Başarılı Fintech Girişimleri ve Para Kazanmanın Pratik Yolları
Global fintech merkezi olmaya adayız
Başarılı fintech girişimleri. Türkiye bankacılık ve finans teknolojileri alanında ABD ve Avrupa’dan daha ileride. Dünyanın pek çok bankasında Türk girişimcilerin uygulamaları kullanılıyor. Veni girişimlerle küresel bir fintech merkezi olma şansımız yüksek…
FINTECH alanına yapılan yatırımlar Türkiye’de son dönemde artışa geçti. Bütün göstergeler fintech ekosisteminde çok daha büyük yatırımların ve gelişmelerin olacağı bir dönemin arifesinde olduğumuza işaret ediyor. Türkiye’de girişim ekosistemine yapılan yatırımlarda da genel bir yükseliş hakim. Yatırımların fintech alanındaki ağırlığı ise her geçen gün artıyor. Küresel ölçekte finans dünyasının değiştiği, alternatif ürün ve hizmetlerin tercih edildiği yeni bir döneme giriliyor.
İçeriğe Ait Başlıklar
Başarılı Fintech Girişimleri
Değişen kullanıcı ihtiyaçlarını öngörerek yenilikçi hizmetler sunan, mobil dünyanın avantajlarını da vatandaşın ayağına getiren fintech sektörünün, iş dünyasını dönüştürmesi bekleniyor. Hem kurumsal hem de bireysel tüketicilere sunulan işlemleri daha uygun ve hızlı şekilde gerçekleştiren, dahası finans sektöründe paradigma değişimine yol açan finteeh’ler, farklılaşan hizmet ve çözümleriyle birlikte aldıkları yatırımlarla da dikkat çekiyor.
YATIRIMDA ASLAN PAYINI KAPTI
Startups Watch’ın paylaştığı Türkiye girişim ekosistemi verilerine göre, 2017’de en çok yatırım yapılan alan fintech oldu. Dijital bankacılık, elektronik para, mobil, bulut tabanlı temassız ödemeler, nesnelerin interneti teknolojileri gibi her geçen gün değişen ve gelişen alanlara olan ilgi ve talep artıyor. Bu da önümüzdeki yıllarda hem Türkiye’de hem de dünyada fintech ekosisteminde heyecan verici gelişmelerin habercisi olarak yorumlanıyor. Sektörün temsilcilerine göre, Türkiye bölgesel bir fintech hub’ı (finans teknolojileri merkezi) olma yolunda ilerliyor.
KPMG’nin ikinci çeyrek Fintech Raporu’na göre, bu yılın ilk yarısında dünya genelinde finteeh yatırımları rekor bir yükselişle 875 işlemde 57.9 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştı. Türkiye’de ise aynı dönemde startup ekosistemi 34 işlemde 27.5 milyon dolar yatırım aldı. Fintech yatırımları ise aynı dönemde 6.2 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Araştırma sonuçlarını değerlendiren KPMG Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Sinem Cantürk, “Küresel ölçekte yapılan büyük işlemler 2018’in ilk yarısında fintech yatırımlarının gücüne güç kattı. Dikkat çeken bir başka nokta ise yatırımların geniş bir alana yayılması. Veri analitiği, yapay zeka ve regtech dahil olmak üzere fintech’e ait farklı alt sektörlere karşı artan bir ilgi olduğunu görüyoruz. Bu yatay kabiliyetler, finansal hizmetler sektörünün bütün segmentlerine hitap ediyor.
Yapay zeka ve regtech gibi gelişmekte olan teknolojilere daha fazla yatırım yapılması dışında, fintech kabiliyetlerini birleştirme ve bunları daha geniş dijital dönüşüm programlarına entegre etme çabalarını da izliyoruz. Kullanılmayı bekleyen önemli miktarda sermaye, dünyanın dört bir yanında ortaya çıkan çeşitli fintech ekosistemleri ve inovasyonu teşvik etmek için finteeh’ten yararlanmak isteyen şirketlerin artması nedeniyle, fintech’e yapılan yatırımların 2018’in ikinci yarısına girerken güçlü bir şekilde devam etmesi bekleniyor” diyor.
“Fintech pazarı son üç yılda aldığı yatırım ile rekora koşuyor. Bu rakamlar sektörün olgunlaştığını ve yatırımcıların pazarı fırsat olarak değerlendirdiğini gösteriyor. Fintech dünyası çok geniş. Sigorta teknolojileri olan ‘Insurtech’ ve ‘Blockchain’c yönelik ilginin artması, yeni nesil bankalar gibi yıkıcı oyuncuların alanlarında yeterli olgunluğa erişerek finansal hizmetlerin yeni alanlarına odaklanması, fintech dünyasını ilginç kılıyor. Özellikle Avrupa’da yeni PSD2 düzenlemesi 2018’in fırsatlarla ve yeni iş modelleri ile birlikte geleceğine işaret ediyor” diyen Cantürk, dünya çapındaki fintech yatırımlarını ise şu sözlerle yorumluyor:
“2017’nin dördüncü çeyreğinde aslan payını 149 işlemde 5.8 milyar dolar yatırımla Amerika Birleşik Devletleri aldı. Avrupa’da hız kesmedi, dördüncü çeyrekte 94 işlemde 2 milyar doların üzerinde yatırım yapıldı. Asya’da ise durgunluk hakim. Asya’da 2016’da 10 milyar dolarm üzerinde olan fintech yatırımları, 2017’de büyük düşüşle 3.85 milyar dolara geriledi. Asya’daki yatırımların düşmesinde Çin’in frene basması etkili oldu. Çin’de 2017’nin dördüncü çeyreğinde sadece 45.8 milyon dolar yatırım gerçekleşti.”
FinTek Çalışma Grubu kuruldu
Türkiye’deki fintech ekosisteminin gelişmesi ve Türkiye’nin fintech merkezi haline getirilmesi hedefleri açısından önemli faydalan olabileceği öngörülen FinTek Çalışma Grubu kuruldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Hazine Müsteşarlığı, Sermaye Piyasası Kurulu ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu yetkililerinden oluşan çalışma grubunun gündeme bağlı olarak diğer kamu otoritelerinin de katılımıyla sektöre milli vizyon, hedef, strateji ve yol haritası belirlemesi bekleniyor.
YEPYENİ BİR FİNTECH PLATFORMU
Fintech danışmanlık firması FintechPark, finans teknolojilerini Türkiye ve çevre ülkelerde yaygınlaştırarak, Türkiye’yi bölgesel bir fintech hub’ı haline getirmek amacıyla, fintech platformu KOOP’u geçtiğimiz yıl hayata geçirdi.
Hem fiziksel hem de dijital ortamı birleştiren ilk fintech platformu olan KOOP, Türkiye’den sonra Doğu Avrupa, Avrasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki diğer pazarlara da açılacak. Finans dünyası ile teknolojiyi bir araya getirerek, kuvvetli bir ekosistem oluşturmak üzere yola çıkan FintechPark, KOOP ile fintech şirketlerine, finansal kuruluşlara, perakendecilere, telekom operatörlerine, teknoloji şirketlerine ve diğer sektör oyuncularına yüksek katma değerli hizmetler verecek.
Üyelerine ortak çalışma alanı Workinton işbirliği ile ortak ofis seçeneklerinin yanında, dijital işbirliği ortamı için de bir AP1 Sandbox Platformu sunacak olan KOOP, sektörle ilgili konferanslar, çalıştaylar, yuvarlak masa toplantıları ve uluslararası fintech merkezlerine turlar düzenleyecek. Ayrıca sektörle ilgili araştırmaları ve sektör raporlarını organize edip mentorluk, iş geliştirme ve yatırım danışmanlığı hizmetleri sunacak.
KOOP LAB’da ise özel projelerin yanı sıra hızlandırma programları, uluslararası açılım ve dijital dönüşüm gibi özel paket programlara da yine kooperatif yapılarla imza atacak. KOOP kodlama bilmeyen girişimler için de KOOP ZCODE adında bir platform sunuyor. Platform, özellikle finansal sektördeki fırsatlar üzerinden parlak fikir geliştiren girişimcilerin, fikirlerini en az kodlama bilgisi desteği ile ürüne dönüştürebilmelerine imkan sağlıyor.
“BÖLGENİN MERKEZİ OLACAĞIZ”
KOOP Program Başkanı ve FintechPark îş Geliştirme Ortağı Demet Zübeyiroğlu, Türkiye Fintech Ekosistemi raporuna göre, Türkiye fintech sektörünün yılda ortalama yüzde 14 oranında büyüyeceğinin öngörüldüğüne işaret ediyor. “Girişim sermayeleri ve melek yatırım ağları son dört yılda ülkemizdeki fintech girişimlerine toplam 53.2 milyon dolarlık yatırım yaptı” diyen Zübeyiroğlu sözlerine şöyle devam ediyor:
“Dijital bankacılık, kitle fonlaması, block-chain, akıllı sözleşmeler, dijital para birimleri, sigorta teknolojileri (insurtech), robo-danışmanlık, bireyler arası borçlanma gibi yeni kavramlar ortaya çıkıyor. KOOP finansal hizmetler ve teknoloji sektöründeki değişen anlayışa ve gereksinimlere cevap vermeyi planlıyor.
Modem ekonomi yapılarının olmadığı çevre ülkelerdeki tüketiciler için de erişilebilir olacağız. Amacımız Türkiye’yi Frankfurt, Singapur, Hong-Kong, New York ve Londra gibi bölgesel bir fintech hub’ı haline getirmek. Bunun için Türkiye’de yeterli bilgi birikimi ve tecrübe var.”
Fintech girişimleriyle önümüzdeki dönemde tüm sektörlerde çok daha farklı iş modellerinin ortaya çıkacağına da değinen Zübeyiroğlu’na göre, bundan sonra ödeme konusunda bir yıkıcı inovasyon çıkması zor, fakat sigortacılık gibi henüz boş olan farklı sektörlerden fintech inovas-yonları çıkması bekleniyor.
Zübeyiroğlu Türkiye’nin Avrupa ve ABD’ye kıyasla finans teknolojilerinde ilerlemiş olmasının sebebi olarak ise, Türk bankalarının 2001-2008 krizlerinde teknolojiye yatırım yaparak krizi fırsata çevirmelerini gösteriyor. Bunun aynı zamanda bir dezavantaj olduğuna da işaret eden Zübeyiroğlu, “Bir start-up Avrupa’da bu alanda ne yaparsa yapsın kolayca ilerleyebiliyor. Çünkü pazar aç, bankalar EFT’yi bile hala üç günde yapabiliyor Orada. Ama bizim gibi ilerlemiş bir pazarda start-up’m başarılı olması daha zor. Daha çok emek gerekiyor” diyor.
LONDRA’DA OFİS AÇTI
Fintech yazılım firması Mobven, Türkiye’de çok sayıda bankayla gerçekleştirdiği yenilikçi işbirliğinin ardından şimdi de Londra’da bir ofis açtı. Mobil finans ve mobil ödeme alanlarında uzmanlaşan Mobven, Londra ofisi ile fintech alanındaki tecrübe ve ürünlerini Avrupa’da da duyurmaya başladı.
Londra’da bilindik bir fintech şirketinin hem mobil cüzdanmı hem de uçtan uca test işini yapmak için el sıkıştıklarını aktaran Mobven kurucu ortağı ve CEO’su Serter Varol, “Ortadoğu pazarında da önemli projelere imza atıyoruz. Dubai’de tüm ödemelerde kredi kartı yerine kullanılan EmPay adı verilen bir devlet cüzdanı projesinde yer aldık. Yeme içme ödemelerinden para transferine, toplu taşımadan okul ve aidat ödemelerine kadar her alanda kullanılıyor. Chicago’daki müşterilerimiz için geliştirdiğimiz ürünler de şu an telekom operatörü AT&T ile beraber ABD’de de hızla yayılıyor” diyor.
“TEKNOLOJİYE ALIŞINCA BIRAKMIYORUZ”
Mobven Labs ile finans teknolojileri alanında mobil cüzdan, mobil ödeme, mobil kredi ve mobil para biriktirme gibi ürünleri hayata geçiren firma, İstanbul, İzmir ve Londra ofisleriyle beraber toplam 60 kişilik bir mühendis kadrosuyla çalışıyor. Son olarak THY’nin mobil uygulama projesinde de yer aldılar.
Her projenin doğası gereği farklı teknolojiler kullandıklarını ifade eden Varol, “Örneğin Türkiye’de sunduğumuz perakende çözümlerinde iBea-con ile kampanya önerme ve sepete ekleme özelliği öne çıkarıyorken, Ingiltere’de Sainsbury’s, Tesco, Coop, Morrisons gibi pek çok süpermarkette kullanıcılar ürünün barkodunu okuttuğunda önce ürüne karşı herhangi bir alerjisi olup olmadığını görebiliyor ve eğer ürün uygunsa ürünü sepetine ekleyebiliyor” diyor. Varol, fintech sektörünün Türkiye’deki ilerlemesiyle alakalı olarak da şunları ekliyor:
“Genç nesil finansa ve teknolojiye çok ilgili. Bir teknolojiye alıştıktan sonra da onu asla bırakmayan bir milletiz. Facebook’u dünyada en çok biz kullanıyoruz mesela. Finans teknolojilerindeki ilerlememizde aynı tutkunun eseridir.”
Mobven’in Türkiye’de kullanılmaya başlanan en yenilikçi ürünlerinden biri, süper taksit uygulaması. E-ticarette ve tatil-seyahat sitelerinde kullanılmaya başlanan, perakende sektöründe de istenirse kullanılabilecek olan süper taksit uygulaması özetle bir tür bireysel mikro kredi uygulaması. Bankada hiç hesabı olmayan, kredi kartı bulunmayan bir tüketici sadece TC kimlik numarasını ve ev adresini vererek internetten istediği bir ürünü satın alabiliyor.
Taksitlerini ise e-ticaret sitesi ile anlaşmalı olan bankanın en yakın şubesine giderek ödüyor. Krediyi almak için de ekstra bir çaba sarf etmiyor. Tüm işlem ‘ürünü satın al’ butonu ile hallediliyor, işin cazip tarafı süper kredinin sadece yüklü miktardaki satın almalar için değil, tek bir çanta ya da ayakkabı için de kullanılabiliyor olması.
HİSSE SENEDİ ALIP SATAN YAPAY ZEKA
Foreks Bilgi iletişim Hizmetleri, finansal piyasaların analiz ve izlenmesi konusunda sektöre yön veren buluşlar geliştiriyor. 1990 yılında sektöre adım atan ve döviz piyasasında kullanılan pager cihazları geliştirmeye başlayan, o zamanki adıyla İstanbul Menkul Kıymetler borsasmdan anlık veri yayını yapan Foreks, bugün de borsadan anlık verileri uydu aracılığıyla paylaşıyor. Bankaların mobil uygulama işlerini de yapan firma 2012 yılından bu yana İTÜ Arı Teknokent’te Ar-Ge çalışmalarını sürdürüyor. Hisse senedi alıp satan yapay zeka ve her yerde borsa gündemini takip etmeye yarayan hololens gibi yenilikçi ürün ve yazılımlar geliştiriyor.
Firmanın sadece Foreks Mobilc ürünü bile şimdiye kadar bir milyonun üzerinde indirilmiş. Uygulamanın üzerinden her ay 35 bin işlem geçiyor. Gençlerin paranın değerlenmesi konusunda çok meraklı olduğunu aktaran Foreks Genel Müdür Yardımcısı Fatmanur Arıcı, yapay zeka alanındaki gelişmelerin, finansal piyasaların analizlerinde yeni bir enstrümana dönüştüğünü söylüyor.
Ürünleri kişiselleştirerek geliştirme niyetinde olduklarını belirten Arıcı, “Smartchart adında bir ürün geliştirdik. Yapay zeka ile binlerce veriyi ve haberi okuyup analiz ediyor. Yüzlerce sayfa okuyarak ulaşabileceğiniz teknik analizlere saniyeler içinde erişmek mümkün hale geliyor. Bir diğer uygulamamız ise Hololens. Bu özel tasarım gözlükler ile bir borsacı bulunduğu ortamı dev bir seans odasına dönüştürebiliyor” diyor.
Foreks’in üzerinde çalıştığı bir başka konu ise özellikle Kapalı-çarşı esnafını oldukça mutlu edeceğe benziyor. Çarşıda metrekare olarak zaten küçük alanlara sahip esnafın, finansal piyasaları izlemek için, uydudan bilgisayar ve özel kasa donanımlara kadar birçok yatırım yapması gerekiyordu. Foreks geliştirdiği yeni teknoloji ile bu sorunu da çözdü. Bu buluş sayesinde tüm verileri televizyondan canlı izlemek için bir HDMI cihazı kullanmak yeterli olacak.
“BANKALAR CİDDİ KAYNAK AYIRDI”
Türkiye’de fintech alanındaki gelişmelerin oldukça erken başladığını ifade eden Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı îlhami Koç, “Bunun başlıca sebebi, Türkiye’de başta bankalar olmak üzere finans şirketlerinin teknoloji yatırımlarına ciddi kaynak ayırması. Finansal şirketler teknolojiye yaptıkları yatırımların karşılığını hızla alabiliyor” diyor.
Koç’a göre bir diğer sebep, gelişen teknolojilere bağlı olarak ortaya çıkan büyük veri, yapay zeka, nesnelerin interneti ve kayıt zinciri gibi uygulamaların finans sektöründe kolaylıkla karşılığını bulması. Örneğin, sermaye piyasaları tarafında AlgoTrade, Yüksek Frekanslı İşlem, Forex işlemleri, kitlesel fonlama gibi yeni kavramlar hızla hayatımıza girdi. İnternet erişiminin yaygınlaşması ve akıllı mobil cihaz kullanımının hızla artması da fintech alanına ilgiyi arttırıyor. Finansal piyasalara ulaşılabilirliğin hızı artık saliselerle ölçülüyor.
Ülkemizde finansal teknolojilerle gerçekleşen işlemlerin değerinin her yıl büyüdüğüne işaret eden Koç, “Bu ilgi doğrultusunda fintech ekosistemindeki şirketlerin sayısı artıyor, küresel alandan gelen yatırımlar çoğalıyor. Hali hazırda ülkemizde 200’den fazla fintech girişimi bulunuyor. Üstelik bu girişimlerin bazıları önemli yatırımlar almayı başardı” diyor.
ORTA GELİR TUZAĞINDAN ÇIKMA YOLU
Türkiye’de fintech girişimleri için uygun bir zemin oluşturulduğunu, genç girişimleri destekleyen kamusal teşvikler, üniversiteler, teknokentler ve yatırımcılardan oluşan bir ekosistem yaratmayı başardığımızı aktaran Koç’a göre, finans sektöründe yaşanan gelişim ve değişimler diğer sektörleri de olumlu yönde etkileyecek, uluslararası alandaki rekabet gücümüzü artıracak. Fintech alanındaki başarılı girişimler, başka girişimlere örnek olacak ve katma değerli teknolojileri başka ülkelere satabilme olanağımız artacak. Katma değerli ürün ihracatının artması orta gelir tuzağından çıkabilmemizi sağlayacak.
İŞ BANKASI GİRİŞİMLERİ DESTEKLİYOR
Yeni ekonominin temel kavramlarından biri olan ve paylaşmanın ön planda olduğu startup ekosistemini destekleyerek, teknoloji odaklı iş yapış biçimlerinin yaygınlaşmasına ve katma değerli dijital iş modellerinin hayata geçmesine destek olmaya çalıştıklarını ifade eden îş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen, “Tüm dünyada hızla gelişmekte olan girişimcilik kültürü, ülkemizde de gerek resmi kurumlar gerekse sivil toplum kuruluşları ve özel girişimler tarafından desteklenerek her geçen gün büyüyor.
Özellikle inovatif, teknoloji tabanlı ve de hızlı büyüme potansiyeli bulunan girişimleri, gerek potansiyel müşterilerimiz gerek ülke kalkınmasında üstlenecekleri rolden dolayı desteklenmesi gereken bir kitle olarak değerlendiriyoruz” diyor.
Her işi kurum içinde yapma anlayışından öte startup’lar ile birlikte geliştirme, tasarım, stratejik iş ortaklık yapmaya büyük önem verdiklerini ve bu anlamda Kolektif House bünyesinde faaliyetler yürüttüklerini belirten Sezen, “Startup’ların en önemli ihtiyacının girişimlerini sunacakları müşteriyi bulmak olduğunu gördük, ilk etapta, girişimciler ile fikirlerini bir servis olarak bankamızın geniş müşteri tabanına ulaştırabilecekleri bir işbirliğine girdik.
Özellikle finansal teknolojiler üreten startup’ları, iştirakimiz Softtech aracılığıyla kendileri ile doğrudan iş ortağı şeklinde çalışarak destekliyoruz. Kolektif House bünyesinde bankamız desteğiyle başlatılan Workup girişimcilik programı da ilk mezunlarını bu ay veriyor. Dokuz Workup girişimi bankamız yöneticilerinden düzenli şekilde mentorluk desteği alacak. Workup programı sadece fintech’lere yönelik değil, tüm dikeylere açık bir program. Eşya taşımacılığından sanal gerçekliğe kadar farklı konularda çalışan girişimler mevcut. Ekiplerimizden ikisi de fintech dikeyinde çalışmalar yapıyor” diyor.
“TÜRK FINTECH’LER DAHA BAŞARILI”
Türk finans sektörünün en yeni teknolojileri bünyesine hızlıca adapte edebilecek bir kapasitede olduğunu, bu durumun finteehler için zorlayıcı göründüğünü vurgulayan Sezen, “Aslında onların gelişimleri açısından büyük önem taşıyor.
Türkiye’de kurulmuş, burada büyümüş ve başarılı bir finans sektörü ile kol kola ilerlemiş bir fintech, yabancı pazarlara açıldığında çok daha başarılı oluyor. Bu tür başarı hikayeleri yeni girişimlerin kurulmasına vesile olacağı gibi, teknoloji tabanlı ve hızlı büyüyen girişimlerin ekonomimize yaptıkları katkının artmasını da sağlayacak. Başarılı bir fintech girişimi ihraç etmenin öncelikle Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin başarısı ve koalisyonu ile mümkün olacağını söyleyebilirim.
Sadece girişimcinin başarısı veya zekası ile global ölçekte başarılı bir girişim yaratmak tek başına yeterli olmayacaktır. Ekosistemin önemli tarafları olan büyük kurumların, yasal otoritenin, yatırımcıların el ele vererek, finteeh’ler dahil startup’ları cesaretlendirme ve ölçeklenmelerine destek olma konusunda planlı, ortak çalışmalarının kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum” diyor.
Iş Bankası ayrıca teknoloji iştiraki SoftTech’e bağlı olarak Silikon Vadisi’nde kurduğu Maxitech şirketi aracılığı ile dünyanın en önemli girişimcilik ekosistemindeki yeni oluşum ve teknolojilerle ilgili gelişmeleri de takip ederek işbirliği fırsatlarını değerlendiriyor. Maxitech aracılığı ile yapay zeka örneklerini, iş akitlerini, endüstriyi enteresan şekilde etkileyecek olan yazılımları yakından izliyor. Şu sıralarda MaxiTech’in Amerika’da temas kurduğu bir fintech ile de yapay zeka teknolojisine dayalı bankanın tüm dijital kanallarında kullanılabilecek bir işbirliğine yönelik prensipte anlaşmış bulunuyor.
TÜRKİYE BÖLGESEL GÜÇ OLABİLİR
Kartlı ödeme sistemlerindeki hızlı gelişmelerin fintech yatırımlarını tetiklediğini aktaran Ödeme ve Elektronik Para Derneği (ÖDED) Başkanı Burhan Eliaçık, “Dijital bankacılık, elektronik para, mobil, bulut tabanlı temassız ödemeler, nesnelerin interneti gibi teknolojilere talep ve ilgi her geçen gün artıyor.
Özellikle Brexit sonrası dönemde doğan fırsatı yakalama anlamında Türkiye’nin, finans ve bankacılık sektöründeki engin bilgi birikimi ve deneyimini, bölgesel konum avantajıyla birleştirerek fintech ekosistemine daha fazla yoğunlaşırsa, bu alanda bölgesel bir güç haline gelmemesi için hiçbir neden göremiyorum” diyor.
Eliaçık’a göre, ülkemiz uzun yıllara dayanan ödeme sistemleri ve finansal servisler alanındaki yoğun tecrübe ve birikiminin üzerine, 2013 yılında çıkarılan 6493 sayılı kanun ile banka dışı kurumların da ödeme hizmeti sunmasının önünü açarak, bu alandaki öfıcü ve lider ülkelerden biri olma pozisyonunu almış bulunuyor. Sektörün hukuki zemine kavuşmuş olması ve kanunda tanımlanan roller, mevcut ve yeni girişimleri daha da cesaretlendiriyor.
Sayıları 40’a ulaşan ödeme ve elektronik para kuruluşu BDDK tarafından verilen faaliyet izniyle çalışmalarını sürdürüyor. Bu gelişmeler, fintech’lere duyulan ilgiyi de arttırıyor. Bu durumun doğal bir sonucu olarak da 2017 yılında Türkiye’deki tüm girişim ekosistemine yapılan yatırımlardan aslan payını ÖDED üyesi şirketler veya BDDK’ya tabi olmadan faaliyetini sürdüren diğer fintech şirketleri almıştı. Bahsedilen girişimler özellikle küçük işletmelerin ödeme hizmetine erişimini ciddi ölçüde kolaylaştıran ödeme sağlayıcılar olmakla birlikte, ön ödemeli kart ile elektronik para ihraç eden ve mobil çözümler sunan şirketler.
‘FONLARIN FONU’ DÖNEMİ BAŞLADI
Sermaye şirketlerine veya projelere finansman sağlayan girişim sermayesi fonlarına Hazine Müsteşarlığının bütçesinden kaynak aktarılmasına ilişkin usul ve esasları belirleyen Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, Hazine Müsteşarlığı tarafından 31 Aralık 2023 tarihine kadar girişim sermayesi fonlarına taahhüt edilecek toplam kaynak tutarı 2 milyar TL’ye kadar çıkabilecek.
Bu gelişmeyi değerlendiren Ödeme ve Elektronik Para Derneği Başkanı Burhan Eliaçık, “İstanbul Fintek Merkezi Eylem Planı raporumuzda önerdiğimiz ‘Fonların Fonu’ sisteminin hayata geçirilmesi çok sevindirici. Dünyadaki başarılı örneklerle örtüşen bu adım, Türkiye’de fintech’lere lig atlatacak” dedi. Bu kararın finteeh’ler için milat niteliği taşıdığına vurgu yapan Eliaçık şunları aktardı:
“Global pazardaki rekabette güçlü bir biçimde kendimizi göstermemize zemin hazırlayacak ve 1 milyar dolar değerlemeye ulaşan şirketlere ulaşmamızı sağlayacak en önemli adımlardan biri. 2 milyar TL’lik yatırım desteğinden ciddi miktarda pay alacağımızı düşünüyoruz. Ayrıca iyileşen yatırım ortamını gören global şirketlerin de Türkiye’deki fintech ekosistemine doğrudan yatırım yaptığını görmeyi bekliyoruz. Bu süreçte sektör temsilcilerini dinleyerek önerilerini alan Hazine Müsteşarlığına da ayrıca teşekkür ederiz.”
“FINTECH’TE DÜNYADAN ÖNDEYİZ”
“Türkiye’deki ödeme ve elektronik para kuruluşlarıyla diğer fintech şirketlerinin sahip oldukları vizyon, yenilikçi yapı, inovatif kültür, ürün ve hizmet kalitesi ile çeşitliliği, kullanıcı deneyimi odaklı yaklaşımı, finansal servisler ve ödeme hizmetleri alanındaki derin deneyimi, dünyanın birçok ülkesinin oldukça önündedir ve bu açıdan kendimizle gurur duyabiliriz” diyen Eliaçık, bunun altında yatan gerekçenin yenilikleri takip etmeyi sevmemizin yarattığı potansiyel pazar olduğunu ifade ediyor. Bankacılık sisteminin 2000’li yılların başından itibaren inovasyon ve ödeme sistemlerine verdiği önem ile yoğun çabanın işletme ve girişimcilere yansıması da cabası.
Ülkemizde fintech girişimlerinin daha fazla yatırım alması gerektiğine de dikkat çeken Eliaçık, “Dünya genelinde 2010 yılından 2017 yılına kadar Venture Capital ve Private Equity yatırımı ile Mergers & Acquisitions aracılığıyla yaklaşık 8 bin fintech şirketine yapılan yatırım miktarı 300 milyar doların üzerinde. Ülkemizde ise bu miktar, 2012 yılından bugüne kadar 285 milyon dolar” diyor.
CARDTEK’İN HEDEFİ İLK 10’A GİRMEK
Bankalara teknoloji çözümleri sağlayan Cardtek, 26 ülkede 150 müşterisine hızlı ve güvenli ödeme çözümleri sunuyor. Cardtek, önümüzdeki beş yıl içinde finansal teknolojiler alanında dünyanın ilk 10 şirketinden biri olmayı hedefliyor.
Cardtek, kurulduğu 2001 yılından bugüne dünya genelinde finans kurumlan, ödeme servisi sağlayıcıları, telekom operatörleri, perakendeciler, terminal ve kart satıcıları ile toplu taşıma işletmelerine uçtan uca ödeme çözümleri sunuyor. 2016 yılı Mart ayında MV Holding ile Revo Capital’in yüzde 24 oranında hissedar olduğu Cardtek, Hindistan’da ulaşım ödeme sistemlerinden Dubai’de EmPay isimli milli mobil cüzdana kadar pek çok dünya projesinde de yer aldı. EmPay projesi için yıllık 694 milyon dolar bütçe belirlendi.
Dubai hükümeti, ‘akıllı şehir’ projeleri içinse 12.5 milyar dolar kaynak ayırmış durumda. Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaklaşık 8 milyon kimlik kartı kullanılıyor. EmPay projesi doğrultusunda, önümüzdeki üç yıl içinde tüm kart sahiplerine NFC modülü yüklü mikro SD kartların dağıtılması planlanıyor. Birleşik Arap Emirlikleri bünyesindeki tüm ödemelerin yüzde 17’sinin EmPay projesi üzerinden yapılması öngörülüyor. EmPay projesinin Ortadoğu’daki birçok ülke için de model olacağı düşünülüyor.
CEO Turgut Güney, “Cardtek globalleşme stratejisi doğrultusunda 2017 yılında yeni adımlar attı. Ortaklık yapısını sadeleştiren ve organizasyon yapısını global standartlarda üst düzey profesyonelleri bünyesine katarak yenileyen Cardtek’in hedefi küresel ölçekli bir teknoloji devine dönüşmek. Çok yakında Silikon Vadisi’nde yeni bir ofis açmaya hazırlanıyoruz” diyor.
Cardtek, Hindistan’da toplu ulaşımda yeni bir sayfa açılmasında önemli rol oynadı ve Banglore’da otobüslerde kartlı kullanıma geçilmesini sağlamakla kalmayıp hem temaslı hem temassız kartların kullanıma başlamasını sağladı. Yakın zamanda Cardtek teknolojisi ile Kochi’de de metrolarda temaslı-temassız banka kartları geçerli olacak. Kanada’da en büyük entegre ödeme sistemleri çözüm sağlayıcısı olan DC Payments ile banka kartları üzerinde çalışan ilk mobil ödeme çözümünü de hayata geçirdi.
GİYİLEBİLİR TEKNOLOJİLER HEDEFİNDE
Cardtek giyilebilir teknolojiler alanında söz sahibi bir oyuncu olmak için de Ar-Ge çalışmaları yürütüyor. Bu kapsamda çalışmalarını NXP’nin global çapta deneyimiyle birleştirerek Dijital Yetkilendirme Platformu adlı yeni bir teknolojiyi pazara sundu. Bu teknoloji Birleşik Arap Emirlikleri’nde ulaşımı da kapsayacak şekilde özel bir projede kullanılacak.
Cardtek Dijital Geçiş Platformu, ödeme sistemi altyapısı, finans kuruluşları, giyilebilir cihaz üreticileri ve diğer servis sağlayıcılara ödeme ve ödeme dışı pek çok hizmeti sunabilme yetkinliğine sahip. Bir diğer deyişle akıllı bir şehrin tüm ihtiyaçları için özel tasarım çözümler sağlayabiliyor. Firma geçmiş yıllarda, akıllı şehirler kapsamında kent içi ulaşıma yönelik birçok şehirde çözüm ortağı olarak da hizmet verdi. Kentleri akıllı şehirlere dönüştürmek üzere yeni teknolojiler üzerinde çalışmaya devam ediyor.
12 ÜLKEDE 27 OPERATÖRLE ÇALIŞIYOR
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’dan (BDDK) 6493 sayılı kanun çerçevesinde faaliyet izni alan ilk mobil ödeme kuruluşu olan Payguru, geleceğin ödeme sistemlerine damga vurmaya hazırlanıyor. Faaliyetlerini ITÜ ARI Teknokent bünyesinde sürdüren ve bugüne kadar taksi ödemelerinden, tarihte ilk kez bir FIFA organizasyonunda mobil ödeme ve mobil bilet uygulaması kullanılmasına kadar birçok önemli projeye imza atan Payguru, şimdi de mobil paraya geçiş ve nakit ödemelerin dijitilizasyonu için çalışıyor.
Payguru özetle, sınır ötesi e-ticaret işlemlerinde ATM’ler üzerinden havale yapılabilmesini ve kredi kartı yerine cep telefonu operatörü üzerinden ödeme yapılabilmesini sağlayan teknolojiler geliştiriyor.
Payguru’nun, üye işyerlerine son kullanıcıların cep telefonu faturaları ya da ön ödemeli hatlarında bulunan TL miktarlarını kullanarak ücretlendirme yapma imkanı sağladığını belirten Payguru Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Işık Uman, “Platformumuzu kullanan üye işyerleri, kredi kartı veya banka kartı ile sınırlı olmadan ister cep telefonu hatları ile isterse banka havalesi/EFT ve ATM aracılığı ile yapılan tüm ödemeleri kabul edebiliyor” diyor.
2017 yılında mobil ödeme hizmetine para transfer ve ATM ödemeleri hizmetini de ekleyen şirket, geliştirdiği yeni nesil ödeme platformu üzerinden verdiği hizmetleri çeşitlendirerek yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası pazarda rekabet eden yenilikçi bir fintech şirketi olmayı hedefliyor. Londra’da yeni bir ofis açan Payguru, İngiltere ve Almanya’daki boşluğu doldurmayı hedefliyor. Firma hali hazırda 12 ülkede 27 operatörle çalışıyor.
“DÜNYADAN FARKLI BİR YOL İZLEDİK”
Payguru uygulamalarının günlük hayata dokunan uygulamalar olduğunun altını çizen Uman, şu bilgileri veriyor: “Taksi ödemeleri, sinema biletleri, belirli güzergahlardaki deniz ulaşımı biletlerinin mobil ödeme ile alınması ve mobil bilet olarak iletilmesi 500’den fazla derneğin aidat ödemeleri, PASSOLİG kart yenilemeleri ve başvurularının mobil ödeme ile tahsilatı ve gündelik çalışanların SGK ödemelerinin SMS ile yapılması öne çıkan çalışmalarımız arasında sayılabilir.”
Türkiye’nin ülke olarak finans teknolojile rinde dünyada itibarlı bir pozisyonda yer aldığını da vurgulayan Uman bu başarının ardında yatan sebebi ise şu sözlerle aktarıyor.
“Teknolojik gelişmeler tüm dünyada 2000’lerin başında başladı. O aşamada Türkiye ile dünya farklı yollardan ilerledi. Batı’da iyi üniversitelerden mezun olan mühendisler Silikon Vadisi’nde çeşitli kategorilerde startup’lar kurar veya teknoloji firmalarının IT departmanlarında görev alırken, bizim iyi mühendislerimiz ilk olarak bankalarda işe girdi. Bu nedenle bankalarımız ve finans kuruluşları yeni teknolojilere yatırım yapmaya daha erken başlamış oldu. îlk fintech yatırımları bizde haliyle bankalar tarafından yapıldı. Bu da ekosis-temi zenginleştirdi. Bugün baktığımızda ABD ve Avrupa bankaları bizimkilere kıyasla demode kaldı.”
POLİÇE İÇİN ORTAK PAZAR YERİ
Erken Aşama Kuluçka Merkezi ÎTÜ Çekirdek bünyesinde de çeşitli sektörlere hitap eden dikkat çekici fintech girişimleri yer alıyor. Acentelerle sigorta poliçesi yaptıracak kişileri buluşturan online pazar yeri Bi’Sigortacı, tek platformda hem potansiyel müşterilere direkt ulaşabilmeyi, hem de ihtiyaca özel poliçeleri en uygun fiyatla bulmayı kolaylaştırıyor.
Alanında fark yaratmayı hedefleyen Bisigortaci.com, sunduğu hizmet ve düşük maliyetli üyelik seçenekleriyle sigortacılara minimum yatırımla hem müşteri portföyünü hem de satış rakamlarını artırma fırsatı sunuyor. Ekim 2016 yılında üç girişimciyle faaliyete başlayan Bisigortaci.com, şu anda 500 acente ile çalışıyor. Sitede sigortacıları konum ve sigorta branşı seçenekleri ile filtreleyerek, bunlar hakkında yapılmış yorumları görüntüleyebilen müşteriler, ücretsiz olarak teklif alabiliyor. Üstelik poliçe anlaşmaları sistem üzerinden değil, bire bir görüşerek imzalanıyor.
Müşterilerin sigortacılarla yapacakları poliçe anlaşmalarından hiçbir ücret, komisyon talep etmeyen Bisigortaci.com, müşterilerinden kayıt için kredi kartı bilgisi de istemiyor.
ESNAF DOSTU HESAPDÖNER
Esnafın hayatını kolaylaştırmayı hedefleyen mobil cüzdan uygulaması Hesapöder, kartlı ödemelerde esnaftan kesilen yüzde 7-9 komisyon bedelini ve haftalar süren vadeleri ortadan kaldırarak, esnafa can suyu oluyor. îster kredi kartıyla, ister yemek kartıyla yapılsın, tüm işlemler bir gün sonra kesintisiz, komisyonsuz esnafın hesabına yatıyor. Erman Kaya tarafından kurulan esnaf dostu mobil cüzdan Hesapöder’le vatandaş da hesabını biliyor, nerede ne harcamış anında görüyor.
KOBAKÜS İLE TÜM HESAPLAR TEK EKRANDA
Hem büyük ölçekli firmaların hem de KO-Bl’lerin finansal asistanı olmak için yola çıkan Kobaküs ise, web uygulaması ile işletmelerin hesap hareketlerinin anlık, online olarak takip edilmesini sağlıyor. Kobaküs ile birden çok banka ve banka hesabına sahip işletmeler, gelen ve giden tüm ödemelerini farklı bankalara ait olsalar bile internet bankacılığı şifrelerine ihtiyaç duymadan tek ekranda görebiliyor.
Kayhan Gözeten, Doğukan Gözeten ve Erkin Samut Yakın tarafından kurulan ve yakın tarihte mobil uygulamasını da kullanıcılarıyla buluşturacak olan Kobaküs, işletmelerde yaşanan personel kaynaklı işlem hataları ve bankalar arası hesapların takibi sırasında ortaya çıkan zaman kaybmı ortadan kaldırmayı hedefliyor. 2017 yılının son çeyreğinde E-Güven şirketi ile yapacağı anlaşmayla müşterilerine e-imza ile ödeme emirleri verebilme imkanı da sunacak.
“FINTECH’TE OYUN KURUCUYUZ”
Dünya genelinde dijitalleşmenin en çok etkilediği alanlardan birinin finans sektörü olduğunu ifade eden BKM Genel Müdürü Dr. Soner Canko, son yedi yılda finansal teknolojiler alanında sürekli fikir, bilgi ve teknoloji üreten bir yapı kurarak fintech’te Türkiye’nin oyun kurucusu konumuna kavuştuklarını aktarıyor. Canko sözlerine şöyle devam ediyor: “Türkiye’nin ilk, dünyanın da önemli dijital cüzdanlarından biri olan BKM Express’i beş sene önce hayata geçirirken takip ettiğimiz yol güvenilir, hızlı ve ücretsiz bir teknoloji ile cüzdanlardaki kart ve nakit kabarıklığını azaltmaktı. Bugün ulaştığımız kullanıcı sayısı, işlem hacmi ve büyüyen hizmetlerimiz ile ne kadar doğru adımlar attığımızı görüyoruz.
Türkiye bu alanda dünyaya örnek olabilecek bir yetkinliğe, potansiyele ve kültüre sahip. Bunun en önemli sebebi kartlı ve dijital ödemelerin ödeme alışkanlıklarımızın bir parçası olması. Bu kültürden beslenen ve gelişen BKM Express ve Türkiye’nin ödeme Yöntemi TROY gibi iki değeri bünyesinde barındıran BKM, cüzdamnız yanınızda olmasa bile alışveriş yapmanızı, söz gelimi sabahın erken saatlerinde canınızın çok çektiği bir simitten mahrum kalmamanızı sağlıyor. Türkiye’nin fintech ekosisteminin güçlü yapısı en küçük ihtiyaçları bile hesaba katan böylesi yaklaşımlar ile Batı’dan çok daha önde yer alabiliyor.”
EKONOMİYE ÇOK BOYUTLU KATKI
Özellikle yeniliklere açık bir toplum olmamız, yeni teknolojilere hızlı uyum sağlamamız ve güçlü bankacılık altyapımız sayesinde fintech sektörü için eşsiz bir ortam yaratıldığına değinen Canko, ekosistemi yakından takip ettiklerini ve FinTech İstanbul’a sponsor olarak bu alandaki yaratıcı fikirlere ve girişimlere olan inançlarını gösterme hedefinde olduklarını ifade ediyor.
“Aktif bir parçası olduğumuz bu ekosistemin kaliteli içerik ihtiyacını da karşılamaya özen gösteriyoruz ve Paolo Sironi’nin ‘Fintech Innovation’ isimli kitabından yola çıkarak fintech dünyasının yıkıcı teknolojik gelişimi ve yenilikçiliğinin önemini vurgulayan ‘Fintech Alanında Reka-berlik’ adlı yayınımız ile çalışmalarımızı ve desteğimizi her alana yaymaya çalışıyoruz” diyen Canko’ya göre fintech ekonomiye çok boyutlu katkı sağlıyor.
Yeni iş modelleri çerçevesinde genç yetenekler kendi şirketlerini kurup istihdam yaratırken, sunulan katma değerli hizmetler de ülkenin ürettiği değerlerin düzeyini yukarı çıkarıyor. Dünyadaki başarılı örneklerin 3-4 yıl içerisinde milyar dolarlık dev şirketler haline geldiğini belirten Canko, “Dijital dönüşümün geldiği nokta, ülke ekonomilerine de olumlu yansıyor. Finansal erişimi olmayan kişilerin, finansal teknolojiler sayesinde sisteme dahil edilmesi sadece ülke için değil, bireyler için önemli katkı sağlıyor.
Başarılı iş modellerinin yurtdışına ihraç edilmesi ise fintech’in ekonomiye yapacağı potansiyel kat kının önemli bir bileşenini oluşturuyor. GEDI (Glo bal. Global Entrcpreneurship Development Ins tîtute) tarafından yapılan bir araştırmaya göre, ülkemizde girişimcilik koşullarının yüzde 10 ar tırılmasının ekonomiye katkısı 331 milyar dolar seviyesinde” diyor. BKM’nin blockchain’i de Türkiye’de ilk kullanan kurum olduğuna işaret eden Canko sözlerini şöyle tamamlıyor:
“Kullanım alanı ve senaryo belirleme çalışmaları ile blockchain teknolojisinin gerçek hayatta nasıl en iyi şekilde kullanılabileceğini belirlemeyi hedefleyen çalışmalarımızı sürdürürken Türkiye’de blockchain üzerine çalışan kişi ve şirketlerle mümkün olduğunca bir araya gelip fikir paylaşımında bu lunuyoruz. Blockchain’in bir ekosistem işi olduğunu her zaman aklımızın bir köşesinde tutuyoruz ve bu doğrultuda sadece bankacılık sektörüyle değil, farklı sektörlerden insanlarla da fikir alışverişinde bulunup tartışıyoruz.
Blockchain gibi devrimsel bir teknolojiye ait temel kavramları sadece bünyemizde gerçekleştirdiğimiz araştırma, inceleme ve uygulamalar ile sınırlı tutmayıp, çok yönlü şekilde ele alan, yalın bir dil ve örnekler ile herkese ulaştırmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin bu konuda yazılmış ilk kitabı olan ‘Blockchain 101’ ile herkesin bu yeni teknolojiyi tanımalarına yardımcı oluyoruz.”
HOLLYWOOD İLE ÇALIŞIYOR
İki yıl önce kurulmasına rağmen kısa sürede radikal bir şekilde yükselerek önce İngiltere’de, sonra ABD San Francisco’daki Silikon Vadisi ve Los Angeles’taki Silikon Sahili’nde ofis açan sinema uygulaması Sine-mia, Türkiye’de banka kartı altyapısıyla lokasyon bazlı teknolojiyi bir araya getiren ilk fintech girişimi. ABD’de son bir yılda 14 kat büyüyen Sine-mia, 246 milyon sinema seyircisinin olduğu ABD pazarını ele geçirmiş durumda. Artık en büyük Hollyvvood stüdyoları ve film yapımcıları ile birlikte çalışıyor. Veri analizi, yapay zeka ve sanal gerçeklik çalışmaları ile sinema devlerine destek oluyor. Uygulama toplam 55 eyalette kullanılıyor.
Sinemia’nın üzerinde çalıştığı yapay zeka uygulaması ile artık kişiye özel film önerileri hatta arkadaş grubuna özel, gruptaki herkesin ortak zevklerini belirleyerek öneriler yapılabilecek. Bir sanal gerçeklik uygulaması üzerine de çalışan Sinemia sayesinde çok yakında (belki de siz bu yazıyı okurken) istediğiniz film karakteriyle yan yana fotoğraf çekilmek mümkün olacak. Sinemia’nın öncelikli hedefi ABD.
Sonrasında ise 6 milyar dolar ile dünyanın ikinci büyük sinema pazarı olan Çin, hemen akabinde Japonya, Hindistan ve Asya’ya açılmayı planlıyor. Yeni Zelanda, Avustralya, Birleşik Arap Emirlikleri, Singapur, Almanya gibi pek çok ülkede de ürün ve teknolojilerini test etmiş durumda. Yıl bitmeden birkaç yeni ülkeye daha açılmayı hedefliyor. Üç yıl içerisinde milyar dolarlık bir değerlemeye ulaşmayı planlıyor.
“ABD’DE BİR NEVİ IZDIRAP ÇEKİYORUM”
Yarısı freelance yarısı tam zamanlı olmak üzere yaklaşık 90 kişilik ekiple çalışan Sinemia’nın kurucusu Rıfat Oğuz, Türkiye’deki fintech patlamasını şu sözlerle yorumluyor:
“Şu an eski bir bankacı olarak ABD’de bir nevi ızdırap çekiyorum. Hiçbir bankacılık işlemimi Online yapamıyorum. Türkiye gibi bu anlamda ileri teknolojiye sahip bir yerden gelince insan buralarda şaşkına dönüyor. Bizde finansal teknolojilerin bu kadar yükselmiş olmasının nedeni bence şu; bizde iyi üniversite mezunu bilgisayar programcıları, ABD’deki gibi teknoloji firmalarımız olmadığı için mecburen bankalarda ve telekom şirketlerinde işe girdi. Bu gençler buraları parlattı.
Bu şekilde telekom ve bankacılık teknoloji anlamında hızla yükseldi. Amerika’da bir telekom operatörü kendisine teknoloji şirketi dese herkes güler. Ama mesela bizim Turkcell gerçek bir teknoloji şirketidir. Amerika’da temas-sız ödeme teknolojisini Apple Pay yapıyor. Bizde ise Turkcell yapıyor. O nedenle teknoloji firmasıdır diyorum. Türkiye’nin finteeh’te daha da ilerlemesi için artık blockchain teknolojisi ile entegre etmesi gerek. Blockchain dalgası kaçırılmamalı. Yakın zamanda yapay zekanın yapay zeka üreteceği bir zeka patlaması çağma gireceğimizi düşünüyorum. Sinemia olarak zeka ve beyin üzerine çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız.”
YABANCI YATIRIMCI İLGİSİ ARTIYOR
Fintech’in yükselişinin online alışverişi de olumlu yönde etkilediğini belirten Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucusu Cenk Çiğdemli sözlerini şöyle sürdürüyor: “E-ticaret Türkiye’de her yıl yüzde 30-35 civarında büyüyor. Japonya, Almanya ve Fransa’yı sollamış durumdayız. Artık telefon hattı üzerinden bile ödeme yapılabiliyor. Kredi kartsız çeşitli mobil ödeme uygulamaları geliştirilmeye devam ediyor. Tüm bunlar e-ticaret hacmini arttırdığı gibi perakendeye de olumlu yönde yansıyor. Üstelik e-ticaret ve fintech girişimlerine yabancı yatırımcı ilgisi de gitgide artıyor.
Örneğin, en son Earlybird Ventures, Türkiye ve Doğu Avrupa için 130 milyon dolar girişim fonu ayırdığını, Türk girişimcileri yakın takibe aldıklarını açıklamıştı. Finansal teknolojilere yapılan yatırımlar 2018’de de hız kesmeden devam edecektir diye düşünüyorum. Bu ivme e-ticaret ekosistemini de kamçılıyor. Türkiye dünyanın dijital ödeme başkenti olabilir. Son raporlara göre Türkiye fintech ekosistemindeki işlem değeri 16 milyar doları geçmişti. Geçtiğimiz yıl fintech yatırımları yüzde 175 büyümüştü. Dijital bankacılık, elektronik para, mobil, bulut tabanlı temassız ödemeler ve nesnelerin interneti teknolojilerine ilgi artıyor.”
HEDEF 500 BİN YENİ DİJİTAL SATICI
KPMG ve H2 Ventures’ın hazırladığı “2017 Fintech 100” listesine giren tek Türk şirketi olan Iyzico, ödeme sistemleri alanındaki yenilikçi çalışmalarını sürdürüyor. Her yerden kolayca online ödeme alma imkanı tanıyan iyziLink sayesinde kolayca oluşturulan ürün linkleri sosyal medya, pazar yerleri veya kısa mesajlar ile paylaşılabiliyor.
Alışveriş deneyiminin gün geçtikçe online platformlara doğru kaydığını ifade eden Iyzico CEO’su Barbaros Özbugu-tu, iyziLink ürünü ile Türkiye’ye 500 bin yeni dijital satıcı kazandırmayı hedeflediklerini söylüyor. Özbugutu sözlerini şöyle sürdürüyor: “Türkiye kredi kartı kullanımı konusunda dünyadaki ilk beş ülkeden biri, Avrupa’da ise birinci sırada.
Bu bakımdan dijital ticaret için en büyük potansiyele sahip ülkelerden biri. Ancak KOBI tarafına baktığımızda sadece yüzde 1.7’sinin dijitalleşmiş ticaret yaptığını görüyoruz. İyziLink ürünü ile dijital ticaretin önündeki engelleri kaldırmayı hedefliyoruz. Bu ürün sayesinde, sosyal medya platformları ve mesajlaşma servisleri üzerinden dileyen herkes ticaret yapabilecek. Türkiye’nin en yetenekli yapay zeka mühendisleri tarafından geliştirilen güvenlik algoritmaları sayesinde, alıcıların online alışverişe karşı duyduğu güvenlik endişeleri ortadan kalkacak.”
Dünyada Fintech Yatırımları
KPMG’nin 2018 2. Çeyrek Raporu, dünyada ve Türkiye’de fintech yatırımlarının boyutunu gözler önüne seriyor. Rapordan detaylar şunlar
■ İşlemlerin toplam hacminde önemli bir artış sağlandı. 2018‘in ilk yarısında 875 yatırım gerçekleşti. Geç aşama risk sermayesi yatırımlarının medyanı, 2017’de gerçekleşen 14 milyon dolardan, 2018’in ilk yarısında 25 milyon dolara yükseldi. Erken aşama yatırımların medyanı ise, 5 milyon dolardan 2018’de 9.2 milyon dolara yükseldi.
■ Değeri 1 milyar doları geçen dokuz büyük anlaşmayla 2017’nin ikinci yarısında 22 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen küresel fintech yatırımları 2018’in ilk yarısında 57.9 milyar dolara çıktı.
■ Avrupa’nın en büyük dört fintech anlaşmasının tutarı 22.4 milyar dolar oldu.
■ 2017’nin ikinci yarısındaki 119 anlaşmaya karşın, Asyalı fintech’lere yapılan yatırımlar 2018’in ilk yarısında 162 anlaşma ile 16.8 milyar dolar oldu.
■ 2018’in ilk yarısında 653 anlaşma ile hafif bir artış gösteren risk sermayesi yatırım hacmi, 2015 yılından beri nispeten sabit bir görünüm izlemeye devam ediyor. Ü 2018’in ilk yarısında Amerikan fintech şirketleri 14.2 milyar dolar yatırım aldı.
■ Yükselişe geçen melek, tohum ve erken aşama risk sermayesi yatırımlarının etkisiyle risk sermayesi işlem hacmi 2018 yılının ilk yarısında yapılan 328 anlaşma ile yükselişi sürdürdü.
■ Yatırımcılar, regtech ve yatırım bankacılığı dahil olmak üzere gelişen fintech alt segmentlerinde yeni kurulan şirketlere yatırım yapmakta hızlı davranırken, 363 milyon dolar ile 2018 yılının ilk yarısındaki en büyük risk sermayesi anlaşmalarından birini yapan Robinhood gibi olgun ve geç aşama şirketlere yatırımlarına devam ettiler.
■ WorldPay, Nets, iZettle ve İRİS Software’in aldığı, toplam Avrupa yatırımlarının 22.4 milyar dolarlık kısmını oluşturan önemli yatırımların da etkisiyle Avrupa’da bulunan fintech şirketlerine yapılan toplam yatırım tutarı 2018’in ilk yarısında gerçekleşen 198 anlaşma ile birlikte 26 milyar dolara ulaştı. Anlaşma değeri Avrupa’da yeni bir zirveye ulaşırken, anlaşma sayısı 198 oldu.
■ İngiltere, Brexit müzakereleri ile ilgili olası kaygılara rağmen, 16.1 milyar dolar tutarında yatırıma ve en büyük 10 anlaşmanın beşine imza atarak Avrupa fintech yatırımlarında öncü oldu.
■ 2017 yılının ikinci yarısında 2 milyar dolar gibi sağlam bir değere ulaşmasının ardından, Asya’daki fintech finansmanı Ant Financial tarafından sağlanan 14 milyar dolarlık C serisi risk sermayesi yatırımının da etkisiyle 2018 yılının ilk yarısında yapılan 162 yatırımla 16.8 milyar dolara yükseldi.
■ Insurtech ve regtech’e ek olarak blockchain ve yapay zeka da Asya’daki fintech yatırımcıları için öncelikli alanlar olmaya devam etti.
■ Türkiye startup ekosistemi 2018’in ilk yarısında toplam 34 anlaşmada 27.5 milyon dolar yatırım aldı. 2017’nin ilk yarısında ise toplam 75 anlaşmada 46.1 milyon dolar yatırım çekmişti.
■ Fintech yatırımları ise aynı dönemde 6.2 milyon dolar olarak gerçekleşti.
■ Fintech, pazarlama teknolojileri ve SaaS dikeyleri en çok yatırım çeken alanlar oldu.
■ Yatırımların yılsonunu 70 milyon dolar civarında tamamlaması bekleniyor.
■ Kurumsal yatırımlar ise yükselişini sürdürerek 4.2 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu oran tüm erken aşama yatırımların yüzde 16’snı oluşturuyor.
■ Yılın ilk yarısında ekosisteme değer katacak 6 yeni kurumsal girişim sermayesi fonu kuruldu.
■ 2018’in ikinci çeyreğinde Trendyol, Gram Games ve Eşarj’ın da aralarında bulunduğu sekiz exit ve ikincil işlem gerçekleşti.
Fintech Yaratıcı İşbirlikleri
İş Bankası’nın son bir yılda girişimcilik ekosistemine yönelik yürüttüğü faaliyetlerin sonucu olarak farklı fintech’ler ile yaptığı işbirlikleri çeşitli uygulamaları hayata geçirdi. İşte, bunlardan bazıları…
■ Piri Sesli Yürüyüş Turu Uygulaması: Poi Labs girişimi tarafından geliştirilen, App Store ve Google Play Store’da geçen yılsonunda kullanıcılarla buluşan Piri sesli yürüyüş turu uygulaması bugün 120 bin indirmeyi aştı. Bu işbirliği kapsamında, İş Bankası Maximum Kart sahipleri Piri’nin Anadolu ve İstanbul turlarını ücretsiz olarak deneyimleme ayrıcalığına sahip oluyor.
Önümüzdeki dönemde yeni tur rotaları da Piri’ye ekleyerek uygulamanın sunduğu müşteri deneyimi zenginleştirilecek.
■ Yuvarla: Bir sosyal girişim olan Yuvarla ile yapılan işbirliği sayesinde, Yuvarla kullanıcıları İş Bankası bireysel bankamatik ve kredi kartlarıyla yapacakları küsuratlı harcamaları yukarı yuvarlayıp aradaki kuruşları seçtikleri dernek, vakıf veya sivil toplum kuruluşlarına bağışlayabiliyor.
■ IATI-HWEB: IATI online rezervasyon sistemi HVVEB’i kullanan otellere, 31 farklı ülkeyi kapsayan alternatif ödeme yöntemlerini de kullanarak müşterilerine güvenli, kolay ve hızlı bir şekilde satış yapabilme imkanı sağlanıyor.
■ Ideasoft ve DHL İşbirliği: Bu işbirliği sayesinde, ürünlerini e-ticaret yoluyla yurtdışına satmak isteyen üye işyerleri, İş Bankası Sanal POS hizmetini DHL Express’in katma değerli gönderim çözümlerini ve İdeaSoft’un yurtdışına satış yapan firmalar için özel olarak geliştirdiği Shopio paketini indirimli fiyatlarla kullanabiliyor.
FİNTECH İSTANBUL PLATFORMU
Ekosistemin buluşma noktası
Finans teknolojilerini ifade eden fintech kavramı tüm dünyada hızla gelişiyor ve her sene kurulan binlerce farklı fintech girişiminin yanı sıra köklü yapılara sahip kurumlar da bu alanda pek çok çalışmaya imza atmayı sürdürüyor. İletişim ve bilgi çağının getirdiği mecburiyetler çerçevesinde, tüm yenilikçi yapıların ortak noktası bir ekosistem oluşturmaları. FinTech, doğası gereği tüm dünyada hızla büyüyen farklı ekosistemler oluşturuyor.
Bu çerçevede ülkemizin köklü finansal yapıları, güçlü regülasyonları ve fintech alanında yenilikçi projelere imza atabilecek insan kaynağıyla tüm bu yapıları bir araya toplayacak ve onlara çatı görevi görecek bir oluşuma ihtiyaç duyuluyordu. FinTech İstanbul Platformu, bu ihtiyaçlar çerçevesinde Şubat 2016 tarihinde Core Stratejisi şirketinin kurucusu İhsan Elgin ve İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Yazıcı tarafından Bankalararası Kart Merkezi’nin desteğiyle kuruldu.
HER TÜRLÜ İŞBİRLİĞİNE AÇIK
FinTech İstanbul platformu, yeni gelişmeye başlayan Türkiye finansal teknolojiler girişimcilik ekosisteminin sağlıklı büyümesi için gereken tüm yapıtaşlarını bir arada toplamayı amaçlıyor.
Eğitim, girişim ve veri analizi konularında uzman, bu alanlara gönül vermiş öncü isimlerle yola çıkan platform, bu temel amaca destek verebilecek her yeni kişi ve kurumun işbirliğine açık bir yapılanmayı da ilke ediniyor. Bu amaç doğrultusunda, girişimcilik için olmazsa olmaz girişimci adayı yetenekleri, onlara destek verecek, müşterisi veya işbirlikçisi olacak profesyonelleri ve sektöre hakim yatırımcıları bir araya getirerek ekosistemin buluşma noktası haline geldi.
Ülkemiz girişimcilerinin de fintech alanında lider rol almasını misyon edinen oluşum, girişimlerin sağlam temeller ve doğru bilgilerle ihtiyaç olan odaklara yönelmesini sağlamak amacıyla fintech eğitimleri düzenleyerek bu konudaki eğitim ihtiyacını karşılıyor. Ekosistemi bir araya getiren fintech toplantıları ile tüm paydaşları aynı platformda toplayarak bilgi paylaşımında bulunmalarını sağlıyor. Topluluğun üyelerine öncelikle Londra olmak üzere, San Francisco ve Singapur bağlantıları ile üç farklı kıtada işbirliği fırsatları da geliştirme imkanı sunuyor.
FİNTECH EĞİTİMLERİ DE VERİYOR
Kurulduğu günden bu yana web sitesinde 3 bine yakın haber, makale, röportaj, video röportaj, infografık ve benzeri yüksek niteliğe sahip içerik üreten FinTech İstanbul, bu içerikleri ekosistemin tüm paydaşlarına ve bu alanda bilgi arayışında olan herkese açık ve ücretsiz şekilde sunmayı sürdürüyor.
Platform her hafta düzenli olarak bir e-bülten yayınlıyor ve Türkiye ile birlikte küresel fintech ekosisteminin özetini sunuyor. Platform çatısı altında düzenlenen FinTech 101 eğitimleri bugüne dek altı kez tekrarlanırken, 500’ün üzerinde katılımcıya eğitim sertifikası verildi. Benzer şekilde gerçekleştirilen Blockchain 101 eğitimleriyle 300’ün üzerinde katılımcıya blockchain teknolojisinin yapısı ve temelleri hakkında önemli bilgiler aktarıldı.
Öte yandan, platform üç yıldan kısa sürede düzenlediği 12 buluşma etkinliğinde küresel ve yerel fintech liderlerini, ilgili kamu yöneticilerini ve profesyonelleri bir araya getirdi ve en güncel bilgilerin aktarılmasını sağladı.
FinTech İstanbul Platformu, Bankalararası Kart Merkezi’nin himayesinde pek çok yayına imza atmanın yanı sıra yerel raporlar hazırlıyor ve çeşitli küresel raporlara katkı sağlıyor. Aynı zamanda Startups. Watch iş birliğiyle hazırlanan Türkiye FinTech ekosistem haritası belirli aralıklarla güncelleniyor. Ürettiği içerikler ve yayınlarla FinTech İstanbul Platformu, ülkemizin fintech alanında dünya çapında başvuru noktası haline gelmeyi başaran bir platform olarak başarılarıyla öne çıkıyor.
ÜRÜN DİRİER