Türkiye Ürün İhtisas Borsası (50 yıllık hayal)
Borsayla artık tarımsal ürünlerin fiyatları manipüle edilemeyecek
TÜRKİYE Ürün İhtisas Borsası (TÜRÎB) 26 Temmuz 2019 itibarıyla faaliyete geçti. Böylece, 50 yıldır konuşulan ama bir türlü hayata geçirilemeyen kurum, nihayet faaliyete başladı. Borsa ile lisanslı depolarda bulunan ürünleri temsilen çıkarılan elektronik ürün senetlerinin (ELÜS) alım ve satımı tamamen elektronik ortamda hızlı ve güvenilir biçimde tek bir platformda yapılmaya başladı. Borsa’da ilk etapta aracı kurumların olmadığı ve yatırımcıların TÜRtB’e doğrudan emir iletebilecekleri bir geçiş dönemi uygulanıyor. 2020 yılında ise bu piyasada aracılık yapmaya yetkili “aracı kurumlar” devreye girecek. TÜRÎB’de ELÜS’e dayalı vadeli işlem sözleşmeleri ise 2021’de işlem görmeye başlayacak. Ürün İhtisas Borsası’nın temelini oluşturan lisanslı depoculuk kapasitesi 4.7 milyon tondan 14.5 milyon tona çıkarılacak. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) hububat alım işlemlerinin lisanslı depolar ve ELÜS yoluyla yapılması sağlanacak. Lisanslı depoculuk ve ürün ihtisas borsacılığı sistemine yönelik devlet destekleri ve teşvikleri anlatılacak. Piyasanın derinleşmesi için finansal yatırımcılar da sisteme çekilecek. Tarım ürünleri ticaretini geliştirecek ve bu piyasadaki arz ve talep dengesini sağlayacak sisteme, yeni ürünlerin entegrasyonu için gereken adımlar atılacak. Türkiye gelişmiş bir tarım piyasası ile Türkiye coğrafi konum avantajını kullanarak tarımda merkez üssü haline gelebilecek.
“ÇİFTÇİ MAĞDUR OLMAYACAK”
Borsayla artık tarımsal ürünlerin fiyatları manipüle edilemeyecek. Buğday, mısır, arpa gibi hububatlar başta olmak üzere sistemde işlem gören tarımsal ürünlerin fiyatları şeffaf bir şekilde belirlenecek. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ifadesiyle bu sistemde “Çiftçi mağdur olmayacak, finansmana erişmek için kapı kapı dolaşmayacak. Tarımsal ürünler, cep telefonundaki bir aplikasyon üzerinden bir ‘tıkla’ satın alabilecek. Helal mala, alın terine yatırım yapabilecek.”
Türkiye Ürün İhtisas Borsası’yla 2020’de 15 milyar TL’lik bir işlem hacmi, orta ve uzun vadede ise 20-30 milyar TL’lik bir işlem hacmi hedefleniyor. ihtiyatlı yapılan hesaplamalar çerçevesinde bütün ürünlerin yüzde 50’sinin lisanslı depolara getirildiği varsayımıyla gelecekte yıllık 50-60 milyar TL’lik bir ELÜS ticaret hacmi potansiyeli olduğu ifade ediliyor. Bu işlem hacminin ELÜS’e dayalı vadeli işlemlere geçilmesinin ardından daha da artması bekleniyor.
ARACI KURUMLAR SİSTEME GİRECEK
TÜRİB’in elekronik ürün senedine dayalı ulusal çapta etkin ve sağlıklı bir piyasa oluşturulmak amacıyla kurulduğunu dile getiren TÜRİB Genel Müdür Ali Kırali, yeni sistemde ülkenin neresinde olursa olsun alıcı ye satıcının ortak bir fiyatı göreceğini, ona göre alıp satım yapabileceğini dile getirdi. Elini taşın altına koyarak, elektronik ürün senedine dayalı ticaret platformu kuran sekiz Ticaret Borsası’nın bayrağı bugüne kadar getirdiğini vurgulayan Kırali, “Tek bir noktadan ve daha profesyonel bakış açısıyla yönetilen, borsacılığı bilen, finans tarafından gelen bir ekibin işbaşında olduğu TÜRİB, çok daha hızlı gidecek” dedi.
Kırali, şu anda aracı kurumlar olmadığı için 50 bin kişinin Türkiye’nin her yerinden sisteme girip, direkt emir vererek işlem yapabileceğini kaydetti. Piyasanın derinleşmesi için mutlaka aracı kurumların devreye alınması gerektiğini dile getiren Kırali, aracı kurumlara ilişkin alt düzenlemelerin 3-4 ay içinde çıkacağını belirtti. Aracı kurumların yüzde 51’inin bir veya birden fazla ticaret borsasına ait olacağını belirten Kırali, sermaye piyasası aracı ku-rumlannm kurulacak aracılık şirketine ortak olabileceğini veya Bakanlıktan faaliyet izni alan aracılarla içeriği Borsa tarafından belirlenecek bir stratejik işbirliği anlaşması yapılabileceğini kaydetti.
2020’de aracı kurumların işleme başlayacağmı dile getiren Kırali, “Aracı kurumlar devreye girdiğinde acentelere gerek kalmayacak. İdeali 3-5 aracı kurum. 1980-1990’larda sermaye piyasalarında olduğu gibi, bu piyasayı aracı kurum mezarlığına çevirmeyelim” diye konuştu.
Aracı kurumlar yatırımcılara hesap açacak, emirlerini TÜRtB’e iletecek, müşteri teminatlarını kontrol edecek ve işlemlerin gerçekleştirilmesini sağlayacak.
4.7 MİLYON TON KAPASİTE
Ürün Thtisas Borsası sisteminin temelinde lisanslı depoculuk yatıyor. 2005’te yılında çıkarılan Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu ile hukuki zemine kavuşan Türkiye’de lisanslı depoculuk sistemi, bu kanun ve çıkartılan yönetmelik ve tebliğlerle düzenleniyor. TMO tarafından 2010 yılında lisanslı depoculuk sistemini teşvik etmek ve diğer yatırımcılara örnek olmak amacıyla “TMO-TOBB Tarım Ürünleri LİDAŞ” firması kuruldu. Para Dergisi’ne açıklamalarda bulunan Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakde-mirli, Türkiye’deki ilk lisanslı depo şirketi olarak kurulan firmanın 2011’den beri faaliyetlerini sürdürdüğünü kaydetti. Türkiye’de şu an itibarıyla, 90 firma tarafından 128 noktada toplam 4.7 milyon ton depo kapasitesi ile lisanslı depoculuk faaliyeti yürütüldüğünü söyleyen Pakdemirli, bu kapasitenin 4.6 milyon ton ile yüzde 98’inin hububat ile ilgili olduğunu kaydetti. Pakdemirli, lisanslı depolara ilişkin şu bilgileri verdi:“Pamukta iki firma iki noktada 36 bin ton, zeytin/zeytinyağmda bir firma iki noktada 13 bin 500 ton ve fındıkta bir firma bir noktada 17 bin sistemi, bu kanun ve çıkartılan yönetmelik ve tebliğlerle düzenleniyor.
TMO tarafından 2010 yılında lisanslı depoculuk sistemini teşvik etmek ve diğer yatırımcılara örnek olmak amacıyla “TMO-TOBB Tarım Ürünleri LİDAŞ” firması kuruldu. Para Dergisi’ne açıklamalarda bulunan Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakde-mirli, Türkiye’deki ilk lisanslı depo şirketi olarak kurulan firmanın 2011’den beri faaliyetlerini sürdürdüğünü kaydetti. Türkiye’de şu an itibarıyla, 90 firma tarafından 128 noktada toplam 4.7 milyon ton depo kapasitesi ile lisanslı depoculuk faaliyeti yürütüldüğünü söyleyen Pakdemirli, bu kapasitenin 4.6 milyon ton ile yüzde 98’inin hububat ile ilgili olduğunu kaydetti. Pakdemirli, lisanslı depolara ilişkin şu bilgileri verdi:“Pamukta iki firma iki noktada 36 bin ton, zeytin/zeytinyağmda bir firma iki noktada 13 bin 500 ton ve fındıkta bir firma bir noktada 17 bin ton ile lisanslı depo faaliyeti yürütülüyor. Ayıca kuru üzüm ve antepfıstığı ürünleri için de lisanslı depo kuruluş izinleri alındı. Bu lisanslı depolar da ilerleyen dönemde faaliyete girecek. Hububat alanında depo açığının tamamen giderilmesi; bakliyat, pamuk, fındık, zeytin/zeytinyağı, kuru üzüm, kuru kayısı ve antepfıstığı gibi ürünlerde lisanslı depo yatırımlarının artması, üreticilerin bu depoları yaygın bir şekilde kullanması lisanslı depoculukta ülkemizin orta vade hedefleri arasında yer alıyor. Uzun vadeli hedefler ise tüm tarımsal ürünlerin lisanslı depolarda muhafaza edilebilmelerinin sağlanması, lisanslı depolara yakın noktalarda işleme, paketleme gibi üretim tesislerinin yer alması, ELÜS’lerin uluslararası birincil ve ikincil piyasalarda işlem görebilmeleri.”
“TEŞVİKLER SON DERECE ETKİLİ”
Ulusoy Un Sanayi Türkiye’de lisanslı depo yatırımları bulunan şirketlerden biri. Şu anda 110 bin ton kapasiteli lisanslı depo yatırımlarının faaliyette olduğunu vurgulayan Ulusoy Un Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Eren Günhan Ulusoy, devam eden 60 bin jönlük bir lisanslı depo yatırımları da olduğunu ^açıkladı. Ulusoy, “Şu an toplam 4.2 milyon ton kapasiteli lisanslı depo yatırımlarının yüzde 3-4’ü bize ait” dedi.
Aynı zamanda Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Yönetim Kurulu Başkanı da olan Ulusoy, lisanslı depoculuğa verilen teşviklerin son beş yıl içerisinde lisanslı depo yatırımlarının artmasında son derece etkili olduğunu vurgulayarak, hem yatırımcıyı hem kullanıcıyı sistemin içine çektiğini söyledi. Ulusoy, “Son derece isabetli teşvikler olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
“İŞ ALANLARI OLUŞMAYA BAŞLADI”
Lisanslı depoculuk sisteminin tarım sektörüne getirdiği birçok yenilik ve avantajı olduğunu belirten Bakan Pakdemirli, öncelikle ürünlerin güvenli, sigortalı ve sağlıklı şekilde modem altyapıya sahip depolarda muhafaza edilmeye başladığını kaydetti. Teslim edilen ürünler akredite laboratuvar koşullarında analiz edildiği için Türkiye’nin tüm noktalarında sınıflandırmada yeknesaklık, standardize sağlandığını dile getiren Pakdemirli, “Gereksiz ürün taşımacılığı önlenerek nakliye masrafları azaldı. Güvenli ve şeffaf bir piyasa oluştu. Ürünün arz-talep dengesine bağlı olarak piyasa fiyat istikrarının korunması kolaylaştı. Ürünlerde vadeli işlem ve opsiyon piyasalarına ge-çilebilmesinin altyapısı kurulmuş oldu. Ürünlerin, fizikî hareketi yerine lisanslı depolardan elektronik ürün senetleri aracılığıyla alım yapılarak ürün bedeli ödemelerindeki finans yükünde azalma sağlandı. Depolama, bankacılık ve sigorta sektörü açısından yeni iş alanları oluşmaya başladı” dedi.
Pakdemirli, ELÜS’lerin mali piyasaların kullandığı bir menkul değer olarak kullanılmasının, farklı enstrümanların geliştirilmesine de katkı sağlayacağını belirtti. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ise TÜRÎB’e ilişkin yaptığı bir açıklamada hedeflerinin tarımla uğraşan kişilerin ürünlerini uluslararası borsalarda da satabilmesi olduğunu vurgulayarak, “Artık fiyatları daha açık ve net olarak takip etme şansımız olacak” ifadelerini kullanmıştı.
“PİYASA RİSKİNDEN KORUYACAK”
Eskişehir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Zeydan, TÜRÎB ile devreye alman merkezi işlem platformunun tarımsal emtia piyasalarında etkin fiyat oluşumu, şeffaflıkta iyileşme, işlem maliyetlerinde düşüş, finansal sektörde ve tarımsal alanda uzmanlık birikimi gibi faydalar sağlayacağını vurguladı. Türev piyasaların devreye alınması ile işleme açılacak vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri ile üreticilerin ve tüketicilerin riskten korunma tekniklerini uygulayabileceklerini, piyasa riskinden korunabileceklerini belirten Zeydan, “Ürün dizaynında yapılacak iyileştirmeler ile piyasada nihai üretici ve tüketicilerin yanı sıra finansal yatırımcıların da yer alması, piyasa likiditesini artıracak, etkin fiyat oluşumuna katkı verecek” dedi.
PİYASA DERİNLİĞİ ARTACAK
Merak edilen konulardan biri de piyasa derinliği. Ticaret Bakanlığı’ndan edinilen bilgiye göre, 1 Ocak 2019’dan TÜRÎB’in faaliyete geçtiği 2019 Temmuz ayma kadarki dönem içinde yetkilendirilen ticaret borsalarında gerçekleştirilen elektronik ürün senedi işlemlerinin toplam hacmi yaklaşık 3.4 milyar TL. TÜRİB’in faaliyete geçmesi-nin ardından 2019 yılında toplam 6.5 milyar TL’lik bir işlem hacmi gerçekleşti, orta ve uzun vadede ise 20-30 milyar TL’lik bir işlem hacmi hedefleniyor.
TÜRİB Genel Müdürü Ali Kırali, işlem hacminin 2020’de 15 milyar TL’ye ulaşmasını beklediklerini kaydetti. Piyasanın derinliğini artırmak için iki faktörün etkili olduğunu vurgulayan Kırali, “İşlem hacminin artmasının bir nedeni lisanslı depoculuk kapasitesi, İkincisi hasat. Özellikle en büyük ürünümüz olan buğdayda iklim koşulları nedeniyle zayıf bir sezon yaşandığı için hasat, aleyhimize çalıştı. Üreticiler lisanslı depoya veya TMO’ya gitmek yerine sanayiciler malm çoğunu kendi depolarına çektiler. Buğday’da hasat kötü olmasa 2019 sonunda piyasada işlem hacminin 8 milyar TL’yi bulmasını bekliyorduk. Gelecekte Türkiye’nin, bütün ürünlerde yüzde 50’sinin lisanslı depolara getirildiği varsayımıyla senede ihtiyatlı bir tahminle piyasanın 50-60 milyar TL’lik bir ELÜS ticaret hacmi potansiyeli var. Finansal piyasalarla karşılaştırıldığında çok küçük ama önemli bir rakam. Asıl hacim vadeli işlemlerde oluyor. Burada ELÜS’e dayalı vadeli işlem sözleşmelerinin henüz başlamadığını hesaba katmamız gerekiyor” diye konuştu.
İstanbul Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz da, borsada işlem hacimleri ve derinlik arttıkça, manipülasyon ihtimalinin ve spekülatif hareketlerin azaldığı, gıda enflasyonunun kontrol altına alınıp dalgalanmaların önüne geçildiği, şeffaf bir piyasa oluşacağını belirtti. İlerleyen yıllarda vadeli işlemlerin de bu sisteme eklemlenmesi ile bu derinliğin daha da artacağını söyledi. İstanbul Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı, TOBB Başkan Yardımcısı Ali Kopuz, TÜRÎB’in sadece tarımla uğraşanlar veya tüccarlar için değil, diğer vatandaşlar için de alternatif bir yatırım aracı olduğunu vurguladı.
TANITIM ATAĞINA GEÇİLECEK
Piyasanın derinleşmesi için öncelikli tanıtım atağına geçilecek. Üreticiden sanayiciye, yatırımcıdan finans sektörüne sistemin avantajları ve fırsatları anlatılacak. Piyasanın en büyük alıcılarından olan un sektörünün yanı sıra, yem sanayi ve kanatlı bas^ ta olmak üzere birçok sektör temsilcisine ulaşılacak. 2020’de tanıtım atağına geçeceklerini açıklayan Genel Müdür Kırali, finans sektörünün de sistemin içine daha çok çekilmesi için çaba göstereceklerini kaydetti. Bazı bankaların çok bilinçli olduğunu, sistemden kredi müşterisi kazanacağını bildiğini belirten Kırali, “Bazı bankalar da ise hiçbir hareket yok. Bence böylesine sağlıklı ve güvenilir lisanslı depolardaki emtia, dünyadaki en güçlü teminatlardan birisi.
Girişi ve çıkışı belli, ürünler devlet garantisi altında” dedi TÜRİB, gelecek yıl ELÜS’e dayalı vadeli işlemlere başlayacak. “Vadeli işlemler bizim en önemli ikinci miladımız” diyen Genel Müdür Ali Kırali, vadeli işlemlere geçiş için 2021 yılını hedeflediklerini söyledi. Vadeli işlemler için hem mevzuat hem de bilgi işlem sistemi olarak yeni bir altyapı gerektiğini vurgulayan Kırali, “Ondan sonra elektronik ürün senedine dayalı vadeli işlemler yapacağız. İlk işlemlerin buğday mısırda olacağını tahmin ediyorum. Pamuğun olma ihtimali çok yüksek. Vadeli işlemler konusunda daha önceki deneyimlere bakarak, gerekli dersleri çıkaracağız. Piyasayı nasıl derinleştireceğimize yönelik çalışmalar yapacağız” dedi, yadeli işlemlere geçişte özellikle buğday ve mısır gibi ürünlerde müdahale alımı olmasının işlerini biraz zorlaştıracağını söyleyen Kı-rali, “O yüzden de piyasa yapıcısı olan TMO’nun uzun vadede belki alım satım stratejilerini değiştirmesini bekliyoruz. Lisanslı depoculuk ve TÜRİB platformu sisteminin üçüncü ve en kritik aşamasını zaten alım satımda devlet müdahaleleri ve gümrük vergileri uygulamalarında öngörülebilirliğin artırılması oluşturuyor” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE TARIM ÜSSÜ OLUR
Peki, Türkiye bölgenin tarım üssü olabilecek mi? Uluslararası piyasalara açık bir sistem kurulabilecek mi? Sorularımızı cevaplayan TÜRİB Genel Müdürü Kırali, şu anda etkin ve sağlam bir piyasa oluşturmaya çalıştıklarını belirterek, uluslararası piyasalara açık bir sistem için TMO alım satımları, gümrük vergilerinin de içinde olduğu daha büyük bir yapının dizayn edilmesi gerektiğini kaydetti. Türkiye’nin coğrafi konum olarak çok şanslı olduğunu söyleyen Kırali, şunları aktardı: “Kuzeyimizde ve doğumuzda dünyanın en büyük tahıl ihracatçılarından Rusya, Ukrayna ve Kazakistan var. Türkiye kendi kendine yetebilen nadir ülkelerden. Güneyimizde ise en büyük tahıl ve gıda ithalatçısı ülkelerden Ortadoğu ve Körfez ülkeleri yer alıyor. Bu koridorun tam ortasmdayız. Bu bölgede böyle organize ve şeffaf bir piyasa yok. Bu koridorda, finansal piyasaları en gelişmiş ülke biziz. Bunun başarılacağı yer varsa, orası gerçekten Türkiye. Komşu ülkelerin de ürünlerini getirip alım satımını yapacağı bir piyasanın altyapısını kuruyoruz. Bunlar olduktan sonra daha makro politikalarla, burası tarım hub’ına çevrilebilir.”
“BİZ HAZIRIZ”
Eskişehir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Zeydan’a göre tarımda merkez üs olunması için önceliklerin ve görev dağılımının yer alacağı uzun soluklu bir yol haritasının Ticaret Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, TMO ve tüm tarım paydaşları ile birlikte ortaya konması ve buna göre aksiyon alınması gerekiyor. Alınacak aksiyonlar kapsamında, bölgesel merkez üs olarak piyasa işletimi konusunda Borsa’nın uzman kadrosunun, teknik altyapı ve gereksinimler belirleyip gerekli aksiyonları alacağını söyleyen Zey-dan şunları kaydetti: “Teknik altyapı dışında aracılık sisteminin gelişip güçlendirilmesi, lisanslı depoculuk kapasitesinin artırılması ve sınır ötesi lisanslı depolarla ve borsalarla da iş birliğine gidilmesi önem arz ediyor. Piyasa yapıcılık mekanizmasının geliştirilmesi, teminat ve temerrüt yönetimi, gümrük tarifelerinde uyumlaştırma, sınır ötesi uyuşmazlıkların çözümü esasları gibi hususlar da bu yapının oluşturulmasında tartışılıp dikkate alınması gereken hususlar olacak. Yabancı ^ kuruluşların da doğrudan Borsamızda işlem yapması, sınır ötesi teslim ve ticareti ilgilendiren hususlarda pay daşlarla çalışmaların yürütülerek gerekli mevzuat ve teknik altyapının oluşturulması mümkün. Bu konuda Borsamıza düşen görevleri yapmaya hazırız.”
PAMUK İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
Depolamaya uygun nitelikteki standardize edilebilen temel ve işlenmiş tarım ürünlerinde lisanslı depoculuk yapılabiliyor. Hububat, baklagiller ve yağlı tohumlar, pamuk, fındık, zeytin, zeytinyağı, kuru kayısı, kuru üzüm, Antepfıstığı, süt ürünleri için lisanslı depoculuk tebliğleri yayınlanmış bulunuyor. Borsa’da, lisanslı depolardaki ürünler üzerine çıkarılan ELÜS’lerin alım satımı yapılıyor. Piyasada işlem görebilecek ürünler listesinde arpa, ayçiçeği tohumu, buğday, çeltik, çavdar, fındık, mercimek, mısır, nohut, pamuk, soya fasülyesi yer alıyor.
TÜRİB Genel Müdürü Kırali, geçmiş dönem ortalamalarına göre en büyük kapasitenin ağırlıklı olarak buğday, mısır ve arpada olduğunu vurgulayarak, lisanslı depoculuğun yapıldığı tüm ürünlerin sistemde alım satımının yapılmasının mümkün olduğunu kaydetti. Lisanslı depoları olmasına karşın bazı ürünlerin kendine özel nedenlerle borsalardan henüz geçmediğini vurgulayan Kırali, “Örneğin saklama koşullan kendine özgü olan pamuk. Pamuğun da borsamızda işlem görmesi için çalışıyoruz. En kısa sürede pamuğun da burada işlemden geçmeye başlamasını hedefliyoruz. Pamukta olduğu gibi borsada daha önce işlem yapmamış olan ürünlerin işlem yapması, sınırlı miktarda işlem yapılanların hacimlerinin artırılmasına yönelik çalışmaları sürdürüyoruz” dedi.
Lisanslı depoları kullanan üreticiye destek
Lisanslı depoculuk sisteminin beş yıl süreyle desteklenmesine ilişkin Cumhurbaşkanı kararına göre; lisanslı depolarda muhafaza edilen buğday, arpa, çavdar, yulaf, mısır, çeltik, pirinç, mercimek, nohut, fasulye, bezelye, ayçiçeği için aylık ton başına 3 TL, pamuk için aylık ton başına 7 TL, fındık, zeytin, zeytinyağı, kuru kayısı, antepfıstığı, kuru üzüm, kuru incir için aylık ton başına 10 TL’yi geçmemek üzere ve Ticaret Bgkanlığı’nca onaylanacak kira ücretlerinin yüzde 50’si oranında depo kira desteği verilecek. Çiftçi kayıt Sistemi’ne (ÇKS’ye) kayıtlı üreticiler ile ürünlerini 17 Ekim 2019’dan geçerli olmak üzere ÇKS’ye kayıtlı üreticilerden alan üretici birlikleri, Tarım Kredi Kooperatifleri ve birliklerine ise sözkonusu tarımsal ürünler için belirlenen üst sınırları geçmemek üzere her üretim yılına ait ürün için en fazla altı ay süre ile ilave kira desteği verilecek. İlave kira desteğinden yararlanan üreticiler ile üretici örgütlerine, depoya teslim edilen ürünler için ton başına 25 TL’yi geçmemek üzere her ürün çeşidi için en fazla 750 TL tutarında nakliye desteği; ayrıca depolanacak ürünlerin lisanslı depoya tesliminden önce yetkili sımflandırıcılarca yapılacak analizler için parti başına 25 TL’yi geçmemek üzere Ticaret Bakanlığı’nca onaylanacak yetkili sınıflandırıcı ücret tarifesine göre analiz ücreti desteği verilecek.
“Uluslararası üs olma şansına kavuşacağız”
Ürün İhtisas Borsası’nın faaliyete başlamasıyla ticaret borsaları arasındaki farklı uygulamalar ortadan kalkarken, mudilerin üyelik başvuruları ile alım ve satış emirleri gibi işlemler kolaylaştı. Ürün İhtisas Borsası’nın işlem hacminin ve yatırımcılar düzeyinde bilinirliğinin artmasıyla ülkemiz, hububat ticaretinde uluslararası bir üs haline gelme şansına kavuşacak. Ayrıca üretilen tarım ürünlerin uluslararası arenada pazarlanabilmesinin ve gelecek sözleşmeli ticaretin önü de açılmış oldu. Lisanslı depoculuk sisteminin yaygınlaşması ve Ürün İhtisas Borsası’nın devreye girmesiyle tarımsal emtiaların ticaretinde tarihi bir dönüşümün başladığını söyleyebiliriz. İşlemlerin artması ve derinlik kazanmasıyla bu dönüşüm hissedilebilir hale gelecek. Bu sistemle birlikte üreticilerimizin elde ettiği avantajlardan biri finansman ihtiyaçlarının çok daha kolay ve hızlı bir şekilde giderilmesidir. Üreticilerimiz hasat ettikleri ürünlerini lisanslı depolara bıraktıkları anda aslında finansman ihtiyaçlarını karşılamış oluyorlar. Üreticilere, bıraktıkları ürünler karşılığında ELÜS veriliyor. Üreticimiz, bu elektronik ürün senedini direkt satışa sunabileceği gibi dilerse senedi teminat göstererek senet bedelinin yüzde 75’ine kadar 9 ay vadeli ve sıfır faizli azami 5 milyon TL kredi kullanabiliyor.
Hüseyin ÇEVİK / Konya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı, TOBB Borsalar Konsey Başkanı
“Piyasa derinliği sağlanacak”
Lisanslı depoculuk sistemi ile hasat dönemlerindeki arz yığılması nedeniyle oluşan fiyat düşüşlerinin önlenmesi sağlandı. Çiftçi arzın dengede olduğu zamanda ürününü pazara sunuyor, finansman ihtiyacını ürününü teminat göstererek sağlayabiliyor.
TÜRİB’de lisanslı depolarda ELÜS’e dönüşen tarım ürünlerinin alım satımının gerçekleştirilmesiyle, ELÜS işlem miktarı ve hacminde derinliğin sağlanması, serbest piyasa şartlarında reel fiyatların oluşması, gıda güvenliği açısından tarım sektöründe fiyat istikrarının sağlanması, ELÜS’ler dayanak varlık gösterilerek alternatif enstrümanların geliştirilmesi ve spot piyasanın sağlıklı bir temelde geliştirilerek piyasa derinliğinin sağlanması hedefleniyor.
TÜRİB’in, ürünlerin depolanması işlemlerinden ürünün analiz edilerek depodan çekilmesi aşamasına kadar geçen süreçte yer alan emek veren tüm aktörlerin entegre ve koordineli bir yapı içerisinde hareket etmelerini sağlayacak bir ağ oluşturulması, mevzuat düzenlemelerin reel sektör ve ülke gereksinimleri doğrultusunda revize edilerek kolay ve anlaşılır hale getirilmesi, özel sektör girişimlerini teşvik edici ve geliştirici desteklemeler ile kamuoyunda tarıma yönelik farkmdalık oluşturma ve paydaşların kalite düzeyi yüksek ürünler yetiştirmesi yönünde bilinçlendirilmesi konularında katkı sunmasını hep birlikte sağlayacağız.
Ali KIRALİ / Türkiye Ürün İhtisas Borsası Genel Müdürü
“İşlemler şeffaf hale geliyor”
Daha önce sekiz ticaret borsası tarafından kurulan platformlarda yürütülen işlemler, 26 Temmuz 2019 ^itibarıyla TÜRİB tarafından yapılmaya başlandı. Lisanslı depolardaki ürünler bu sistemde şeffaf hale gelecek. Piyasada fiyatlarda anomali bilgi asimetrisinden oluyor. Birileri tarlada depoda ne var biliyor, birileri bilmiyor.
Çiftçi tarlasındaki ürünü biliyor, bütün Türkiye’yi bilemiyor. Bu sistemde Türkiye’nin her yerinde ürün kaça alınıyor satılıyor, depolarda ne mal var gözükecek. Fiyatlar daha rasyonel noktada bulaşacak. Fiyat dalgalanmalarından tutun da, gıda manipülasyona kadar bütün bunların önüne geçilebilecek bir sistem kuruluyor.
Ali KOPUZ / İstanbul Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı, TOBB Başkan Yardımcısı
“Üreticinin zarar etme ihtimali minimize oluyor”
Üretici, yatırımcı ve nihayetinde tüketici için büyük bir fırsat ve tarıma dayalı emtia ticaretinin geleceği olarak gördüğümüz yenilikçi bir yaklaşım. Burada ana hedef, gerçekçi fiyatlardan işlem görmesini sağlayan etkin bir uluslararası elektronik platform oluşturup tarım sektörünün, dolayısı ile de ülkemiz ekonomisinin istikrarlı büyümesine yardımcı olmak.TÜRİB, lisanslı depolarla entegre bir yapılanma içerisinde. Çiftçimiz malını lisanslı depolara teslim edip karşılığında Elektronik Ürün Senedi (ELÜS) alıyor ve isterse bunu bir yatırım aracı olarak kullanabiliyor. Bu sayede hasat dönemi başta olmak üzere fiyatların düşük olduğu dönemlerde ürünlerini elinden çıkarmak zorunda kalmıyor. Daha sonra kendi uygun gördüğü fiyat seviyesinden işleme sokabiliyorlar. Ayrıca bu senetleri bankaya gösterip uygun koşullarda kredi kullanabiliyorlar.
Bu noktada tüccarlar da bu depoları kullanabilir. Bu da piyasaya derinlik katacaktır. Bu sistem ile üreticinin zarar etme ihtimalini de en düşük seviyeye çekmiş oluyorsunuz.
Işınsu KESTELLİ / İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı
“Yakın coğrafyanın tarımsal tedarik merkezi olabiliriz”
Tarımsal ürünlerin hasat dönemi olan sezon başı ile sezon sonu arasındaki fiyat dalgalanmalarını daha az yaşayacağız. Tarımsal ürün ticaretinde piyasa derinliği artacak, daha çok alıcıya ulaşılması ile birlikte fiyat oluşumu açısından çok daha rekabetçi bir ortam oluşacak. Yeni sistem ile ürün kalitesinde de önemli artışlar yaşanacak. Öncelikle bu yeni piyasa konusunda başta üreticilerimiz olmak üzere tarım ürünleri ticaretinin tüm paydaşlan ivedilikle bilgilendirmeli ve sistemin işleyişi detaylı bir şekilde anlatılmalı. Coğrafi avantajlarımızı kullanarak yakın coğrafyamız için tarımsal ürün tedarik merkezi olabiliriz.
Mehmet REİS / Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı
“Fiyatlara normallik getirir”
Yıllardır olması gereken bir sistem. Bu sistemin sürdürülebilirliği, uygulanabilirliği çok önemli. Türkiye Ürün İhtisas Borsası, üreticinin ürettiği ürünlerin değerli olacağı bir sistem getiriyor. Bu durum, Türk tarımında rekolte artışına ortam sağlayacak. Türkiye sadece kendi coğrafyasında değil, dünyada da önemli tarımsal üretim potansiyeline sahip bir ülke.
Bu potansiyelin kullanılabilmesi açısından sistemin önemli olduğunu düşünüyorum. Tarımsal ürün ticaretini derinleştirecek Bu borsa, bir noktada fiyat istikrarını sağlayacak. Yeni sistem, fiyatlara normallik getirir.
Ömer ZEYDAN / Eskişehir Ticaret Borsası Başkanı,TOBB Yönetim Kurulu Üyesi
“Üreticinin finansman maliyeti düşecek”
TÜRİB merkezi yapısı ile tarım ürünlerinde spot ve türev piyasalarının işletimi çerçevesinde sektör paydaşlarının ortak amaca yönelik koordinasyonunu sağlama noktasında önemli katkı sağlayacak. Bu çerçevede, tarımsal emtia sektöründe ürün dizaynı, lisanslı depoların koordinasyonu, aracılık ve üyelik esaslarının oluşturulması ve geliştirilmesi, piyasa gözetim ve denetimi ile risk ve teminat yönetimi mekanizmaları için gerekli teknik ve mevzuat altyapısının getirilmesine katkı verecek. TÜRİB hasat dönemlerinde tarım ürünlerindeki arz fazlası nedeniyle oluşan fiyat düşüşlerinin yumuşatılması ve piyasanın fiyat istikrarı içerisinde dengelenmesi konularında katkı sağlayacak. Çiftçiler ürünlerini yakın çevrelerindeki sınırlı sayıdaki alıcıya satmak zorunda kalmayacak. Özellikle finansman sıkıntısı çeken küçük çaplı üreticiler için lisanslı depolara verdikleri ürünleri karşılığında aldıkları elektronik ürün senetlerinin teminat gösterilerek bankalardan kredi imkanı sağlanması hem üreticilerin finansman maliyetinin düşürecek hem de depolama kalitesini artırarak gıda arz güvenliğini sağlayacak.
Tahir BÜYÜKHELVACIGİL/ Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
“Çiftçinin malı zayi olmayacak”
Türkiye Ürün İhtisas Borsası ülkemiz ve tarımın geleceği açısından son derece önemli. Bu sistemde çiftçinin malı zayi olmayacak. Tarımsal ürünler güvenli, sağlıklı, sigortalı şekilde depolarda muhafaza edilecek. Üreticiler, ürünlerini lisanslı depolara teslim ettiğinde, alacağı elektronik ürün senedi karşılığında kredi kullanabilecek. Ayçekirdeğinin de lisanslı depoları.o değerlendirilmesi için çalışmalar devam ediyor. Türkiye’nin 3 milyon ton ayçekirdeği ihtiyacı varken, bunun 1.5 milyon tonunu üretebiliyoruz. Ayçiçeğinin depolanma şartları çok hassas. Havalandırma şartları buğdaya göre biraz daha özel. Bunlar üzerinde çalışılıyor. Ayçekirdeğinin sisteme girmesiyle üretim alanları genişler.
Eyyüp ERGAN / Trabzon Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı
“Türkiye kazanacak”
Bu borsanın kurulmuş olmasını Türk tarımı ve Türkiye için büyük bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Borsanın devreye girmesi öncelikle ve özellikle tarımsal üretim, fiyatlandırma ve finansmanda sürdürülebilirlik oluşturacak. Bu da üretimden tüketim aşamasına kadar istikrarın gelmesi demek. Sistemin tam olarak yerleşmesi geleneksel usullerin ortadan kaldırılması sonrasında olabileceği için zaman alacak. Örneğin üretici yapısının değiştirilmesi, tarım arazilerinin toplulaştırılması gerekecek. Lisanslı depoculuğun gerçek manada faaliyete geçirilmesi için gereken adımlar daha kalıcı ve seri bir şekilde atılmalı. Buna bağlı olarak Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası da devreye girecek. Bu noktada Ürün İhtisas Borsası, Lisanslı Depoculuk ve Vadeli İşlem Opsiyon Borsası’nın bir bütünlük içinde değerlendirilerek uygulamaya geçirilmesi gerekir. Sistem bütünlük içinde ele alınıp uygulandığında her aşamada herkes, Türkiye kazanacaktır.
Eren Günhan ULUSOY / Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu [TUSAF] Yönetim Kurulu Başkanı
“Önemli bir boşluğu doldurmuş oldu”
Ürün İhtisas Borsası, ülke tarımının gelişmekte olduğunu bizlere gösteren ve sektörde önemli bir boşluğu dolduracak olan bir platform. Son yıllarda lisanslı depoculuk sisteminin gelişmesi ve kaliteli depolama kapasitesinin artması ile beraber altyapısı oluşan Ürün İhtisas Borsası sayesinde üreticimizin ürününü hasat dahi etmeden satabilme imkânı olacağı gibi, müşteri sayısı da kat be kat artmış olacak. Türkiye, dünya tarımsal ürün ticaretinin önemli bir kısmının gerçekleştirildiği coğrafyanın merkezinde üstleneceği rolle, özellikle tahıl ticaretinde bölgede söz sahibi ülkeler arasında zirveye yerleşebilir.
Hülya Genç SertKaya