Yüzülecek En İyi 12 Kent
Bunaltıcı sıcaklar insanın aklına deniz ve yüzmekten başka bir şey getirmiyor. Biz de fırsattan istifade, sakinlerine serin sularından yararlanma, deniz keyfi yaşama imkanı sunan kentleri derledik…
İçeriğe Ait Başlıklar
Yüzülecek Kentler
HEP büyük kentlerin havasının, toprağının varsa denizlerinin kirliliğinden şikayet edilir. Ama pek çok büyük şehir belediyesi, bu şikayetleri bertaraf etmeyi başarmış. CNN International televizyonu da yüzülebilecek kadar temiz denizi olan büyük kentleri belirlemiş. Listede denizi bile olmayan Londra, Paris, Berlin, Zürih var ama İstanbul, İzmir, Antalya gibi illerimiz yok. Hangi kentlerde temiz sularda yüzülebiliyor, bir göz gezdirelim:
Kopenhag (Danimarka)
Başkentin genel nüfusu 2.5 milyon ama belediye sınırları içinde sadece 613 bin kişi yaşıyor. 2009 yılından bu yana yapılan çalışmalar sayesinde Kopenhag, yabancı turistlerin uğrak yeri oldu. Büyük de bir limanı olan bu kentin sularında yüzülebileceği ise hiç kimsenin aklına gelmezdi. Amager Beach Park, iki kilometre boyunca uzanan yapay bir ada. Sahilleri kumlu. Denizi soğuk ama yüzülebilecek kadar temiz.
Zürüh Plajları (İsviçre)
Kentle aynı adı taşıyan gölün etrafında tam 18 plaj bulunuyor. Kristal berraklığında suları, yazın sıcağından bunalan kent halkını ve turistleri cezbediyor. Ama alışık değilseniz buz gibi sularına birden dalmayın. Tiefenbrunnen kumsalı, yüzmenin dışında hizmetler de sunuyor. Çocuklarınızı küçük yüzme havuzuna teslim edebilir, uzmanlar eşliğinde dalgıçlık yapabilir, yüzme sonrası masaj hizmeti alabilirsiniz.
Londra Plajları (İngiltere)
2015 yılında dünyanın en çok turist çeken kentiydi. 8.5 milyonluk başkenti bir yılda, 65 milyon kişi ziyaret etmişti.
Kentin ortasından geçen Thames Nehri’nde yüzmek hala bir hayal olsa da halka açık onlarca havuz, temiz suları ve kaliteli kafeleriyle hizmet veriyor. Kuzeye doğru tatlı su banyoları, güneybatıda 91 metre uzunluğundaki havuzuyla Tooting Bec Lido, Brockwell Lido, Hyde Park’taki Serpentine Lido en ünlüleri.
Hong Kong Plajları
Kentin yapışkan sıcağı, her yerden daha çok serin sulara dalma isteği uyandırıyor. İnce ve beyaz kumlarıyla Repulse Bay, Karayip Adaları’ndaki kumsallar kadar olmasa da kent sakinlerine yeterli hizmeti verebiliyor. Kumlanmak istemiyorsanız, otellerin yüzme havuzları, her tür konforuyla hizmetinizde. 7.5 milyon nüfusu olan kentte yüzme havuzu olmayan otel yok gibi.
Vancouver (Kanada)
2.5 milyonluk kent halkı, Kanada’nın en şanslı halkı. Her yerde harikulade kumsallar var. Kalabalıktan, gözlerden uzak olmak istiyorsanız, Third Beach, olunması gereken yer. Stanley Park’a sadece mayolarınızı değil barbekülerinizi de götürebilirsiniz. Kenti çevreleyen tuzlu sularda değil de tatlı sularda yüzmek istiyorsanız, Trout Lake Beach sizin için ideal. Belediyenin hedefi, dünyanın en yeşil kenti olmak.
Sydney Plajları (Avustralya)
Dünyanın en büyük doğal limanına sahip Sydney için yüzecek yer bulmak hiç de zor bir iş değil. Bondi Plajı, belgesel televizyon kanallarına konu olan ünlü bir kumsal. Clovelly Bay, 350 metre uzunluğu ve 60 metre genişliğiyle çok büyük bir plaj olmasa da bölge halkına göre Bondi’den çok daha iyi bir yüzme alanı. Turist olarak gidip yüzecekseniz yerli halktan, büyük beyaz köpek balıklarına karşı nasıl tedbir alacağınızı öğrenmelisiniz.
Lizbon Plajları (Portekiz)
Karşmızda koskoca bir Atlas Okyanusu. Kaşif Kristof Kolomb’a “Bu suların ötesinde ne var?” sorusunu sorduran engin deniz. 505 bin nüfuslu Lizbon’da bu sularla kucaklaşmak için çok fazla plaj bulunuyor.
Plajlara banliyö trenleriyle gidiyorsunuz. Ama büyük oteller, havuzlarından tatmin olmayanlar için Car-cavelos ve Guincho gibi ünlü kumsallara otobüs seferleri de düzenliyor. Kentten geçen Tagus (ya da Tejo) nehri ise yüzülecek yer değil.
Paris Plajları (Fransa)
Her yaz Paris belediyesi Seine Nehri’nin uygun olan sahillerini kamyonlar dolusu kumla kaplıyor. Güneşlenmek isteyenler için ideal bir ortam oluşturuyor. Ama Seine Nehri’ne girilmiyor. Bunun için kentin değişik yerlerindeki kapalı ya da açık yüzme havuzlarından birini seçmelisiniz. Yüzme meraklıları için eskiden Molitor vardı. Şimdi burası lüks bir otel oldu. Otelin 124 odasından da Molitor sahillerini görebiliyorsunuz.
New York Plajları (ABD)
Bu bir sürpriz. Hiç kimse, Büyük Elma’da denize girilebileceğini düşünmezdi doğrusu. Düşünmemekte haklısınız. 50’den fazla yüzme havuzu, kentlilerin hizmetinde. Çevresiyle birlikte nüfusu 24 milyona dayanan bir kent için yetersiz ama kendilerini listeye aldırmayı başarmışlar. Queens idari bölgesinde 50 metrelik olimpik boyutlardaki havuzu çok ünlü. 1936’da açılan McCarren Park Pool ise oldukça popüler bir mekan.
Berlin Plajları (Almanya)
Denizden çok uzakta olabilir ama çevresindeki gölleri sayesinde kent halkı, yüzmenin tadını rahatlıkla çıkarabiliyor. Wansee’de 1907’de açılan plaj, bugün en gözde kumsal konumunda.
Muggelsee, bir başka beğenilen nokta. Spree Nehri üzerinde ise Badeschiff adlı yüzen bir platform, yüzücüleri nehrin tehlikelerinden koruyor. Kısa bir köprü ile geçilebilen bu platformda, hamak ve soğuk içecek keyfi yapmak da mümkün.
Stockholm Plajı (İsveç)
1912 yılında Yaz Olimpiyatları’na ev sahipliği yapan İsveç’in başkenti, çok sayıda yüzme havuzuna sahip. Onlarca rıhtımı, kumsalı, huzur dolu koyları, yüzmeye elverişli. Aileler genelde Smedsuddsbadet’i tercih ediyor. Oxhals-badet, otobüsle kısa zamanda gidilecek bir başka popüler plaj. Turist olarak gittiğinizde bu isimleri telaffuz edebilirseniz siz de bu imkandan yararlanabilirsiniz.
Rio De Janeiro Plajı (Brezilya)
Aslında bu kent, listeye girmemeli. Günlük ısı, 21 santigrad derecenin altına nadiren düşüyor. Kentin en soğuk ayı Temmuz’da bile durum böyle. Yüz binlerce değil, milyonlarca kişinin denize girebileceği ünlü plajlarını söylemeye gerek bile yok.
Dört km uzunluğundaki Copacabana ve Ipanema plajlarını mutlaka duymuşsunuzdur. Ingiliz rock şarkıcısı Rod Stewart, 1994 yılında Copacabana’da 3.5 milyon kişiye konser vererek rekor kırmıştı. Her iki plajın da sularında kabul edilebilir bakteri yoğunluğunun 16 katı kirlilik var ama kimin umurunda?
ALEV RÎGEL