Yepyeni İş Fikirleri ve Yatırım Alanı
E-spor'un yarattığı iş modelleri ve iş fırsatları
Dünyaca ünlü isimler ve dev şirketler e-spora yatırım yapıyor. Ülkemizde durum ne? E-spora kimler yatırım yapmalı? Yatırımcı nelere dikkat etmeli? Bu alana yatırım kısa vadede kâr getirir mi? İşin uzmanları yorumladı…
ÇOK oyunculu, rekabete dayalı dijital oyunları kapsayan elektronik sporun (e-spor) spor olup olmadığı dünyada tartışıladursun, dev bir pazar oluşmuş durumda. Tıpkı futbol gibi ligler, takımlar ve transferlerin olduğu e-sporun ne olduğu ülkelere göre değişkenlik gösteriyor. Örneğin, İngiltere’de e-spor tıpkı satranç ve briç gibi bir zeka oyunu olarak kabul edilirken, Amerikan Hükümeti e-spor oyuncularını resmi atlet olarak kabul ediyor. E-spor henüz Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından tanınmıyor ama 45’ten fazla ülkede ulusal e-spor federasyonu bulunuyor. Türkiye’de de federasyon 2018 Nisan’da kuruldu. 2018 Pyeongchang Kış Oyunları öncesi, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) desteği ile Intel Extreme Mas-ters tarafından e-spor turnuvası ve gösterisi yapıldı. E-spor 2022 Asya Oyunları’nda madalya branşı olacak. Uluslararası E-spor Federasyonu (IeSF), Asya Olimpiyat Konseyi tarafından tanınıyor. E-sporun MOBA (Çevrimiçi Çok Oyunculu Savaş Alanı), FPS (Birinci Kişi Atış Oyunları), RTS (Gerçek Zamanlı Strateji), Dövüş, Spor ve MMORPG (Çok Katılımcılı Çevrimiçi Rol Yapma Oyunu) gibi çeşitli kategorileri bulunuyor.
İçeriğe Ait Başlıklar
GELİR 1 MİLYAR DOLARA YAKLAŞTI
Gençlik ve Spor Bakanlığı E-spor Raporu’na göre, küresel e-spor gelirlerinin, 2018 sonunda yüzde 38.2 artışla 906 milyon dolara ulaşacağı, buna göre Kuzey Amerika’da gelirlerin 345 milyon dolar, Çin’de ise 164 milyon dolar olacağı öngörülüyor. 2018 sonunda dünya genelindeki e-spor taraftar sayısının 165 milyona ulaşması ve yıllık yüzde 15.2’lik bir artış olması bekleniyor. Bu yıl toplam e-spor izleyicisinin 380 milyona ulaşması beklenirken, markaların e-spor endüstrisine 694 milyon dolar yatırım yapmayı planladıkları biliniyor. 2021 yılına kadar yatırımların miktarının 1.4 milyar dolara yükselmesi ve toplam e-spor gelirlerinin yüzde 84’ünü oluşturması bekleniyor.
Geçtiğimiz yıla özetle bakacak olursak, 2017’de yapılan tüm e-spor etkinliklerinin toplam ödül tutarı ilk defa 100 milyon doları aşarak 112 milyon dolar düzeyine tdaştı. 2017’de, 586 büyük e-spor etkinliği yapıldı ve 2016’ya göre 32 milyon dolarlık bir artış göstererek 59 milyon dolar bilet geliri elde edildi. 2017’de The League of Legends (LOL) Dünya Şampiyonası 49.5 milyon saatle Twitch’de en çok izlenen etkinlik oldu, aynı zamanda 5.5 milyon dolarlık bilet geliri elde edildi. Yüzde 28’lik oran ile en fazla etkinlik Kuzey Amerika’da yapıldı, bunu yüzde 26 ve yüzde 13 ile Doğu Avrupa izledi. Küresel olarak ESL, Blizzard, Riot Oyunları ve MLG, geçen yıl en çok turnuvaya ev sahipliği yapan organizatörler oldu. The League of Legends dünya şampiyonası yaklaşık 3 milyon dolar ile en çok bilet geliri elde eden şampiyona olurken, League of Legends’ı Uluslararası Dota 2 şampiyonaları ve Mid Season Invitational izledi.
E-spor’a yapılan büyük yatırımlar
- Amazon, yayın platformu Twitch TV’ye 970 milyon dolar
- USM Holding, topluluk platformu Virtus.pro’ya 100 milyon dolar
- Modern Times Group, turnuva organizatörü Turtle Entertainment’a 87 milyon dolar
- Game, e-spor arenası Multiplay’e 37 milyon dolar
- Fanduel, bahis platformu Alphadraft’a 10 milyon dolar
- Cineplex, topluluk platformu World Gaming’e 10 milyon dolar
- Follow E-sports, e-spor takımı Dignitas’a 1 milyona dolar
- Modern Times Group, turnuva organizatörü Dreamhack’e 28 milyon dolarlık yatırım yaptı.
2017’de Türkiye’de en çok kazanan beş oyuncu
(Counter Strike ve League of Legend oyunlarından)
- Can Dörtkardeş, 84 bin dolar
- Ahmet Karahoca, 55 bin dolar
- Engin Kor, 49 bin dolar
- Çağatay Sedef, 45 bin dolar
- Buğra Arkın, 44 bin dolar
4 MİLYON E-TARAFTAR VAR
Ülkemize bakacak olursak e-spor taraftar sayısı 4 milyona ulaşmış durumda. Dijital oyunlar piyasasında dünya genelinde 18. sırada yer alıyoruz. Türk oyuncu kitlesinin yüzde 56’sı erkek, yüzde 44’ü kadın. Ülkemizde amatör e-spor takımı 15 binin üzerinde, bu takımlarda oyun oynayanların sayısı ise 60 bini geçiyor. Profesyonel takım sayısı ise 20 civarında. E-spor izleyici kitlesi yoğunluklu olarak Y ve Z kuşağı üyelerinden oluşuyor.
Milyonlarca kişinin çevrimiçi platformlardan, binlerce kişinin ise spor salonlarından canlı olarak takip ettiği e-spor oyun sektörünü de dönüştürüyor. Dijital oyun geliştiriciler artık daha çok e-spor uyumlu oyun geliştiriyor. Profesyonel e-spor yapanlara bakıldığında ne kadar ağır bir antrenman programına ve disiplinli bir hayata sahip oldukları görülüyor. Kendine has bir ekosistem ve eğlence anlayışıyla, kendine özgü dinamikleri olan e-sporun farkına varan girişimciler, tüm dünyada yatırımlarını bu alana kaydırmaya başladı. Markalar ise sponsorluk yarışında.
Peki, e-spora kimler yatırım yapmalı, kimler yatırım yapabilir, yatırımcının dikkat etmesi gerekenler neler? Türkiye’de sektörün ulaştığı büyüklük ne? E-spor yatırımları kısa dönemde kar getirir mi? işin uzmanları yorumladı…
E-SPOR KONFERANSLARINA BAŞLIYOR
InGame Group Kurucu Ortağı Tuncay Büyükoğlu’nun aktardığına göre, 2015 yılında tüm e-spor gelirleri, medya hakları, reklam, sponsorluk gibi gelirlerin toplamı tüm dünyada 325 milyon dolar iken, bu rakam 2017’de 696 milyon dolara ulaştı.
2020 öngörüsü ise gelirlerin 1.5 milyar doları bulacağı yönünde. Dünyadaki e-spor pastasının yarısını Güney Kore, Çin ve Kuzey Amerika paylaşıyor. Geri kalanını da diğer ülkeler. Kamu ve özel sektörün tüm bileşenlerinin e-spora yatırım yapabileceğini TuncaV^ aktaran Büyükoğlu, “Bireysel olarak da yatırım yapılabilir. E-spor ile paydaş olmak, yatırım yapmak için illa ki dijital ve teknoloji dikeyinde iş geliştiren veya sporun öznesi olmuş bir markaya sahip olmanız gerekmiyor. Yaptığınız yatırımın doğru zamanda doğru yerde doğru ilkelerle yönetilmesiyle birlikte çok hızlı şekilde yatırımınızın karşılığını alabilir, taraftar kazanabilir, e-spor dünyasında ses getirebilirsiniz.
E-spor üniversitelerden köklü spor kulüplerine, global teknoloji firmalarından bireysel girişimlere kadar herkesin yatırım yapabileceği bir alan” diyor.
E-spor yatırımlarının mutlaka profesyonellerle ve özellikle oyun yayıncısı şirketlere danışılarak yapılması gerektiği konusunda uyanda bulunan Büyükoğlu, Eylül 2018’de başlayacakları e-spor konferansları ile bu alanda öncü olacaklarını vurguluyor. Konferansların tüm potansiyel yatırımcılara, sporculara, takımlara ve menajerlere açık olacağını belirtiyor.
“AMATÖR REKABETİ DESTEKLEMELİ”
Büyükoğlu yatırımcının hayal kırıklığına uğramaması için şu tavsiyelerde bulunuyor: “E-spora yapılan yatırımın başarılı olması için bu yatırımı bugünün önemli bir trendi olarak değil, uzun süreli ve üzerinde titizlikle çalışılması gereken bir iş olarak görmek gerekir. Yatırımcıların öncelikle kör gözle ‘herkes buraya yatırım yapıyor ben de bir yerinde yer almalıyım’ fikrinden uzaklaşıp, ‘doğru zamanda, doğru insanlarla, doğru yerde nasıl yer alabilirim’ sorusuna cevap araması gerekiyor. E-sporu sadece bir bilgisayar oyununu kazanmak adına mücadele eden takımlar, oyuncular olarak değil, tüketicisiyle, markalı ürünleriyle, oyuncu merkezleriyle, sponsorlarla büyük bir pazar olarak gören kişilerle çalışmak hem yatırımcı hem de sektör adma en sağlıklı seçim olacaktır. Yatırımların ovam yayıncısı şirketlerle birlikte çalışmalarım öneririz. Yayıncı şirketimiz Lokum Games’in bugüne dek gerçekleştirdiği c-spor organizasyonlarıyla sektörün gelcceğini analiz etmeye çalışıyoruz. Medya, lig, oyuncu ve takımlara yatırım yapılabilir.
Takımlara yatırım yapmak ile bir takımın farklı liglerde farklı oyuncularla yer almasını sağlayabilirsiniz. Bu Galatasaray veya Fenerbahçe’nin sporun farklı disiplinlerinde takımlar kurması gibidir. Liglere yatırım yaptığınızda ise bu ligin oynandığı oyunun tüm oyuncularına ve paydaşlarına bir yatırım yapmış oluyorsunuz. Yapılan yatırımların elit küçük bir kitle içerisinde erimesinden ziyade, tabana yayılan ve toplumun tüm kesimlerini içerisine dahil eden, oyun salonlarında gerçekleşen amatör rekabet ruhunu destekleyen idealize bir yönü olmalı. Yatırımcı markalar bu idealden vazgeçtikleri takdirde sektör küçük ve kendi çalıp kendi oynayan bir yapıya dönüşeçektir. E-spora yapılacak yatırımlar kısa zamanda büyük bir kar getirmeyecektir. Yatırımlar çevresindeki tüm paydaşlarını içerisine alan stratejilerle uzun dönemde büyük karlar getirecektir. Bizim yüzde 100 yerli oyunumuz Zula, kendi türünde en çok oynanan oyunlardan biri. Zula Süper Ligi ile de en iyi takımları bir araya getirdik. Bugüne kadar dağıttığımız ödüller, düzenlediğimiz organizasyonlar ve medya yatırımları ile yaptığımız yatırım 10 milyon TL’yi buldu. Geçtiğimiz Nisan ayında Zula World Cup’ı gerçekleştirdik. Güney Amerika, Avrupa ve Türkiye’den katılan takımların rekabet ettiği organizasyonda 100 bin dolar ödül dağıttık. Üç dilde farklı ülkelere yayım yapılan Zula World Cup’ı gelecek sene 250 bin dolar ödül havuzuyla tekrar gerçekleştireceğiz.”
“RİSKLİ YATIRIM OLDUĞU BİLİNMELİ”
Boğaziçi Ventures Kurucu Ortağı, Maslak 42’nin içinde bu yılsonunda tamamlanası planlanan dev e-spor arenasının da yatırımcılarından olan Burak Balık, e-sporun gelişmekte olan bir sektör olduğunu ve dinamiklerinin henüz oturmadığını belirtiyor.
Bu nedenle her ne kadar çok hızlı büyüyen bir pazar olsa da riskli yatırım bakış açısıyla yaklaşmak gerektiğine vurgu yapan Balık, “Oyun izlemekten, oynamaktan keyif alan ve kısa vadede getiri beklemeyen herkes e-spora yatırım yapabilir. Biz de oyun oynamaktan çok keyif aldığımız için sevdiğimiz, eğlendiğimiz bir sektörde var olmak istedik ve DOTA2 oyunu için Team Boğaziçi adında bir e-spor takımı kurduk” diyor.
E-spora yatırım yapacaklara oyunu iyi seçmelerini tavsiye eden Balık’a göre, oyunun takımlara destek vermesi, katılabileceği yeterli sayıda turnuva ve potansiyel turnuva ödülünün olması gerekiyor. Çünkü oyuncuların oyuna profesyonel anlamda devam edebilmesi için anlamlı bir gelir elde edebilmesi gerekiyor. Bugün Fifa gibi ismi çok büyük olan ancak e-sporda gelir elde etmesi mümkün olmayan birçok oyun bulunduğuna dikkat çeken Balık şunları aktarıyor:
“Takım kurmaya karar veren biri öncelikle takımında oynayacak oyuncuları belirler. Sonrasında oyuncularla anlaşma imzalayarak bir ‘Gaming House’ kiralar. Bir tür kamp gibi düşünebileceğiniz bu evde oyuncularıyla zaman geçirir, birlikte yemek yer ve uyurlar. Böylece birbirlerinin oyun tarzına alışmış ve ne yapacağını bilen oyuncular yaratmış olurlar. Günde sekiz saat birlikte oyun oynamak takımı oluşturmak için önemlidir. Takım olmayı başardıktan sonra dünyadaki birçok turnuvaya katılabilirler. Çok büyük turnuvalar hariç ufak ve orta seviyedeki turnuvalara Gaming House’dan katılmak mümkün. Oyuncuları disipline sokmak, her maçtan önce rakip takımın maçlarını internetten izleterek, rakiplerin oyun tarzları hakkında bilgi sahibi olmalarmı sağlamak önemlidir. Gaming House’a gidip o gençlerle beraber vakit geçirip oyun oynamaktan keyif almayacak kişilere bu konuda yatırımı tavsiye etmiyorum. Oyuncuların koç eşliğinde hayatlarını planlamaları gerekiyor. Bir e-spor oyuncusu, klavyeye bakmadan bütün tuşların yerini ezbere bilmeli, bir futbol veya basketbol takımı gibi stratejiler geliştirmelidir. Performansını arttırmak üzere egzersizler yapmalı, düzenli uyumalıdır. Yatırımcılara tavsiyem oyunu bizzat oynayıp deneyimledikten sonraki atmosferi görerek yatırım yapmalarıdır. Bu noktada 1 TL yatırdım 2 TL kazanacağım mantığıyla yaklaşan herkes hayal kırıklığına uğrayacaktır. E-spor ileride daha disiplinli ve efor sarf etmeden yönetilebilir bir sektör haline gelebilir ancak şu an için bu durumun uzağındayız. Yakın gelecekte, yatırımların markaların pazarlama bütçelerinden daha çok pay alacağına ve bu sayede takımların gelirlerini büyük ölçüde arttıracağına inanıyorum.”
FUTBOLUN ARDINDAN İKİNCİ SIRADA
Riot Games Türkiye Pazarlama ve iletişim Direktörü Erdinç lyikul’un aktardıklarına göre, 2000Tİ yılların başında dünyada Güney Kore ve Çin gibi ülkelerin başı çektiği bir sektör olan e-spor, artık tüm dünyaya yayılmış durumda ve milyonlarca izleyiciyi ekranları başına ya da alanlara çekiyor. Örneğin Le-ague of Legends’ın dünya finali için 50 binden fazla kişi Çin’de bir stadyumu doldurabiliyor.
Ekranları başında ise 70 milyondan fazla izleyici canlı olarak bu organizasyonları izliyor. League of Legends’m Türkiye büyük finali de gerçekleştiği Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda 12 bin kişi eşliğinde kapalı gişe oynamış, 1.5 milyondan fazla kişi de ekranları başında bu finali takip etmişti.
Türkiye’de e-sporun futboldan sonra en çok seyirci çeken spor dalı olduğunu ifade eden îyikul, dünyada e-sporun 2018’de 400 milyondan fazla taraftar sayısına ulaşarak, basketbol gibi popüler sporların önüne geçtiğini belirtiyor. Bu sayının 2020 yılında 500 milyonu bulması öngörülüyor. Sektör gelirlerinin milyar dolarlar seviyesinde olduğunu belirten îyikul, “Çin, ABD ve Japonya başı çekiyor. Global e-spor pazarı gelirlerinin 2019 sonunda 1.5 milyar dolar hacme ulaşması bekleniyor. Bugün dünya çapında 100 milyondan fazla League of Legends oyuncusu bulunuyor. Yapılan yatırımları ve gençlerin e-spora olan ilgisini göz önünde bulundurduğumuzda, ülkemizde de dünyaya paralel bir şekilde bu alanın hızla büyümeye devam edeceğini söylemek mümkün” diyor.
“MÜTHİŞ BİR EKOSİSTEM”
Markasının merkezinde genç kitleyi konumlandıran, gelecek dönemlerde pazar payını artırmak ve sağlamlaştırmak isteyen her markanın bu dünyaya girebileceğini söyleyen îyikul şunları aktarıyor:
“Nisan 2018’de açıkladığımız önemli bir işbirliği ile Türkiye’deki tek profesyonel e-spor ligi olan Şampiyonluk Ligi kapsamında, Vodafone ile bir isim sponsorluğu anlaşması gerçekleştirdik. E-spor, otomotivden gıdaya, seyahatten hızlı tüketime kadar çeşitli sektörlerde gençlere hitap etmek isteyen markalar için doğru bir yatırım adresi durumunda. Buraya yatırım yaparken, konuyu sadece bir sponsorluk anlaşması olarak değerlendirmeyip, daha derin düşünmek ve anlamak gerekiyor. Takım ve benzeri e-spor yatırımları için ise uzun vadeli planlamalar yap-rtiak, markaların daha büyük faydalara ulaşmasını sağlayacaktır. Riot Games olarak bu alana yatırım yapmak isteyen girişimcilere ve markalara Türkiye’deki tek profesyonel ligin sahibi olarak her zaman destek oluyoruz. E-sporu aslında futbolun ilk yıllarına benzetebiliriz. Adım adım ve kuvvetli bir şekilde gelişen bu sektör, geleceğin kulüplerine ve markalarına sahip olmak isteyen yatırımcılar için ciddi fırsatlar sunuyor. Yapılan çalışmalarda, 2018 yılı içerisinde e-spor ekosisteminin oluşturacağı ekonomik büyümenin yüzde 48 civarında olacağı öngörülüyor. Bugün spor pazarlaması anlamında değerli olan Asya pazarına giriş için de e-spor çok önemli bir kapı durumunda. Asya kıtasında özellikle Çin ve Güney Kore gibi ülkelerde e-spor milli bir spor olarak değer buluyor. Bugün Türkiye’de Şampiyonluk Ligi’nde yer alan takımların formaları Asya ülkelerinde satılıyorsa, bu ekosistem Asya gibi büyük pazarları hedefleyen ya da yeni fırsatlar arayan her marka ve yatırımcı için büyük avantajlar sunuyor demektir.”
EN BUYUK E-SPOR ARENASI
42 Maslak projesinin içerisinde 3 bin 500 metrekarelik bir alanda Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük e-spor merkezi olarak bu yıl sonunda tamamlanması planlanan e-spor arenasının yöneticisi olan Kerem Gürses arenayla ilgili olarak, “Son teknoloji ses, ışık, görüntü sistemlerine sahip bu alan, stüdyoları ve prodüksiyon altyapısıyla televizyon kalitesinde canlı yayınlara hizmet verebilecek, içerisinde gaming odaları, VIP lounge’ları, takım ve hakem odaları, ürün satış mağazası ve önemli şefler tarafından tasarlanmış, sporcu performanslarını artırıcı keyifli menülerin sunulduğu yiyecek içecek noktalarıyla hem oyuncuların hem de izleyicilerin iyi vakit geçireceği çok donanımlı bir merkez haline gelecek. Farklı format ve düzenlerde yaklaşık 14 oyunun turnuvasını gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz” diyor.
Şu an Türkiye’de takım bünyesinde oynayan 60 bin, genelde ise 30 milyona yakın e-spor oyuncusunun bulunduğunu ifade eden Gürses, dünyada önemli şirketlerin bu alana yatırım yaptıkların vurguluyor. Amazon ve Youtube’un yatırımlarını hatırlatan Gürses, sözlerini şöyle tamamlıyor:
“Miami Heat, Sacremento Kings, West Ham, Manchester City, Philadelphia 76ers, Barcelona gibi kulüpler taraftar sayılarını artırmak ve geniş kitlelerden gelir elde etmek amacıyla daha çok e-spor dünyasındaki oyuncu ve takımlara yatırım yapıyorlar. Hatta Sacremento Kings yeni yaptığı basket salonunun altında bir e-spor arena yaparak salonunun 365 gün yaşamasına olanak sağladı. Türkiye’de spor kulüplerimizin bu alana ilgisinin artarak devam edeceğini öngörüyoruz. Doğru organizasyona yatırım yapmak veya doğru organizasyonu kurmak takım ve oyuncu yatırımlarında çok önemli bir yere sahip. Markalar açısından da mekan, takım ve turnuva sponsorlukları geri dönüş ve erişim hızı dolayısıyla giderek daha önemli bir yere sahip olacak.”
SUPERMASSIVE’E YATIRIM YAPTI
League of Legends’m Türkiye’deki liginde başarılı bir performans gösteren e-spor takımı SuperMassive’e Nisan ayında yatırım yapan Yemeksepeti CEO’su, melek yatırımcı Nevzat Aydın, “Türkiye’de 2000’lİ yılların başında Counter Strike oyunuyla başlayan e-spor sektörü, bugün hızla gelişmekle birlikte halen Avrupa ve Uzakdoğu’nun çok gerisinde. Bu da aslında büyüme için çok büyük bir potansiyel olduğunu gösteriyor. İsteyen herkes e-spora yatırım yapabilir. Ancak kendini genç hisseden, gençleri daha iyi anlamak isteyen ve onlarla iletişim kurmayı tercih edenler daha çok keyif alacaktır. Oyuncuların yaş ortalaması dahi 13-26 arasında, değişiyor. E-spor genç kitleye dokunmak için çok uygun bir yatırım alanı. Özellikle 25 yaş altı seg-mentte çok ciddi bir ilgi var. Ve şu anda ülkemizdeki izlenme oranlarına bakıldığında e-spor basketbolü geçmiş durumda, futboldan sonra ikinci sırada. Markalar ve girişimciler yatırım yaptıkça farkındalık da artıyor” diyor.
Heyecan yaratan, teknolojiyi işin içine en tegre eden iş modellerine ve girişimcilere yatırım yapmayı sürdüreceğini vurgulayan Aydın yatırım kararıyla ilgili şunları aktarıyor:
“E-spora yatırım kararımı sektörü uzun bir süre gözlemledikten sonra aldım. Gençlerle iletişim kurmayı seviyorum. Bu nedenle hedef kitlesi olan gençlerle çok iyi bir diyalog kurmayı başaran ve aynı zamanda hem ülkemizde hem global arenada büyük başarılara imza atan SuperMassive’e yatırım yapmayı tercih ettim. Her zaman genç girişimcileri destekleyen biri olarak gençlerle böylesine bağı olan, başarılı bir takımın bir parçası yer almak oldukça keyif verici.”
ÜNLÜLER ARASINDA YAYGIN
E-spor, oyun ve içerik platformu olarak konumlanan, Twitch yayınlarıyla bilinen, aynı zamanda oyuncu menajerliği de yapan, şimdiye dek pek çok ulusal ve uluslararası turnuva düzenlemiş olan Multiplayer, en son EA Sports tarafından onaylanmış, resmi EA Sports FIFA 18 Global Series eleme turnuvası Multiplayer FIFA 18 Balkan Kupası’m hayata geçirdi. Bu turnuvanın büyük finalini Mayıs ayında Vodafone Parkla gerçekleştirdi. Xbox ve Playstation konsollarında başarılı olan iki şampiyon, eWorld Cup Global Series Playoff’u-na Amsterdam’a gitmeye hak kazandı. Bu turnuvada e-sporcular sadece kupa için değil, dünya çapında son 64’e kalma heyecanıyla yarıştılar. Multiplayer’ın düzenlediği diğer bazı turnuvalar ise şunlar: Samsung FIFA Ligi, Sennheiser Türkiye CS:GO Ligi, Monster PUBG CUP, ROG PUBG CUP, Ge-Force PUBG CUP Omen by HP MENA.
E-sporun Türk iş, spor ve eğlence hayatındaki hatırı sayılır kişiler arasında oldukça sıcak bir konu olduğuna dikkat çeken Multiplayer kurucu ortağı Merthan Yalçın şunları aktarıyor: “Ali Koç ve Sina Afra bu eğilimin öncülerinden. Yurtdı-şında yüksek profil isimlerin bu alana yatırım yapmasının ülkemizdeki yatırımcılar üzerinde de olumlu etkisi olmuştur. Mark Cuban, Ashton Kutcher, Magic Jonhson, Shaquille O’Neal, Rick Fox gibi ünlü isimlerin de içinde bulunduğu global yatırımcılar 2018 ilk çeyreğinde bu sektöre 2 milyar dolar yatırım yaptı. Bu rakam 2017’nin tüm yıl yatırımına tekabül ediyor. Bu açıdan bakınca e-spor yatırımlarının dünyada geometrik bir hızla katlanarak arttığını görebilirsiniz. Bu yatırımcılar tabii ki sadece şahıslar olmuyor, fonlar ve kurumsal yatırım yapıları da var. Bunların başını Çin devi Tencent çekiyor. 2017 oyun cirosu 18 milyar dolar.”
ÇAPRAZ REFERANSLAMAYA ÖNEM VERİN
Multiplayer diğer kurucu ortağı Cihat Bakır ise, e-spora yatırım yapmak isteyenlere mutlaka profesyonellerle çalışmaları konusunda uyanda bulunarak şunları aktarıyor:
“Yatırım yapılan sektör her ne olursa olsun, kime yatırım yapıldığı, neye yatırım yapıldığından daha öneli bir kriterdir. Yeşermekte olan Türk e-spor ekosisteminde de bu yaklaşımın özellikle doğru olduğunu düşünüyorum. Yatırım yapacağınız ekibi kişisel olarak tanımıyorsanız, yatırım tespit sürecinizde muhakkak çapraz referanslamaya önem verin. İkinci olarak da, tekil ve dolayısıyla yüksek risk taşıyan operasyonlardan çok, sepet mantığı ile kurgulanmış, sistematik risk taşıyan opsiyonları tercih edin derim. Yani tek oyun, tek takım, tek operasyondan çok, bağımsız çok oyun, lig organizasyonları ve geniş işletim yelpazesi olan yapılara eğilim daha mantıklı geliyor bana. Sponsorluk ve reklam gelir modeline dayanan yapılar, Türkiye’nin hem prog-ramatik hem de konvansiyonel dijital reklam dünyasının nispi sığlığından dolayı riskli. Son kullanıcıdan direkt para kazanabi-len veya kazanmayı hedefleyen yapılar yatırımcılar için çok daha cezbedici olacaktır.”
Federasyon’un yönetim kurulu belli
Nisan ayında kurulan Türkiye E-Spor Federasyonu’nun yönetim kurulu geçtiğimiz günlerde açıklandı. Federasyon yönetiminde iş, teknoloji ve spor dünyasından önemli isimler yer alıyor. Başkanlığı Alper Afşin Özdemir’in yürüttüğü Federasyon’un ilk yönetim kurulunda yer alan federasyonu isimler şöyle: Murat Yalçın Kırca, Cenk Üstündağ, Gürkan Parlakaç, Ahmet Tuna Şahin, Esat Kahyaoğlu, Onur Aksu, Ali Erkin, Mete Tevetoğlu, Hakan Bahadır Baş, Bora Koçyiğit, Mehmet Fatih Kaçır, Ahmet Kerim Nalbant, Mehmet Fatih Şafak, Emir Haktan Dişli, Emir Aral, Kemal Haydar Öztürk, Remzi Selim Oruç, Mertkan Üçüncüoğlu, Yunus Argan, Murat Şanlı Savaş, Süleyman Basa, Mehmet Hanefi Tel, Ahmet Talha Karataş ve Mustafa Eröğüt.
Fenerbahçe rekabeti yükseltti
Tüm dünyada hızlı bir gelişim gösteren ve büyük bir ilgiyle takip edilen e-spor pazarı sürekli büyüyor. Fenerbahçe Derneği bu alanda yıllardır çalışmalar ve yatırımlar yapıyor, önemli başarılar elde ediyor. Dernek yakın zamanda Türk yapımı oyun Zula için InGame Group ile işbirliği yaptı. Bu sayede derneğin mücadele ettiği oyun sayısı artarken, Zula Süper Lig’inde rekabeti de şiddetlendi.
BAU Avrupa şampiyonu oldu
Bahçeşehir Üniversitesi bünyesinde yer alan BAU Esports takımı, Avrupa Üniversiteler Arası E-spor Şampiyonası’nda Avrupa şampiyonu oldu. İspanya’nın Tenerife kentinde oynanan ‘University Esports Masters League of Legends’ finalinde kupayı alan BAU, 16-19 Ağustos tarihlerinde Çin’de düzenlenecek olan dünya kupasında (International College Cup) Avrupa’yı temsil edecek. BAU Esports Danışmanı Serhat Bekdemir yaptığı açıklamada “Takımımız 11 ülkeyi yenerek Avrupa şampiyonu oldu. Takımımız bugün Avrupa’da bir numara. Bu büyük bir gurur. Avrupa’daki tüm üniversiteleri yenebilecek kapasitedeler” dedi.
Sina AFRA / 1907 Fenerbahçe E-spor Başkanı
“Türkiye’de kurumsal ilgi üst düzeyde”
E-spora odaklanmış reklam ajansları gibi girişimci ve yatırımcı rolleri dışında bu sektöre hizmet veren kuruluşların kurulduğunu görüyoruz. İleride e-spora odaklanmış avukat büroları gibi henüz var olmayan yapılar da kurulacaktır. Hem ligin hem de takımların mevcut sponsorlarına baktığımızda Türkiye’de e-spora kurumsal ilginin üst düzeyde olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Görünenin dışında da bu alana ilgili olan çok daha büyük kurumsal bir dünya var. Onlarla sürekli iletişim halindeyiz. Z kuşağına ulaşmak için en sağlam yol şu an e-spor. Gençlerin en çok zaman ve kendi paralarının büyük bölümünü harcadıkları alan oyun sektörü olduğundan, e-spor da reklam verenlerin ilgi odağı oluyor. Normal bir yatırım için hangi kriterler önem taşıyorsa e-spor yatırımları için de onlar geçerli; ekip, uygulamanın kalitesi ve uzun vadede sürdürülebilir oluşu. Yakın gelecekte Türkiye’de e-spor ekosisteminin oluşacağına inanıyorum. O noktada yatırımcılar da çok daha iyi geri dönüşler alacaklar.
Şu an yatırımlar takımlara gidiyor ve doğrusu da bu.
“Yanlış yatırım yönlendirmeleri var”
2017’de dünya e-spor pazarının büyüklüğü 655 milyon doları geçti, 2015’ten itibaren yıllık büyüme oranı ortalama yüzde 42 oldu.
Türkiye oyun pazarının yıllık büyüme oranının yüzde 25 olduğunu düşünürsek, e-spor tarafında da dünya pazarının büyüme oranına yaklaştığımızı söylemek yanlış olmaz. Bu çerçevede marka bilinirliği ve sadakati adına pazarlama stratejisi oluşturan herkes bu alana yatırım yapabilir. Türkiye’de yükselmekte olan pazarlara refleks yatırım yapmak bir trend halini aldı, bu da beni korkutuyor. Oyun ve e-sporun farklı, yeni iş kavramları olduğunu anlamak çok önemli. Bildiğimiz dinamiklere uymayan, entelektüel bir alt kültür grubundan başlayıp majör kitlelere ulaşmış bir dijital eğlence pazarı bu. Dolayısıyla, birkaç dalda, farklı seviyelerde uzmanlık gerektiriyor. Sektörü anlamak için kültürün içinde doğmuş olmak şart. Ne yazık ki ‘e-spor büyüyor, biz de içinde olmalıyız’ refleksi yüzünden birçok marka ve kuruluş konuya hakim olmayan isimlere yatırım yaptı ve sonuç alamayınca devam etmeme kararı aldı. Yatırımcılara gerçek uzmanlarla çalışmalarını ve işi bilene bırakmalarını tavsiye ederim. Doğru kişilerce doğru yönetilen süreçlerin hedeflenenin üzerinde karlılık getirebildiğini gördük ve göreceğiz.
Alper Afşin ÖZDEMİR / Türkiye E-spor Federasyonu Kurucu Başkanı
“Öncelik ligleşme olmalı”
Başarılı bir takımın slotunu da alabilirsiniz, yeni bir takım da kurabilirsiniz, kendiniz yayıncılık yapmak için ekipman yatırımı bile yapabilirsiniz. Her girişimde olduğu gibi güvenilir insanlarla çalışmak ve sektör hakkında olabildiğince bilgi edinmeye çalışmak şart. Hangi aşamadaki bir takıma, ne amaçlarla yatırım yaptığınızın farkında olmalısınız. Örneğin, hiç popülerliği bulunmayan, ligi dahi olmayan, gelecek de vaat etmeyen bir oyun için takım yatırımı yapmak doğru bir hareket olmayacaktır. Lig yönetiminin doğru olması, oyunun izlenebilirliği ve sürekliliği açısından çok önemli. Örneğin burada Riot Games’in League of Legends liglerini yönetme şeklini başarılı bir örnek olarak gösterebiliriz.
Tabii oyuncuların popüler ve başarılı isimler olması da önemli, takımların da oturmuş ve yıllardır ilgiyle takip edilen takımlar olması bir artı. Yatırımların sonuç verebilmesi için öncelik olarak ligleşmeyi ele almak mantıklı bir seçenek olacaktır. Nasıl yatırım yapılacağı konusuna gelince, yaptığınız yatırımlara bağlı olarak değişmekle beraber, sepet türü çoklu yatırımlar bu alanda daha mantıklı. E-spor büyüyen bir sektör olarak yatırım anlamında karlı bir alan. Oyun yapımcısı şirketler bu konuda oldukça teşvik edici davranışlarda bulunuyorlar.
Barış ÖZİSTEK / Netmarble EMEA CEO’su
“Sepet türü yatırım tavsiye ederim”
E-spora yapılan yatırımlar ülkemizde henüz başlangıç seviyesinde, ancak buna rağmen büyük markaların önemli miktarda yatırım yaptıklarını görüyoruz. Reklam verenler e-spor ve dijital oyunlara yapacakları düşük maliyetli yatırımlarla tüketiciye ulaşabilir. Bugün bir futbol takımına sponsor olmak ya da forma reklamı vermek için çok büyük bütçeler telaffuz edilirken, e-spor alanında daha makul rakamlar görmek mümkün. E-spor izleyicilerin ağırlıklı 10-30 yaş arasında erkek ağırlıklı kitlelerden oluştuğunu düşünürsek bu kitleyi hedefleyen markaların başka hiçbir mecra düşünmeden bu alana kaynaklarını aktarması çok mantıklı olmaktadır. Oyun, bu dünyada olmayan yatırımcılar açısından anlaması kolay olmayan bir alan. Tavsiyem, görüştükleri hiçbir kişi, firma ya da girişimcinin anlattıklarına yüzde 100 inanıp bir karar vermeden önce, farklı sektör oyuncuları ile de görüşmeleri ve resmin bütününü anlamaya gayret göstermeleri. Aksi taktirde hatalı kararlar verebilirler. Oyun sektörü tamamen data odaklı bir sektör. Bu nedenle markalar elde etmek istedikleri her türlü KPl’ı baştan belirlemeli ve sponsorluk yaptıkları işleri iyi değerlendirip ölçebilmeliler. Girişim anlamında bir yatırımdan bahsediyorsak tek bir yatırımı, reklam yatırımından söz ediyorsak sepet türü yatırımları tavsiye ederim.
Emek Barış KEPENEK / ODTÜ Teknokent Animasyon Teknolojileri ve Oyun Geliştirme Merkezi Yöneticisi
“Üniversite işbirlikleri yapılabilir”
Dijital oyunlar son bir yılda yüzde 9 büyürken, e-spor yüzde 42 büyüdü. Bu çok önemli bir büyüme rakamı. Türkiye’de 4 binden fazla lisanslı e-sporcu var. E-spor şu anda isim görünürlüğü arayan tüm firmalar için önemli bir yatırım aracı. Tüm dünyada e-spor takip eden kitle sayısı 380 milyona yaklaştı. Bu da tüm firmaları çekebilecek boyutta bir rakam. Ancak yatırımcılar için çok dikkat edilmesi gereken noktalar var. Çünkü Türkiye’de e-spor oldukça yeni bir alan ve herhangi bir regülasyon yok. Federasyon yeni kuruldu. En azından sektör için belirli bir çalışma ortamının sağlanması, yatırımcıları da çekecektir. Yatırımcılar bu konuda üniversiteler ile işbirliği yapabilirler.
Erdem TOLON / Nielsen Medya Türkiye Genel Müdürü & Orta Avrupa İş Geliştirme Direktörü
“Firmalar yatırım yapmalı”
Trendleri incelediğimiz zaman, Tvvitch gibi yeni platformlar üzerinden insanların e-sporu takip edebilmesi ve bunun yanı sıra diğer sosyal ağların da yatırım yapmaya başlaması e-sporun gelişimini artıracaktır. Söz konusu büyümenin devam edebilmesi için e-sporun konvansiyonel spor dallarını anlamaya ve bu yöne yatırım yapmaya başlaması gerektiğini düşünüyoruz.
Aynı zamanda konvansiyonel spor kulüplerinin ve bu yönde yatırım yapan iş alanlarının da mutlaka e-sporda bir parmak izlerinin olması gerektiğine inanıyoruz. Öncelikle hedef kitleleri e-spor ile örtüşen markaların bu alana yatırım yapmaları gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle iletişim ve finans sektörleri gibi alanlarda bulunan kuruluşları burada yatırımcı olarak görebiliyoruz.
ÜRÜN DİRİER