Para koleksiyoneri olmak isteyenlere tavsiyeler
İNSANIN biriktirme, saklama arzusunun kaynağı çok eskidir. Bu arzunun kaynaklarından birisi muhtemelen kıtlık zamanlarına hazırlıklı olma kaygısıdır. Kıtlığın sorun olmaktan çıktığı dönemlerde saklama dürtüsü, içerik değiştirip beğenilen, arzulanan nesnelerin biriktirilmesi hobisine dönüşmüş olabilir. Koleksiyonerliğin kökenini tespit etmek kolay olmasa da günümüzde hangi eğilimle yapıldığına ilişkin yorumlar yapılabilir.
MERVE YILMAZ / Para; Biriktirdikleriyle kişi kendi kültürünü, geçmişini öğrenmek isteyebilir, kimi kaybolan anılarını arar, kimi geçmişin izlerini taze tutmaya çalışır ve topladıklarını yarınlara taşımayı amaçlar. Tarih boyunca her daim hayatımızda popüler uğraşlardan biri olan koleksiyonculuk araştırmaya ve geliştirmeye yönelik bir hobidir. Koleksiyonerler genellikle titiz, özenli, meraklı ve araştırmayı seven insanlardır.
İçeriğe Ait Başlıklar
Para koleksiyonerleri
Hemen her evde, dolapların kuytu köşelerinde, çekmecelerin diplerinde önceki nesillerden kalma birkaç parça kağıt para, bir avuç bozukluk bulunur. İnsanlar bunları ne yapacaklarını bilemez ama atmaya da kıyamadığı için yine aynı yerinde, kuytu köşede saklamayı tercih eder. Bazıları ise bu geleneği sürdürür ve nesilden nesile aktarır; bazıları ise bu tutkusunu bilinçli bir koleksiyoner olarak sürdürür. Bir hobi olmanın ötesinde geleceğe bir yatırım aracı da diyebildiğimiz, satarken ederinin kondüsyon ve emisyonlarına göre belirlendiği bu piyasada merak edilenleri işin uzmanlarına sorduk…
“DÜŞÜK PARALARDAN BAŞLANMALI”
2008’li yıllarda hobi olarak başladığı koleksiyonerliğe halen devam eden Muhammet Süle, “Sultan Abdülmecid, Abdülaziz, Beşinci Murat, Abdülhamit, Reşat ve Vahdettin madeni ve kağıt paraları olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti 1 ve 9 emisyon kağıt madeni paralarından oluşan orta ölçekte bir koleksiyonum var” diyor. Ayrıca Osmanlı ve Cumhuriyet’in ilk dönem pul, cep saati, oyuncak araba, kalem gibi ürünleri de toplamaya başladığını belirten Süle, koleksiyona yeni başlayacaklara mutlaka bir katalog edinmelerini tavsiye ediyor; nadir paralardan ziyade ekonomik açıdan daha düşük paralardan başlamalarını öneriyor, böylece yavaş yavaş piyasayı tanıyacaklarını söylüyor.
Yenilerin günümüz paraları diyebileceğimiz 9. emisyon, ardından 8,7 ve 6. emisyon paralarla başlayabileceklerini hatırlatan Süle, madeni paralar içinse yine günümüzden geriye dönük olarak Darphane’nin basmış olduğu uygun fiyatlı hatıra paralarından başlanabileceğini belirtiyor. Önemli olan noktanın kondisyonun yüksekliği çil, çil altı ve natürelliği olduğunu vurgulayan Süle, bunları bilmeden işe girişmenin doğru olmadığım ifade ediyor.
Süle’nin para saklama konusunda da bir dizi tavsiyesi var. “Kağıt paralar asidi alınmış föyler içinde muhafaza edilirse sıvı görmesi ve tahriş olması engellenebilir. Madeni paralar ise hava geçirmeyen plastik kutular veya karton kapamalar içinde klasörlerde saklanabilir” diyen Süle’nin koleksiyon paralarını sahtelerinden ayırma konusunda uyarıları ise şöyle:
“Özellikle kağıt paralarda renkli fotokopi ile hazırlanmış ölçü ve renkleri herkesin ayırt edemeyeceği fakat iyi incelendiğinde kağıt kalitesi ve filigranı olmadığı anlaşılacak paralar vardır. Kağıt parada boyutu, rengi, kağıt kalitesi fligranı, madeni paralarda ise paranın ağırlığı, madeni çapı, bakı kalıntıları merceklerle iyi incelendiğinde fark ortaya .çıkar. Yine de anlaşılmıyorsa bir bilene baktırıp veya derneklerden yardım alıp çözmelisiniz.”
Evinde eski parası olan ve kimlere satacağını bilemeyen kişilere Süle’nin önerisi ise şöyle: “Hafta sonu pazarlarında, bulundukları yerlerdeki nümismatik dernek ve esnafa, mezat siteleri ya da koleksiyoncu tanıdıkları varsa onlara satabilirler. Osmanlı’nın son altı padişahtan günümüze kadar gelen paraların dışındaki paraların alım satımı yasaktır. Sultan Abdülmecid 1255 hicri yıldan günümüze kadar olan paralar serbesttir.”
“ÇOK DİKKATLİ OLUN”
Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıkları Koleksiyonculuğu ve Denetimi hakkındaki yönetmeliğe göre, koleksiyoner belgesi almak için öncelikle en yakın bir müzeye başvurulması gerektiği bilgisini veren Koleksiyoner Volkan Yaşar Berber, “Son altı padişah paraları hariç, bütün Osmanlı ve diğer Anadolu medeniyetlerine ait paralar ancak yasal izinle toplanabilir.
Alınması satılması ve bulundurulması izne tabiidir” uyarısını yaparak başlıyor sözlerine. Tarihi emanetlerin çeşitli kültürlerin gelişmesinde etkili olduğunu öyleyen Berber, ‘tarihi emanetler’ kavramının resim, mimarlık, hat, fotoğraf, film, vesikalar, nümismatik, filateli vb. sanat ve bilim dallarını kapsadığını ifade ediyor. Para koleksiyonunun başlı başına büyük bir yatırım, büyük bir sermaye, çok farklı bilgi ve deneyim gerektiren teknik bir konu olduğunu belirten Berber, “Tecrübesiz birinin bu işe kendi başına başlaması onu büyük zarara uğratabilir. Mutlak suretle bilir kişi desteği, ekspertiz yardımı gerekir.”
“MUHAFAZA YAŞAMSAL ÖNEMDE”
Para koleksiyoneri olmak isteyen kişinin öncelikle hangi alanda koleksiyon yapacağına karar vermesi ve o alanla ilgili olarak her sene çıkartılan katalogları temin etmesi gerektiğini söyleyen Net Koleksiyon’un kurucusu Mehmet Boz, “Para koleksiyonu, madeni ve kağıt paralar olmak üzere ikiye ayrılır. Bunlar da kendi içinde yerli ve yabancı paralar olarak ayrılır” diyor.
Yerli paraların Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyet Dönemi paraları olarak ikiye ayrıldığını söyleyen Boz, “Ülkemizde koleksiyonlar ağırlıklı olarak yerli paralardan oluşuyor. Tavsiyemiz genelde Türkiye Cumhuriyeti kağıt paraları üstüne oluyor; diğer alanlara göre hem koleksiyoneri fazla hem de koleksiyoner tarafından anlaşılması ve tamamlanması daha kolay” diyor.
Koleksiyon yapmak kadar onun muhafaza edilmesinin de önemli olduğunu hatırlatan Boz, “Bizim tavsiyemiz madeni paralarda plastik ya da kağıt kaplamaların, kağıt paralarda ise asidi alınmış föy ve klasörlerin kullanılması. Daha ileri seviyelerde ise paraların sertifikalandırılmasım tavsiye ediyoruz” diyor. Boz, kalitesi düşük ürünlerin kullanılmaması gerektiğini bunların zaman içinde paranın yapısını bozduğunu ve koleksiyonun değerini düşüreceğini sözlerine ekliyor.
“KONDİSYONA DİKKAT”
Koleksiyonerler için para kondisyonunun çok önemli olduğunu söyleyen Boz, “Kondisyondan kastımız, para ne kadar yıpranmış olursa o kadar değeri düşer. Kağıt paralardan örnek vermek gerekirse; bir paranın ilk basıldığı gibi olması durumuna çil deriz. Zaman içinde paranın tedavülde kalması boyunca katlanması, yıpranmalara maruz kalması, lekeler ve yırtıklar oluşma-srköndisyonunu düşürür. Bizim temiz diyebileceğimiz seviyeye düşmesine neden olur. Daha net anlaşılması için beşinci emisyon üçüncü tertip 50 TL’nin çili 70 bin TL ederken temiz diyebileceğimiz kondisyonu ancak 200 TL ediyor” diyor.
Boz’a ülkemizin en değerli parasını sorduğumuzda şöyle yanıtlıyor: “Türkiye Cumhuriyet Dönemi paralarında en değerli paramız birinci emisyon bin TL’dir. Bankaya geri dönmeyen 23 tane para vardır; fakat piyasada koleksiyonerlerde bilinen 6-7 adeti geçmez. Bugünkü piyasada 150-200 bin dolar arasında işlem gömesi muhtemeldir. Çok nadir olduğu için değeri alıcı satıcı arasında oluşabilecek bir paradır.”
“GÜVEN ÖNEMLİ”
Tüm dünya paralarını biriktirmektense tek bir branşa yönelip koleksiyon yapmanın daha kolay ve maliyetsiz olacağını söyleyen Benerkoleksiyon.com Kurucusu Habip Bener, “T.C. kağıt paralan biriktirilecekse emisyon ve tertip yapılabilir. Bunları geliştirdikçe harf yapılabilir” diyor. Yabancı kağıt para koleksiyonu hakkında da bilgi veren Bener, “Yabancı para koleksiyonu yapılacaksa bir tema biriktirilebilir. Örneğin, hayvan resmi, kraliçe veya bir küpürlii paralar, bir lira, bir dolar, bir riyal gibi.
Aksi takdirde tüm dünya paralarını biriktirmek için çok yatırım yapmak gerekir” diyor. Koleksiyon ürünleri prim yaptıkça özellikle pahalı paralarda kondisyon yükseltmek için işlem yapılıyor bilgisini paylaşan Bener, “Yapılan bu işlem paraya artı bir değer katmaz aksine düşürür. Bir koleksiyoner kendini geliştirmeden değerli ürünler almaya başlamamak ve ürünü iade edebileceği esnaflardan alışveriş yapmalı” diyor.
Nümismatik biliminin faydaları
- Kaybolmuş uygarlık, kent ve yerleşim yerlerinin belirlenmesine katkı sağlar.
- Tarihsel süreçte egemenliği elinde tutmuş kişi ve ailelerin soylarını bildirir.
- Tarihsel süreç içinde yok olmuş anıt ve yapılara ilişkin kanıtlar sunar.
- Yerleşim yerlerine, yönetenlere verilmiş ad ve unvanları gösterir.
- Hükümdarların saltanatlarının başlangıç tarihleri, almış oldukları unvanlar, dönemleri boyunca yaptıkları işler, kazandıkları zaferler belirlenmesine yardım eder.
- Sikkenin basımında kullanılan madenin türüne göre o toplumun, o dönemdeki ekonomik durumu konusunda ipuçları sağlar.
- Yazılı tarihlerde anlatılan olayların kanıtlanmasına yardım eder.
- Sikkenin basıldığı dönemin dinsel inançları konusunda bilgi verir.
- Sikkeyi basan devletin egemenlik alanlarının tespitinde delil niteliği taşır.
Paranın değeri nasıl belirlenir?
Para koleksiyonunda değer nadirliğe, temizliğine göre belirlenir. Kullanılan madenin bir değeri varsafaltın, gümüş vs.] bunun üzerine nadirliği ve temizliğe göre bir değer belirlenir. Az bulunan ve daha az deformasyona uğramış paralar her zaman daha değerli olur. Paraların [özellikle madeni paraların] temizlenmesinde bazı kimyasal malzemelerin kullanılması paraların değerini düşürebilir. Bu yüzden paraların hafif nemli bir bezle yavaşça ovalayarak silinmesi yeterli olur. Koleksiyonculukta kondisyonu çil, çil altı [ÇA] çok çok temiz [ÇÇT] çok temiz [ÇT] temiz [T] gibi terimler ve kısaltmalar vardır.
Bu değerlendirmeler aynı tarihli bir parada bayağı bir ekonomik fark yaratabilir. Bir diğer değer artıran ya da kaybettiren etken ise paranın basım yılı emisyonu tertibi, basım adedidir. Bunları ayırt etmek için her koleksiyoncunun bir para kataloğu edinmesi gerekir. Koleksiyonerlikte sistem bir ölçüde borsaya benzer. Bir paranın belli bir değere el değiştirmesi o paranın fiyatının oluşmasında da etkili olur. Bazı nadir paralarda ise değer tamamen alıcı ile satıcı tarafından oluşturulur. Örneğin, 2011’de 250-300 TL arasında satılan 5. Emisyon 4. Tertip 5 TL’nin çili bugün 2 bin-2 bin 500 TL arasında alıcı buluyor.
Koleksiyonerlere tavsiyeler
- Yeni koleksiyoner para koleksiyonerliği konusunda genel bilgi edinmeli.
- Kişi kendini eski paraların kondisyonlarını anlama üstüne geliştirmeli.
- Dönem ya da para koleksiyonu cinsi tercihi yaparak odaklanılmalı.
- Yıllık koleksiyon bütçesi belirlemeli.
- Koleksiyon yapılacak dönemin listeleri temin edilmeli.
- Güvenilir satıcı ve uzmanlar bulmalı.
Nümismatik sözlüğü
ÇİL (ÇİL): Katlama veya eskime yoktur. Çok iyi korunmuştur. Basım yeri, bankomat, piyasa ve koleksiyoner tarafından hiç kullanılmamıştır. Köşeler keskin ve sivridir, yuvarlaklaşma olmamıştır. Desteden çıktığı gibi doğal parlaklığındadır.
ÇİL ALTI, (ÇA): Bir kısmında ya da köşesinde elle sayma izi veya tam ortada çok hafif bir kat izi vardır ancak kâğıdın yüzeyini kıran herhangi bir kusuru yoktur. Kâğıt temiz ve orijinal parlaklığındadır. Köşeler yuvarlaklaşmamıştır.
ÇOK ÇOK TEMİZ [ÇÇT): Çok az kullanılmıştır. Üç taneye kadar ince çizik veya bir kuvvetli kırık olabilir. Kâğıt temiz ve orijinal parlaklığındadır. Köşeler çok az yuvarlaklaşmış olabilir. Bu tür eski paralar eğer nadir ise iyi para edebilir.
ÇOK TEMİZ (ÇT): Biraz daha fazla kullanılmıştır ama yine de görsel olarak güzeldir. Yatay ve dikey birkaç çizik olabilir. Kâğıdın rengi çok az atmış veya solmuştur. Kâğıt düzgündür yani yumuşak (ezik) değildir. Kenarlar hafif yıpranmış olabilir. Köşeler yıpranmış olabilir ancak tamamıyla yuvarlaklaşmamıştır.
TEMİZ (T): Özellikle döneminde kullanılmıştır ve ilk bakıldığında tedavül görmüş para olduğu anlaşılır. Birçok çizik, kırık ve büküğü olabilir. Kenarlarından çok kullanılmış olduğu bellidir ve ufak yıpranma yırtıkları olabilir. Renkler belirgin ama çok parlak değildir. Genel görünüm hala istenen düzeydedir.
ÇOK İYİ (Çİ): Yıpranmış ve çok kullanılmış olmasına rağmen hala eksiksizdir. Paranın kenarlarında fazla kullanımdan dolayı yıpranma, çentik ve yuvarlaklaşma bulunabilir. Boya lekesi ve renk bozulması olabilir. Gevşektir ve yumuşaklık vardır ama hiçbir parçada eksiklik yoktur.
İYİ (İ): İyice yıpranmış ve çok kullanılmıştır. Uzun zaman tedavül görmesinden dolayı kalın birçok çizik ve kırık, iğne-zımba deliği, boya lekesi, renk bozulması, kenar yırtığı, kir, merkezde delik, yuvarlaklaşmış köşeler gibi hasarlara sahip olabilir. Büyük parça eksiği bulunmaz. Kağıt üzerine kalemle resim ya da şekil vb. çizilmiş olabilir.
ORTA (O): Tamamıyla gevşek, kirli, çok kullanılmıştır. Büyük parçalar genellikle yırtık pırtık olabilir. Belirsiz kısımları daha büyüktür.
ZAYIF (Z): Birçok hasardan dolayı işe yaramaz gibi olmuş, eskimiş, lekeli, yıpranmış, parçaları eksik, şekiller çizilmiş, büyük delileri olan bir paradır. Parçaları bir arada bant tutuyor olabilir. Düzgün olmayan kenarlar kesilip düzeltilmiş olabilir. Bu eski paralar eğer değerli bir para değilse çöptür.
Yüksel GÜLEÇ / Türk Nümismatik Derneği Genel Sekreteri
“Koleksiyoner elindeki geçmişi geleceğe taşır”
Koleksiyoncu, koleksiyon dünyasına çeşitli amaçlarla adım atar. Kimi eski nesnelere duyduğu meraktan, kimi elde ettikleri nesnelerin değerinin kısa sürede artacağını düşünerek bu işe girer. Kimi koleksiyoncu da bizim gibi geçmişten günümüze gelen o nesnelere dokunarak geçmişten gelen mesajları algılamaya çalışır ve o gizemli ruhu günümüzde yaşamak ister. Nasıl başlanırsa başlansın sonuçta o nesnelere dokunduğunuzda bu ruhu hissedemiyorsanız, o nesnelerin tamamına ulaştığınızda ya da uzun süredir peşinde koştuğunuz parçayı bulup elinize aldığınızda mutluluk duymuyorsanız koleksiyoncu değilsiniz demektir.
Bu işin ticaretini yapan bir tüccardan farkınız yoktur. Profesyonel olarak bu alanda ticaret yapmıyorsanız kazanç elde edeceğinizi de düşünmeyin. Koleksiyon dünyasının pek çok sorunu var. Ne amaçla koleksiyon yapacağını bilmeyenler kısa sürede bu işten vazgeçiyor. Israrla devam edenler ise, bir programı bir bütçesi olmadan plansız devam ettiklerinde, koleksiyon hüviyeti kazanmamış tek tek küçük objelerden oluşmuş nesneler yığınıyla uzun yıllar uğraşmak zorunda kalıyor. Camiayı iyi tanımadan, sabırsızca hızla iş bitirmek isteyenler kötü niyetli kişilerin elinde oyuncak oluyor.
Bir de dış etmenler var. Ekonominin kötüleştiği bir dönemde böyle bir zevke para ayıracak kişi sayısı azalıyor. Parası olanlarsa böyle bir uğraşıya bütçe ayırmanın anlamsız olduğunu düşünüyor. Djjitalleşen dünyada koleksiyon malzemesi yapacağınız nesnelerin çeşitliliği azalıyor.
Düne kadar paraları biriktirirken kredi kartlarının yaygınlaşması ile banknot ya da madeni para sayısı gittikçe azaldı. İlerleyen dönemde kredi kartlarını biriktirmeye başlayan koleksiyonerler cep telefonlarında uygulamaların çoğalması ile beraber bir gün bu nesnelerin de yaşamdan çekildiğine şahitlik edecek. Günü gelince bu tip paralar, nesneler tamamen hayattan çekilip yok olmaya başlayacak.
İşte, o dönemde koleksiyonerler ellerindekilerle geçmişi geleceğe taşıyacaklar. Koleksiyon dünyası, sadece nümismatik koleksiyonlar değil paradan tabloya, antika mobilyalara her segmentinde zorluklarla boğuşuyor. Koleksiyonerlerin ciddi sivil toplum örgütlerinin çatısı altında toplanması gerekir. Devletin ise başta geçmişi yok eden bu kanunu iyileştirilmesi ya da yenisini çıkarması ve bağımsız koleksiyonerlere destek göstermesi gerekir. Unutulmaması gerekir ki eski eserler toplumsal hafızamızdır. Amaçlarından biri bunları korumak ve yaşatmak olan az sayıdaki koleksiyoneri desteklemek devletin görevidir. Bu eserleri kaybettiğimizde hafızamızı kaybetmekteyiz.
MERVE YILMAZ / Para
Emekli olmama az kaldığı için araştırma yapıyorum. Bilgi alabileceğim oldukça detaylı çalışmalarınız var. Elinize sağlık…