ASLINDA herkesin bir yöntemi var. Konu şirketlerde inovasyonu sürekli kılmak, iş süreçlerini, üretimleri iyileştirmek, yenilikçi ürün ve hizmetler yaratmak. Kolay mı? Hiç değil… Biraz kültür, biraz düşünme yapıları, kalıplar, gelenekler, teknolojik gelişmeler her şeyin bir potada olduğu bir konu… Bu konudaki arayış ayakta kalma, başarıyı geleceğe taşıyabilmenin önemli bir anahtarı. Çünkü değişim çok hızlı ve özellikle büyük şirketlerde bunu sağlamak zor. Kullanılan ve son dönemde adı çok geçen yöntemlerden biri Design Thinking (Tasarım Odaklı Düşünme)… Bu hafta ArtBizTech Yönetici Direktörü Rabia Yorgancı ile Design Thinking’i konuştum biraz. Design Thinking çalışmaları sivil toplum kuruluşlarından kamu kurumlarına, çokuluslu şirketlerden KO-Bl’lere kadar çok farklı yapılarda gerçekleştirilebiliyor.
Rabia Yorgancı son dönemde çalışanları için Design Thinking workshopları alarak yepyeni ürün ve hizmetler geliştiren şirketler arasında bankacılıktan ilaç sektörüne, yazılımdan otomotive kadar pek çok farklı sektörde faaliyet gösteren firmalar bulunduğunu söylüyor. Bu yöntemi alıp kendi içinde sistemi kuran, kendi kurdukları inovasyon merkezlerinde uygulayanlar da var. Hangi yöntem başarılıdır, geleceğe nasıl gideriz? Tek bir yöntem yok bence, çok farklı unsurlardan faydalanmak gerekli. Bu tür yöntemler de bunlar arasında yer alabilir.
DESİGN THİNKİNG, NASIL UYGULANIYOR?
Daha önce duyduklarınız vardır, pek çok da uygulayan şirket var ama biraz nasıl uygulandığından bahsedelim… Design Thinking metodolojisi, yüksek performans gösteren firmalar tarafından yenilikçi ürünler, hizmetler ve çözümler geliştirilirken nasıl uygulanır?
Rabia Yorgancı şöyle anlatıyor: “Design Thinking metodolojisi workshop’lar halinde uygulanan bir metodolojidir. Workshop sahibi ekip ilk olarak challenge (Değişim beklenen konu burada) belirler. Ardından bu challenge’dan etkilenen hedef kitlelerin tanımı yapılır ve bu hedef kitleleri temsil eden kişiler workshop’a davet edilir. Kurum içerisinden de katılımcıların seçilmesiyle birlikte (workshop katılımcıları, challenge ile birebir ilgili olsun olmasın farklı birimlerden insanlar arasından seçilir), yaklaşık iki haftalık bir ön hazırlık sürecinin ardından workshop gerçekleştirilebilir. Biz iki günlük workshop’ları tavsiye ediyoruz. Workshop’un ilk gününde hedef kitleyi temsil eden kişiler ile görüşmeler gerçekleştiriliyor; onların ihtiyaçları, problemleri, beklentileri dinleniyor. Design Thinking insan odaklı bir metodolojidir ve insanı sadece mantıksal değerler çerçevesinde değil, duygularıyla bir bütün olarak ele alır. Bu sebeple hedef kitle ile yapılan görüşmelerde empati yapılması çok önemlidir. Ardından görüşme sonuçları yorumlanarak içgörüler ortaya çıkarılıyor. îlk gün bu şekilde sona eriyor. İkinci gün ise ilk gün ortaya çıkan ihtiyaç ve içgörüleri karşılayacak yeni ve yaratıcı fikirler ortaya çıkarılıyor”.
ŞİRKET KÜLTÜRÜNE ADAPTASYON
Bence en önemli sorulardan bir tanesi şu: “Design Thinking, metodolojisinin gerektirdiği düşünce yapısını şirket kültürüne nasıl yerleştiririm?”
Rabia Yorgancı bu konuya şöyle yaklaşıyor: “Bunun için en önemli olan metodolojinin ve metodolojinin getirdiği kültürün benimsenmesi oluyor. Coco Chanel ’Moda geçicidir, kalıcı olan stildir’ demiştir. Metodolojiler de bunun gibidir, farklı dönemlerin ihtiyaçlarına yönelik yeni ve daha iyi bir metodoloji ortaya çıkacaktır. önemli olan kültürlerinin ve düşünce yapılarının şirket kültürlerine entegre edilebilmesidir. Şirket çalışanlarında artık insan odaklı düşünme, pozitif olma, yeniyi birlikte yaratma gibi Design Thinking’in de gerektirdiği özelliklerin bir refleks haline gelmesi gerekiyor. Örneğin, bir problem çözülecek, yeni bir ürün ortaya konulacaksa bunların hedef kitlenin ihtiyaçlarını karşılayacak bir şekilde olması gerekiyor. İnovasyonun tanımından da yola çıkıla-bilir: Hedef kitlenin karşılanmamış ihtiyaçlarına yaratıcı çözümler sunmaktır. Hedef kitleyi farklı aşamalara dahil etmek, onlarla birlikte çalışıyor olmak şirket kültürüne entegre etmek kurumumuza kazandırmamız gereken en önemli özelliklerden bir tanesi. Bunu gerçekleştirmek için öncelikle “müşteri temsilcileri zaten müşterileri çok iyi tanıyor” gibi önyargıları kırmak gerekiyor, hedef kitlemizi henüz yeteri kadar iyi tanımıyor olabileceğimizi kabul etmemiz gerekiyor. Bu kabulden sonra artık o insanlarla görüşme ihtiyacını duymaya başlıyoruz.
Design Thinking metodolojisini sıklıkla uyguluyor olmak, bunu iş rutinlerimizden biri haline getirmek, kültürünün gerekliliklerini de kuruma entegre etmeye başlayacaktır”.
Diğer yöntemlerle nasıl kullanılır?
Design Thinking metodolojisi, Lean ve Agile (Yalın ve Çevik) gibi metodolojiler ile birlikte nasıl kullanılabilir? Artbiztech Yönetici Direktörü bu konuyu şöyle anlatıyor:
“Design Thinking, Lean ve Agile gibi metodolojiler ile benzer kültüre sahip, böylece bu metodolojileri benimsemiş kurumiarda kullanımı çok daha rahat oluyor. Bu metodolojiler birbirlerini bütünlüyorlar. Agile bize bir şeyi nasıl yapacağımızı söylerken ne ve neden yapacağımız net bir şekilde belirlenmemiş olabiliyor. Design Thinking ise bu soruların cevaplarını veriyor; hedef kitleden aldığımız cevaplarla neden yapacağımızı belirliyoruz ve ulaşılan çözümlerle neyi yapacağımız ortaya çıkmış oluyor. Bu sebeple Agile’ın öncesinde uygulanması gerekiyor. Daha detaylı bir MVP çalışması için ise ikisinin arasında Lean çalışması eklenebilir”.
Volkan Akı