Borsa İstanbul’daki yabancı işlemlerini okumak
“Yabancı alıyor/satıyorsa doğru kararı veriyordur” diye düşünmeyin. Birikimlerinizi gerçek bir yatırımcı olarak kendi kriterleriniz doğrultusunda akıl süzgecinizden geçirerek yapmalısınız. En doğru yaklaşım budur…
BORSA İstanbul tarafından eylül ayına ait yabancı/banka aracı kurum veya şahıs nam ve hesabına gerçekleştirilen işlemlere ilişkin veriler yayınlandı. Kısaca yabancı işlemleri olarak adlandırabileceğimiz bu veriler her ay sonun takip eden haftada Borsa İstanbul tarafından paylaşılmakta. Bu verilere www. borsaistanbul.com (veriler>>pay piyasası verileri >>pay bazında veriler akışı izlenerek) üzerinden de erişilebilmekte.
BAKILMASI GEREKEN BİR GÖSTERGE
Yabancı işlemlerini gösteren söz konusu verinin gerek geçmiş döneme ait olması gerekse de yalnızca belli bir grubun (yabancıların) işlemlerini göstermekte olması nedeniyle geleceğe yönelik verilecek yatırım kararları için tek başına yeterli bir gösterge olarak değerlendirmek çok sağlıklı olmayacaktır. Ancak, Borsa İstanbul’daki hisselerin takas üzerinden sahipliğinin yüzde 60’ından fazlasının yabancılarda olması; diğer bir ifadeyle borsada işlem gören hisselerin çoğunluğuna sahip olan grubun yatırım kararlarım göstermesi nedeniyle özellikle görece kısa vadeli yatırım kararları açısından anlamlı bir gösterge niteliği taşıyabilmekte.
Ayrıca, eylül ayının başındaki yazımızda (Türk sermaye piyasalarına dair kısa bir inceleme) istatistiklerle de gösterdiğimiz gibi yerli yatırımcıların yatırım vadesinin oldukça kısa süreli olması ve sık sık pozisyon değiştirme özelliğine karşın yabancı yatırımcıların görece daha uzun vadeli bir perspektife sahip olmaları ile pozisyon/hacim büyüklüğü açısından bireyselden ziyade kurumsal yatırımcıların ağırlıkta olması gibi durumlar da yabancıların işlemlerine sadecc kısa vade için değil görece orta-uzun vadeli al-sat kararları içinde en azından göz ucuyla da olsa bakılması gereken bir gösterge niteliği kazandırmakta.
UZUN SÜRELİ EĞİLİM GÖZLENMELİ
Yabancı işlemleri üzerinden yorum yaparken toplam rakamlar üzerinden hareket edilebileceği gibi hisse bazlı da değerlendirme yapılabilir. TL varlıkların cazibesinin arttığı dönemlerde yabancıların alımlarının öne çıktığı görülebileceği gibi; ülke risk priminin arttığı ya da TL varlıklara yatırım yapmanın görece riskli hâle geldiğinin düşünüldüğü dönemlerde yabancıların genelinde bir satış eğilimi ön plana çıkabilir. Bu durum olası haber akışları ya da operasyonel/ finansal performans&beklenti bazlı olarak sektör ya da hisse özelinde de benzer şekilde ortaya çıkabilir.
Burada tek bir aylık dönemde gözlenen hareketler zaman zaman doğru yönde sinyaller verebilse de, daha sağlıklı olanı daha uzun süredeki genel eğilimi gözlemlemek olacaktır. Tek bir şirketin dolaşımdaki hisselerinin çoğunluğunun yabancılarda olması, her zaman olmasa da, örneğin hisseye yönelik uzun vadeli değerlemeleri önemli ölçüde etkilemeyecek ancak kısa vadeli algıyı olumlu/ olumsuz etkileyebilecek olası haber akışlarıyla yurtiçi yatırımcıların panik alım-satım kararları aldığı dönemlerde söz konusu hisse fiyatındaki oynaklığın görece düşük-istikrarlı kalmasını sağlayabilir.
Diğer taraftan, yabancıların yatırım kararları açısından önemli bir değişken olan ülke risk primini artırıcı/azaltıcı gelişmelerin yaşandığı dönemlerde, hisse bazlı olumlu-olumsuz hiçbir haber/veri akışı olmasa da yabancı sahipliğinin yüksek olduğu hisselerde sert fiyat hareketleri görülebilmekte. Bu durumlar göz önüne alındığında, öncelikli olarak kısa vadeli al-sat kararları tarafında olsa da temci analiz/değcrlcme/uzun vadeli beklentilerle alınacak yatırım kararları için de yabancı işlemlerinin hisseye yönelik yapılacak incelemeler arasına alınmasının faydalı olacağı söylenebilir. Bu sayede daha çok kısa vadeli al-sat kararlarına yönelik olarak hissede gözlenebilecek potansiyel oynaklığa; daha çok orta-uzun vadeli yatırımlarda da dolaşımdaki hisselerin sahiplik yapısına yönelik bir ön fikir sahibi olunabilir. Ayrıca, ne kadar sağlıklı olduğu tartışmaya açık ve değerlemeler açısından bir anlam ifade etmiyor olsa da bir hissede yabancı sahipliğinin olması-olmaması ve/veya yabancı payının artıyor/azalıyor olması da genellikle yatırımcı algısı açısından olumlu/olumsuz beklentiler oluşturabilmekte. Bu durumun özellikle temettüye yönelik beklentilerin/fiyatlamaların ön planda olduğu dönemlerde daha hissedilir hâle geldiği de söylenebilir.
MADALYONUN ÖBÜR YÜZÜ
Yabancıların yaptığı alım-satımların her zaman hissenin fiyatına yönelik anlamlı bir gösterge olmayabilir. Örneğin, bir hissede temel-teknik göstergeler açısından herhangi bir güçlenme/bozulma olmasa da yabancı bir fonun küresel olarak gelişmekte olan ülkelerde ve/ veya bazı ülkelerdeki pozisyonunu artırma/azaltma kararı söz konusu hissedeki yabancı sahipliğinin önemli ölçüde değişmesini tetikleyebilir. Söz konusu yabancı fonun portföyündeki hisselerinin ağırlıklarını ayarlamaya gitmesi, hedef/zarar kes seviyesine gelinmesi nedeniyle pozisyonunu kapatması, daha iyi bir fırsat olduğunu değerlendirdiği bir hisseye yatırım yapmak ya da yeni halka arz edilen bir hisseye yatırım yapmak için kaynak oluşturmak adına portföyündeki diğer bazı hisselerdeki ağırlığını azaltması gibi gerekçelerle de bu örneği çeşitlendirmek mümkün.
Dolayısıyla, sadece bu kısıtlar nedeniyle bile “Yabancı alıyor/ satıyorsa her zaman doğru kararı veriyordur” gibi bir düşüncenin sağlıklı olmadığını; birikimlerinizi başkalarının söylediği/ yaptığı/düşündüğü yönde değil; gerçek bir yatırımcı olarak sizin kendi kriterleriniz/incelemeleriniz sonundaki bulgularınızı akıl süzgecinizden geçirerek ilgili şirkete ortak olma konusunda ikna olup olmamanız doğrultusunda gerçekleştirmek en doğru yaklaşım olacaktır. Özetle, yabancı işlemlerine olası yatırım kararlarınızda size zaman zaman fayda sağlayabilecek ek bir göstergeden fazla anlam yüklememek en doğrusu olacaktır.
Geçen hafta açıklanan eylül ayı yabancı işlemler raporuna göre; yabancılar ay boyunca 8.344 milyar dolar alış, 8.232 milyar dolar satışla toplam 16.576 milyar dolarlık işlem hacmiyle nette 112 milyon dolarlık alım yaptı. Ocak-Eylül 2018 döneminde ise yabancılar toplam 194.568 milyar dolar işlem hacmi oluşturup; 2.068 milyar dolar net satıcı konumunda yer aldı.
EROL GÜRCAN