Makaleler

Gurbetlik Meseleler!…

gurbetGurbetlik!.. İnsan bu kelimeyi düşündüğünde dahi yüreğinde hemen birşeyler sızlıyor, sadece düşününce!… Bak nasılda hemen düştü yüzünüz!.. Evet zor bir kavram, uzaklık ifede ediyor, vatan hasreti yurdundan!…

Bu kelimeyi sadece insanda değil, eşyada de deneyin yine aynı. Taşındığınız düşünün biryerden biryere, eşyalar nasıl yabancı olur, bizi evimize geri götürün der gibi!..Böyle birşey sanırm bu hayatta, hep gurbetteyiz, yolcu gibi, gelip dolaşıp gidecek olan.Hamurumuz bu dünyada yoğrulmadı, kaderimiz bu dünya da yazılmadı ki buralı olalım.Kim bilir, belki o yüzden gelirken ağlıyoruz hep, giderken gülüyor mevlana gibi!…Kim bilir gerçek vatanımız nasıl bir yer!.. Arkadaşlar deniyor ki, insan ya cennet ehlinden, yada cehennem ehlinden yaratılılrmış fırkalar halinde. Sonra bu dünyada yaşar, tekrar dönermiş, cennet yada cehennemine!.. İnsanın işi de zor hani; eşyalar dahi yerini yadırgarken biz koca dünyalar değiştiriyoruz da sesimiz çıkmıyor. Aslında çıkıyor ama karıştırmayalım şimdi ortalığı da yine bize mızıkçı demesinler!.. Niye mutsuz hep ağlak insaoğlu bu dünyada düşünün…

Ben birde; başka ülkelere tek başına giden ve orada aile kurmaya çalışan insanlara çok üzülürüm!.Düşünsenize size ait olmayan biryere gidiyorsunuz, size ait olmayan bir yaşamı yaşamak, yemeklerinden dahi tat alamadan, sonra kelimelerini öğrenip tekrar cümle kurmaya çalışmak konuşabilmek için,çocuk gibi ne acı!. Köklerini bırak bir toprakta, sonra gövdeni al köklerinden çekmeye başla, ne kadar çekebilirsen. Vatanından ayrı, köklerinden uzak yaşa, insan için ne zor durum!… İnancı, insanı vasıfları zayıflamış bir memlekete gittiyseniz işiniz daha da zor. Öyle bir gurbetlikte yaşıyorsanız ben derim ki hemen tası tarağı toplayın dönün evinize, yada uzaklara gitme niyetindeyseniz sakin yüreğiniz ve kökleriniz için bunu yapmayın, doğacak çocuklarınız bir yaprak gibi savrulacaktır yeryüzünde. Sonra uyumsuz huzursuz insan toplulukları, evlilikler yarım, çocuklar eksik, inançlarınız harcı a-lem!.. Şimdi böyle politikalar geliştirlmeye çalışılıyor bazı zeki politkacaılarımız tarafndan, çok zekiyiz ya göremiyoruz bir sonraki sonucu bu konuda!.. Bırakın insanlar kendi ülkelerinde yaşasınlar kısıtlı büççeliyle de olsa. Para herşey demek değildir. Çocuğunuzun yumuk ellerinin kokusunu satın alamazsınız parayla, yada kaçırdığınız yıllarınız evinizden ayrı!. Bunu gurbetlik olmayanlar anlayamzlar!… Aslında bu gurbetlik meselesi, sadece mekanla ilgili bir duurm değildir; İnsan kendisine de gurbet yaşar kimi zaman,yabancı… Fıtratından uzaklaşıp bozuldukça ya da koşuşturmalardan içindeki sevgi hissine karşı dahi hasret yaşar, bir yerlerdedir gözyaşları bulamaz, inandığını söyleyemez olur, savunduğu uğurda ölemez mesela! Bunlar hep gurbetlik vakalardır, ve acı verir insana!.. İtopiksiniz der insanlar hep bu bu dünyadan olmayana insanlarla!B irde onlar vardır evet, hep mahcup, hep sesiz hep aceleleri olan, eğrelti haşarlar! uyuşmazlar bu dünyayla araları hep acıktır, davalı! Adem ile Havva’yı kandırdığından beri şeytan insanoğlu kavgalıdır yalanc dünya ile… Düşünsenize niye olmayalım ki kazanıyoruz sonra yok, birikitiyoruz yok. yaşıyoruz,sonra yokuz !… Yalancı işte bakın, gurbetliğin tek öğrettiği şey insan olgunlaştırması, dayanıklılık… Gerisi hep yitirilmişlik…

Bu kadar gurbetlikten bahsetmişken size bir gurbet şairinden birkaç dize yazayımda tam olsun yazımız…

…hasretinle yandı gönlüm ..yandı yandı ..söndü gönlüm,… evvel yükseklerden uçtu… düze indi şimdi gönlüm.. aramıda karlı dağlar… hasretin bağrımda kışlar.. başa geldi olmaz işler.. yokluğundan öldü gönlüm… Gurbet yaraları kolay kolay sarılmaz, ama napalım hayat diyip yaşıyoruz, vessalam!..

Selma Arslan

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu