Dalgalı Piyasada Ön Plana Çıkacak Hisseler
Küresel piyasalardaki yükseliş trendi
KÜRESEL piyasalarda yükseliş trendi devam ederken ilave teşvikler ve aşı ile ilgili açıklamalar risk iştahını destekliyor. Genel olarak küresel piyasalardaki yükseliş trendinin devam etmesi bekleniyor. Fed Başkanı Powell’ın geçen hafta yaptığı konuşma da piyasalardaki iyimserliğin güçlenmesini sağladı. Powell, Fed’in faiz oranlarını uzun bir süre düşük tutabileceği yeni bir çerçeve açıkladı. Buna göre Fed “ortalama enflasyon” hedeflemesini uygulamaya aldı. Bu politikaya göre para politikası ortalama yüzde 2 enflasyona ulaşmayı amaçlayan ve istihdamın daha geniş bir tabana erişmesini sağlayan bir çerçevede kurgulanacak. Enflasyon yüzde 2’yi aşsa bile Fed sıkılaştırma yapmayacak ve faizler düşük kalmaya devam edecek. Bilindiği gibi Fed uzun yıllardır enflasyonu hem yönetilebilir, hem de sağlıklı bir ekonominin göstergesi olarak gördüğü yüzde 2 seviyesinde tutmaya çalışıyordu. Fed’in yeni yaklaşımı destekleyici para politikasının süreceği anlamına geldiği için uzmanlar, piyasalar açısından lehte bir zemin yarattığına dikkat çekiyor.
Öte yandan, Borsa İstanbul’un küresel piyasalardan negatif ayrışarak alımların sınırlı kaldığı dikkat çekiyor. Analistler küresel piyasalardaki yükseliş trendi bizi olumlu etkileyecek olsa da orta vadede alımların sınırlı kalarak dalgalı piyasanın etkili olmasını bekliyor. özellikle son dönemde artan vakalara rağmen ülkelerin ekonomileri yeniden kapatmayı tercih etmeyeceklerini düşünen uzmanlar, bunun daha dalgalı bir seyrin bizi beklediğine işaret ettiğini vurguluyor. Ancak yine de 202l’e ilişkin varsayımlarının pozitif tarafta yer alması nedeniyle, analistler özellikle Türk hisse senetlerinde olası gerilemelerin alım fırsatı olarak değerlendirilmesini öneriyor. Önümüzdeki dönemde gıda, iletişim, perakende ve elektronik sektörlerinin taleple birlikte pozitif bir seyir izlemesini bekleyen uzmanlar, mevcut veriler ışığında dalgalı piyasada 31 hisseye orta ve uzun vade için alım yapılabileceğini söylüyor.
Son haftalarda BIST-100’ün küresel piyasalardan negatif ayrıştığını ve alımların sınırlı kaldığını belirten Noor CM Araştırma Birim Müdürü Tuğba özay, bunun temel nedenini enflasyon görünümündeki bozulma ve faiz artışı beklentilerine bağlıyor. Pandemi süreciyle endeksteki yükselişi destekleyen şeyin enflasyondaki iyileşme ve düşük faiz ortamında yatırımcının risk iştahının artması olduğunu ifade eden Özay, “Ancak bu iki etken de ortadan kalkmış durumda. Dolayısıyla küresel piyasalardaki yükseliş trendi bizi olumlu etkileyecek olsa da alımların sınırlı kalacağını düşünüyoruz” diyor.
“1250-1300 BANDI TEST EDİLEBİLİR”
Pandemiyle ilgili gelişmelerin hem yurtiçi, hem de küresel piyasalarda gündemini korumaya devam ettiğinin altını çizen özay şu değerlendirmeyi yapıyor: “Son rakamlara baktığımızda ABD’de eyalet bazında vaka sayısında azalma söz konusu olsa da tam anlamı ile salgın kontrol altına alınabilmiş değil. Fransa, İtalya, Yunanistan’da da vaka sayılarında Mayıs ayına dönüldüğünü görüyoruz. Vaka sayılarındaki artış ve aşı ile ilgili açıklamalar piyasalarda belirleyici olmaya devam edecek.” özay, diğer yandan şu an itibari ile ABD-Çin arasında uzlaşma sağlanmaya çalışılıyor gibi gözükse de uzun vadede bu uzlaşmanın devam edip etmeyeceğinin küresel piyasalardaki risk algısında belirleyici olacağını hatırlatıyor. Son FED toplantısında tarihi düşük reel faizler nedeniyle ABD’de büyüme endişeleri ön plana çıkıyor görünse de kısa vadede FED’in sıkılaştırıcı adımlar atacağını düşünmeyen Özay, dolayısıyla FED’in mevcut politikasını devam ettireceğini, küresel çapta da düşük reel faizlerin bir süre daha devam edeceğini öngörüyor.
“Mevcut şartlar ışığında ekstra bir olumsuz gelişme olmaması halinde endekste önümüzdeki günlerde 1250 ile 1300 bandının test edildiğini görebiliriz” diyen özay, geri çekilmelerde ise 980-935 bandının önemli destek seviyesi olmaya devam edeceğini belirtiyor.
“GIDA, İLETİŞİM, PERAKENDE, ELEKTRONİK”
önümüzdeki dönemde kredi faizlerinin yükselişinin konut sektörünü olumsuz etkilemesinden endişe eden Özay, pandemide ikinci dalga endişelerinin ulaştırma sektörü üzerinde baskı yaratmaya devam ettiğini de hatırlatıyor. Tüketici kredilerindeki artış bankacılık sektörü üzerinde baskı yapmaya devam ederken, faizlerdeki yükselişin ilk çeyreğe nazaran sektör gelirlerine olumlu yansıyabileceğini düşünüyor. Doğalgaz fiyatlarının küresel çapta düşüşüyle yapılan ikili anlaşmaları da göz önüne aldığımızda, sanayi ve çevrimiçi santrallerin önümüzdeki dönemde enerji sektörüne orta vadede pozitif yansıyabileceğini belirten özay, “önümüzdeki dönemde yine gıda, iletişim, perakende ve elektronik sektörlerinin taleple birlikte pozitif bir seyir izlemesini bekliyoruz. Faiz oranlarında yükselişin ön plana çıkması halinde konut, otomotiv ve beyaz eşya gibi sektörler olumsuz etkilenebilir. Salgında ikinci dalga endişeleri ile turizm sektörünün de baskı altında kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz” diyor.
Tüm bu veriler ışığında özay, dalgalı piyasada Koç Holding, BİM, Yataş, Sabancı Holding, Ereğli Demir Çelik, Tofaş Oto, Tüpraş, Doğan Holding, Türk Traktör, Şişecam, Garanti BBVA, Akbank, Kordsa, Mavi Giyim, Alkim Kimya, TSKB, Ülker Bisküvi, Türİc Telekom, Koza Altın İşletmeleri, DO & CO Aktienge-sellschaft ve Şok Market hisselerine orta ve uzun vade için alım yapılabileceğini söylüyor.
“DALGALI BİR SEYİR BİZİ BEKLİYOR”
Salgının ilk ortaya çıktığı dönemden bu yana, önce çok sert bir karamsarlık fiyatla-masının ardından aynı ölçekte bir toparlanma fiyatlaması yaşadığımızı belirten Vakıf Yatırım Yatırım Danışmanlığı ve Bireysel Portföy Yönetimi Müdürü Altan Aydın ise, önümüzdeki dönemde küresel ölçekte bir dengelenme fiyatlaması görmeyi bekliyor. Yılın kalan aylarında salgının gidişatını yakından izleyeceğimizi söyleyen Aydın, ancak daha çok aşı-tedavi gelişmeleri, ABD Başkanlık seçimleri ve ekonomik aktivite seyrinin takip edileceğini söylüyor, özellikle son dönemde artan vakalara rağmen ülkelerin ekonomileri yeniden kapatmayı tercih etmeyeceklerini düşünen Aydın, “Bu da daha dalgalı bir seyrin bizi beklediğine işaret ediyor. 2021 yılına ilişkin varsayımlarımızın pozitif tarafta yer alması sebebiyle özellikle Türk hisse senetlerinde olası gerilemeleri alım fırsatı olarak değerlendiriyoruz” diyor.
Türkiye özelinde salgında diğer ülkelere göre daha başarılı yönetim, cazip değerlemeler, Karadeniz ve Akdeniz’de devam eden enerji kaynağı arayışları sonucu ekonomik dengelenme etkisiyle 2021 yılı adına daha umutlu olduğunu ifade eden Aydın, küresel anlamda ise özellikle merkez bankaları ve hükümetlerin devam eden genişleyici politikalarının gidişatının piyasaların yönünü belirleyeceğini düşünüyor. Nitekim artan para arzının çoğu gelişmiş ülke piyasalarında hisse fiyatlarının ciddi oranda yükselmesini sağladığına dikkat çeken Aydın, “ABD Başkanlık seçimi ise yine küresel ölçekte ekopolitik bir değişim sürecine işaret edebilir. Ayrıca ABD-Çin arasında halen tansiyon da düşmüş değil” diyor.
“DAHA İYİMSERİZ”
Vakıf Yatırım olarak 12 aylık BIST-100 hedeflerinin 1.370 seviyesinde bulunduğunu belirten Aydın, bu hedefin altında 2021 yılında küresel ölçekte toparlanma beklentisinin yattığını söylüyor. Salgının en sert fiyatlandı-ğı dönemde dahi bilançolarda ciddi bozulma görmediğimizi hatırlatan Aydın, “Bu da en kötüsünü gördüğümüz ikinci çeyrek bilanço döneminin ardından daha iyimser olmamızı sağlıyor, özellikle faiz-enflasyon patikasında dengelenme, kurda da stabilizasyon sağlanması halinde; benzerlerinden negatif ayrışan BIST-100 endeksinin bu makası kapatacağını düşünüyoruz. Kısa vadede ise 1.075-1.025 önemli destek seviyeleri, 1.125-1.143 ise önemli direnç seviyeleri olarak takip edilebilir” yorumunu yapıyor.
Tüm bu veriler ışığında yılbaşından bu yana salgın döneminde ve sonrasında sektörel rotasyonun ciddi seviyeye çıktığını hatırlatan Aydın, bu yatırımcı davranışının devam etmesini bekliyor. özellikle salgından daha az, hatta pozitif etkilenen perakende ve telekomünikasyon, kredi kampanyaları ile dış piyasa açığını kapatan beyaz eşya ve otomotiv sektörünün yılsonuna kadar ön planda kalabileceğini düşünüyor. Ancak 2021 beklentileri fiyatlanacaksa bankacılık sektörünün özellikle yılın son çeyreğinden itibaren daha güçlü performans göstermesinin beklenebileceğini söylüyor. Ayrıca havacılık-ulaştırma sektöründe de en kötünün görüldüğünü ancak fiyatlamasmın biraz daha gecikeceğini düşünüyor.
Tüm bu veriler ışığında Aydın, dalgalı piyasada Akbank, Garanti BBVA, Halkbank, Iş Bankası C, Yapı Kredi, TSKB, Arçelik, Ereğli Demir Çelik, Emlak Konut GYO, TAV Havalimanları, Pegasus, Koç Holding, Sabancı Holding, Şişecam, Aselsan, Otokar, Tofaş Oto ve Turkcell hisselerine orta ve uzun vade için alım yapılabileceğini söylüyor.
Dalgalı piyasada ne yapmalı?
Yurtiçi ile yurtdışı haberlerin harmanlanmasının önemli olduğunu eğer yurtdışı bozulmaya başlarsa içerdeki kırılganlığın da artabileceğini hatırlatan uzmanlar, dalgalı piyasada yatırımcılara şu önerilerde bulunuyor:
■ Döviz ve emtia gibi değişkenlerde oluşan fiyat hareketlerinin sektörlere etkisi doğru analiz edilmeli.
■ Şirketlerin betaları, endeksle korelasyonları ve kur, emtia gibi diğer değişkenlerle ilişkilerini analiz etmek ve model portföyde de ağırlıkları ona göre belirlemek önemli.
■ Tek bir hisse senedine park etmek de doğru değil.
■ Piyasada genel moral düşük olsa da uzun dönemde büyüme beklentilerini koruyan hisse senetleri yatırım amaçlı olarak alınmaya veya alınmış kağıtlar tutulmaya devam edilebilir.
■ Spekülatif hisseler değil likit hisseler tercih edilmeli.
■ Ekonomik değeri yüksek şirket hisseleri tercih edilmeli.
Tuğba ÖZAY / Noor CM Araştırma Birim Müdürü
“Yataş yüzde 57 getiri potansiyeline sahip”
YATAŞ: Şirket 2Ç20’de piyasa beklentisinin üzerinde 11 milyon TL net kar açıkladı. Bu rakam piyasa beklentisinin üzerinde olmasına rağmen yıllık bazda yüzde 60 daralmaya işaret ediyor. Diğer yandan net kar beklentilerin altında kalmasına rağmen operasyonel kar ve güçlü marjların da etkisi ile 43.6 milyon TL FAVÖK rakamı açıkladı.
Diğer yandan şirketin cirosu yıllık bazda yüzde 14 ve çeyreklik bazda yüzde 17 daralma kaydetse de, piyasa beklentisinin üzerinde 275 milyon TL olarak açıklandı. Pandemi ile birlikte gelen talep daralmasının olumsuz etkisinin yılın ikinci yarısında sınırlı kalacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki süreçte şirketin yeni markası Divanev tarafından da açılacak yeni mağazalarla şirketin pazar payını artırabileceğini düşünüyoruz. Yataş hisseleri uzun vadede 12.50 TL hedef fiyat ile yüzde 57 getiri potansiyeline sahip. Şirket hisselerini uzun vadeli yatırımlar için tavsiye edilebilir.
SABANCI HOLDİNG: Şirket 2Ç20’de 1.036 milyon TL ile piyasa beklentilerine paralel (1.042 milyon TL) net kar açıkladı. Böylece net karını yüzde 16.5 artırdı. Finans sektörü karı artarken, eneıji ve sanayi sektörlerinde yaşanan daralma, şirketin karına olumsuz etki yarattı. Finans segmentinin net karı yüzde 30 artış gösterdi.
Finans segmentine paralel çimento sektörünün de net kara olumlu etki yarattığını görüyoruz. Net kardaki iyileşmenin yüzdel6‘sı bankacılık, çimento ve sigorta segmentinden kaynaklandı. İlk çeyrekte Covid-19 nedeniyle yaşanan düşük talep etkisi ortadan kalkmış olmakla birlikte ihracat satış miktarının kısmen de olsa artması pozitif katkı sunmakta. Şirketin uzun vadeli kar beklentisi devam ediyor. Teknik olarak indikatörler kısa vade satış sinyali verse de 2020 tahminimize göre 3.5 F/K oranıyla işlem gören şirketin uzun vadede 12.05 hedef fiyat ile yüzde 47 getiri potansiyeline sahip. Sabancı Holding hisselerini uzun vadeli yatırımlar için tavsiye edilebilir.
BİM: Şirket 2Ç20’de piyasa beklentisinin üzerinde 697 milyon TL net kar açıkladı. 2Ç20’de şirketin satış gelirlerini yüzde 37 artırdığını görüyoruz. 2019’a göre FAVÖK rakamı ise yüzde 58 artış gösterdi. Diğer yandan FAVÖK marjıl30 baz puanlık iyileşme ile yüzde 9.5 artış gösterdi. BİM’in net karında yaşanan artışta, şirketin tasarrufları ve pandemi ile ilgili vergi iyileştirmelerinin de olumlu katkısı oldu.
Türkiye’nin en büyük gıda perakende zinciri olan şirket pandemi krizinden olumlu etkilendi. Bu güçlü performansın devam edeceğini ve 2Ç20 finansal sonuçlarının hisse üzerinde olumlu katkı yapacağını düşünüyoruz. Şirketin, hızlı mağaza açılışlarının yanı sıra her geçen gün artışa geçen müşteri sayısı ile önümüzdeki dönemde de güçlü performansını devam ettireceğini düşünüyoruz. BİM hisseleri uzun vadede 83.50 TL hedef fiyat ile yüzde 20 getiri potansiyeline sahip. Şirket hisselerini uzun vadeli yatırımlar için tavsiye edilebilir.
Yatırımcının işini kolaylaştıran bir yazılım
Sermaye Piyasalarında kurumsal uygulamalar ve yazılım faaliyetleri gösteren MgaSoft Yazılım, web tabanlı firma değerleme ve finansal risk analizi için “Firma Değerleme ve Finansal Risk Analizi Programı” Firdeg’i geliştirdi. Firdeg ile Borsa İstanbul’da işlem gören firmaların programda yer alan finansal verileri ile anında değerlemesini yapabilecek, Borsada işlem görmeyen kurumların finansal verileri de programa aktarılarak kolaylıkla firma değerlemeleri yapılabilecek. Firma kullanıcıların analiz yetkinliklerini güçlendirmeyi hedefliyor. Program, web üzerinden uluslararası değerleme yaklaşımlarına göre firma değerleme, genel kabul görmüş finansal araçlarla ve tahmini derecelendirme notu ile finansal performans değerlendirme, tarihsel veri, istatistiki yöntem ve varsayımlara göre finansal tahmin yapabilme gibi özelliklere sahip. Firdeg, TÜBİTAK destekli bir Ar-Ge projesi olup, Türkiye’de programın ana dağıtıcısı Finnet Elektronik Yayıncılık Ltd. Şti.. Programın özelliklerini Firdeg.com adresinden incelemek mümkün.
Altan AYDIN / Vakıf Yatırım Yatırım Danışmanlığı ve Bireysel Portföy Yönetimi Müdürü
“Ereğli hisseleri alıma uygun”
EREGLİ DEMİR ÇELİK: Salgın sebebiyle iç piyasada ve küresel anlamda gerileyen çelik talebi ile arz kaynaklı artan demir cevheri fiyatları hem marjları, hem de FAVÖK toplamını baskıladı. Ancak 2021 yılına geçişte, hem içerideki beyaz eşya ve otomotiv sektöründeki canlanma, hem de global ekonomik toparlanma beklentimiz sebebiyle mevcut fiyatların şirket hisseleri için alıma uygun olduğunu düşünüyoruz. Ereğli Demir Çelik’in 5.9x FD/FAVÖK çarpanı, yurtdışı benzerlerine göre yüzde 37 iskonto sunuyor. 12 aylık hedef fiyatımız olan 10 TL ise yüzde 12 yükseliş potansiyeline işaret ediyor.
KOÇ HOLDİNG: Çeşitlendirilmiş portföy yapısı, iştiraklerinin önemli bir kısmının döviz cinsinden gelirinin olması, güçlü solo nakit pozisyonu ve düzenli temettü ödemesi nedeniyle tercih ediyoruz. Holding içinde yüksek paya sahip halka açık şirketlerin de kendi dinamikleri sebebiyle aşırı satıldığını ve cazip bir potansiyel oluşturduğunu düşünüyoruz.
Koç Holding’in ayrıca cari net aktif değerine (NAD) göre iskontosunun ortalamalara kıyasla yükselmiş olması da hisseyi ucuz olarak değerlendirmemizi sağlıyor. Şirket hisseleri için 12 aylık hedef fiyatımız 23.10 TL ile yüzde 47 yükseliş potansiyeline işaret ediyor.
TOFAŞ OTO FABRİKA: Yılın ilk yarısında salgın etkisiyle ciddi şekilde daralan otomotiv pazarında, ikinci yarıda toparlanma bekliyoruz. Yurtdışı satış rakamlarındaki azalmayı iç talep ile kısmen de olsa karşılayan şirketi dengeli ürün yelpazesi, Fiat Grubu ile devam eden risklere karşı korumalı ihracat anlaşmaları ve yüksek ihracat gelirleri sebebiyle beğeniyoruz. Firmanın ihracat payı TL’deki dalgalanmalara karşı da bir kalkan görevi görmekte. Bu aşamada hem F/K hem de FD/ FAVÖK çarpanı bazında yurtdışı benzerlerinden ortalama yüzde 45 iskontoya sahip. Şirket hisseleri için 12 aylık hedef fiyatımız 32 TL ile yüzde 46 yükseliş potansiyeli sunmakta.
İDİLTARAKLI