Üstünlük Irk Ya da Soya Göre Değil, Takvaya Göredir
Pek çok insan yaşamı boyunca, amaç edindiği şeylerin kölesi olarak ömrünü tüketir. Tüm hayatını siyasi veya felsefi ideolojilerin peşinde koşarak geçirir. Oysa ne sağcı ne solcu olmasının, ne Kürt ne de Türk olmasının Allah katında hiç bir önemi yoktur.
Ey insanlar, gerçekten, Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah Katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır. (Hucurat Suresi, 13)
Ayetten de anlaşıldığı gibi Allah katında üstünlük ırk ya da soya göre değil, takvaya göredir. Ahirette ne kadar toprak sahibi olduğumuzdan, siyasi görüşümüzden, coğrafyadan ya da tarihten değil, Kuran’dan sorulacağız.
Ve şüphesiz o (Kur’an), senin ve kavmin için gerçekten bir zikirdir. Siz (ondan) sorulacaksınız. (Zuhruf Suresi, 44)
Allah, İslam’da birleşmemizi emretmiştir. Irk üstünlüğüne dayalı bir konu İslam’ın fıtratına aykırıdır. Irkların üstünlük savaşı veya çekişmesinin ahiretimize en ufak bir faydası yoktur. Zira tandır feveran edince ne Amerika’lısı, ne Afrika’lısı ne de Türk’ü toprak derdinde olacaktır. O büyük an geldiğinde herkes, dünya hayatında peşinde koştuğu boş işler için pişmanlık duyacaktır. Hele amelleri bir bir önüne serildiğinde, tartıları tutulduğunda, ne tuttuğu takım için yaptığı kavgaların önemi kalacak, ne biraz daha fazla toprak için yaptıklarının, ne ırkının, ne de peşinden gittiği ideolojilerin…. O gün geldiğinde kişi, ne için çaba harcamış olduğunu anlayacaktır.
O gün, insan, neye çaba harcadığını düşünüp-anlar. (Nazi’at Suresi, 35)
Herkesin, kısacık hayatındaki amaçlarını yeniden gözden geçirmesi çok hayati bir konudur. İnsanın, ölümü ile beraber anlamını yitirecek olan konuları hayatının amacı edinmekten vaz geçmesi gerekir.
Ne Sabancı Yanında Bir Şey Götürebilmiştir
Ne Darwin Şu An Teorisinden Dolayı Ahirette Taktir Görüyordur
Ne de Marilyn Monroe’nun Güzelliği Baki Kalabilmiştir
Tüm bedenler eninde sonunda toprağın altına girecek ve bu dünyadaki amaçlar anlamını yitirecektir. İşte o gün gelmeden evvel tevbe edip, boş iş ve amaçlardan yüz çevirelim ve Allah’a layığı ile kul olalım. Dünya hayatındaki tüm mücadelemizin, ırkımızı değil, Allah’ın dinini tüm dünyaya hakim etmek için olmasına dikkat edelim. Zira Allah yolunda edilen mücadelenin dışında her şey boş…
Fitne kalmayıncaya ve dinin hepsi Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Şayet vazgeçecek olurlarsa, şüphesiz Allah, yaptıklarını görendir. (Enfal Suresi, 39)
İbrahim Akın