Altın Düşermi Çıkarmı, Altın Yorumları, Altın Fiyatları
2020 Altın Yorumları
SON yılların tartışmasız en çok kazandıran yatırım aracı altın oldu. Küresel ekonomilere ilişkin kaygılar, Merkez Bankalarının faiz indirimleri, ticaret savaşları, jeopolitik riskler ve en sonunda da 2020 yılını karartan ve tüm dünyayı kasıp kavuran koronavirüs ve ardından artan global resesyon ihtimali hep altına yaradı. Son bir ay içinde bir ara 1.450 dolara kadar düşse de altının onsu yeniden 1.700 dolarların kapısına dayandı. Gerek uluslararası, gerekse ulusal altın analistlerine göre, aşağı veya yukarı sert fiyat hareketleri devam etse bile altın en az 2-3 ay daha gücünü korumaya devam edecek.
Ancak hemen belirtelim, bu kez yükselişlerin öyle kesintisiz ve süratli olması beklenmiyor. Geçen haftalarda olduğu gibi zaman zaman çok sert kar satışları ve fiyat düşüşleri ihtimali kuvvetli görünüyor. Buna karşın 2020 yılının ilk yarısında ons altının 1.450 dolar seviyesinin altına kalıcı inmesi “şimdilik” zor şeklinde değerlendiriliyor. Yukarıda ise önemli bir seviye haline gelen 1.650-1.680 kalıcı biçimde kırılırsa önce 1.700, ardından 1.750 ve sonraki kopuş içinse 1.800 hatta 1.900 dolar tahminleri yapılıyor. Ancak şimdilik 1800-1900’ler zayıf bir ihtimal olarak karşımızda duruyor.
Gram altın cephesinde de oldukça hareketli günler yaşanıyor. Geçen hafta rekor üstüne rekor kırarak bir ara 362 TL’ye kadar yükselen gram altın tüm Zamanlarının rekoruna da ulaşmış oldu. Şimdiden 370 TL’ler konuşulmaya başlandı bile…
KAZANÇLAR GÖZ KAMAŞTIRIYOR
Altının son yıllardaki geçmiş yıl performansları da aslında bu yıl yükselişin süreceğine ilişkin beklentileri destekliyor. Bunun en temel nedeni ise artık tüm dünyada yukarıda saydığımız global riskler yüzünden güvenli liman arayışının gittikçe yaygınlaşması yatıyor.
Getiriler konusunda ufak bir hatırlatma yapmak gerekirse, örneğin 2019 yılında gram altına yatırım yapanlar yüzde 30’un üzerinde kazanç elde etti. Aslında 2018 yılı da çok farklı geçmedi. Altın yine en çok kazandıran yatırım araçları arasında üst sıralardaki yerini korudu. 2018 yılında gram altında ortalama kazanç yüzde 38’ler düzeyine ulaştı.
FON VE BES DE KAZANDIRDI
Tabii altındaki bu hızlı yükseliş altın ve altına dayalı enstrümanlara yatırım yapanların da karlarını artırdı. Örneğin altına yatırım yapan yatırım fonları ve bireysel emeklilik fonlarını tercih edenlerin getirileri buna paralel olarak yükseldi. Hatta zaman zaman yatırım fonu ve BES fonlarının getirisi altma doğrudan yatırım yapanların getirilerini de geçti. Kapak haberimizde yer verdiğimiz tablolardan da göreceğiniz gibi örneğin bireysel emeklilik sisteminde yer alıp altın fonunu tercih edenlerin son bir yılda ortalama getirisi yüzde 34-35 düzeyine ulaştı. Son beş yılda ise ortalama getiriler yüzde 200’lere dayandı. Altın yatırım fonlarının bir yıllık ortalama getirisi ise yüzde 20’leri aştı.
NEDEN FON ALMALI?
îşte bu hafta 1 TL gibi çok küçük tasarruflara bile yatırım imkanı sunan, portföyü profesyonel para yöneticileri tarafından yönetilen, altındaki yükseliş fırsatlarına ortak olma imkanı sunan altın fonlarını mercek altına aldık. Tabii uzmanlara gram altın ve ons altına ilişkin beklentilerini de sorduk.
öncelikle şunu belirtelim; mevzuat gereği altın yatırım fonlarının ve BES altın fonlarının yüzde 80’inin altın ve altına dayalı enstrümanlardan oluşması şartı var. Bu yüzden altındaki tüm fiyat hareketleri bu fonun getirisini de belirliyor. Hatta bazı kurumlar fonlarının yüzde 100’ü ile altına yatırım yapıyor. Bazı kurumlar ise kalan yüzde 20’lik kısmı ile diğer yatırım araçlarına yönelip getirileri daha yukarı çekmeye çalışıyor. Bu yüzden gerek altın yatırım fonları, gerekse BES altın fonları son yılların neredeyse en yüksek getirilerini sağlamış durumda.
Şayet “Altına ufak tutarlarla yatırım yapmak istiyorum”, “Saklama derdi yaşamak istemiyor” diyorsanız sizin için en ideal yatırım aracı altın yatırım fonları. Üstelik alması da satması da oldukça kolay. Bunun için tek yapmanız gereken; bir bankada ya da Türkiye Elektronik Fon Alım Satım Platformu (TEFAS) sözleşmesi bulunan herhangi bir aracı kurumda yatırım hesabı açmanız. Banka hesabı olanlar internet veya mobil bankacılığın yanı sıra şubelerden de alım satım yapabiliyor.
Aracı kurumlarda hesabı olanlar ise aynı şekilde alternatif dağıtım kanalları üzerinden veya yatırım danışmanları ile iletişime geçerek fon alıp satabiliyor.
Altına ilişkin son sözü ise yine uzmanlar söylüyor. Altında fiyatların çok yüksek, iniş çıkışların ise çok sert olduğunu hatırlatan altın uzmanları, “Sakın kısa vadeli almayın. Al-sat yapmayın” diye uyarıyor.
AHLATCI YATIRIM
“GÖZDE YATIRIM ARACI OLACAK”
Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, 2020 yılma ons tarafında 1.525 dolar, gram altında ise 292 TL civarından başladığımızı hatırlatıyor. Geride bıraktığımız 2.5 ayda altın fiyatlarında önemli dalgalanmalar yaşandığına dikkat çeken Erbaş, en son koronavirüs etkisiyle ons altının 1.700 dolar üzerini, gram altının ise 365 TL’ye kadar yükseldiğini hatırlatıyor. Ancak son bir ay içerisinde özellikle ons altında satışların kesildiğini . ve yükselişin devam ettiğini söyleyen Erbaş, şu tespitte bulunuyor:
“Bu yıl ons altın 1.450 dolara, gram altın ise 299 TL seviyelerine kadar geriledi. Bu gerilemenin nedenleri arasında küresel piyasalarda Koronavirüs etkisi yaşanmadan önce yüksek kaldıraçlı ve kredili işlem yapanların özellikle fonların borsalardaki sert düşüş sonrası kredili işlemlerini kapatma zorunluluğu var. Bu dönemde ana sorun likidite sıkışıklığı olduğundan teminatları tamamlamak için gümüş vb. gibi emtialar ve ağırlıklı altına satışların geldiğini görüyoruz. Yine kişi, kurum ve ülkelerin kriz orta-mında likiditeye ulaşma isteği de var.
Yılın geri kalanı için, piyasalarda olumlu bir geri dönüş yaşansa bile altına talep ile birlikte fiyatlamanın kademeli yukarı yönlü devam edeceğini düşünüyoruz. Ons altım değerlendirirken 1.600 dolar üzerinde her fiyatlama-mn 1.700 ve 1.750 dolara doğru yükselişleri beraberinde getirebileceğini öngörüyoruz. Değişen risk algısına göre ons altın fiyatları tekrar yıl içinde gördüğü 1.700 dolar ve üzeri seviyelere doğru hareket edebilir.”
Erbaş’a göre bu yıl da altın gözde yatırım aracı olmayı sürdürecek. Bu nedenle portföylerin veya tasarrufların yıl içerisinde yüzde 30-40 arasında altında değerlendirilebileceğini söyleyen Erbaş, “Şayet altının 2020 yılında da yukarı yönlü hareketli olacağını düşünüyorsak ve altını fiziki olarak değcrlcndircmi-yorsak vadeli piyasalar veya fon tercih edilebilir” diyor.
TEB PORTFÖY
CEPTETEB’DEN DE ALABİLRSINİZ
TEB Portföy Yönetimi Fon Yönetimi ve Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Yağız Oral, TEB Portföy Altın Fonu’nun yüzde 99.9’unun altından oluştuğunu söylüyor. Bu nedenle söz konusu fon altın fiyatlarında oluşacak düşüş veya yükselişleri yatırımcısına yüksek oranda yansıtıyor. Altın fonlarının regiilasyona göre en az yüzde 80’inin devamlı olarak altın ve altına dayalı fi-nansal araçlarına yatırım yapmasının zorunlu olduğunu hatırlatan Yağız Oral, “TEB Portföy Altm Fonu’na altın getirisini yansıtıp ilave olarak Hazine’nin ihraç ettiği Altına Dayalı Kira Sertifikası alarak ek getiri sağlıyoruz. Fon portföyünde ayrıca yüzde 23 oranında altın kira sertifikası da bulunuyor.
Fonumuzun yılbaşından 9 Nisan tarihine kadar dönemsel net getirisi ise yüzde 23.83 olarak gerçekleşti” diyor. TEB Portföy Altın Fonu, TEB internet şubesi ve CEPTETEB mobil uygulamasından alınabileceği gibi TEFAS platformu sayesinde herhangi bir bankanın internet sitesi üzerinden de alınıp satılabiliyor. Fonda minimum alım şartı ise bulunmuyor. Kurum aynı zamanda iki farklı emeklilik şirketine ait iki altm fonunun da yönetimini yapıyor. Bu fonların da altının hareketini birebir yansıttığını ve portföylerinin neredeyse tamamının altın veya altın sertifikalarından oluştuğunu söyleyen Oral, yönettikleri emeklilik fonlarının da yılbaşından bugüne getirisinin yüzde 24.99 seviyesinde gerçekleştiği bilgisini veriyor.
Buna karşın önümüzdeki dönem altın fiyatlarında yeniden yükseliş yaşanacağı öngörüsünde de bulunan Oral, şu değerlendirmede bulunuyor:
“Altın fiyatlarının son dönemde fiyat oynaklığı oldukça yüksek. Yaşanan pandemi ve etkileri ile birlikte daha da yükselme olasılığı mevcut görünüyor. Bu anlamda 2020’nin ilk yarısında altın fiyatları tekrar Mart başında görülen seviyeler olan ons başına 1.700 dolar seviyelerini ve hatta üzerini test edebilir. Buna karşılık, likidite konusunun hala bir risk olması ve teminat gereksiniminin sürmesi halinde ise altının kazancı limitli kalabilir.”
Oral, bu beklentiler doğrultusunda riski dengelemek isteyenler için altının hala yatırım aracı olacağı görücünde. Bu nedenle risk seviyesine göre portföylerde yüzde 5 ile yüzde 15 oranında altın bulunması gerektiğinin altını çiziyor.
YAPI KREDİ PORTFÖY
ALT LİMİT YOK
Yapı Kredi Portföy’ün yönettiği altın fonu yüzde 100 altından oluşuyor. Bu nedenle fon getirileri ons altının TL cinsinden fiyat yükseliş veya düşüşlerinden birebir etkileniyor. Fonun içerisinde yer alan varlıklarda taktiksel olarak uzun/ kısa pozisyonlar taşınarak ek getiri elde etmeyi hedeflediklerini söyleyen Yapı Kredi Portföy Genel Müdür Yardımcısı Bülent îmre, “Altın fonumuzun yılbaşından mart sonuna kadar olan üç aylık getirisi yüzde 17.66 oldu” diyor.
Yapı Kredi Portföy altın fonuna yatırım yapmak isteyen yatırımcılar için herhangi bir alt limit uygulamıyor. Fon diğer tüm fonlarda olduğu gibi, yatırım fonları ortak platformu olan TEFAS aracılığı ile ayrıca tüm banka, aracı kurum ve portföy yönetim şirketlerinden satın alınabiliyor.
Yapı Kredi Portföy aynı za manda iki adet altına dayalı bireysel emeklilik fonu da yönetiyor. Bu fonların da yüzde 100’ünün altından oluştuğunu söyleyen Imre, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Fon içerisinde külçe altının yanı sıra altın mevduatı ve Hazine tarafından ihraç edilen altın tahvilleri de bulunuyor. Altının getirisinin yanı sıra faiz getirisi de elde etmeyi hedefliyoruz. Fon, altın fiyat hareketlerinin yanı sıra dolar/TL paritesinden de doğrudan etkileniyor. Bu sayede dolar/TL yükseldiği zaman altın fiyatları sabit kalsa bile fonun fiyatı yükseliyor. Altın emeklilik yatırım fonlarımızın getirileri ilk üç ayda yüzde 17.83 ve yüzde 17.78 oldu.”
Özellikle mart ayı itibariyle altında aşağı ve yukarı yönde sert fiyat hareketleri yaşandığını da vurgulayan Imre, yine de önümüzdeki dönemde bu belirsizliklerin atlatılması sonrası altının öne çıkacağı görüşünde. Bülent îmre’ye göre, her şeye rağmen altının portföylerdeki payı yüzde 15-20 civarında olmalı.
GLOBAL PORTFÖY
“YENİ ALİM RİSKLİ OLABİLİR”
-Global Portföy Genel Müdürü Barış Subasar’a göre altın her dönemin yatırım aracı. Ancak altının uzun vadeli bir yatırım aracı olduğuna dikkat çeken Subasar, “Örneğin bireysel emeklilik fonları için altın vazgeçilmez bir yatırım aracı” vurgusu yapıyor.
Son haftalarda altında 1.450-1.700 dolar aralığında çok ciddi bir fiyat dalgalanması yaşandığını da hatırlatan Subasar, ons altın için şu tahminde bulunuyor:
“Altın çok değil bir ay gibi kısa bir süre içinde 1.450-1.700 dolar gibi çok geniş bir aralıkta hareket etti. Bu dönemde altın için kısa vadeli yeni destek seviyesi 1.570 dolar/ons diyebiliriz. Bu seviye aşağı yönde kırılırsa 1.400-1.450 dolarları görebiliriz. Ancak bu seviyenin altını göreceğimizi düşünmüyorum.
İhtimal çok zayıf. Altının onsu halihazırda 1.660-1.680 dolar bandında dalgalanıyor. Şayet 1.680 dolar/ons seviyesi güçlü şekilde kırılırsa ons altını 1.800-1.900 dolarlarda görebiliriz. Ancak bu seviyelerin görülebilmesi için sıkıntılı dönemin derinleşerek devam etmesi gerekiyor.”
Bu dönemde altın yatırımcısının en büyük düşmanının volatilite olduğunu da hatırlatan Subasar, şu tavsiyelerde bulunuyor: “Yatırımcılara bu dönem için ilk tavsiyem altında trade yapmamaları olacak. Piyasadaki sert fiyat hareketleri yüzünden kısa dönemli al şatlarda ciddi zarar yazabilirler.
Hatta artık bu fiyat seviyesinden altın fonu alın da diyemiyorum. Ancak halihazırda portföyünde altın bulunduranların mevcut pozisyonlarını ko rumasını öneririm. Ons altın 1.800-1.900 dolar seviyelerine geldiğinde ise satış yaparak karlarını realize etmeleri uygun olur. Yeni alım içinse yüksek volatilite nedeniyle acele etmeyip beklemelerini öneririm.”
KT PORTFÖY
KISA VADE İÇİN DÜŞÜNÜLMEMELİ
KT Portföy Yönetimi, altın ağırlıklı değerli madenlere yatırını yapan KT Portföy Kızılay’a Destek Altın Katılım Fonu’nu (KZL) yönetiyor. KZL fonunun portföyü ise yüzde 95’in üzerinde altın ve altına dayalı kamu kira sertifikalarından oluşuyor. Düşük miktarda da olsa özel sektör kira sertifikalarının da fon içinde yer aldığını açıklayan KT Portföy Genel Müdürü Hamit Kütük, portföydeki altın ağırlığını zaman zaman değiştirdiklerini söylüyor. KZL fonun 2019 yılını yüzde 23.50’lik getiri ile tamamladığını hatırlatan Kütük, 2020 başından itibaren dc bu fona olan talebin arttığım belirtip sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Yıl başından 9 Mart 2020 tarihine kadar altın fiyatlarında yaşanan yükselişin ardından resesyoıı beklentilerindeki hızlı yükseliş ve likidite sıkıntısı ile bir düzeltme yaşandı. Yılbaşından 9 Nisan tarihine kadar geçen sürede KZL kodlu altın fonumuz yatırımcısınayüzde 21.80 getiri sundu. İlgili fon faizsiz yatırım araçlarına yatırım yapıyor. Yönetim stratejisi ise fon toplam değerinin ez az yüzde 80’ini altın ve altına dayalı varlıklara yatırmak üzerine. Geri kalan yüzde 20 ise altın dışındaki varlıklara yatırılıyor. Örneğin, ortaklık payları, kamu ve özel sektör kira sertifikaları, katılma hesaplan vb.”
KT Portföy Kızılay’a Destek Altın Katılım Fonu’nda yönetim ücreti gelirlerinin yarısına kadarını Türk Kızılay ile paylaşıyor. Böylece, yatırımcılar Kızılay’a da dolaylı olarak bağış yapmış oluyor.
Fona yatırım içinse herhangi bir alt limit uygulanmıyor. KZL fonuna iki TL’lik bir yatırım bile yapılabileceğini söyleyen’Hamit Kütük, “Fon almak veya satmak isteyen yatırımcıların bir bankada veya TEFAS sözleşmesi bulunan herhangi bir aracı kurumda yatırım hesabı olması yeterli” diyor.
Kurum bireysel emeklilik tarafında, ise, Katılım Emeklilik ve Hayat Alptın Katılım Emeklilik Yatırım Fonu’nu ..(Fon Kodu: KEF) yönetiyor. Bu fonda, altın ve altına dayalı sermaye piyasası araçlarına yatırım yapılıyor. Fon yılbaşından 9 Nisan tarihine kadar yatırımcılarına yüzde 23 getiri sağladı.
Koronavirüsün yayılma hızı ve dünyada resesyon beklentilerindeki artışa bağlı olarak bu dönem altına ilişkin fiyat seviyesi veremediklerini de sözlerine ekleyen Kütük, şu tespitte bulunuyor:
Buna karşın, altına yönelik uzun vadeli beklentilerimiz görecc olumlu, örneğin son altı yılı incelediğimizde, altın yatırımlarının enflasyonun üzerinde getiri sunduğunu görüyoruz, önümüzdeki yıl altın fiyatlarının yine yüksek getiri sunacağını garanti edemeyiz, ancak uzun vadeli yatırımlarda altın ve altına dayalı enstrümanların portföylerde olması gerektiğini düşünüyoruz.
Altın, birçok yatırımcı tarafından düşük riskli bir varlık sınıfı olarak değerlendirilir. Halbuki altın fiyatları, özellikle TL cinsi fiyatlar, oldukça dalgalı bir seyir izler ve yüksek finansal risk içerir. Birçok altın fonu, sermaye piyasaları mevzuatı kapsamında en yüksek yedi üzerinden değerlendirilen risk değerlemesinde altı yani yüksek riskli sınıfına giriyor. Bu sebeple, yüksek risk almak istemeyen yatırımcılar, kısa vadeli yatırımlardan ziyade uzun vadeli yatırımlarda altın ve altına dayalı enstrümanları tercih etmeliler. Orta riskli bir portföyde altın yatırımları ortalama yüzde 20 seviyelerinde bulundurulabilir.”
İNTEGRAL YATIRIM
“FONLARI İYİ ARAŞTIRIN”
Ons altının 2020 ilk üç ayında 1.700 dolar ile 1.450 dolar seviyelerinde hareket ettiğini hatırlatan Integral Yatırım Araştırma Uzmanı Eda Karadağ’a göre, yılın kalan aylarında da altında bu hızlı hareketler devam edecek. Ons altının defalarca deneyip aşamadığı 1.700 dolar seviyesinin ise bu dönemin en kritik direnç seviyesi olduğuna vurgu yapan Karadağ, teknik olarak önemli seviyeler hakkında ise şu bilgiyi veriyor:
“Altını teknik olarak değerlendirdiğimizde, kısa vadede 1.675 dolar en yakın direnç olurken bir sonraki direnç 1.700 dolar seviyesinden geçiyor. Bu iki nokta bana göre oldukça kritik. Bu dirençlerin üzerine yükselmesi ve ısrarcı olması hareketin güçlenmesi adına daha da önemli olacak. Geri çekilmelerde 1.600 dolar psikolojik destek konumunda. Zaman zaman bu desteğin altına doğru hızlı düşüş olabilir ancak bu durum bence alım yönünde değerlendirilmeli. Altın için kısa vadede hala yükseliş trendini koruduğunu eklemek isterim. Yılın kalanı içinse 2000 dolar seviyesini görebileceğimizi düşünüyorum. Evet biraz iddialı bir hedef olabilir ancak bence piyasadaki tablo bunun sinyalini veriyor.”
Altının her zaman cazip bir yatırım aracı olduğu vurgusu da yapan Karadağ, “Dolayısıyla altına yönelik yatırım yapmak isteyen yatırımcıların altın fonlarını da detaylı araştırıp yatırım yapmasını öneririm. Tabii ki piyasadaki dalgalanmaların fonlara da olumsuz yansımaları olacaktır. Ancak genel görünümde fonlar yatırımcıların profillerine göre belirlenmekte” diyor.
GEDİK YATIRIM
ABD EFT’LERİNE DE BAKİN
Gedik Yatırım Araştırma birimine göre, koronavirüse ilişkin endişeler altında yukarı yönlü hareketleri destekliyor. Kuruma göre, normâl şartlarda güvenli liman talebinin gücünü koruduğuye merkez bankalarının faiz indirimi süreci içerisinde bulunduğu bu konjonktür korunursa ons altın fiyatlarında yüksek seviyeler korunacak. Ancak bu dönem altında da birçok risk bulunuyor. Gedik Yatırım Araştırma birimine göre kısa vadede altındaki riskler ise şöyle:
“Ons altında tekrar yükselişler görülebilir. Ancak bu tarafta diğer ürün gruplarındaki satış baskısına bağlı olarak yatırımcıların nakit gereksinimi azalmaz ise ons altında dalgalı seyir ve satış baskısı korunabilir. Aşı sürecine ilişkin gelişmeler, salgının yayılma hızındaki durum ve ekonomilerdeki reses-yon endişeleri fiyatlamaları belirleyecektir. Yine de salgın hastalık kaynaklı belirsizliklerin azalması durumunda mevcut finansal koşulların (küresel bazda düşük faizlerin altının taşıma maliyetini daha cazip hâle getirmesi) altını destekleyeceğini düşünüyoruz.
Bu dönemde ons altın ve gram altın tarafında işlem yapmayı düşünen yatırımcılar Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VIOP) yer alan vadeli kontratları değerlendirebilirler.”
Gedik Yatırım Uluslararası Piyasalar departmanı ise yatırımcılara altın ETF’lerine yatırım öneriyor. Kuruma göre piyasalardaki her iki yöne doğru oldukça sert fiyat hareketlerinin gözlemlendiği bugünlerde, altın ETF’leri riski düşürüp, potansiyel getiri oranını artırma imkanı sağlıyor. Bu dönem özellikle ABD merkezli ETF ürünlerine yoğun ilgi bulunduğuna dikkat çeken Gedik Yatırım Uluslararası Piyasalar departmanı, piyasalara ilişkin şu bilgiyi paylaşıyor:
“Net varlık tutarına göre sırası ile en büyük beş ETF ürünü; SPDR Gold Trust, iShares Gold Trust, Abeerden Standard Physical Gold Sharcs, SPDR Gold MiniShares Trust ve GraniteSha-res Gold Trust. Altın fiyatlarının sert hareketler gerçekleştirdiği bu günlerde yatırımcılarına daha güvenli bir ortam sunan ETF’ler yılbaşından bu yana altın fiyatlarına oldukça yakın getiriler sundu. SPDR Gold Trust, iShares Gold Trust, Abeerden Standard Physical Gold Sharcs, SPDR Gold MiniShares Trust ve GraniteShares Gold Trust ETF’leri 8 Nisan 2020 tarihli veriler baz alındığında yılbaşından bu yana yatırımcılarına sırası ile yüzde 8.22, 8.20, 8.27, 8.38 ve 8.40 oranında getiriler sundu. Aynı dönem içerisinde altın ise yüzde 8.50 oranında değer kazandı.”
Yılmaz ERTÜRK / Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü
“Altın fonumuz yüzde 24 kazandırdı”
Şirket olarak 24 farklı emeklilik yatırım fonumuz var. Altın ile altına dayalı menkul kıymetlerin getirisinden faydalanmak isteyen katılımcılara yönelik kurduğumuz “Altın Fonu”nu halka arz eden ilk emeklilik şirketiyiz. Anadolu Hayat Emeklilik [AHE) Altın Fonu’nun portföyünün en az yüzde 80’i ise devamlı altın ve altına dayalı sermaye piyasası araçlarına yatırılıyor.
13 Mart itibarıyla AHE Altın Fonu portföyünün yüzde 99.27’sini; AHE OKS Standart Fon ve AHE OKS Katılım Standart Fon portföylerinin ise yaklaşık yüzde 3’ünü altın ve altına dayalı sermaye piyasası araçları oluşturuyor. Neredeyse tamamı altından oluşan AHE Altın Fonumuzun yılbaşından 9 Nisan tarihine kadar getirisi yüzde 23.9 seviyesine ulaştı.
Sermaye Piyasası Kurulu’nun yayımladığı “Emeklilik Yatırım Fonlarına İlişkin Rehber”de; AHE Altın Fonu yüksek risk değerine, AHE OKS Standart Fon ve AHE OKS Katılım Standart Fon ise orta risk değerine sahip ve bu risk profillerine uygun müşterilere öneriliyor.
Aynı zamanda, AHE Altın Fonumuz hiçbir şekilde faiz geliri elde etmeme üzerine kurgulandı. Bu anlamda faize duyarlı müşterilerimiz tarafından da tercih edilebilir. Güncel verilerimize göre bugün yaklaşık 460.500 yatırımcı AHE Altın Fonu bulunduruyor.
AHE OKS Standart Fon ve AHE OKS Katılım Standart Fon’ları ise, otomatik katılım kapsamında bir yılını dolduran ve herhangi bir fon tercihinde bulunmayan çalışanların birikimlerinin değerlendirildiği fonlardır. Söz konusu fonlar sadece, otomatik katılım kapsamında birikim yapmaya devam eden çalışanlara sunuluyor.
Zeynep Candan AKTAŞ / BES uzmanı
“BES’te en çok altını seçen kazandı”
Altın fonları bireysel emeklilik sistemine 2013 yılından sonra girdi. Söz konusu bu fonların portföyünün en az yüzde 80’inin altın ve altına dayalı varlıklardan oluşması gerekiyor. Altın fonlarının getirisi ise uluslararası piyasalarda oluşan altının ‘ons’ fiyatı ve içerideki dolar/TL paritesine göre belirleniyor. BES fonlarını fiyatsal açıdan incelersek; tüm fonlar içinde BES altın fonlarının getiri açısından hep ilk sıralarda yer aldığım görüyoruz. Örneğin 2019 yılında altın fonlarının ortalama getirisi yüzde 32 gibi çok yüksek bir seviyede gerçekleşti. Ve tüm fon grupları içerisinde getiri bazında ilk sırayı aldı. Fon bazında baktığımızda ise Bereket Hayat ve Emeklilik Altın Katılım EYF hemen hemen tüm yıllarda, diğer altın fonlarının üzerinde getiri sağlamış görünüyor.
Tablodan da görüleceği üzere altın fonlarının kendi içinde de önemli getiri farklılıkları bulunuyor. Hepsi altın fonu, farklılık nerede diyebilirsiniz. Ancak altın fonlarının getirisindeki farklılık, asgari olarak portföyde tutulması gereken yüzde 80’lik altın varlığından geriye kalan yüzde 20’lik portföyün nasıl değerlendirildiği ile ilgili. Bazı fonların portföyünün tamamı altın ve altına bağlı varlıklardan oluşur iken, bazılarında yüzde 20’ye varan oranlarda altın dışı varlıklar portföye alınıyor. Bu nedenle altını tercih eden BES yatırımcısının fonları iyi inceleyip karar vermesi çok önemli. Diğer yandan ülkemizde altın yatırımı çok sevilen ve tercih edilen bir yatırım türü. Gerek takı olarak, gerekse çeyrek altın olarak. Ancak yastık altında tutulan altının ülkeye, ekonomiye bir faydası bulunmuyor. Bu nedenle özellikle altın birikimi yapan kadınları bireysel emeklilik sistemine dahil etmek çok önemli. Kadınlar hem BES’te gelecekleri için yatırım yaparken, hem de birikimlerini altın fonlarında tutabilirler. Üstüne üstlük yüzde 25 devlet katkısı da alabilirler. BES’te yatırım yapmak için çok yüksek paralara ihtiyaç yok. Sadece kadınlara ulaşıp burada bir fırsat olduğunu anlatmak ve kadınlara özel giderleri düşürülmüş, sadece altın fonlarına yatırım yapan emeklilik planları hazırlamak iyi bir adım olabilir.
Mehmet Ali YILDIRIMTÜRK / Altın ve Para Piyasaları Uzmanı
“Kısa vade için almayın”
Son aylarda altındaki çıkışı koronavirüsün yanı sıra başta ABD olmak üzere Avrupa ülkelerinin ekonomilerini desteklemek adına açıkladığı piyasalara bol likidite veren tedbir paketleri destekledi. 8u da altına olan ilgiyi ve dolayısıyla fiyatlardaki yükselişi destekliyor.
Aynı zamanda piyasalarda bu dönemde manipülatif işlemlerin de çok arttığını görüyoruz. Bu arada bir diğer değişken ise petrol. Ons altın petrolle çok ilişkili. Örneğin, şimdi petrol fiyatları biraz toparlandığı için altın da tırmanışa geçti. Önümüzdeki dönemde de petrol altın fiyatları üzerinde belirleyici olmayı sürdürecektir. İşte pek çok değişkene bağlı olan ons altın için önümüzdeki 2-3 aylık süreçte fiyatların çok özel beklenmedik bir gelişme yaşanmazsa (ki bu olasılık yüksek) 1.610-1.680 dolar arasında dalgalanması beklenebilir. 1.680 seviyesi kırılırsa bir sonraki seviye olarak 1.735 dolar/ons karşımıza çıkacaktır. 1.610 doların altı ise düşüş sinyali olarak algılanmalı. Bu seviye karılırsa 1.575 dolar / ons seviyesi görülebilir. Global analistler yıl içinde altının ons fiyatının 1.400 dolara kadar gerileme potansiyeli olduğundan bahsediyor. Bence bunun gerçekleşme ihtimali yüzde 50’ler seviyesinde.
Altınla ilgili bir diğer durum ise hem globalde hem Türkiye’de fiziki dolaşımının oldukça azalması. Bugün Türk bankaları altın satın alan müşterilerine fiziki teslim için bir ay sonraya gün vermeye başladı. Aynı zamanda Kapalıçarşı kapalı olduğu için serbest piyasada sağlıklı bir fiyat oluşumu da yok. Bu ortamda geçen hafta tarihi zirvesi olan 362 dolara kadar yükselen gram altın fiyatının 2-3 aylık süreçte 370 TL’ye kadar yükselme potansiyeli var. Ancak geri çekilmelerde 325 TL’ye kadar gerileyebilir.
Sonuç olarak altın en az 2-3 ay daha güçlü kalmayı sürdürecek gibi görünüyor. Ancak bu dönemde piyasa çok dalgalı olacağı için gerek gram gerekse ons bazında kısa dönemli altın alimini önermiyorum. Riski çok yüksek. Orta ve uzun vadeli yani bir ile beş yıl arası portföy oluşturmayı düşünenler içinse altına yatırım tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi yine cazip olmayı sürdürecek. Benim önerim portföylerin yüzde 30-40’ı altından oluşmalı.
Doğukan ÇİÇEK / TRDY Uluslararası İş Geliştirme Yöneticisi
“Yatırımı düşünenler beklemeli”
Altını her ne kadar güvenli liman olma özelliğiyle bilsek de son zamanlarda yaşanan virüs salgını kaynaklı aşırı fiyat hareketlerinden altının da etkilendiğini görüyoruz. Koronavirüsün ortaya çıkışının henüz başındayken altın, yedi yıl sonra 1.700 dolar/onsun üzerini test etmişti ancak piyasalardaki tedirginlik ile fiyatlar aynı hızla 1.450 dolar/ onsa kadar geri çekildi.
Ancak özellikle geçen hafta başlayan yükselişle ons altın yeniden 1.700 dolarlara dayandı. Virüs salgını etkilerinin devam etmesi durumunda altının bu geniş i bant içerisindeki hareketlerini sürdürme ihtimali kuvvetli görünüyor.
Bu dönemde altın almak isteyen yatırımcıların ise, öncelikle bu yüksek volatilite ortamının geçmesini beklemesini öneririm. Sert fiyat dalgalanmalarından yatırımcılar zarar görebilirler.
Ancak altının yatırımcıların portföylerinde olmasının ne kadar önemli olduğunu son virüs salgını sürecinde bir kez daha görmüş olduk. Hisse senedi gibi yüksek getiri potansiyeli olan varlıklar yatırımcılarına kayıp yaşatırken, altın yatırımcılarının pozitif yönlü ayrıştığına şahitlik ettik. Bu yüzden yatırımcıların altını risk iştahlarına göre muhakkak portföylerinde bulundurmaları gerektiğini düşünüyoruz ve bu oranın en az yüzde 20 olduğunu savunuyoruz.
ESİN ÇETİNEL
Altın bu aralar çok fazla iniş-çıkışta. Yatırım yapmak mantıklı, yatırımcısına uzun vadede hiç kaybettirmedi. Güzel bir yazı olmuş teşekkürler.