Güncel Ekonomi Haberleri

Kanada’yla ticaretin tam zamanı

Kanada, bu ülkede kendi işini kurmak isteyenlere de geniş imkanlar sağlıyor.

İHRACAT son dönemin en önemli gündemi. Türk ihracatçısı birçok pazarda büyük başarılara imza atıyor. Büyük potansiyeliyle dikkat çeken pazarlardan biri de Kanada. Dünyanın hemen her ülkesiyle ekonomik ve ticari ilişkilerini geliştirmeye çalışan Türkiye, coğrafi uzaklığına ve bazı politik ambargolara rağmen Kanada’yla da temasları sıkılaştırmış durumda.

Geniş coğrafyası sayesinde tarıma elverişli toprakları çok fazla. Pandemi öncesi dönemde dünyada en fazla göçmen alan ülkelerden biri olan Kanada, bu ülkede kendi işini kurmak isteyenlere de geniş imkanlar sağlıyor.

Ayrıca birbirinden nitelikli üniversiteleriyle eğitimini yurtdışında tamamlamak isteyenlere de birçok seçenek sunuyor. Türkiye’nin bu ilgisine KanadalIlar da kayıtsız kalmıyor.

Kanada Dışişleri Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Ontario Ticaret Odası, Kanada Bağımsız işletmeler Federasyonu gibi kuruluşların başkan ve yöneticileri de yine önceki yıl Türkiye’ye ziyarette bulundular. îki ülke arasındaki bu sıcak gelişmelerden hareketle Kanada pazarını sizler için araştırdık…

kanada

EN BÜYÜK DOKUZUNCU

Dünya Bankası’nın Doing Business 2019 Raporu’na göre Kanada, iş yapma kolaylığı bakımından 190 ülke arasında 22’nci, iş kurma kolaylığı açısından ise üçüncü sırada yer alıyor. Kanada, Economist Intelligence Unit (ElU)’e göre, 2019-2023’de iş yapmak için en iyi G20 ülkesi seçildi. Ayrıca bir başka uluslararası kuruluşun (UNCTAJD) 2018 tarihli raporuna göre, 2008-2017 arasında kişi başı doğrudan yabancı sermaye girişinin en yüksek olduğu ikinci ülke ve doğrudan yabancı yatırım stokunun GSYÎH’ye oranının en yüksek olduğu G20 ülkesi. 2018 yılı itibariyle 1.71 trilyon ABD Doları GSYİH’sı ile dünyanın en büyük 10’uncu ekonomisi olan Kanada, istikrarlı bir iç piyasaya ve güçlü bir dış ticaret yapısına sahip. Kanada, şu anki ekonomik büyüklükleriyle dünyanın en büyük dokuzuncu tüketim pazarı konumunda. NAFTA (Kuzey Amerika Serbest Ticaret Alanı) sayesinde 450 milyona yakın bir tüketici kitlesine ulaşma şansı olan Kanada, şirketlere güvenli, istikrarlı bir çalışma ve yatırım ortamı sunuyor. Kanada’da yabancıların kiralık ya da satılık mülk edinmelerinin, endüstriyel ya da ticari bina inşa etmelerinin önünde bir engel bulunmuyor.

DEV YATIRIM FONLARINA SAHİP

Kanada İstatistik Kurumu (StatCan) verilerine göre, KanadalI firmaların Türkiye’deki doğrudan yatırım stoku 1.6 milyar dolar düzeyinde. Türkiye’de faaliyet gösteren Kanadalı firmalar, operasyonel nedenlerle sermaye transferini Hollanda ve İrlanda üzerinden gerçekleştirdiğinden, Kanada’nın Türkiye’deki esas yatırım toplamının en az 3-4 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Buna rağmen ülkenin yurtdışı yatırım stokunun 1.3 trilyon dolar düzeyinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Kanada’dan yeterli yatırım alamadığımız anlaşılıyor.

Bu bağlamda özellikle Kanadalı yatırım fonlarının Türkiye’ye çekilmesi büyük önem taşıyor. Yalnızca Kanada Emeklilik Fonu (320 milyar Kanada Doları’nın üzerinde), Ontario Öğretmenler Emeklilik Fonu (yaklaşık 190 milyar Kanada Doları), Brookfi-eld Varlık Fonu (500 milyar Kanada Doları’nın üzerinde), Que-bec Tasarruf ve Yatırım Fonu (yaklaşık 310 milyar Kanada Doları) gibi belli başlı fonların büyüklüğü 2 trilyon ABD Doları’nı buluyor.

DIŞ TİCARETİMİZ 2 MİLYAR DOLAR

Türkiye’nin Kanada’ya ihracatı son beş yılda yüzde 35 artarak 2018 yılında 2.3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kanada’dan ithalatı ise aynı dönemde yüzde 46 artarak 2018’de 2 milyar dolar oldu. Ancak geçen yıl dış ticarette bir miktar gerileme yaşandı. Buna göre 2019’un Ocak-Temmuz döneminde Türkiye’nin Kanada’ya ihracatı yüzde 25 azalarak 539 milyon dolar olurken, Türkiye’nin Kanada’dan ithalatı ise yüzde 43 azalarak 825 milyon dolara geriledi. Son dönemdeki karşılıklı ziyaretlerle ticaret ve yatırım rakamları dikkate alındığında, Kanada’yla ikili ekonomik ve ticari ilişkilerimiz tarihi olarak en üst seviyede seyrediyor. Ancak iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi henüz olması gerekenin çok altında bulunuyor.

Bunun en önemli nedeni, coğrafi uzaklığa bağlı lojistik altyapı sorunu ve navlun maliyetlerinin benzer uzaklıktaki ülkelere oranla daha yüksek düzeyde olması. Türkiye ile Kanada arasında direkt konteyner hattı bulunmuyor. Bu yüzden navlun giderleri ABD’ye yapılan teslimlerin yüzde 10-15 fazlasına mal oluyor. Karşılıklı sefer sayısının yetersizliği nedeniyle havayolu taşımacılığının ticarete katkısı da sınırlı düzeyde. İstanbul’dan Toronto’ya haftada altı, Montreal’e üç seferi bulunan Türk Hava Yolları dışında, Kanada ile Türkiye arasında doğrudan uçuş yapan başka havayolu şirketi yok. Halihazırda, THY’nin Toronto ve Montreal’e haftalık dokuz olan sefer sayısının 21’e çıkarılmasına yönelik girişimler devam ediyor.

Kanada ile ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi bakımından 2013’te istikşafi görüşmeleri tamamlanan Serbest Ticaret Anlaşması’nm imzalanması da büyük önem taşıyor. Kanada Federal Hükümeti’nin açıkladığı 150 milyar dolarlık altyapı projelerinden müteahhitlik firmalarımızın pay alabilmesine yönelik çalışmalar da sürüyor.

100’DEN FAZLA TÜRK ŞİRKETİ VAR

Kanada’da Türkiye merkezli 100’ün üzerinde firmanın şubeleri vasıtasıyla veya yeni firma kurarak faaliyet gösterdikleri tahmin ediliyor. Türkiye merkezli firmalar genellikle ev tekstili ve hazır giyim, inşaat malzemeleri (seramik, mermer, alüminyum profil, demirçelik), mobilya, gıda, yazılım, kimyasallar ve teknik müşavirlik sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Ayrıca bu ülkede 70 binden fazla vatandaşımız yaşıyor. Türk girişimcileri bu ülkede restoran işletmeciliği, gayrimenkul danışmanlığı, avukatlık, eğitim danışmanlığı, inşaat-renovasyon gibi hizmet sektöründe veya küçük çaplı imalat alanında faaliyet gösteriyorlar. Bu işletmeler arasında Kanada’nın önde gelen firmaları arasında olanlar da var. Kanada’da yaşayan vatandaşlarımızca kurulan firmalar arasında yüksek teknoloji (fiber optik sensor teknolojileri, medikal malzemeler vb.), kağıt mamulleri, beyaz eşya ve tüketici elektroniği gibi sektörlerde üretim yapanlar da bulunuyor.

Kanada’da yapılacak yatırımlarda potansiyel yatırım alanları olarak havacılık, ileri imalat, tarımsal biyoteknoloji, gıda, otomotiv, yaşam bilimleri, iş hizmetleri, kimya, dijital medya-oyun programları, mali hizmetler, medikal üretim, eczacılık, plastik, yenilenebilir enerji, yazılım ve iletişim sektörleri öne çıkıyor. Kanada’da yatırım yapmayı düşünen Türk firmalarının konut ve ticari bina yapımı, madencilik, tarım ve yüksek teknoloji (yapay zeka, bilgisayar/video oyunları, yazılım, vb.) alanlarını değerlendirebilecekleri belirtiliyor.

OTOMOTİV İTHALATI 75 MİLYAR DOLAR

Kanada’ya en fazla ihracat gerçekleştiren sektörlerin başında otomotiv geliyor. Türkiye’nin 2019’da otomotiv ihracatı 30.6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin Kanada’ya otomotiv ihracatı 2017 yılında 114 milyon dolar, 2018 yılında 130 milyon dolar olarak gerçekleşirken, 2019 yılında yüzde 77 düşüşle 29 milyon dolara geriledi.

Kanada’nın otomotiv endüstrisinde büyük bir ithalatçı olduğunu belirten Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, “Özellikle binek otomobil, otomotiv tedarik sanayi ve eşya taşımaya mahsus taşıtlar kalemindeki yüksek ithalatına bakıldığında Kanada, Türkiye için önemli bir pazar potansiyeli barındırıyor” diyor.

Türkiye’nin bu pazardan aldığı payın oldukça az olduğunu belirten Çelik, Kanada’nın 30 milyar dolarlık binek otomobiller ithalatı ve 20 milyar dolarlık tedarik endüstrisi ithalatı düşünüldüğünde Türkiye’nin bu ülkeye otomotiv ihracatının tekrar 100 milyon doların üzerine çıkması için bir büyük fırsatın olduğunu söylüyor. Kanada’nın 75 milyar dolarlık toplam otomotiv ithalatının 47.7 milyar dolarlık kısmını ABD’den karşıladığını kaydeden Çelik, şunları söylüyor:

“Kanada otomotiv pazarında ABD’nin ve dolaylı olarak da Meksika’nın büyük ağırlığı bulunuyor. Dolayısıyla rekabetçi ve zorlu bir pazar olduğu söylenebilir. Yine de binek otomobillerde 2017 ve 2018 de ulaşılan rakamlar düşünüldüğünde, bu ülkeye yönelik otomotiv ihracatımızın 100 milyon doların üzerine tekrar yükselme potansiyeli bulunuyor.”

Türkiye ile Kanada arasındaki uzaklığın ve lojistik maliyetlerin yüksekliğinin dezavantaj oluşturduğunu vurgulayan Çelik, Kanada’nın otomotiv ürünleri ithalatında ortalama yüzde 6 gümrük vergisi uyguladığını söylüyor. Bazı otomotiv ürünlerinde ise gümrük vergisinin sıfır olduğunu dile getiren Çelik, “Bununla birlikte AB ülkeleri Kanada pazarına tüm otomotiv ürünlerinde gümrük vergisiz ulaşabiliyor. Bu nedenle AB ülkelerinin de Kanada pazarında bize göre rekabet avantajı var. OIB olarak ABD ve Meksika’ya yönelik her yıl faaliyetlerimiz bulunuyor. Kanada pazarına ulaşabilmek için öncelikle ABD pazarına ulaşabilmek çok önemli. Kanada’ya yönelik henüz bir etkinliğimiz bulunmuyor ancak ABD’ye yönelik faaliyetlerimizi önümüzdeki dönemde daha da artırmayı planlıyoruz. ABD pazarındaki konumumuzu güçlendirebilirsek, ihracatçılarımıza Kanada pazarının kapıları da açılacaktır diye düşünüyoruz” diye konuşuyor.

HAZIR GİYİM İTHALATI YÜKSEK

Kanada yılda 11 milyar dolarlık hazır giyim ithalatı ile AB, ABD, Japonya, Hong Kong ve Güney Kore’nin ardından dünyada altıncı pazar konumunda. Tedarikinin yüzde 40’ını Çin’den sağlayan Kanada’nın diğer en büyük iki tedarikçisi ise Bangladeş ve Vietnam. Dünyanın önde gelen hazır giyim üreticilerinden olan Türkiye, bu önemli pazardan aldığı yüzde 1.7 payla ll’inci sırada bulunuyor. 2018’de 17.6 milyar dolarlık toplam hazır giyim ihracatı gerçekleştiren Türkiye, bunun sadece 76 milyon dolarlık bölümünü Kanada’ya yaptı. 2019’un Ocak- Kasım döneminde ise Kanada’ya ihracatımız yüzde 11.7 gerileyerek 61 milyon dolar düzeyinde kaldı.

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, Amerika Kıtası’nda ABD’den sonra en büyük hazır giyim ve konfeksiyon pazarı olmasına rağmen coğrafi uzaklık ve lojistik maliyetlerin Kanada’ya ihracatı zorlaştırdığını belirtiyor. Gültepe, “Özellikle mesafenin uzaklığına bağlı lojistik maliyetler ve alım gruplarıyla iletişimde yaşanan sorunlar Kanada pazarında önemli engeller olarak görünüyor. Ayrıca standart uyumu, denetim ve sertifikalandırma konularında da ilave altyapı geliştirilmesi ihtiyacı bizi Kanada pazarında zorluyor” diyor.

Kanadalı alıcıların ABD pazarında etkin olan tedarikçilerle daha kolay iletişim kurabildiklerine dikkat çeken Gültepe, “Dolayısıyla son yıllarda agresif bir atak yaptığımız ABD pazarında elde edeceğimiz başarının Kanada’ya açılmamızı kolaylaştıracağını düşünüyorum. İHKİB olarak ABD ve Kanada pazarlarının bir arada değerlendirilerek kapsamlı bir yol haritası ile hareket edilmesinin yararlı olacağına inanıyoruz” diye konuşuyor.

Kanada’ya hazır giyim ve konfeksiyon ihracatında dokuma kadın ve erkek dış giyim ürünleri ile örme grubu tişört, kazak gibi ürünler öne çıkıyor. Özellikle her türlü erkek giyim ürünlerinde Kanada pazarında Türk ürünlerinin yüksek bir rekabetçiliği bulunuyor. Gültepe, Kanada’ya ihracat potansiyelini artırabileceğimiz ürünlerin başında ise çorap, örme kadın bluzu ve gömlekler ile örme kadın iç giyim ürünlerinin geldiğini ifade ediyor. “Bu ürün gruplarında küresel ihracatta gösterdiğimiz performans dikkate alındığında Kanada pazarının geliştirilme potansiyelini yüksek olarak değerlendiriyoruz” diyen Gültepe, perakende sektöründe öne çıkan alım gruplarının yanı sıra ABD ve AB’de etkili olan hazır giyim markalarının ve alım gruplarının Kanada pazarında da yer aldıklarını vurguluyor.

DERİ İÇİN BUYUK PAZAR

Türkiye deri ve deri mamulleri sektörü 2018’de 180 ülkeye yüzde 9.5 oranında artışla yaklaşık 1.7 milyar dolar değerinde ihracat gerçekleştirdi. 2018 yılının performansına baktığımızda sektör olarak son beş yılın en yüksek ihracat değerine ulaşıldığını görüyoruz. Sektörün 2019 Ocak-Kasım dönemi ihracatı da göz dolduruyor. Bu dönemde 1.5 milyar dolar değerinde ihracat gerçekleştiren sektör, Kanada pazarında ise sembolik rakamlarda kalmış durumda. 2019’un Ocak-Kasım döneminde Kanada’ya yapılan ihracat tutarı sadece 5.6 milyon dolar değerinde. Üstelik bir önceki yılın aynı dönemine göre bu ülkeye yapılan ihracatta yüzde 2.9 oranında düşüş var. Söz konusu dönemde gerçekleştirilen ihracatın 3.7 milyon dolarlık kısmını ayakkabı oluşturuyor. Ardından Kanada’ya en fazla ihraç edilen ürün grubu ise 1 milyon doların biraz üzerinde ihracat performansı ile deri ve kürk konfeksiyon grubu.

İstanbul Deri ve Deri Mamulleri ihracatçıları Birliği (IDMIB) Başkanı Mustafa Şenocak, “Tüm sektörleri hesaba kattığımızda Kuzey Amerika pazarı ile hızla gelişen Asya ekonomileri arasında bir köprü görevi gören stratejik pozisyonu ile Kanada, dünyanın en büyük dokuzuncu tüketim pazarı konumunda. Dolayısıyla pazar potansiyeli oldukça yüksek bir ülkeden bahsediyoruz. Zaten Ticaret Bakanlığımız her dönem olduğu gibi Kanada’ya 2020-2021 dönemi öncelikli ülkeler listesinde de yer verdi” diyor.

Deri ve deri mamulleri sektöründe yüksek vergi oranlarına rağmen Türkiye’nin Kanada’ya ayakkabı ihracatının kayda değer bir şekilde devam ettiğini kaydeden Şeno-cak, vergilerde bir avantajın sağlanması durumunda deri ve kürk konfeksiyon ile saraciye ürün grubu başta olmak üzere sektörün ihracatının artacağına işaret ediyor. Kanada’nın 2018 yılında toplam 4.6 milyar dolar değerinde deri ve deri mamulleri ithalatı gerçekleştirdiğini belirten Şenocak, şöyle devam ediyor:

“Aslında büyük bir pazardan bahsediyoruz ve biz bu pazardan 2018’de yalnızca binde 1 oranında pay alabildik. Kanada bu ithalatını büyük ölçüde Çin, Vietnam ve İtalya’dan karşılıyor. İtalya tasarım ve kalite olarak diğer iki ülkeden ayrışsa da Çin’in ve Vietnam’ın ucuz işgücüne ve yüklü üretim yapabilme kapasitesine sahip olduklarını biliyoruz. Özellikle ayakkabı sektöründe bu ülkeler ithalat anlamında öne çıkıyor. Ancak biz kalite olarak İtalya’dan daha geride değiliz. Üstelik rekabetçi fiyatlara, esnek üretim kabiliyetine ve tasarım anlamında önemli farklara sahibiz. Bunları ön plana daha fazla çıkararak Kanada pazarından aldığımız payı artırmamız mümkün. Deri ve kürk konfeksiyon sektörlerimiz ile saraciye ürün grubunda Türkiye en yüksek kalitede rekabetçi fiyat avantajına sahip.”

“TANITIM STRATEJİSİ GELİŞTİRİYORUZ”

Kanada’ya ihracatın düşük kalmasının en önemli sebebinin coğrafi uzaklık olduğunu söyleyen Şenocak, navlun ve sigorta giderlerinin yüksek olmasının bazı ürünlerin Kanada’ya sevkiyatmı olumsuz etkilediğini ve bu ürünlerin ABD üzerinden Kanada’ya girişine yol açtığını, bu nedenle Türk menşeli ürünlerin Kanada pazarındaki payının dış ticaret istatistiklerine yansıyandan daha fazla olduğunu söylüyor. Kanada pazarını yakından takip ettiklerini belirten Şenocak, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Öncelikle halihazırda güçlü olduğumuz ayakkabı sektörüne yönelik, ardından sırayla diğer alt sektörlerimiz özelinde ikili iş görüşmeleri düzenlemeyi planlıyoruz. Bunlarla ilgili heyet için uygun tarihleri araştırıp, organizasyondan en yüksek verimi alabileceğimiz tanıtım stratejisini geliştiriyoruz. Diğer yandan, ülkede standartlar ile etiketleme ve paketleme konusundaki düzenlemelerin farklı oluşu, Avrupa’ya dönük ihracat yapan ve Avrupa uygulamalarına alışık olan ihracatçı firmalarımız bakımından zorluk teşkil ediyor. Bu konudaki ihmal, ihracatçılarımız açısından ciddi zararlarla sonuçlanmakta. Ayrıca Kanada yüksek vergi oranları nedeniyle çok cazip gelmiyor. Merkezi hükümet yanında federal hükümetlerin de ayrıca tahsil ettiği vergiler toplam vergi yükünü ağırlaştırıyor. Önemli ürün gruplarımızda bu oranlara rağmen ihracat yapmaya devam ediyor olsak da rakiplerimize karşı elde edebileceğimiz bir vergi avantajının da ihracatımıza olumlu katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bu bağlamda görüşmeleri 2010 yılında başlayan ve halihazırda teknik düzeyde çalışmaları devam eden Türkiye ile Kanada arasında bir Serbest Ticaret Anlaşması imzalanmasına yönelik müzakerelerin bir an önce başlamasını istiyoruz.”

KanadalIlarla iş yapmanın püf noktaları

ABD ile birçok ortak noktası bulunmasına karşın, Kanada’nın iç dinamiklerinin ABD’den farklı olduğu alanlar var. ABD’nin aksine Kanada’da yeniliklere daha temkinli yaklaşılıyor. KanadalIların büyük bölümü, tek seferlik ticaret yerine istikrarlı ve düzenli bir şekilde ihtiyaçlarını karşılayabilecek tedarikçileri tercih ediyor. Çok daha uzun vadeli sözleşmeler yapılıyor ve yeni bir firmayla çalışmaya karar verilmesi bazen yıllar alabiliyor.

Bu nedenle KanadalIlar, çalışacakları firmaları daha önceki ihracat tecrübelerine, Kuzey Amerika’da herhangi bir bayisinin veya varlığının bulunup bulunmadığına, sertifikalarına, üretim kapasitelerine, dağıtım kanallarına ve sevkiyat şekillerine dikkat ediyorlar. Alıcıların önemli kısmı, e-posta ile katalog inceleyerek sipariş vermek yerine, fuarlarda veya benzer etkinliklerde ya da depoları, shovvroom’ları ziyaret ederek, ithal edecekleri malı fiziki olarak görmek istiyor.

Kanada’ya satılabilecek ürünler:

• DENİZ ÜRÜNLERİ: Çiftlik balıklarının yanı sıra, deniz patlıcanı gibi yumuşakçalar ve işlenmiş balık ürünlerinde (balık filetosu, donmuş balık filetosu vb.) ciddi potansiyel var.

• HELAL GIDA: Kanada’da 1.5 milyon Müslüman yaşıyor. Federal Hükümetin izlediği göçmen politikası kapsamında, ülkedeki göçmen ve Müslüman sayısı sürekli artıyor. Müslümanların önemli bölümü, gıda tüketiminde “Helal” sertifikalı ürünleri tercih ediyor.

• EV TEKSTİLİ VE HALI: Türk ev tekstili sektörü, daha küçük miktarlarda sipariş alabilme ve hızlı teslimat yapabilme yeteneğine sahip. Kanada’da Türk ürünlerinin kalite algısı diğer ülkelerden daha yüksek seviyede. Ev tekstiline oranla halıda Kanada pazarındaki payımız yüksek. Bu alanda ihracatın artması için zincir mağazaların yanı sıra VVayfair gibi online satış siteleri ile işbirliği yapılmasında fayda var.

• BEYAZ EŞYA: Türkiye bu sektörde dünyada önde gelen ülkeler arasında yer almasına rağmen, Kuzey Amerika standartlarına uygun üretim oldukça düşük. Oysa Kanada bu alanda, hem kar maıjı yüksek bir pazar, hem de ABD’ye girişin en kolay olduğu lokasyon. Pazara giriş için ilk etapta Toronto, Montreal ve Vancouver gibi yüksek nüfuslu şehirler seçilebilir.

• GEMİ VE YAT: İki okyanusa kıyısının yanı sıra çok sayıda göl ve akarsuyun bulunduğu Kanada’ya, akarsularda hareket edebilecek, karayolu ile taşınabilecek küçük ölçekli tekne, göllerde kullanılabilecek orta ölçekli tekne ve yat, akarsu taşımacılığında kullanılabilecek orta ölçekli feribot, çekici, balıkçı ve yolcu gemileri ve Arktik taşımacılık yapılabilecek açık deniz gemileri ihraç edilebilir. Kanada, her yıl ortalama 800-900 milyon dolarlık küçük tekne ithal ediyor.

• MOBİLYA: Kanada pazarından pay alınabilmesi için mobilya ihracatçılarının Montreal Limanı veya yakın bölgede depo kiralamalarında, montajı da orada yapmalarında fayda var. Hatta basit işçilik işlemleri ile nihai ürünlerine Kanada menşei kazandırabilirler. Canadian Furniture Show ve IDS-Interior Design Show gibi fuarlara mutlaka katılmalılar.

• YAZILIM: Son dönemde büyük telekomünikasyon firmalarının ve bankaların ciddi değişikliklere gittiği, altyapılarını modernize etmeye çalıştıkları gözleniyor.

Kanada’ya ne satıyoruz?

Demir çelik, otomotiv ve yedek parçalan, fındık, kuru incir, zeytinyağı, deniz taşıtları, inşaat malzemeleri, hazır giyim, ev tekstili, mermer, granit, çimento, seramik, alüminyum ürünler, halı, kuru üzüm, mücevher, konserve, salça, reçel, kurutulmuş kayısı.

Kanada’dan ne alıyoruz?

Hurda demir, demir cevheri, taş kömürü, optik cihazlar, baklagiller, eczacılık ürünleri, kağıt ve mamulleri, ağaç ve | ahşap mamuller, soya fasulyesi.

Ömer AKKUŞ / Econoplus Yönetim Kurulu Başkanı
“En istikrarlı ülkelerden biri”

Kanada’ya 2001’de cebimde 83 dolarla geldim. Türkiye’de turizm rehberliği yapıyordum. Bir süre satış temsilciliği yaptıktan sonra sebze meyve dağıtımı işine girdim. Daha sonra beyaz eşya ürünlerinin evlere dağıtımı işine girdim. Ardından oradan da ayrılıp kendi işimi kurdum. Şu anda farklı bir konseptimiz var. Geri dönüşüme giden ürünleri alıp yeniden ekonomiye kazandırıyoruz. Buzdolabından çamaşır makinesine birçok beyaz eşya ürününü üretip kendi mağazalarımızda satıyoruz. Yaklaşık 120 çalışanımız var. Ciromuz yıllık 70 milyon dolar civarında. İlk açtığımız mağaza 140 metrekareydi. Şu anda 11 farklı şehirde 11 mağazamız var. 14 bin metrekare büyüklüğünde bir de depoya sahibiz. Mağazalarımızda Türk markalı ürünleri de satmak istiyoruz.

Vestel’le görüştük; sıcak yaklaştılar. Anlaşma sağlarsak onların ürünlerini de satacağız. Üç ay kadar önce yeni bir konsept daha geliştirdik. Türkiye’den aldığımız mobilyaları burada açtığımız mağazamızda satıyoruz. Mobilyaları Kayseri’den alıyoruz. Ürünleri küçük üreticilerden almayı tercih ediyoruz. Kanada dünyanın en istikrarlı ülkelerinden biri. Halkın satın alma gücü yüksek. Hiçbir ülkeyle sorunu yok. Pazarda birçok üründe boşluk var. Türk ürünleri burada rahatlıkla satılabilir.

Ercan İNDAP / Dolcezza Yönetim Kurulu Başkanı
“Uzun vadeli düşünenler için üs olabilir”

Türkiye’de kadın hazır giyim üreticisi olan bir firma adına Kuzey Amerika pazarında satış amaçlı firma kurmak üzere 1998’de Kanada’ya geldim. Bu firma birkaç yıl sonra Kanada pazarından çekilme kararı aldı. Ben kalıp kendi markamı kurdum. 2004’ten beri Dolcezza adında bir markam ve firmam var. Firmamız, bayan hazır giyim konusunda kendi tasarımlarını Türkiye’deki tesislerinde üretip satış merkezi Montreal olmak üzere Kanada, ABD, Avrupa’nın birçok ülkesinde ve Avustralya’da 1500’ün üzerinde butik ve nitelikli mağazalara pazarlıyor. Planımız, global marka olmak amacıyla pazarlama ağımızı genişleterek bu ağ üzerinden yeni markaları müşterilerimize sunmak. Kanada’da şirket kurmak, faaliyete geçirmek ve ilk satışları yapabilmek için yaklaşık 250-300 bin dolarlık bir sermaye gerekiyor. Montreal ofisimizde 20 kişi çalışıyor. Ayrıca New York ve İrlanda ofislerimizde de 7-8 kişiyi istihdam ediyoruz. İstanbul’daki imalathanemizde ise 70 kişi çalışmakta. Kanada tek başına büyük bir pazar olmasa da, burada kuracağınız firma kanalıyla Amerika’nın tamamına hatta Avustralya ve Yeni Zelanda’ya satış yapabilirsiniz. İşletme maliyetlerinin düşük olduğu, kalifiye, çok dil bilen eleman ihtiyacının rahat karşılanabildiği Kanada, şirket kurmak için bence en cazip yerlerden biri. Ancak vergi oranlarının yüksek olması bu cazipliği biraz azaltıyor.

Kanada’da iş yaparken buranın ticaret diline ve ticaret kültürüne uyum sağlamak gerekiyor. Kanada dünya çapında birçok marka çıkarmış bir ülke. Diğer gelişmiş ekonomilerde olduğu gibi ticarette verilen sözlerin yerine getirilmesi ve termin tarihlerine sadık kalınması, başarının en önemli şartlarından. Özellikle uzun vadeli düşünen girişimciler için kesinlikle üs olarak seçilebilecek bir ülke. İmalatınızı Türkiye’de yapıp, pazarlama sisteminizi Kanada’da kurmanız durumunda dünyanın gelişmiş ülkelerine mal satmanız hem çok kolay hem de ürünlerinizi fiyatlandırmanız çok daha avantajlı.

İsmail İNCE / Kanada Kültür Merkezi Müdürü
“Yaşanabilecek en iyi 3’üncü ülke”

Kanada, Express Entry dediğimiz başvuru yöntemiyle kişilerin eğitim seviyesi, İngilizce ya da Fransızca dil yeterliliği, iş deneyimi ve yaş niteliklerine göre göçmen kabul ediyor.

Eyaletler açısından prosedür farkı bulunmuyor. Ancak eyaletler PNP (Provincial Nomination Program) dediğimiz eyalet adaylığı programı ile kendi göçmenlerini seçme hakkına sahip olabiliyor. Kanada, Birleşmiş Milletler tarafından yapılan yaşanabilecek en iyi ülkeler sıralamasında yıllardır ilk üç ülke arasında yer alıyor. Burada, sosyal güvenlik imkanlarının iyi olması, kişi başı milli gelirin 45 bin dolar olması, doğanın korunmuş olması gibi faktörler Kanada’yı ön plana çıkartıyor. Göçmen olarak yılda 275 bin kişi kabul ediyor. Bu rakamın bu yıl 300 bin olması bekleniyor. Kanada’ya yerleşmek için Türkiye’den yılda 3 bin kişi başvuru yupıyor. Bunlardan ortalama 2 bin 400’ü Kanada’da oturum hakkı elde ediyor. Kanada’da kolej ya da üniversite seviyesinde eğitim programları tamamlandığı taktirde devlet mezuniyet sonrası çalışma izni veriyor. Çalışma hakkı kazananlar Canadian Experience Class dediğimiz başvuru yöntemiyle oturum hakkına sahip oluyor. Bu programlara başvuru yapabilmek için okullara İngilizce seviyelerinin iyi olduğunu gösteren bir belgeyi (IELTS veya TOEFL) bitirdikleri okulun transcriptleri ile birlikte sunmaları gerekiyor.

Ersegün KOÇOĞLU / Market Me Consultancy Kurucu ve CMO
“Doğru fiyatlandırma çok önemli”

Kanada’ya 2017’de Türkiye’deki Market Me adlı şirketimizin Kanada yapılanmasını oluşturmak için geldim. Halihazırda Türkiye, Kanada ve ABD’deki şubelerimizle bu ülkelerdeki firmalara hizmet veriyoruz. Bugüne kadar iki şirketin Kanada pazarına girişinde rol aldık. Ayrıca Kanada’daki Türk şirketlerinin yapılandırılması ve iş hacimlerinin artırılması konusunda da çalışıyoruz. Bu kapsamda devam eden dört projemiz var. Ülkenin çok kültürlü bir yapısı var. Farklı kültürlerin tek bir potada güven, nezaket ve disiplinle eritildiği iş hayatında ticaret yaparken bu konulara dikkat edilmesini gerekiyor. Toplantılara zamanında ve hazırlıklı katılmak, verilen sözleri yerine getirmek ve müzakere süreçlerinde nazik olmak büyük önem taşıyor. Ülkemizden gerçekleştirilen ziyaretlerde ürün kalitesi ve fiyat odaklı iletişimin ön planda olduğu, diğer konulara daha az önem verildiği dikkatimizi çekiyor. Ürünleri Kanada pazarında konumlandırırken fiyat rekabetine girerek en düşük seviyelerde kalmak doğru olmadığı gibi, tam tersi ürün kalitesine göre pazardan kopuk fıyatlandırmalar yapmak da bir o kadar yanlış. Üretilen ürünlerin maliyeti dışında, nakliye, gümrük ve Kanada içi lojistik, satış ve pazarlama operasyonlarını göz önüne alarak fiyatlandırmanın yapılması önemli. Kanada’nın toplam ithalatından Türkiye’nin aldığı pay yüzde 0.2 gibi oldukça düşük bir seviyede ve Türkiye 23’üncü sırada. Türk firmaları için tarım ve gıda sanayi ürünleri ile imalat sanayi ürünleri için ciddi potansiyel var. Kanada’nın sürekli artan nüfusuna paralel olarak, inşaat sektörünün de ciddi potansiyeli olduğunu düşünüyoruz.

Kanada’ya önümüzdeki üç yıl içerisinde 1 milyona yakın yeni göçmen girişi planlanıyor. Bu kapsamda, kaliteli ve uygun maliyetli inşaat malzemelerine ihtiyacın aynı oranda artacaktır. Yıllık 300 milyar dolara yaklaşan inşaat sektörünün, 2023’te 305 milyar dolar seviyesine ulaşması öngörülüyor.

Bu potansiyeli, dünyada bu sektörün liderlerinden olan Türkiye için ciddi bir fırsat. Artan nitelikli nüfus, perakende, gıda, tekstil gibi sektörleri de olumlu yönde etkileyecektir. Kanada pazarına giriş yapmak isteyen firmalar bizimle info@ marketmeconsultancy.com veya +1 (416)-640-7129 numaralı telefonlarımızdan iletişime geçebilir.

Musa EVİN / Luigi Deri Yönetim Kurulu Başkanı
“Bu pazara 2012‘de girdik”

Kanada’ya ihracatımız 2012’de ABD’de katıldığımız Las Vegas (Magic Show] ve New York (Coterie) fuarlarıyla başladı. Bu fuarlarda tanıştığımız müşterilerle numune bazında çalışmaya başladık. Kanada’ya olan ihracatımız her yıl artıyor. New York’taki Türk Ticaret Merkezi’nde bulunan shovvroom’umuz sayesinde Kanada’daki müşterilerimizle daha kolay irtibat kurabiliyoruz. Müşterilerimizi oraya davet ediyor. Zaman zaman da biz onları ziyaret ederek yeni koleksiyonlarımızı tanıtıyoruz ve ilişkilerimizi sıcak tutuyoruz.

Bu yılın ikinci yarısında Kanada’da defile yaparak yeni koleksiyonlarımızı tanıtmayı hedefliyoruz. Kanada pazarına daha fazla önem vermemiz gerektiği düşüncesindeyim. Ülke genelinde iklim çok sert olduğu için deri ve kürk giyimine en uygun ülkelerden biri. Ayrıca halkı deri ve kürk giyimi kültürüne yatkın, alım güçleri de yüksek. Pazardaki payımızı artırmamız çok zor olmayacaktır. Yeter ki tanıtımımızı yapalım, oradaki fuarlara katılalım. Resmi kayıtlara göre Kanada’nın deri kürk ithalatı 1 milyar doların üzerinde. Türkiye’nin Kanada’ya yaptığı deri kürk ihracat ise 650 bin dolar seviyelerinde. Türk deri ve kürk konfeksiyonu dünyanın her yerinde beğenilip kabul görüyor. Kanada’ya her türlü deri kürk ürünlerini çok kolay bir şekilde satabileceğimizi düşünüyorum.

Aslan DOĞAN / Etiya Kurucu Ortağı ve CEO’su
“10’uncu ofisi Kanada’ya açtık”

Kendi geliştirdiğimiz yapay zeka destekli ürün portfolyomuzla müşteri deneyimini esas alan dijital dönüşüm çözümleri sunan Türkiye’nin en büyük kurumsal yazılım şirketlerinden biriyiz. Yüzde 100 yerli sermaye yapısı ile Türkiye’de Ar-Ge yapan ve ürün geliştiren bir şirket olan Etiya, kurulduğu günden bugüne global bir şirket stratejisi ile hareket ediyor. Türk yazılım şirketleri genellikle Körfez ülkelerine yönelirken biz teknolojinin kalbine Kuzey Amerika ülkelerine yönelerek Kanada’da oldukça güçlü rakiplerin bulunduğu bir pazarda teknoloji devlerine yazılım ve hizmet ihraç ediyoruz. Kanada pazarına telekom devi Roger Telecom ile güçlü bir giriş yaptık. Yenilikçi ürün portföyümüzle Montreal merkezli telekom operatörlerinden Videotron’un alt markası ve Kanada’nın ilk yüzde 100 dijital mobil operatörü Fizz’in hayata geçmesini sağladı. Halen Videotron’nun yapay zeka destekli dijital dönüşümünü ve 10 yıl süre ile BT yönetimi hizmetlerini gerçekleştirmek üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz. İhracata dayalı büyüme hedeflerimiz doğrultusunda 2018’de Kanada ofisini hayata geçirdik. İnovasyon ve geliştirme merkezi olarak kurgulanan ofis, Etiya’nın dünya genelinde açtığı 10’uncu ofis.

Cüneyt YAVUZ / Mavi CEO’su
“Markaya bağımlılık çok yüksek”

Kanada pazarına 1997’de girdik ve ilk mağazamızı Vancouver’da açtık. Bugün Kanada’da dört mono brand mağaza ve yaklaşık 1.650 satış noktasında müşterilerimizle buluşuyoruz. Kendi perakende mağazalarımızın yanı sıra Nordstrom, Harry Rosen, Simons, Ernest, Mark’s gibi dünyaca ünlü zincirlerde yer alıyoruz. 2018’de Kanada’daki satışlarımızın yüzde 15’i perakende, yüzde 78’i toptan, yüzde 7’si ise e-ticaret kanallarından geldi. Önümüzdeki dönemde de karlı toptan satış kanalı ağırlıklı olarak ön plana çıkarken, online öncelikli büyüme alanı olarak dikkat çekecek. Kanada’nın en çok satan haftalık gazetelerinden Georgia Straight’in, müşteri tercihleriyle şekillenen “Best of Vancouver” araştırmasında son üç yıldır “en popüler jeans mağazaları” arasında gösterilen Mavi, Kanada’nın en çok tanınan jean markaları arasında yer alıyor. Kanada, coğrafi olarak çok büyük bir alana yayılmasına rağmen nüfusu yaklaşık 37 milyon kişiden oluşan ve rekabetin yoğun olduğu bir pazar. Tüketici profilinin çok değişken olmaması, gelir seviyesi ve markaya bağımlılığın yüksek olması ise pazarın en olumlu özellikleri. KanadalIlar hava koşulları nedeniyle daha fazla AVM’lerden alışveriş yapıyorlar. Her ne kadar yeni AVM sayısı az olsa da, alışveriş merkezlerinin nüfusa oranı oldukça yüksek. Online alışverişin payı ise her geçen gün yükseliyor; fakat KanadalIların online alışverişe adaptasyonu Amerika’ya göre biraz daha yavaş.

Kanada’daki Türk şirketlerini bu isimler yönetiyor

İsim Şirket Görevi e-mail
Nedim Düzenli Başkan Yardımcısı Dünya Türk İş Konseyi nduzenli@rogers.com
Ersegün Koçoğlu Market Me Consultancy KurucuBCMO ersegun@marketmeconsultancy.com
Çağdaş Önen Oppsense İş Geliştirici cagdas@oppsense.com
Yusuf Yenilmez Zgemi CEO yusuf@zgemi.com
Jean Banna Intersac Firma sahibi jean@mtersac.com
Ari Dembovsky Aridem Inc. Firma sahibi ari@aridem.com
Ahmet Kınalı Deva Paper Firma yetkilisi ahmet@devapaper.com
Ömer Akkuş Econoplus Firma sahibi omerakkusl979@gmail.com
Nicola Musi Musi Furs Firma sahibi info@musifurs.com
Nezih Bosut IMCO Interhational Firma sahibi nbosut@imcointernational.com
Esra Çankaya Erdoğanlar Alüminyum Firma yetkilisi info@erdmetalcanada.com
Ilhan Akmanol Ashton Landscaping Ltd. Başkan ilhan@akmanconstruction.com
Cengiz Yılmaz Adalia Healthcare Firma sahibi cengiz.yilmaz@adalia.com.tr
Güçlü Gencer GNCR Holding Firma ortağı guclu@gencer.com
Aslan Doğan Etiya Yazılım CEO aslan.dogan@etiya.com
Zahide Sezerman Oz Optics Başkan Yardımcısı zsezerman@ozoptics.com
Bekir Elmaağaçlı Anatolia TilesüStone Firma ortağı bekir.elmaagacli@anatoliatile.com
Arda Özgün VVesley Clover Başkan Yardımcısı arda.ozgun@wesleyclover.com
Ercan İndap Dolcezza Firma sahibi ercan@dolcezza.ca

ÖZBEY MEN

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu