Su Ürünleri Kanunu’nda Gidilen Değişiklikler
Deniz varlıklarını korumak
48 yıllık Su Ürünleri Kanunu’nda değişikliğe gidiliyor. Balık varlığını sürdürülebilir hale getirmek, deniz varlıklarını korumak amacıyla hazırlanan yeni düzenlemeyle özellikle avlanma konusunda yepyeni uygulamalar gündeme gelecek. Kanun teklifi ile iç sular, Karadeniz, Marmara Denizi, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarında avlanma amaçlı ışık kullanan gemiler için sahip ve donatanlarına 50 bin TL idari para cezası öngörülüyor. İç sular, Karadeniz, Marmara Denizi, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarında trol ile su ürünleri istihsalında (üretimi, çıkarımı) bulunanlara 10 bin TL, kullanılan gemiler için sahip veya donatanlarına 20 bin TL idari para cezası getiriliyor. Trolle avlamada çıkarılan su ürünleri ile istihsal vasıtalarına el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi öngörülüyor. Fiilin iki yıl içinde tekrarı halinde kullanılan gemilerin sahip veya donatanlarına bir yıldan üç yıla kadar hapis ve 5 bin günden 10 bin güne kadar adli para cezası getiriliyor. Dip trolüne ilişkin yasak, sınırlama ve yükümlülüklere aykırı hareket edenlere ve kullanılan gemiler için sahip veya donatanlarına 7 bin TL idari para cezası öngörülüyor. İstihsal olunan su ürünlerine el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi düzenleniyor.
Yasak bölgelerde veya yasak zaman ve mevsimlerde dip trol ağları denizde veya toplanıp bordaya alınmış durumda tespit edilenler, göz açıklıkları tayin olunan asgari ölçülerden küçük dip trolü ağlarını her ne suretle olursa olsun gemilerinde bulunduranlar ile orta su trolünü veya kombine trolünü dip trolü olarak kullananlar hakkında ceza uygulanması öngörülüyor. İdari para cezaları ve diğer yaptırımların “kabahatin niteliğini” dikkate alınarak güncellendiği kanun teklifiyle, kaçak su ürünlerinin yanı sıra gemilere ve avcılık malzemelerine el konulup mülkiyeti kamuya geçirilmesinin yolu açılıyor.
İZİN VE RUHSATLARA YENİ DÜZENLEME
AK Parti milletvekillerince hazırlanan Su Ürünleri Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmelerene TBMM Genel Kurulu’nda bu hafta devam edilecek. Teklifin 10 maddeden oluşan birinci bölümü geçen hafta kabul edildi. Aynen yasalaşması halinde 1 Ocak 2020 itibarıyla yürürlüğe girecek düzenlemeyle su ürünleri avcılığı ve yetiştiriciliğinde . verilen izin ve ruhsatlar günün şartlarına göre düzenleniyor. Yetiştiricilik tesislerin kullandıkları gemilerin de ruhsatlandırılmasına yönelik düzenlemeye gidiliyor. Buna göre ticari amaçlı su ürünleri avcılık faaliyetinde bulunacak gerçek ve tüzel kişilerle ticari amaçlı su ürünleri avcılık ya da yetiştiricilik faaliyetinde kullanılacak gemiler ve diğer su vasıtaları için Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan ruhsat tezkeresi veya izin alınması zorunlu olacak.
Ruhsat tezkereleri veya izinlerin yetkililerce talep edilmesi halinde gösterilmesi zorunlu olacak. Tezkere ve izinleri göstermeyen ticari amaçlı su ürünleri avcılığı yapan kişilere ve gemiler için sahip veya donatanlarına bin TL idari para cezası verilecek. Ruhsat tezkeresi veya izin almadan elde edilen su ürünlerine el konularak, mülkiyeti kamuya geçirilecek. Ruhsat tezkeresini almadan gırgır ağları veya orta su trolü ya da dip trolü, algama gibi dip sürütme av araçları kullanılarak ya da dalarak ticari avcılık yapılması halinde istihsal vasıtalarına, diğer av vasıtaları ile avcılık yapılması halinde ise ilk -tespitte gemi hariç istihsal vasıtalarına, kabahatin tekrarı halinde ise istihsal vasıtalarına el konulacak mülkiyetin kamuya geçirilmesi sağlanacak.
Su ürünleri ruhsat tezkeresi almadan ticari amaçlı su ürünleri avcılığı yapanlara bin TL’den 5 bin TL’ye kadar, gemiler ve diğer su vasıtaları için sahip veya donatanlarına, ticari avcılıkla ilgili usul ve esaslara aykırı hareket edenlere 5 bin TL’den 50 bin TL’ye kadar idari para cezası verilecek. Amatör avcılık kurallarına aykırı hareket edenlere 250 TL’den 500 TL’ye, amatör avcılıkta kullanılan gemilerde sahip veya donatanlarına 500 TL’den 5 bin TL’ye, ticari avcılıkla ilgili usul ve esaslara aykırı hareket edenlere 50 bin TL’ye kadar idari para cezası verilecek.
İZİNSİZ TESİSE BÜYÜK CEZA
Teklif ile yeni balık çiftçiliklerinin kurulmasını desteklemek için kurallar netleştirilirken, su ürün yetiştiriciliğinde su alanı ve suyun kiralanmasında yetkili kurumlar belirleniyor. Deniz ve iç sulardaki su ürünleri istihsal hakkının kiralanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen ve bu zamana kadar geçici düzenlemeyle üç kez uzatılan düzenleme ise kalıcı hale getiriliyor. Teklife göre su ürünleri istihsal hakkının kira yöntemi, şartları, süreleri ve yıllık bedelleri Tarım ve Orman Bakanlığı’nca tespit edilecek. Bu yerlerden Bakanlık tarafından belirlenen alanlarda avcılık yoluyla istihsal hakkı, başkalarına devredilmemesi şartıyla, su ürünleri kooperatiflerine veya birliklerine, bunların kiralamaması halinde ise gerçek veya tüzel kişilere Bakanlıkça kiralanabilecek. Projeli olarak yapılacak yatırımlarda ihtiyaç duyulacak karasal alanların kiralama işlemleri; taşınmazın tescilli olması durumunda maliki kuruluşça, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanlarda ise Milli Emlak birimlerince yapılacak.
Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan izin alınmadan kurulan su ürünleri yetiştiricilik tesislerinin sahiplerine 10 bin TL’den 100 bin TL’ye kadar idari para cezası verilecek. Bu arada kamu tüzel kişilerine ait istihsal yerlerinin “avcılık istihsal hakkını” kiralayan kooperatif, kooperatif birliği veya köy birliklerinin, düzenlemelere aykırı hareket eden (ayrı ayrı) başkan ve yönetim kurulu üyeleriyle, gerçek ve tüzel kişilere 2 bin 500 TL’den 25 bin TL’ye kadar idari para cezası uygulanacak. Kabahatin tekrarında ceza iki katı uygulanacak ve kira sözleşmeleri iptal edilecek.
ÖNCELİKLİ YARARLANMA HAKKI
Kanun teklifine göre ihtiyaç duyulan kıyılarda Tarım ve Orman Bakanlığı’nm teklifiyle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nm uygun görüşüyle, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nca balıkçı barınakları üst yapıları ile yapılacak. Balıkçı barınaklarından yararlanma hakkı öncelikli olarak ticari balıkçılar ve su ürünleri yetiştiricilerinin olacak. Barınaklar 10 yılı aşmamak üzere Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın kooperatiflere, kooperatif birlikleri ya da üretici birliklerine pazarlıkla kiralanabilecek. İlan edilen 30 günlük sürede kooperatifler, kooperatif birlikleri veya üretici birliklerinden talep gelmemesi halinde Devlet İhale Kanunu gereğince Bakanlıkça gerçek veya tüzel kişilere ihale ile verilebilecek.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nm müsaadesi alınmadan akarsularda su ürünlerinin geçmesine veya yetişmesine engel olacak şekilde ağlar kuranlara, bent, çit ve benzeri engeller yapanlara bin 700 TL idari para cezası uygulanacak. Akarsular üzerinde kurulmuş ve kurulacak baraj ve regülatör gibi tesislerde su ürünlerinin geçmesine mahsus balık geçidi yapmayanlara veya istenen tedbirleri almayanlara, aykırılığın giderilmesi için su yapısının niteliği dikkate alınarak 18 ayı geçmemek üzere yeterli süre verilecek. Bu sürede aykırılık giderilmezse 100 bin TL’den 250 bin TL’ye kadar idari para cezası uygulanacak. Balık geçidi veya diğer göç yapıları bulunduğu halde bunları çalışır vaziyette tutmayanlara, taşıma yapmayanlara gerekli tedbirleri almayanlara 50 bin TL’lik ceza uygulanacak.
DİNAMİT KULLANANA 10 BİN TL CEZA
Teklife göre yasak, sınırlama ve yükümlülüklere aykırı hareket edenlere verilecek cezalardan bazıları şöyle olacak: Bomba, torpil, dinamit, kapsül ve benzeri patlayıcı maddeler, öldürücü veya uyuşturucu maddeler, sönmemiş kireç, elektroşok ve hava tazyiki ile su ürünleri avlama yasağına uymayanlara 10 bin TL idari para cezası verilecek, istihsal edilen su ürünleri ile aykırılığa neden olan eşya, alet, edevat, teçhizata el konulacak. Sulara zararlı madde dökülmesine ilişkin çıkarılan yönetmelikteki yasak, sınırlama ve yükümlülüklere aykırı hareket edenlere 5 bin TL İdarî para cezası verilecek. Kabahat; fabrika, imalathane ve atölye gibi tesis sahipleri ve bunların sorumlu kıldığı kişilerce işlendiğinde, idari para cezası 5 bin TL’den 50 bin TL’ye kadar çıkarılacak.
İzinsiz balıklandırma yapılamayacak
Kanun teklifinin aynen yasalaşması halinde Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan izin alınmadan deniz ve içsularda balıklandırma yapılması veya bu kaynaklara diğer su ürünlerinin bırakılması yasak olacak. Deniz ve iç sularda balıklandırma yapan veya bu kaynaklara diğer su ürünlerini bırakan gerçek kişilere 10 bin TL, tüzel kişilere 20 bin TL para cezası uygulanacak. Başka ülkelerin kara sularında münhasır ekonomik bölgelerinde veya uluslararası sularda ticari su ürünleri avcılığı yapacak gemilerin sahip ve donatanların Tarım ve Orman Bakanlığı’nca belirlenen şartlara uyması gerekecek. Avladıkları ürünleri Tarım ve Orman Bakanlığı’nca belirlenen karaya çıkış noktalarından boşaltmayan gemiler için sahip veya donatanlarına bin TL’den 5 bin TL’ye kadar idari para cezası verilecek. Su ürünleri istihsali yasağına uymayan yabancılara 20 bin TL idari para cezası uygulanacak. İstihsal ettikleri su ürünleri ile bunların istihsalinde kullanılan istihsal vasıtalarına el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilecek.
Ahmet Tuncay SAGUN / İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (İSHİB] Başkan Yardımcısı, TİM Sektörler Konseyi Üyesi
“Bize biçilen elbise artık çok dar geliyor”
Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye su ürünleri üretiminde büyük bir potansiyele sahip. Avrupa’da su ürünleri üretiminde ilk üçte yer alan, 100 ülkeye su ürünleri ihracatı yapan Türkiye 2018’de 600 bin tonun üzerinde su ürünleri üretti. Türkiye’nin mevcut olan potansiyelini daha da ileriye taşıması için sektörün gelişmesine destek olan sürdürülebilir ilkeler doğrultusunda hazırlanmış, çevreye duyarlı, günün ihtiyaçlarına cevap veren yeni bir su ürünleri yasasına ihtiyaç var. Mevcut yasa 1971’den bu yana kullanılıyor. Bize biçilen elbise artık çok dar geliyor. Sigortadan kaçak avcılığa, kayıt dışılıktan denetimlere, pazarlamadan teşviklere kadar çok çeşitli sorunlar ile mücadele ediyoruz. Mevcut yasada yapılacak değişikliklerle bugün sektörde yaşanmakta olan sorunların büyük bir kısmı çözüme kavuşacak. Türk su ürünleri sektörünün daha çok üretim yapmasını, iç ve dış pazarlarda daha fazla yer bulmasını istiyoruz. Türkiye’ye daha fazla döviz getirmek ve daha fazla istihdam sağlamayı arzu etmekteyiz. Sektörün bunu yapacak gücü ve deneyimi var.
Ali Can YAMANYILMAZ / Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller ihracatçıları Birliği (ASHİB) Başkan Vekili
“Kaçak ve bilinçsiz avcılığın önüne geçilecek”
Su Ürünleri Kanunu’nda değişiklik getiren yeni düzenlemenin hem sektörümüz hem halkımız için çok yararlı olacağını düşünüyorum. Özellikle dünyadaki su ürünleri çeşitlerinin ülkemizde de yetiştirilebilmesi için yapılacak yatırımların desteklenmesi büyük önem taşıyor. Kanun teklifinin aynen yasalaşması ile kaçak ve bilinçsiz avcılığın önüne geçilecek, doğal kaynaklarımız, nesli tükenmekte olan su ürünleri türlerinin de korunması sağlanacak. Karadeniz, Marmara Denizi, İstanbul ve Çanakkale boğazlarında, avcılık faaliyetinde bulunan gemiler için birtakım düzenlemeler getirilecek. Bu düzenlemelere aykırı hareket edenlere ise ciddi yatırımlar uygulanacak. Bu durum umarım ki yanlış avlanma nedeniyle yok olma tehlikesinde olan su ürünleri türleri için ciddi koruma sağlayacak. Böylece halkımızın daha sağlıklı ürünlerle buluşması sağlanacak.
Faruk COŞKUN / Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkanı
“Sektör artık önünü görür”
2011 öncesi il özel idare müdürlüklülerince yapılan su ürünleri yetiştiriciliği yatırımlarında ihtiyaç duyulan su ve su alanları ile deniz ve iç sulardaki su ürünleri istihsal hakkının kiralanması işlemlerinde aksaklıklar yaşanmaktaydı. Kanun teklifinde yer alan, yetiştiricilik sektörü açısından özellikle kiralamaları ilgilendiren madde su ürünleri yetiştiricilerince olumlu karşılandı. Daha önceki uygulama sırasında yetiştiricilerimiz kiralama işlemlerinde aksaklıklar yaşıyor ve çeşitli bürokrasi ile uğraşıyorlardı. Kanun teklifinin aynen yasalaşması ile Tarım ve Orman Bakanlığı’na giderek kısa sürede işlemini gerçekleştirecek. Bazı illerde kiralama sürelerinin kısa olması ortadan kalkacak ve bir standart oluşturulacak. Biz yetiştiricilerin karşı karşıya kaldığı sıkıntıları kesin bir sonuca ulaştıracak ve tüm Türkiye genelinde kural haline getirilecek. Bu değişiklikle su ürünleri yetiştiricilik sektörü açısından günümüz şartlarının daha da üstüne çıkarak ülkemiz ekonomisine ciddi katkılar sunan, ihracat kapısı açık ve yurtdışına tek ihraç edilen hayvansal ürün olan balığın yetiştirilme ve bu alanda yatırım yapma oranını yükselteceğine inanıyoruz.
Ramazan ÖZKAYA / Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı
“Balıkçılıkta sürdürülebilirliği sağlayacak”
Denizlerdeki ‘Anayasamız’ olarak değerlendirdiğimiz Su Ürünleri Kanunu’nda değişikliğe gidilmesi bizi sevindiriyor. Gönül isterdi ki bütün balıkçılarımız çıkan düzenlemelere uygun balıkçılık yapsaydı da böyle ağır cezalara ve yaptırımlara maruz kalmasaydı. Ben şahsen cezalarla denizlerimizin korunacağına inananlardan değilim. Ancak idari para cezası ve yaptırımların caydırıcı olmadığı durumlarda yasaklara aykırı hareket edildiği de bir gerçek. ‘Bin TL ceza yiyorum, 10 bin TL’lik balık alıyorum’ deniliyordu. Artık kanun teklifinin aynen yasalaşması halinde kaçak ve yasalara aykırı şekilde avlananların, bunu deme şansı olmayacak.
Gücü yeterse o zaman yasaları çiğnesin. Yeni düzenlemeyle ‘şebeke’ dediğimiz, hiçbir belgesi ve kaydı olmayan teknelerin yaptığı balıkçılıkta valilik kanalıyla el konulma geliyor. Balık yasağı olduğu zamanlarda bu tekneler denizlerimizde cirit atıyordu. Teklif yasalaştığında artık yapamayacaklar. Herkesin su ürünleri ruhsatı olması zorunlu olacak.
Hiç kimse belgesiz balığa çıkamayacak. Yeni düzenlemeyi balıkçılıkta sürdürülebilirliği sağlayacak bir yasa olarak görüyoruz. Karasal gıdaların azaldığı bir ortamda su ürünlerine gözümüz gibi bakmalıyız.
HÜLYA GENÇ SERTKAYA