Makaleler

Dominique Strauss-Kahn sonrası IMF

dskHaşmetli IMF nasıl da düşüverdi… 10 seneden biraz fazla bir zaman önce Fransız dergisi Paris Match, Para Fonu’nun o zamanki başkanı Michel Camdessus’un bir resmini şu alt başlıkla yayınlamıştı: “Dünyadaki en güçlü Fransız.” Bugün onun makamında olan Dominique Strauss-Kahn (DSK) elleri kelepçeli bir şekilde her yerde ilk sayfa fotoğraflarında. Dünyadaki en küçük düşürülmüş Fransız, DSK oldu.

Bu korkunç New York seks skandalının en beklenmeyen sonucu ise ondan sonra gelecek başkanın kim olacağı konusunun çok yüksek kamuoyu ilgisine mazhar olması oldu. Gerçekten de bu skandal IMF’de yönetimle ilgili çok temel bazı sorunları hatta IMF’nin varlığıyla ilgili sorunları ortaya çıkardı. Maalesef IMF’nin geçmişteki başkanlarının yarıya yakını ya zayıf kişilerdi, ya çok siyasetle ilgiliydiler ya da bir başkanda ikisi birden mevcuttu. IMF’nin ilk iki başkanı, Belçikalı Camille Gutt ve İsveçli Ivar Rooth zayıf kişilerdi. Gerçekten de onların dönemlerinde IMF’nin varlığı neredeyse tamamen unutuldu.

DSK öncesi iki başkan, biri Alman biri de İspanyol’du, ikisi de yine zayıf başkanlıklar geçirdiler. 2000’de atanan Horst Köhler yeni bin yıla kötü başladı. Alman Maliye Bakanlığı’nda çok etkili olmuştu. O zamanki Almanya Başbakanı Gerhard Schröder IMF’nin başına Almanya’dan bir atama yapılması için çok uğraşmıştı fakat Köhler hep ikinci tercih oldu. 2004’te Merkel’in cumhurbaşkanı adayı olarak seçimlere girmek için istifa etti. Köhler’i Rodrigo Rato takip etti. İspanya’nın merkez sağ partisinin lideri olan Rato, 2004 yılındaki genel seçimlerde beklenmedik bir şekilde şimdiki Başbakan Zapatero’ya yenilmişti. Washington’a bir teselli ödülü olarak yollandı, fakat orada pek de mutlu olmadı. 2007 yılında ‘kişisel sebeplerden’ istifa etti.

DSK ise Fransız Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin en güçlü rakibi olarak ortaya çıktıktan sonra IMF’deki görevine sürgünde bir siyasetçi olarak başladı. Sarkozy şüphesiz DSK’yı IMF’ye göndererek muhteşem bir darbe gerçekleştirdiğini düşünüyordu. Küresel mali kriz öncesi IMF önemsiz ve marjinal gözüküyordu. Sarkozy ve onun stratejistleri belki de DSK’nın özel hayatının Fransa’dan çok daha muhafazakâr ve püriten bir ülkeyi karıştıracağını bile hesaplamış olabilirler. Fakat IMF 2008 sonrası merkezî bir küresel kurum olarak tekrar sahneye çıkınca DSK bu kurumu çok esaslı siyasi ve ekonomik bir beceriyle yönetiyor gibi gözüktü ve böylece Sarkozy’nin yeniden seçilmesine tekrar tehdit oluşturmaya başladı.

Son dönemlerde IMF Başkanı atamalarının neredeyse hepsi Avrupa hükümetlerinin kendi aralarında yürüttükleri yüksek düzey pazarlıklarla gerçekleşmiş gibi gözüküyor. Şimdi bu tür kararları yöneten ve güvenilmez gözüken siyasi mantıktan kesin bir şekilde kopmak gerekiyor. IMF başkanının Batı Avrupalı olması gerektiği yönündeki uzlaşma hiçbir yerde yazılı değil. Hele kurumun anlaşmasında hiçbir yeri yok. Aslında 1973’te Avrupalı olmayan bir aday olan Roberto Alemann için gerçek bir destek bile vardı. Alemann saygın bir iktisatçı ve eski Arjantin ekonomi bakanı idi.

IMF’nin tarihi de bir rehber olabilir. Şu ana kadarki en güçlü ve etkili başkanlardan hiçbiri siyasetçi ya da bakan değildi. İsveçli bir iktisatçı olan Per Jacobsson, IMF’yi 1950’lerdeki kötü halinden kurtardı. Jacques de Larosière ve Michel Camdessus ise Fransız devlet memurlarıydılar. Yüksek bir teknik ve yönetim uzmanlığını dünya iktisadının nasıl işlemesi gerektiğiyle ilgili bir vizyonla birleştirmişlerdi. Bugün dünyanın en büyük stratejik problemi yeni iktisadi ve siyasi coğrafyaya nasıl uyum sağlayacağıdır. Küresel ekonominin ağırlığı doğuya ve güneye kaymakta. Belki de yükselmekte olan piyasalardan dünyayla iyi bağlantıları olan birini atama tercihi çok çekici gelebilir.

Fakat bu aslında geçmişteki düşünceyi tekrar etmek olur. O zaman da esas ihtiyaç Avrupa ile ABD arasındaki karşılıklı etkiye aracılık etmekti. Asya’dan siyasi bir figürü atamak sadece oyuncuların ismini değiştirir fakat oyunu en baştan kurmaz.

Prof. Harold James Prınceton Üniversitesi

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu