Leasing firmaları, KOBİ’lere finansman sağlamaya hazır
EKONOMİDE yaşanan daralma tartışmasız en büyük darbeyi leasing sektörüne vurdu. Sektörde aylık 400-450 milyon dolar seviyelerinde olan işlem hacimleri kurların ve faizlerin fırladığı Temmuz ve Ağustos aylarından itibaren 30 milyon dolarlara indi. Sektör temsilcilerine göre daralma bu yıl ile sınırlı kalmayacak. 2017 yılını toplam 6.2 milyar dolar seviyelerinden tamamlayan sektörün 2018’in ikinci yarısında yediği ağır darbe yüzünden işlem hacminin 4 milyar dolar seviyesine ineceği, 2019’un tamamında ise 2, hatta 1 milyar dolarlara kadar gerileyeceği görüşü hakim. Umutlar ise 2019’un ikinci yarısına kalıyor.
KOBİ’lere finansman
Bu beklentinin en önemli nedeni ise leasing sektörünün özellikle KOBİ’ler için uygun bir finansman yöntemi olması. Leasing’in KOBİ’ler için banka kredisine göre birçok avantajı bulunduğunu söyleyen QNB Finansleasing Genel Müdürü Metin Karabiber,
“Leasing kullanarak bir mal sahibi olan firma yüzde 18 yerine yüzde 1 KDV ödüyor. Ayrıca BSMV de ödemiyor. Bu ciddi maliyet avantajı sağlıyor. Ayrıca KOBİ, bankalara göre leasingle daha uzun vadeli krediye kavuşuyor. Vadeler yedi hatta 10 yıla uzayabiliyor. Yine bankalara göre prosesi daha hızlı. Son dönem azalan iş hacminin de etkisiyle leasing işlemleri üç günde tamamlanıyor” diyor.
Piyasalarda daralma yaşanmasına rağmen leasing firmaları özellikle uzun vadeli finansman sağlama konusunda oldukça iddialı. Bu hafta leasing firmalarının girişimlerini sayfalarımıza taşıyoruz…
QNB FİNANSLEASİNG
5-7 yıl vade imkanı sunuyor
QNB Finansleasing ağırlıklı yurtdışından sağladığı kaynaklarla KOBİ’lere 5-7 hatta 10 yıla varan vadelerle kredilendirme yapıyor. Kredilendirmelerde ortalama vadesinin 5-7 yıl arasında olduğu bilgisini veren QNB Finansleasing Genel Müdürü Metin Karabiber, özellikle temmuz-ağustos ayında Türk CDS’lerinde yaşanan yükselişe bağlı olarak bu kaynakların maliyetinin iki katma çıktığını söylüyor. Bu maliyet artışının leasing sektöründe hacimlerde önemli daralmalar yarattığına da vurgu yapan Karabiber, aylık 400-450 milyon dolar olan sektörün işlem hacminin bir anda aylık 30 milyon dolarlar seviyesine gerilediği bilgisini veriyor. 2019’da da sektördeki daralmanın devam edebileceği tahmininde bulunan Karabiber, şu değerlendirmeyi yapıyor:
Karabiber’e göre, leasinge ilk talep de ihracatçı firmalardan gelecek. Kendilerinin de sektördeki bu gelişmelerden etkilendiğini söyleyen Karabiber, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“2017’yi 757 milyon dolarlık işlem hacmi ve yüzde 13 pazar payı ile kapattık. Aynı yıl toplam 5 bin müşterimizle 2200 adet işlem gerçekleştirdik. 2018 Ekim sonu itibarıyla 494 milyon dolar işlem hacmi ve 1200 adet işlem gerçekleştirdik. Leasing sektöründe ciddi bir daralma gözlüyoruz. Bugün firmalar sadece zorunlu olan yatırımları yapıyor.”
QNB Finansleasing sektörde ilk TL cinsi sukuk ihracını gerçekleştiren firma. Karabiber’in verdiği bilgiye göre, firma önümüzdeki dönem döviz cinsi sukuk ihraç etmek için çalışmalarını sürdürüyor. Fonlama çeşitliliğine giderek KOBİ’lere uzun vadeli ve düşük maliyetli kredi sağlamayı hedeflediklerini ifade eden Karabiber, “Toplam 5 bin müşterimizin yüzde 80’i KOBİ. Başka deyişle 3200 tane KOBİ müşterimiz var. Sektör ağırlıklı KOBİ’lere hizmet veriyor” diyor.
DENİZLEASİNG
“Araç sayımızı artıracağız”
DenizLeasing Genel Müdürü Kahraman Günaydın, 2018’in seçim yılı olmasının ve Temmuz ve Ağustos aylarındaki hızlı kur artışlarının yatırım iştahı ve sektör rakamlarını olumsuz etkilediğini söylüyor. Buna rağmen sektörün ilk altı ayda kira alacağında yüzde 14, karlılıkta ise yüzde 40 artış yakaladığım söyleyen Günaydın, sektör ve DenizLeasing’e ilişkin şunları söylüyor:
DenizLeasing ise son iki yıldır, KOBİ’lere ve operasyonel leasing’e yoğunlaşmış durumda. Finansal leasing’e yani üretimi destekleyen, arttıran ve ikinci el değerliliği olan varlıklar olmasına özen gösterdiklerini söyleyen Günaydın, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Türkiye’de hali hazırda 4 milyar euro büyüklüğünde bir operasyonel kiralama sektörü var. Finansal leasing’in güncel büyüklüğü ise 11 milyar euro. Operasyonel leasingdc büyük potansiyel var.”
DenizLeasing’in toplam 3.600 araçlık bir portföyü var. Firmanın bu alandaki hedef kitlesi ise yine KOBİ’ler. Firmanın bir diğer hedefi ise şimdiye kadar hiç araç kiralamamış müşteriler. Böyle bir dönemde “Aracım sat özkaynağmı artır. Gel biz sana ihtiyacın olan arabayı kiralayalım” söylemini slogan haline getirdiklerini söyleyen Günaydın, “Bu strateji ile yeni satışlarda 2018’in ilk 10 ayında geçtiğimiz yıla göre yüzde 250 daha fazla araç kiraladık. Tabii ki güncel kur artışları operasyonel leasing’i de olumsuz etkiliyor” diyor.
Operasyonel leasing’in sadece araç kiralama işi olmadığını da sözlerine ekleyen Günaydın, “Avrupa’daki örneklerine baktığınızda bunu çok açık bir şekilde görebiliyorsunuz. Ekonomik ömrü ve ikinci el değerliliği dikkate alındığında her türlü ürün, ekipman veya cihaz operasyonel kiralama yolu ile kullanıma sunulabilir. 2019’da da önceliğimiz KOBİ’ler ve operasyonel leasing olmaya devam edecek. Araç sayımızı 5-6 bine taşımayı planlıyoruz” dedi.
BURGAN LEASİNG
Ödeyemeyene yeniden yapılandırma
Burgan Leasing yenilenebilir enerji ve tekne işlemlerinde oldukça iddialı bir firma. Leasing’in yapılabildiği her alanda var olduklarını ancak bu iki alanda farklılaştıklarını söyleyen Burgan Leasing Genel Müdürü Cüneyt Akpınar,
“Ayrıca operasyonel leasing alanıyla ilgileniyoruz ve bu konuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diyor.
Faiz ve kurlardaki ani artışlara rağmen bu yıl TL bazında yılsonu hedeflerini yakaladıklarını söyleyen Akpınar, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“2017’yi 1.104 milyar TL işlem hacmi ile kapattık. 2018 üçüncü çeyreğinde ise hacmimizi 2017’nin üçüncü çeyreğine oranla yüzde 10’luk bir büyüme göstererek 927 milyar TL’ye çıkarmayı başardık. Pazar payından yüzde 5 pay alarak sektörün ilk 10 firmasından biri olduk. Mevcut konumumuzu korumak ve aktif kalitemizi devam ettirmek başlıca hedeflerimiz, önümüzdeki süreçte, ekonomi ve piyasalarda olumlu gelişmelerin yaşanması durumunda TL bazında bu yıl hedeflediğimiz ciroya yaklaşacağız. 2018 yılsonunda sektörün işlem hacminde ise üçüncü çeyrek rakamlarından çok da farklı bir sonuç beklemiyoruz.”
Akpınar, faizlerdeki ve kurlardaki ani artış sebebiyle firmalardaki yatırım iştahının ciddi oranda azaldığına dikkat çekiyor. Önümüzdeki yılın firmalar için kâr yılı değil dengeyi koruma yılı olduğu görüşünü savunan Akpınar, “Nakit akışı ve ödeme güçlüğü çeken firmaları rahatlatabilmek için ödeme planlarında yapılandırmalara gitmek şu anda başlıca konumuz. Beklenen büyüme rakamları doğrultusunda 2018 hacmini yakalamayı hedefliyoruz” diyor.
ESİN ÇETİNEL
