Ajansların yeni müşterileri: Yazlık diziler

Bu yaz 20’yi aşkın romantik-komedi içerikli gençlik dizisi izleyiciyle buluşuyor. Kızgın rekabette reyting kurbanı olmak istemeyen yapımlar, PR, reklam ve sosyal medya ajanslarından destek alarak fark yaratmaya çalışıyor…

TAKVİMLER yaz mevsimini gösterir göstermez, ekranlarda da değişim kendini hissettiriyor. Son birkaç yıldır yaz ekranı demek, gençlik dizileri demek oldu. Kış aylarının bol acılı ve aksiyonlu büyük dizilerinin yerini, romantik komediler ve gençlik dizileri almaya başladı. Alışık olduğumuz görüntüler bunlar; yapımcıların da kanalların da küçük bütçelerle hazırlanan ve özellikle gençleri hedef alarak yapılan bu “çıtır” yapımları çok sevdiğini biliyoruz. Ancak bu yıl sanki biraz ipin ucu kaçmış gibi.

Sırf benim saydığım farklı kanallarda 20’yi aşkın dizi ekranda seyirciyle buluştu ya da buluşmak üzere.

“Kirazlı”, “çilekli” isimleri, “kiralık”, “satılık” aşk senaryolarıyla çoğu birbirini andıran bu yapımların isimlerim birbirine karıştırmadan akıllarda tutmak zor. Oyuncu ekibi henüz yıldızı yeni parlamaya başlamış gençlerden oluşan yapımların bu sıkı rekabette bilinirlik sağlaması, benzerlerinden sıyrılması ve ha gayret yüksek reyting tutturarak kış sezonunda da var olmayı başarması ise kelimenin tam anlamıyla “deveye hendek” meselesi…

SOSYAL MEDYA REYTİNGİ YÜKSELİŞTE

Üstelik iş “reyting” savaşıyla da bitmiyor. Reklamverenlerin ilgisini çekmek ve reklamın yanı sıra sponsorluk destekleri almak için yapımların sosyal medyada da gündeme oturması şart. Facebook ve Twitter’da gündeme oturmak, Youtube’da ise en güzel sahnelerin tıklama rekorları kırması, aynı oranda reklamveren desteği olarak geri dönüyor.

işin iyi tarafı, tüm bu zorlu hedefler sonucunda yerli yapımlar çareyi iletişim ve basınla ilişkiler sunan ajansların kapısını çalmakta bulmuş anlaşılan. Daha önce ender olarak rastladığımız “dizi iletişimi” kavramını artık daha sık duymaya başladık. Bu da sosyal medya, PR ve reklam ajanslarına, yeni ve oldukça da yüksek bütçesi olan bir sektörün daha kapılarının açıldığım gösteriyor.

Ortaks Yapım’ın kurucusu Müge Turalı Pak da yaptığı her işte iletişimin gücüne inanan isimlerden. Kendisi de “Uzun zamandır her yapımımızda PR, pazarlama ve sosyal medyadan mümkün olduğunca faydalanıyoruz” diyerek bunu ortaya koyuyor.

“Dizinin izlenmesi ve ertesi gün uyandığınızda reytinglerin yüksek çıkması dizinin devam edilebilirliği açısından tabi ki ilk sırada yer alıyor. Yapım sosyal medyada ne kadar konuşulursa, o kadar çok reyting alacak diyemeyiz. Ama sosyal medya platformlarının çoğunda doğru iletişim yapmak için de tüm fırsatları kullanıyoruz” diyen Pak, doğru içerik ile planlı iletişimin bir araya geldiği durumlardan reklamverenin de olumlu etkilendiğini vurguluyor ve ekliyor: “Televizyonda yayınlanan bir sahnede yer alan bir marka, dizinin sosyal medya hesaplarıyla, aynı zamanda oyuncunun şahsi hesabı, sosyal medyaya girdiği bir tweet ya da oyuncunun dizideki karakter hesabı ile desteklenebilir. Bunların hepsi yapbozun birer parçasıdır. Biri eksik olduğunda iletişim azalır, hepsi olduğunda güçlenir.”

“İLETİŞİM STRATEJİK VE BİLİNÇLİ OLMALI”

Yapımcı Elif Dağdeviren de sektörün iletişim talebinin hızla artışa geçtiğini belirtiyor. Bunu, kanal ve yapımların sayısındaki yükselişe ek olarak mecraların da çeşitlenmesine bağlayan Dağdeviren, “Hatta sadece iletişimi değil, stratejik ve bilinçli iletişimi daha da zorunlu kılıyor diyebiliriz” diye ekliyor. Dizilerin sosyal medyada konuşulmasının artık büyük önem taşıdığı konusunda hemfikir olan Dağdeviren, “Ancak bu tek başına yeterli değil. Sosyal medya ile konvansiyonel iletişimin dengede olması ve birbirini besleyerek ilerlemesi gerekiyor” diye vurguluyor.

“Televizyonda kısa zaman öncesine kadar, sinemadan farklı olarak, dizinin bir kanalda yayınlanmasının yeterince iletişim olduğu düşünülürdü. Oysa şimdi başta sosyal medya olmak üzere rakiplerinizin her an seyircinizi ‘kandıracak’unsurları bir yağmur gibi yağdırabilecekleri mecralar mevcut. Bu durumda elbette sizin de en az ^S onlar kadar iletişim yapabilmeniz gerekir” diyen Dağdeviren, “Çok para harcayıp, her yerde olmak, her zaman beklenen reytingi getirmez; hatta bazen tam tersi bile etki edebilir” uyarısını da yapıyor. Dizinin iletişim gücünün şüphesiz reklamverenin gözünde çok değerli olduğunu da belirten Dağdeviren, hatta bu nedenle artık iletişim stratejisinin, sadece izleyici hedef kitlesi değil, reklamveren hedef kitlesinin de göz önüne alınarak planlanması gerektiğini açıklıyor.

360 derece iletişim

SÖZ gençlik dizilerinden açılmışken hemen ekleyelim; bu dizilerle ünlü olan birçok genç, reklamverenlerin de gönlünü kapıyor. Bunların en yakın örneği Kerem Bürsin, Mavi reklamlarının yüzü olmuş ve bu reklamlardan 800 bin TL elde ettiği konuşulmuştu. Son örnek ise Serkan Çayoğlu, nam-ı diğer Ayaz. 35 yaş ve üstü çok tanımasa da Ayaz şu günlerde genç kızların yeni romantik idolü. Toksöz Grup bünyesinde bulunan Sanset Gıda’nm satm aldığı ve yüzde 100 Türk sermayesi ile yoluna devam eden dünyaca ünlü meyve suyu markası Zu-mosol da bu popülerlikten yararlanmak için reklam yüzü olarak Çayoğlu’nda karar kılmış.

Sadece bu da değil, pazara yeni giren Zumosol piyasadaki rakiplerinden farkını anlatmak için, alışılmamış bir strateji ile yol aldı ve lansmanım üç aşamalı gerçekleştirdi. Zumosol, ilk etapta geri sayım yaparak, kamuoyunda markanın ne olduğuna dair merak uyandırdı. #sukatilmamisdogrular hashtagi ile yapılan paylaşımlarla bu strateji de sosyal medya üzerinden desteklendi. Televizyon reklamları, outdoor ilanlar, radyo ve basılı mecralarda da aynı yaklaşımla yer alınarak bütünsel bir pazarlama stratejisi uygulandı.

İkinci aşamada, informatik animasyon filmi ile Zumosol’ün piyasadaki rakiplerinden farkı, üretim aşamaları hikayeleştiri-lerek anlatıldı. Tüketiciye konsantre olan ve konsantre olmayan meyve suları hakkında bilgi verilerek markanın öne çıkan farklılığı desteklendi. Üçüncü aşamada ise sıra Çayoğlu’na geldi ve hazırlanan birbirinden eğlenceli senaryolar eşliğinde yıldız oyuncu izleyicilerle buluştu.

Kısacası tam bir 360 derece iletişim ve pazarlama yapan Zumosol bakalım bu etkili lansmanın meyvelerini toplayabilecek mi?..