken. Özellikle gıda maddesi satıcılarının poşetleri açmak için ellerini ağızlarına götürmemesi riski hafifletmek açısından önemli. Bu amaçla kırtasiye süngeri benzeri hijyenik ıslak sünger öneriliyor. Süngerleri hazırlayarak ticarileştirmek ise yeni bir girişim kapısı olmaya aday. Unlu mamuller, ekmek gibi tüm gıda satıcılarının bu süngeri kullanması gerekiyor.
NUR DEMİROK