Piyasalarda neler oluyor?
Para piyasalarında olağanüstü bir dönemden geçiliyor. Bireysel emeklilik sistemi uzun vadeli bir yatırımdır. Bu nedenle katılımcıların günlük hareketlere değil, uzun vadeli trendlere bakması gerekir…
YAŞANAN son olumsuz gelişmelerin, uzun yıllara dayanan ekonomi politikaları, siyasal gelişmeler ve ülkemizin jeopolitik durumuyla ilgisi var. Globalleşme bilgi akışını kolaylaştırmakla birlikte, bu bilgilerin analizi ve yorumlanması zorlaştı. Çok fazla ve farklı yönleri işaret eden bilgi akışı arasından gerçek ve doğru bilgiyi bulmak da, bunu kullanarak olayları yorumlamak artık sıradan yatırımcıların harcı değil. Bu aşamada teknik analiz kısa yoldan fiyatı-ve trendi anlamaya olanak verdiğinden kısaca teknik analiz gözüyle gelişmelere bir göz atalım.
TEKNİK ANALIZ GÖZÜYLE
Döviz: 7 TL’ye ulaşan atağın ardından 5.7’lerin üzerinde dalgalanıyor. Çok sert gelişen atağın mutlaka bir düzeltmeyle karşılaşması normaldir. Gelinen aşamada hem Elliot dalga teorisüıe göre hem de teknik göstergelerin aşırı alım bölgelerine ulaşması orta vadeli bir düzeltme olasılığını artırıyor. Geri çekilmelerde 5.45 ve 5 seviyeleri destek olarak çalışacaktır.
Altın: Altının dolar bazında ons fiyatı uluslararası piyasalarda uzun vadeli düşüş eğiliminde. Ancak fiyatın dolarla belirlenmesi nedeniyle TL bazında gram altm yükseliş eğiliminde görülüyor. Doların gerilemesinden olumsuz etkilenebilir. Gram altında 205 ve 195 TL destek seviyeleri olarak görünüyor.
Hisse Senetleri: Cuma günü 84.000’in altına gerileyen BIST-IOO’de 2001’den beri devam eden uzun vadeli yükseliş trendi kırılmış oldu. Hisse senetleri piyasasında tekrar 88.000’in üstüne bir hareketlilik olursa bunu ‘ihlal’ veya ‘ayı tuzağı’ olarak kabul edebiliriz. Aksi halde düşüş trendinin devamı gelebilir.
Faiz: Faiz oranlarındaki yükseliş eğilimi ile 2004’lerdeki yüzde 28 seviyeleri görüldü. Teknik analiz açısından direnç bölgelerine ulaşan faizler, normal koşullarda yatırımcıları cezbedecek seviyelerde görünüyor. Ancak dövizde izlenen aşırı alımlar piyasaları normal koşulların dışına taşıdı. Gerek hükümetin atacağı adımlar gerekse de dış ilişkilerdeki çözüm arayışları faizleri de denge noktasına doğru yaklaştıracaktır.
UZUN VADELİ YATIRIM
Bireysel emeklilik sistemi uzun vadeli bir yatırımdır. Bu nedenle katılımcıların günlük hareketlere değil, uzun vadeli trendlere bakması gerekir. Çünkü fon değişim hakkı bir yılda sadece altı defadır. Hisse senedi yatırımcısı veya döviz yatırımcısı gibi bir günde defalarca karar değiştirip, alım-satım yapamaz. Ayrıca yapmamalıdır da. Yapılan analizler gösteriyor ki, yatırımcılar trend takibinden vazgeçip, günlük yatırımlara başladığında deyim yerindeyse ağaca bakmaktan ormanı göremiyor. Trendde kalmakla elde edeceği getiriyi kaybettiği gibi, aşırı alım-satım komisyonları ödemek zorunda kalıyor.
Mehmet GERZ / Ata Yatırım Portföy Yönetimi Genel Müdürü Sayın
“Üçte bir kuralı unutulmamalı, riskler çeşitlendirilmeli”
BES fonlarında varlık dağılımı ve çeşitlendirme şu dönemde önemini gösteriyor. Akademik çalışmalar gösteriyor ki, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, portföylerde belli ölçüde yabancı menkul bulunması gerekir. Biz, ortalama bir dağılımda üçte bir kuralını öneririz: Hisse, faiz ve dövizli varlık. Hisse ve faiz sınıfları TL varlıklar olduğu için buradaki kur riskini dengelemek için dövizli varlığın yabancı menkul olması daha mantıklıdır. Çünkü döviz riski kadar ülke riskini de çeşitlendirmek gereklidir. Son bir ayda yaşanan hızlı döviz kuru artışında gördük ki, Türk Eurobond’larının dolar bazında fiyatları ciddi şekilde düştü.
Ancak döviz kurundaki çıkış nedeniyle bu kayıplar yatırımcıya yansımadı. Şu an BES’teki toplam 82 milyar TL’lik fonların yüzde 17’lik bir kısmı çoğu Türk Eurobond’u daha azı yabancı menkul olmak üzere dövizli finansal varlıklarda, yüzde 8’i de altında bulunuyor. Son aylarda altın da dolar bazında değer kaybetti ama dövizdeki çıkış nedeniyle Eurobond’a göre daha fazla getiri sağladı. BES fonlarının yüzde 31’i devlet tahvili, yüzde 12’si ise hisse senedinde bulunuyor. Dolar bazında son 10 yılın en düşük seviyesine gerileyen borsada ağırlık arttırmanın isabetli olacağını düşünüyoruz. Dövizin yükseldiği, borsanın düştüğü bu gibi durumlarda kademeli olarak dövizli fonlardan hisse senedine kayarak hisse oranınızı yüzde 25-50 civarına çıkartmayı önerebiliriz. Bir kaç yıl sonra borsa yükselip döviz düştüğünde de bunun tersini yaparak varlık dağılımınızı basiretli yönetebilirsiniz.
ZEYNEP CANDAN AKTAŞ