Covid-19 Sonrası Ön Plana Çıkacak Banka Hisseleri
HİSSE senetleri borsada işlem gören Akbank, Albaraka Türk, Denizbank, ICBC Türkiye Bank, QNB Finansbank, Şekerbank, Garanti BBVA, Halk Bankası, Iş Bankası, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası, Vakıflar Bankası ve Yapı Kredi olmak üzere toplam 13 banka bulunuyor. Bankalar ve özel finans kuruluşları, yüzde 27 ile BIST-100 endeksi içerisinde ağırlığı en fazla olan sektör konumunda. Bu sektörü yüzde 19 ağırlık ile sanayi ve yüzde 14.5 ağırlık ile gıda ve gıda perakendeciliği takip ediyor. Bankacılık endeksinde yüzde 30.90 ile Garanti BBVA ağırlığı en fazla olan hisse. Bu bankayı yüzde 29.66 ile Akbank ve yüzde 13.04 ile tş Bankası (C) izliyor.
2020’nin ilk işlem gününü 115 bin 932 puandan kapatan BIST-100 endeksi 11 Mart’ta Türkiye’de ilk koronavi-rüs vakasının görüldüğünün açıklanması ile 100 bin 966 puandan haftayı tamamladı. Düşüş sadece BIST-100 endeksinde gerçekleşmedi. Karşılaştırmalı dönemde XBank’da 162 bin 209 puandan 138 bin 425 puana kadar geriledi. Ancak uzmanlar artık uzun vadeli düşünmek gerektiğini hatırlatıyor ve bu kapsamda lokomotif sektör kapsamında bulunan ve BIST-100 içinde ağırlığı en fazla olan bankacılık hisselerine dikkat çekiyorlar. Bu noktada ilk çeyrek rakamlarının bankaların sene başında paylaştıkları yıllık beklenti programlarından daha olumlu olacağını düşünen analistler, Covid- 19 sorununun yol açtığı etkilerin ikinci çeyrekte bu kazanımları fazlasıyla yok etmesinden çekiniyor. Salgının etkileri azalmaya başlayıp normalleşme sürecine girdiğimizde ise aşırı değer kaybeden bankaların oluşacak baz etkisiyle ciddi yükseliş potansiyelleri olduğunun altını çiziyorlar. Normalleşme sonrası borsada bir yükseliş bekleyen uzmanlar bunun da bankacılık hisseleri önderliğinde gerçekleşeceğini kaydediyor. Analistler bu kapsamda uzun vade için altı banka hissesine dikkat çekiyor.
“BIST-100 CAZİP SEVİYELERDE”
Tacirler Yatırım Araştırma Departmanı, koronavirüs salgını ve bunun sonucu olarak gelişen ekonomik büyümeye yönelik olumsuz beklentilerin önemli ölçüde pay senedi fiyatlarına yansıdığını düşünüyor. Ayrıca, Fed, AMB ve BOJ’un aldığı kararların küresel piyasalardaki aşağı yönlü riskleri sınırladığını ve piyasaları kısmen de olsa desteklediğini belirtiyor. Kurum, salgınla ilgili haber akışının kısa vadede piyasalarda oynaklık yaratabileceğini tahmin etmesine rağmen, “BIST-100 endeksinin orta ve uzun vadeli yatırımcılar için değerleme açısından (2020T F/K: 5.3) oldukça cazip bir seviyede olduğunu düşünüyoruz. Salgın ile ilgili haber akışının azalmasıyla yatırımcıların daha çok ekonomik gelişmelere ve şirketler üzerindeki etkilere odaklanacaklarını tahmin ediyoruz. BIST-100 endeksinde 94 bin 800 seviyesinin aşılması durumunda 98 bin-100 bin aralığına hareket olabileceğini ancak olumsuz durumda 83 bin desteğine doğru geri çekilme yaşanabileceğini öngörüyoruz” yorumunu yapıyor.
“ÜÇÜNCÜ ÇEYREĞİ BULABİLİR”
BIST- 100 endeksi içinde yüzde 27 ile banka ve finans kuramlarının en yüksek paya sahip olduğunu hatırlatan Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü Barış Ürkün, ancak koronavirüsün reel sektörü olduğu gibi bankacılık ve finans sektörünü de olumsuz etkilediğini söylüyor.
Dünya genelinde üretim durma noktasına gelirken harcamaların da bıçak gibi kesildiğini belirten Ürkün, “Reel sektördeki bu durgunluğa bağlı olarak şirketlerin ve bireylerin mevcut kredilerini ödeyememesi, yeni krediler kullanmaması ve buna bağlı olarak banka karlarında da azalma olacağı beklentileriyle bankacılık sektöründe de ciddi değer kayıpları gördük. Virüs etkileri azalmaya başladığında salgınının ekonomik etkilerini azaltmak için küresel ve yerel bazda yapılan faiz indirimleri ve ekonomik teşvikler ile birlikte bankacılık sektöründe de toparlanma görebiliriz. Ancak bu toparlanmanın banka bilançolarına yansıması üçüncü çeyreği bulabilir” diyor.
“CİDDİ YÜKSELİŞ POTANSİYELİNE SAHİP”
Ürkün, virüs endişelerinin hem dünyada, hem de ülkemizde özellikle Mart ayında arttığım bu nedenle kredi büyümelerindeki yavaşlamayı, takipteki kredilerin artmasını ve karların gerilemesini ilk çeyrek bilançolarında sınırlı ölçüde göreceğimizi düşünüyor. Bu etkilerin asıl ikinci çeyrek bilançolarına yansıyacağını belirterek, uzun vadede banka hisselerinin potansiyel sunduğunu öngörüyor. Henüz yılın ilk çeyreğini yeni geride bırakmamıza rağmen BIST bankacılık endeksinin 6 Nisan tarihi itibariyle yılbaşına göre yüzde 28 değer kaybettiğine dikkat çeken Ürkün, “Üstelik yıl içerisindeki zirve ve dip seviyelerine göre karşılaştırma yaparsak bankacılık endeksindeki değer kaybı yüzde 43’ü buluyor. Virüs etkisiyle yaşanan bu sert düşüş dışında bankacılık endeksinde yer alan bankaların 2019 son çeyreğinde ve yıl genelindeki performanslarını incelediğimizde, çoğu bankanın ana ortaklık karlarında azalma olduğu dikkatimizi çekiyor. Banka karlarında altı yıl aradan sonra yaşanan bu azalmanın nedeni 2018’in Ağustos ayında yaşadığımız kur şokuna karşı TCMB’nin politika faizini 625 baz puan artırarak yüzde 24’e yükseltmesi ve yüksek faiz oranlarının bankalara olan kredi talebini azaltmasıydı” şeklinde açıklıyor.
2019’un ikinci yarısı ile birlikte Merkez Bankası’nm arka arkaya faiz indirimlerine giderek politika faizini yüzde 9.75’e kadar indirdiğini de hatırlatan Ürkün, yılın ilk çeyreğinde dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını olmasaydı banka karlarında ciddi artışlar görebileceğimizin altını çiziyor. Ancak salgının etkileri azalmaya başlayıp normalleşme sürecine girdiğimizde aşırı değer kaybeden bankaların oluşacak baz etkisiyle ciddi yükseliş potansiyelleri olduğunu düşünüyor. Ürkün, bu kapsamda özellikle Garanti BBVA, Halk Bankası, İş Bankası, Vakıflar Bankası ve Yapı Kredi hisselerinin ön plana çıkacağını söylüyor.
“İLK ÇEYREK BEKLENTİLERDEN İYİ GELİR”
Borsada endeks içinde en yüksek paya sahip sektörün bankacılık olduğunu hatırlatan Gedik Yatırım Araştırma Müdürü Ali Kerim Akkoyunlu ise, bankalar henüz Covid-19 ile ilgili net bir etki paylaşmasalar da öncelikle özel bankalarda kredi büyümesinde yavaşlama, tüm sektörde artan mevduat rekabetinden dolayı maliyetlerde hafif artış ve net faiz marjlarında göreceli azalış, komisyon gelirlerinin olumsuz olarak etkilenmesi ve takipteki kredi oranlarında göreceli yükselişler bekliyor. Bu etkileri ağırlıklı olarak ikinci çeyrek rakamlarında göreceğimizi düşünen Akkoyunlu, haliyle bu gelişiminin salgının ne kadar süreceği ile direk alakalı olduğuna da dikkat çekiyor. Hatta ilk çeyrek rakamlarının bankaların sene başında paylaştıkları yıllık beklenti programlarından daha olumlu olacağını düşünen Akkoyunlu, ancak, Covid-19 sorununun yol açtığı etkilerin ikinci çeyrekte bu kazanımları fazlası ile yok etmesinden çekiniyor.
Uzun vadede 0.46 PD/DD değerinde işlem gören sektör hisselerinin kesinlikle potansiyel sunduğunu belirten Akkoyunlu, “Ancak bu potansiyel salgının ne zaman sona ereceğine bağlı. Şu aşamadaki varsayımımız sorunun Mayıs sonunda sona ereceği yönünde. Sorunun sona ereceğinden ise kastımız, evlerde kalma döneminin sona ermesi ve ekonomideki çarkların tekrar efektif bir şekilde dönmesidir” diyor.
Akkoyunlu bu kapsamda özellikle Garanti BBVA, Akbank ve Yapı Kredi hisselerinin ön plana çıkacağını söylüyor. Uzun vade için alınabilecek bu üç hisse için hedef fiyat vermekle birlikte, bu fiyatların henüz Covid-19’un birçok etkisini yansıtmadığının altını çiziyor ve bankaların yeni bütçeleri oluştukça bu hedef fiyatların da güncelleneceğini sözlerine ekliyor.
Barış ÜRKÜN / Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü
“Vakıflar Bankası’nda 4.98 ve 5.08 seviyeleri hedef olabilir”
VAKIFLAR BANKASI: Yıla 5.51 TL seviyesinde başlayan Vakıflar Bankası payları yeni yılın ilk günlerinde küresel anlamda borsalarda gözlenen ralli ve içeride siyasi risklerin azalması ile kredi hacmindeki genişlemeyle yükselişe geçmişti. Bu kapsamda Ocak ayı sonunda 7.01’i test eden hisse, Şubat ortasından itibaren artan koronavirüs endişelerinin hisselerine getirdiği sert satışlarla hızlı düşüşe yönelerek 4.17 TL’ye kadar çekildi. 17 Mart’taki dip seviyenin ardından virüs krizinin kısmen atlatılmasıyla tepki alımları gelse de şimdilik bu tepkinin cılız olduğunu görüyoruz. Bu bağlamda kısa vadede oluşan üçgen formunu takip ediyoruz. Ekonomide durma noktasına gelinmesiyle banka karlılıklarının hem tahsilat, hem de kredi hacmi bakımından daralması endişeleri, TCMB tarafından kredi bacağının canlandırılma çabalarıyla bertaraf edilmeye çalışılıyor. Bu konuda geçen hafta atılan adımların en azından banka hisseleri üzerinde tutunmanın sağlanmasına katkı sunduğunu, ayrıca bireysel ve ticari ölçekte kredilerin ertelenmesine yönelik de tedbirlerin alındığını görüyoruz. Vakıf bank, hem bireysel, hem ticari 65 bin müşterisinin 305 milyon TL’lik kredi kartı borçlarını erteledi. Bunun yanında önümüzdeki süreçte virüs etkisinin gücüne bağlı olarak bankacılık sektörüne ilişkin atılacak bazı olası yeni adımlar da pay fiyatını destekleyebilir. Virüsün kontrol altına alınmasına ilişkin gelecek her haber akışının özellikle yoğun satış baskısına maruz kalan banka hisselerine yeniden alımları getirebileceğini de düşünüyoruz. Vakıfbank hisselerini teknik olarak incelemeye geri dönersek 4.50 TL üzerinde bir tutunma çabası olduğu gözleniyor. Bu çaba başarılı olursa grafikteki üçgen dışında yönün yukarı olmasıyla 4.85 sonraki hedef olabilir. Bu seviye üzerinde ise 4.98 ve 5.08 seviyeleri hedefimizde olacak. 4.50 altına tekrar geçiş oluşursa 4.42 ve 4.32 seviyeleri yeniden gündeme gelebilir.
HALK BANKASI: 4Ç19’da solo net karı geçtiğimiz bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 152 oranında artarak 797 milyon TL oldu (4Ç18 solo net kar 317 milyon TL). Açıklanan solo net kar rakamı piyasanın genel beklentisine paralel gelerek karşıladı Genel beklenti 770 milyon TL kar. Bankanın net karı yıllık bazda yüzde 32 oranında azalarak 1.72 milyar TL’ye gerilerken net kar çeyreklik bazda ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 158 oranında artış gösterdi. Net kardaki bu artışta net faiz gelirlerindeki yüzde 35’lik artışın etkili olduğu görülüyor. Toplam kredilerini 2018 yılsonuna göre yüzde 16.7 artışla 399 milyar TL’ye yükselten Halkbank’ın bankacılık gelirlerinde ise çeyreksel bazda yüzde 28 oranında büyüme gözlendi. Net faiz marjı önceki çeyreğe göre artarak 4Ç19’da yüzde 2.9 oldu. Bankanın öz kaynak karlılığı ise yüzde 9.2’den yüzde 5.7’ye geriledi. Sorunlu kredilerin tutarı 2 milyar TL artarak 15.9 milyar TL’ye ulaşırken sorunlu kredilerin toplam kredi hacmi içerisindeki oranı yüzde 5.1 oldu. Hisseyi teknik olarak incelediğimizde 4.62 TL’de dip yaptıktan sonra hissenin 4.84 TL ile 5.04 TL arasında yatay bir bantta hareket ettiğini görüyoruz. Geçen hafta yaptığı yükselişle 17 Şubat’ta başladığı düşüş trendini yukarı yönlü kıran hissede yükseliş hareketinin devam etmesi için 5.04 TL direnci üzerinde kalıcılık sağlanması gerekiyor. 5.16 ve 21 günlük üssel hareketli ortalama olan 5.21 TL hissede takip edeceğimiz diğer direnç seviyeleri iken yükselişin devamı halinde 5.40 TL seviyesi hedeflenebilir.
İŞ BANKASI: 4Ç19’da piyasa beklentisi olan 1.2 milyar TL’ye paralel 1.3 milyar TL net kar açıkladı. Bankanın karı çeyreksel bazda yüzde 71, yıllık bazda yüzde 5 artış gösterirken banka 4Ç19’da 300 milyon TL serbest karşılık ayırdı. 4Ç19’da kredi portföyü, çeyreksel bazda yüzde 7.7 büyüdü. TL krediler yüzde 9.1 büyürken, YP krediler ise, ABD Doları bazında yatay kaldı. TL kredi büyümesinin detaylarına baktığımızda, perakende kredilerdeki yüzde 12.7’lik büyümenin ön plana çıktığını kurumsal, ticari ve KOBİ kredilerdeki toplam büyümenin ise yüzde 6.8 alarak gerçekleştiğini görüyoruz. Karlılıkta güçlü toparlanma, özkaynak yöntemi uygulanan ortaklıklardan elde edilen 874 milyon TL seviyesinde güçlü kar, rakiplerinin üzerinde çekirdek bankacılık gelirleri büyümesi, TL tarafta hem bireysel, hem de ticari krediler büyümesinde hızlı artış, güçlü kredi büyümesi sebebiyle 20 baz puan toparlanma, aktiften silme ve satışların olmayışı, yeniden yapılandırılan kredilerin ve ikinci grup kredilerin ağırlığında azalma, toplam karşılık rasyosunda artış ve güçlenen sermaye yeterliliği çeyreğin ana unsurları olarak öne çıkıyor. 4.80 TL üzerinde kalıcı bir görünüm ortaya konulabilirse 5.25-5.70 TL şirket payları için önümüzdeki kısa vadeli hedef seviyeler olacak.
Ali Kerim AKKOYUNLU / Gedik Yatırım Araştırma Müdürü
“Yapı Kredi’nin hikayesi var”
GARANTİ BBVA: Garanti BBVA’nın gerek pazar payı ve pozisyonu, gerek güçlü yönetimi ile BIST bankacılık sektörünü en kapsamlı temsil eden bankalardan biri olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla banka hisselerine gelecek talepten en fazla olumlu etkilenebilecek hisse konumunda. 0.5 PD/DD rasyosunda işlem gören banka hisseleri için yüzde 73’lük yükseliş potansiyeli ile 13.71TL hedef fiyat öngörüyoruz.
AKBANK: Bankacılık sektörü adına zor geçecek bir dönemle beraber, Akbank’ın bilanço yapısının risklere karşı güçlü ve güven arttırıcı etki yapacağını düşünüyoruz. 0.48 gibi düşük PD/DD iie işlem gören banka hisselerinde yüzde 102 yükseliş potansiyeli ile 11.5 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
YAPI KREDİ: Bankanın bir değişim hikayesine sahip olduğunu düşünüyoruz. Yönetimin takipteki alacaklar ve maliyet kontrolüne olan konsantrasyonunun başarılı olacağı inancındayız. Bankayı tavsiye etmemizdeki ana nedenler, 0.33 PD/DD gibi çok düşük değerlemesi ve beklenen değişim ile öz sermaye karlılığının yükselme potansiyeli. Takipteki alacaklar konusunda listenin en üstünde olsa da, Grup 1 yeniden yapılandırılan +Grup 2 kredi oranlarında da en düşük ikinci rasyoya sahip. Banka hisseleri için 12 aylık dönemde yüzde 105 oranında yükselme potansiyeli ile 3.93 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
İdil Taraklı