Endüstriyel mantar iyi para kazandırıyor
Endüstriyel mantar üretimi. Tarımsal endüstriden sıkça bahis açıyor, bizde pek bilinmeyen ürünleri değerlendirmenize sunuyorum. Bu kez bahsedeceğim konu biraz sabır gerektiren, ancak uzunca bir süre sonra iyi para kazandıran ilginç bir konu. ‘Endüstriyel mantar’ gıda olarak tüketilen mantar türlerinden çok farklı. îsim benzerliği biraz rastlantı, biraz da her iki türün içeriğinde mantar elyafının varlığı.
İçeriğe Ait Başlıklar
Meşe mantarı nedir! ne işe yarar?
Benim kuşağımdaki çoğu kişi bilir; iğneli mantar tabancasıyla ‘mantar patlatmak’ bayram günlerinin vazgeçilmez bir eğlencesi olarak hatırlanır. Yine 70’li yılların ortalarında pek meşhur olan yüksek ökçeli hafif mantardan üretilmiş ‘apartman topuk’ kadın ayakkabıları ve hafif balıkçı oltaları, suda asla batmayan yelekler ve diğer çok sayıda örnekler…
En ilginç örnek ise günümüzde şarap ve gurme sirkeler başta olmak üzere pahalı alkollü içeceklerin ve sanatsal zeytinyağlarının şişe tıpaları. Bunlar şişe içeriğiyle kimyasal alışverişe girmeden ve aroma bozulmalarına yol açmadan ‘tıpa mantarı’nı vazgeçilmez yapmış. Aynı şey parfümeride de geçerli; doğal esansiyel yağların içeriği bozulmadan saklanabilmesini sağlıyor, ömürlerini uzatıyor. Bazı sporlarda kullanılan raketlerin çerçeve ve saplan da hafif mantarlardan üretiliyor. Örnekleri çoğaltmak mümkün; en dikkat çekici mantar klasiği ise günümüzün moda dünyasında: Çanta ve kemerden, küpe ve aksesuarlara kadar her yerde.
KUŞAKLAR BOYU ÜRETİM OLANAĞI
Gerçekten de bu mantarların gösterişli yapılarına rağmen hafif olmaları ve yalıtım işlevi görmeleri uzay araçlarında da tercih edilmesine yol açıyor. Unutmadan hemen ekleyelim:
Oldukça inatçı bir enfeksiyon etmeni olarak bilinen ve insan sağlığını tehdit eden mikro mantarlarla burada bahsettiğimiz mantarların uzaktan yakından hiçbir ilgisi yok. Bu konu sadece dilimize özgü fonetik benzeşmeden ibaret. ‘Fungi’ ya da ‘fungus’ kendine özel patolojik bir mikroorganizma topluluğunu ifade ediyor.
Peki, en pahalı sebze niyetine tüketilen yenilebilir mantarlara karşın, bahsettiğimiz bu türün menşei ya da kaynağı ne? Bildiğimiz meşe ağacının özel bir cinsinin kendi gövdesi üzerinde oluşturduğu ‘kabuk’ bölümüne biz ‘meşe mantarı’ adını veriyoruz. Aslında doğru tanımlama bu.
İşin uzmanları ve botanikçiler bu katmana ‘Meşe Süberini’ (quercus suber) adını veriyorlar.
Meşe ağaçları 200 yıl kadar yaşayabiliyor, ilk mantar hasadı, ağaçlar yaklaşık 20-25 yaşlarındayken yapılıyor. Yeni kabuk oluşumu için ise yaklaşık sekiz yıl beklemek gerekiyor. Evet, süre epey uzun ama hasattan hemen sonra elde edilen materyalin satışı adeta küçük bir servet değerinde. Her ağaç yaşam süresi içinde 12 ila 15 kez ürün veriyor. Kısacası, bir aileyi birkaç kuşak rahatça geçindirebilecek bir üretim süreci bu.
Göz önünde bulundurulacak ilk şey ağaç kabuklan soyulurken hiçbir şekilde makine ve benzeri aletler kullanılmaması.
İnsan eliyle özel soyma tekniğiyle yapılan işlemler ağaca zarar vermiyor, onun tekrar kabuk oluşturma sürecine yardımcı oluyor. Ancak dikkatli olmak şart; verimli bir mantar meşesi 25 metreye kadar uzayabiliyor, yaklaşık 15 cm. kalınlığında da kabuk oluşturabiliyor. Meşeden elde edilen mantarların hasadı ağacı bir bakıma yeniliyor, uzun ömürlü olmasına katkı sunuyor.
DENETİM ALTINDA
Yapraklarını dökmeyen bu ağacın anavatanı Güney Batı Avrupa ile Kuzey Afrika olduğu için Anadolu’nun birçok bölgesinde de yetiştirilebilir. Fakat ne yazık ki biraz bilgisizlikten, biraz da başka amaçlarla kullanılmasından bu ağacın mevcut popülasyonu bizde giderek azalıyor.
Başta Portekiz olmak üzere İspanya ve İtalya bu ağacın en verimli şekilde yetiştiği yerler. Onlar mevcut ağaçları odun niyetine kesmiyor, devamlı gelir sağlayacak şekilde bakımını yapıyorlar. Portekiz son yıllarda dünya toplam üretiminin yüzde 45’ini sağlayarak ekonomisini dimdik ayakta tutuyor. Bu ülkede stratejik tarımsal ürünlerin başında ve orman haline gelmiş alanlar da ilgili resmi otoritenin koruması altında. Aslında bu ilginç ağacın kabuk oluşturma süreci onu yangınlardan ve bazı hayvanların saldırısından koruyor.
Ağaç yansa bile kabuğu onun yeniden dallanmasını sağlıyor. Bu kendini yenileme becerisi ağacın çok kısa sürede tekrar toparlanmasına yol açıyor. Mantar meşelerinin ilginç özelliklerinden biri de bulunduğu toprağı diğer bitkiler için hayli zenginleştirmesi. Meyveleri ise bugün doğal tarımsal ilaçların özel formüllerine giriyor. Yine de en dikkat çeken ürün ağacın gövdesinden elde edilen o kalın mantar katmanı. Bugün başta Güney Avrupa ve kısmen Kuzey Afrika’da her yıl hasat edilen miktar binlerce ton civarında; bu da yaklaşık en az 2.5 milyar euro’luk bir gelir demek.
Mutlaka okuyun: Keçiboynuzu bahçesi kurmak
KULLANIM ALANI HIZLA GENİŞLİYOR
Peki, meşe mantarı başka nerelerde kullanılıyor? Şişeler için kullanılan mantar tıpaları dışında son yıllarda yer döşemeleri, yalıtım malzemeleri, arabalarda ses emici materyaller olarak çokça talep görüyor. Ayakkabı tabanları üreten endüstrilerde, çanta imalatında da başlıca girdiler arasında. Spor malzemeleri ise geleneksel tüketici talebini sürdürüyor. ‘Mantar Kâğıdı’ ve ‘Mantar Çerçeveleri’ de son yıllarda epey ilgi uyandırıyor.
Uzay araçlarında kullanımına devam edilmesi ise onu stratejik bir ürün haline getiriyor. Tiyatro sahne dekorları ve döşemelerinde vazgeçilmez hale gelen mantar plakaları resim sanatında da büyük ilgi görüyor. En hızlı yükselen talep ise yalıtım malzemeleri üreten endüstrilerde. Sonuç olarak bizim önerimiz tarımsal alanların bir bölümünün mantar meşesi ağacı yetiştiriciliğine ayırmak. Bu konu kırsal alanda yaşayan ailelerin gelecekteki kuşaklarım güvence altına alacak, ağaç varlığımıza da ciddi katkılar sunacaktır. Uzun lafın kısası boş alan ve arazilere mantar meşesi dikmek geleceğe yatırım demek oluyor.
Şunu da asla unutmayalım; mantar hasadı ağaca ve çevreye zarar vermiyor. Yalnız kıyı ve dağlık kesimlerimiz değil, Güneydoğu Anadolu’da da özel mülkiyet alanlarında etkin yetiştiricilik yapılması mümkün. Bu konuda daha çok üretime geçilmesi için kapsamlı araştırmaların yapılması çok çok yararlı olacaktır.
NUR DEMİROK / Para