Akıllı televizyonların bilinmeyen yüzü
Akıllı cihazlar, kullanıcı gizliliği için gitgide daha büyük bir tehdide dönüşüyor. Amerika’daki güncel bir araştırma, akıllı televizyonlar aracılığıyla milyonlarca kullanıcının takip edildiğini ortaya koyuyor…
DÜNYA, teknoloji alanında akıllı telefon, akıllı araba, akıllı televizyon, akıllı şehirler derken akıllı insanı unuttu. Umarım akıllı insanlara da ihtiyacımız olduğunu fark ettiğimizde insanlık için çok geç olmaz. Tüm bu akıllı cihazların en büyük sıkıntısı tabii ki güvenlikleri ve güvenilirlikleri. Ne yazık ki insanlar bu akıllı cihazlarda şimdilik güvenlik ve güvenilirlik konularına çok takılmıyorlar. Fakat yakın bir gelecekte bu cihazları kullanacak olan tüm insanların baktığı ilk kriter güvenlik ve güvenilirlik olacak.
Oysa şunu asla unutmamak gerekiyor. İnternete bağlı olarak çalışan akıllı cihazlar, bilinçsiz kullanıldığında birçok riski beraberinde getiriyor. Bu cihazlardan biri olan ve artık neredeyse her evde ve işyerinde kullanılan akıllı televizyonların birçoğunun, kullanıcıların izlediği programlardan reklamlara kadar pek çok bilgiyi toplayarak üçüncü parti şirketlere sattığını biliyor muydunuz? Siber güvenlikle ilgili çözümler üreten Bitdefender’in gündeme getirdiği konu oldukça dikkat çekici. Bu konuda ABD’de, üretici firmalar tarafından yüklenen özel yazılımlarla akıllı televizyon kullanıcılarının davranışlarının takip edildiği ve hedefli reklamlar için üçüncü parti şirketlere satıldığı ortaya çıktı.
KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ İÇERİK ÖZELLİĞİ
Bu işler nasıl oluyor? Kabaca şöyle anlatalım. Akıllı televizyon sahiplerinin kullanıcı bilgilerinin reklam amaçlı kullanılacağı konusunda açık bir izin alınmıyor ancak üreticiler, kullanıcıların yüzde 90’ından fazlasının kişiselleştirilmiş içerik hizmetini kabul ederek onay verdiğini belirtiyor. Bu konuda uzmanlar; kullanıcılara, cihaz kurallarını dikkatlice okuyarak bilinçli bir tüketici olmalarını, verilerinin nasıl kullanıldığına dair bir açıklama belirtilmemişse veya yetersizse cihaz yetkililerine danışarak detaylı bilgi almalarını ve dilerlerse kişiselleştirilmiş içerik özelliğini devre dışı bırakmalarını öneriyor. Tüm bunlar gösteriyor ki akıllı cihazlar, kullanıcı gizliliği için gitgide daha büyük bir tehdide dönüşüyor ancak çok az sayıdaki tüketici bu cihazların güvenliğinin ne kadar önemli olduğunun farkında. Amerika’daki güncel bir araştırma, akıllı televizyonlar aracılığıyla milyonlarca kullanıcının takip edildiğini ortaya koyuyor. Kullanıcıların izlediği televizyon programları ve reklamlar, oynadıkları çevrimiçi oyunlar ve yükledikleri uygulamalar gibi bilgiler, televizyon ile birlikte gelen yazılımla analiz edilerek kullanıcı profili çıkarılıyor.
Kullanıcı verilerini izin almaksızın toplayan bu yazılımlar, popüler markaların ürettiği akıllı televizyonların birçoğunda da yer alıyor.
Toplanan tüm bu veriler kimlere satılıyor sizce? Tabii ki en büyük alıcı olan TV kanallarına. Elde edilen veriler program yapımcılarına ve kanal sahiplerine satılıyor ve kullanıcıya uygun reklam içerikleri belirlenmesine yardımcı oluyor.
Aslında bu durum gayet normal bir ticari davranış. Sadece bu gibi işlemlerin açık rıza ile yapılması gerekiyor. Ayrıca bireysel olarak siz, bu tür konuları önemsemiyor da olabilirsiniz. O zaman zaten sizin için diyecek bir şeyimiz yok.
Biz akıllı televizyon kullanmayın da demiyoruz. Tek dediğimiz kişisel verileriniz sizin için önemliyse hangi akıllı cihazı kullanıyorsanız kullanın, bilinçli kullanın. Aksi takdirde hiç ummadığınız bir vakit, hiç ummadığınız bir şekilde canınızı sıkan bir durumla karşı karşıya kalabilirsiniz.
Ülkemizde de böyle bir şey yapılıyor mu? Henüz bilmiyoruz. Fakat bu konu dünya için bile çok yeni bir konu. Yakında ülkemizin de gündemine girecektir. Bu konu görmezden gelinecek veya uzun süre gizlenecek bir konu değil. Öyle sanıyorum ki bu yıl içinde ülkemizde böyle bir şeyin olup olmadığını, varsa hangi kurallar çerçevesinde olduğunu öğrenmiş oluruz.
MUSA SAVAŞ