Türkiye Turizm Sektörü ve Hedefler
Sektör 2023’te 50 milyon turist, 50 milyar dolar gelir hedefine doğru ilerliyor. Turizmciler, pazar çeşitliğini arttırmaya ve oda fiyatlarını yukarı çekmeye odaklandı. 2050 hedefi ise 100 milyon turist olarak telaffuz ediliyor…
TURİZM, ülkemize büyük döviz girdisi kazandıran bir sektör. Cari açığı azaltıyor, istihdama katkı sağlıyor. Ekonomik kalkınmanın lokomotiflerinden birisi. Etkilediği ve etkilendiği sektörler açısından da son derece hayati bir konumda; başta gıda, yeme içme, ulaştırma ve inşaatın olduğu 50’nin üzerinde sektörü doğrudan etkiliyor. Türkiye turizm sektörünün bu kritik pozisyonu geçtiğimiz 15 yıl içerisinde çok daha fazla öne çıktı. Sektör artık dünyada adından söz ettiriyor. Türkiye, ziyaretçi sayısı açısından dünya sıralamasında ilk altı içinde yer alıyor. 2018’i rekorla kapatmayı hedefleyen turizmciler de, geçtiğimiz iki yılda yaşadıkları olumsuz günleri çoktan unutup yepyeni bir enerji ve vizyonla daha yüksek hedeflere koşuyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’un açıklamalarına göre, 2018’de hedef 38 milyon turist sayısını aşmak. Bakan Kurtulmuş, 2023’te ise 50 milyon turist sayısını geçerek 50 milyar dolar gelir elde etmeyi hedeflediklerini bildiriyor. Bakan Kurtulmuş’un dile getirdiği bu hedefi tüm sektör temsilcileri de benimsemiş durumda. Bir yandan turist sayısını arttırmak için hedef pazarları çeşitlendirme yarışında olan turizmciler, diğer yandan da kişi başı elde edilen turist gelirini daha yukarı çekmek için çaba sarf ediyor.
İKİ KAT TURİST VE GELİR
Türkiye Turizm Yatırımcıları Demeği (TTYD) Başkanı Oya Narin, Türkiye ekonomisindeki 2018-2020 hedef ve öngörülerinin kendileri açısından anlamlı olduğunu dile getiriyor. Türkiye ekonomisinde orta vadede yüzde 5 civarında bir büyüme öngören Narin, geçen yıl yaşanan yüzde 7.4’lük rekor bir büyümeden sonra yüzde 5’in de olağanüstü bir başarı olacağını savunuyor. Narin, “Bu büyümeyi dış talep sürükleyecektir. Dış büyüme ve özellikle AB büyümesi bu sene olumlu seyretmeye devam ediyor, bu hem ihracatı hem de turizm gelirini yukarı çekecektir” diyor. Narin, 2017’de 32 milyon yabancı ziyaretçinin ülkemizi ziyaret ederken 20.2 milyar dolar gelir elde edildiğini ve yabancı ziyaretçi başına gelirin 630 dolar olduğunu hatırlatıyor. Bu resme bakıldığında 2015-2016 döneminin turizmde yarattığı uzun vadeli hasarın görülebileceğini savunan Narin, şöyle konuşuyor: “Türkiye dış finansman ihtiyacını karşılamak için 2023 hedeflerine yakın turizm gelirine yaklaşmak zorundadır. Bu hedeflere ulaşmak için de mevcut yabancı ziyaretçi sayısını iki kat, ziyaretçi başına geliri ise iki kattan fazla artırmak mecburiyetinde. Bunu mevcut iş modelimizi büyüterek ya da geliştirerek yapamayacağımız aşikar. Turizmi toplam olarak yeniden ele alırken ülkenin doğal ve kültürel kaynaklarının turizme daha iyi hizmet etmesini sağlayacak ve turizmi dönüştürecek bir uygulamaya ihtiyaç var. Esasen gerek 2023 Stratejisi, gerek 3. Turizm Şu-rası’yla yapılması gerekenler büyük ölçüde berraklaşmış durumda. Hızla belirli konulara odaklanarak köklü değişimleri gerçekleştirmemiz gerekiyor.”
2050’DE 100 MİLYON TURİST HEDEFİ
Turizm yatırımlarında geçtiğimiz iki yılda yarı yarıya azalma olduğunu vurgulayan Narin, bu durumun 2018’de bir ölçüde iyileşeceğini öngörerek, bundan sonraki yatırımları yönetme ve yönlendirme konusunda şu önerilerde bulunuyor:
“Destinasyonların kalitesini ve yaşanabilirliğini yükseltmek, eski destinasyonları yeni baştan tasarlamak, eksiklerini tamamlamak, dört mevsim yaşanır kılmak, yeni hedef ülke ve demografileri cezbedecek, eski hedef ülke ve demografileri de yeni baştan çekecek hale getirmek…”
2050 yılında Türk turizmini dünya turizminde ilk beşe girmiş, ülke sathına yayılmış ve yılda 100 milyona yakın turist ağırlayan bir ülke olarak hayal ettiklerini belirten Narin şunları ifade ediyor:
“Kıyı beldelerinde tatil siteleri ve tatil konutlarında yılın 365 günü yaşanır hale gelmiş, Avrupa’nın üçüncü yaş kitlesinin büyük ölçüde güneyde ve Ege’de vakit geçirdiği, kaplıca ve sağlık turizminde dünya çapında destinasyon haline gelmiş, inanç turizmi ve çok farklı türleriyle spor turizmini ülkenin dört bir tarafmda gerçekleştiren, dolayısıyla da cari açık meselesi kalmamış, turizm gelirlerinin katkısıyla cari fazla veren bir ülke hayal ediyorum.”
BÜYÜME DEVAM EDECEK
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya ise, hükümetin yaptı-açıklamalarm, ekonomi çevrelerinden ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen değerlendirmelerin Türk ekonomisindeki büyüme trendinin önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini ortaya koyduğunu vurguluyor. Bağlıkaya, 2018’de hem turist hem de turizm geliri bakımından çift haneli büyüme oranları beklediklerini açıklıyor.
Hızla değişen rekabetçi dünyada, her yıl yeni eğilimlerin ortaya çıktığını, dünyadaki demografik yapının değiştiğini ve neredeyse her gün değişen teknolojik uygulamaların hayatımıza girdiğinin altını çizen Bağlıkaya, klasik tanıtım ve pazarlama dönemi devrinin kapandığını vurgulayarak, artık turizm sektöründe bugünün, yarmın değil, 2050 yılının planlarını yapmak gerektiğini ifade ediyor. Bağlı-kaya şöyle konuşuyor:
“Büyük veri, nesnelerin interneti ve yapay zeka alanındaki gelişmeleri süratle takip etmeli ve ortak bir yapı içerisinde bu gelişmelere uyum sağlamalıyız. Yeni nesli iyi tanımalı, bir taraftan da yaşlanan dünya nüfusuna uygun tatil imkanları yaratmalıyız.”
TEKNOLOJİYE YATIRIM DAVETİ
Turizm sektörünün tek çatı altında toplanarak ortak akılla yönetilen bir yapıya kavuşmasını öneren Bağlıkaya, bir an önce dünya teknoloji devleriyle ve ülkemizde de TÜBİTAK ve üniversitelerin tekno-kentleriyle teknoloji alanında yatırımlar yapma gerektiğine dikkat çekiyor. Bağlıkaya sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Kişiye özel tatil programları ve pazarlama teknikleri geliştirmek mümkün. Yakın gelecek, teknolojiyi iyi kullanan, değişim ve eğilimleri iyi takip eden ve fark yaratanların kontrolünde olacak. Biz de bu dünyada öncüler arasında bugünden yerimizi almalıyız. Üyelerimizin Ar-Ge teknoloji ve eğitim konularında destekleyecek, tanıtım ve pazarlama çalışmalarına destek sağlayacağız. Yurtdışı fuarlarında acentalarımızın tanıtım ve pazarlama çalışmalarına destek sağlamanın yanında, iç turizmin gelişmesi yönünde adım atacağız. Sürdürülebilir turizm anlayışının gelişmesi, uzmanlaşma gereken alanlarda acentalarımıza eğitim desteği sağlayacağız.”
Türkiye’nin daha güzel yarınlara yürüdüğünü ifade eden Bağlıkaya, daha çok üreten, daha dinamik, daha yaratıcı bir neslin geldiğine dikkat çekerek, bir turizmci olarak en büyük temennisinin, dünyadaki her insanın hayallerini süsleyecek güzelliğe sahip olan ülkemizin, turizmden aldığı payın ve turizmden elde ettiği gelirin çok daha yükseğe çıkması yönünde olduğunun altını çiziyor. Bağlıkaya, “Turizmde, belirlenen hedeflerin de ötesinde 100 milyon turist, 100 milyar dolar gelir hedefine ulaşan bir Türkiye hayal ediyorum” diyor.
“ALTERNATİF UYGULAMALARA GEÇİLMELİ”
Kısa adı TÜROFED olan Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık da, geride bıraktığımız iki yılda turizmde beklentilerin altında bir dönem geçirdiklerini hatırlatıyor. Bu durumun istihdam rakamlarına da yansıdığını aktaran Ayık, şu an ise Rusya ve Almanya pazarında geçtiğimiz yılların toparlanmasını yaşadıklarını bildirerek, otellerde gerçekleşecek olan doluluk oranının bu yeni sezonda istihdam rakamlarına da yansıyacağını ifade ediyor.
Turizm sektörü olarak 2023 hedeflerinin “50 milyon turist-50 milyar dolar gelir olduğunu vurgulayan Ayık, “Kültür ve Tu- &rkan rizm Bakanlığımız başta Sayın Bakanımız Numan Kurtulmuş olmak üzere tüm birim ve yetkilileri ile bizlere bu konuda destek veriyor. 2023’deki hedefimize ulaşacağımıza tüm sektör olarak yürekten inanıyoruz” diyor. Ayık, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de siyasi ve ekonomik istikrar sağlandığı sürece insanların daha rahat ve güvenli şekilde seyahat edebileceğini vurgulayarak, geçtiğimiz yıllardaki gibi birçok ülkede yaşanan terör olayları ve ekonomik krizler tekrarlanmazsa, ülkemize gelecek olan turist sayısının her geçen yıl artacağını söylüyor. Ayık sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Bilindiği üzere, Türkiye’de turizm sektörünün büyük kısmım deniz ve sahil turizmi oluşturuyor. En büyük avantajımız ise rekabet ettiğimiz ülkelere kıyasla iyi bir fiyat/hizmet performansına sahip olmamız, yaşanan tüm olumsuz şartlara rağmen hizmet kalitesinden ödün vermememiz, yarışılmaz misafirperverliğimiz ve büyük tur operatörleriyle uzun yıllara dayalı olan ilişkilerimizdir. Ancak 2050 gibi uzun yılları kapsayacak olan turizm politikalarımız için stratejilerimiz belirlenmeli ve gelişen teknoloji göz ardı edilmeksizin, alternatif turizm uygulamalarına geçilmeli.”
TEŞVİKLER BÜYÜMEYİ TETİKLEYECEK
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Erkan Yağcı da ülke ekonomisindeki büyümenin aynı hızla devam edeceğine inanıyor ve büyümeyi devlet tarafından özel sektörlere verilen teşviklerin tetikleyeceğini savunuyor. Yağcı, “2017’de ekonomiyi canlandırmak için verilen teşvikler gerekli şekilde yönetilebildi. Benzer çalışmaların 2018 için de sağlanması durumunda büyüme devam edecektir” yorumunu yapıyor.
2023 Türkiye turizmi için 63 milyon turist, 60 milyar dolar dış turizm geliri ve turist başına yaklaşık bin 350 dolar gelir hedeflediklerini bildiren Yağcı, şöyle konuşuyor: “2017’de yakalanan büyüme trendinin devamı için tanıtım ataklarımız sürüyor. Fuar katılımlarımız, algıya yönelik çalışmalarımız, sunulan ürün ve hizmet çeşitliliğimiz devam ediyor. Ayrıca turizmi çeşitlendirmeye de çalışıyoruz. Spor turizmi, doğa turizmi gibi oluşabilecek her türlü talebe cevap verebilecek imkanlarımız mevcut.”
Turizm endüstrisindeki trendlerin değiştiğini, sektör temsilcileri olarak kendilerinin de talebe yönelik sürekli revizeler yapması gerektiğini ifade eden Yağcı, Online seyahat pazarındaki gelişmelere dikkat çekiyor. Yağcı gelecekte ülkemize gelen misafirlere teknolojik ve dijital anlamda kolaylıklar sağlayacak işletmelerin öne çıkacağını öngörüyor. Turizm yatırımlarına da değinen Yağcı, yeni yatınm planları gerçekleştirebilmek için öncelikle talebin yeterli ölçüde olması gerektiğinin altını çizerek, sektörün önceliğinin şu anda önceden başlamış olan yatırımları bitirmek olduğunu anlatıyor. Sektörün son yıllarda yaşamış olduğu sıkıntılı süreçler nedeniyle turizm yatırımcılarının yeni projeler için temkinli olduğunu savunan Yağcı, şimdiki önceliğin pazar çeşitlendirmesi olması gerektiğini söylüyor.
Yağcı, “Sistem ağırlıklı olarak sezonluğa dönmüş durumda. Bu çerçevede tanıtım atakları gerçekleştirmemiz ve Antalya genelinde sezonu uzatacak çeşitliliği yakalamamız gerekiyor. Ama bunu sektörün tek başına yapması zor. Kamu sektörüyle entegre bir şekilde pazar çeşitlendirmesi yapılabilir ve sektörel büyüme gerçekleştirilebilir. Bu çerçevede, bu sürecin yani yeni yatırım planlanmasının gidişata bakılarak 2018 sonunda kararlaştırılacağını düşünüyorum” diyor.
HİZMETLER SEKTÖRÜNDE İTİCİ GÜÇ
Ege Turistik işletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Yönetim Kurulu Başkam Mehmet İşler ise, Türkiye İstatistik Kurumu’nca geçtiğimiz ay açıklanan rakamlara göre, turizm hizmetlerinin de içinde yer aldığı hizmetler sektörünün sağladığı katma değerde beklenenin üstünde olarak yüzde 10.7 artış kaydedildiğini aktarıyor. 2018’de ülke ekonomisinde yüzde 12-15 aralığında büyümenin yakalanacağı öngörüsüne bulunan İşler, ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektöründeki geçen yıl sağladığı katma değer artışı göz önünde bulundurulduğunda, bu tahminin gerçekçi göründüğünü savunuyor.
Sektör olarak 2023’de 50 milyon turist, 50 milyar dolar turizm geliri hedeflediğini kaydeden İşler, sektörün uzun vadeli ve sağlıklı gelişmesi sağlanarak bu hedefe ulaşılabileceğinin altını çiziyor. İşler, “Turizm gelirlerindeki artışla iktisadi büyüme arasında bir ilişki olduğu, turizmin büyümeye istikrarlı bir katkısı bulunduğu apaçık ortada. Sürdürülebilir ekonomik büyümeyle cari açığın kapatılmasında önemi rol oynayan turizm gelirleri artırılabilir. Turizm sektöründe canlanma büyümeye daha fazla katkı koyacaktır. Sektörün büyümeye katkısının artırılması için sektörün sorunlarının çözümlenmesi, bunun için de devlet teşviklerinin arttırılması gerekir” diyor.
Sektörün uzun vadeli, düşük faizli kredilerle mali yönden desteklenmesinin yeni yatırımlar ve var olan tesislerin yenilenmesi açısından çok önemli olduğunu vurgulayan İşler, 2050 planlarım şimdiden yapmakta yarar olduğunu kaydediyor. Henüz bu konuda bir planlama söz konusu olmamasını eleştiren İşler, “2023 için 50 milyon turist, 50 milyar dolar turizm geliri hedefiyle yoldayız. 2023’ten çeyrek yüzyıl sonra turizm gelirlerini iki katına çıkarmak gibi bir hedeften söz edilebilir. 50 milyon turist, 100 milyar dolar turizm geliri… Neden olmasın? Genç ve büyüyen nüfusumuz var. Yatırım, üretim, istihdam alanında sağlanacak gelişmelerle Türkiye ekonomisi 2050 yılında pek çok ülkeyi geride bırakarak Avrupa’nın en büyük ekonomilerden biri olabilir” diye konuşuyor.
ANTALYA’YA 12 MİLYON TURİST
Yerli zincir markalarından biri olan Crystal Otelleri’ni çatısı altında toplayan Kilit Hospitality Group’un CEO’su Umman Çetinbaş, bu yıl turizmde başta Birleşik Devletler Toplululuğu ve Rusya olmak üzere, özellikle Almanya’nın başı çektiği Avrupa’yı da kapsayan bir iyileşme gözlemlediklerini açıklıyor. Mevcut konjonktürün aynen devamı halinde Antalya’ya gelecek turist sayısmın 11-12 milyon bandında olacağını tahmin eden Çetinbaş, şöyle konuşuyor:
“2018’de öncelikle hizmet ve ürün kalitemizi yükseltmeyi hedefliyoruz. Misafir portföyümüzü farklı coğrafyalardan alacağımız taleple zenginleştirmek ve böylece risklerimizi en aza indirmek istiyoruz. Finansal anlamda ise, 2016 ve 2017 yıllarının kayıplarını bu yıl nispeten de olsa telafi etmeyi amaçlıyoruz. Türkiye için en önemli misyonumuz olarak gördüğümüz istihdama katkımızı bu yıl daha da yükseltmek istiyoruz.”
Cıystal Otelleri’nin önümüzdeki beş yılda enerjisini misafir memnuniyetini yükseltmeye yoğunlaştıracağını söyleyen Çetinbaş, “2023 yılında yüksek misafir sadakati, en düşük çalışan devir hızını ve sürdürülebilir işletme politikalarını hedefliyoruz. Bu alanlarda elde edeceğimiz başarı beraberinde finansal başarıyı da getirecektir” diyor.
2023’te ve sonrasında bu hedeflerini hayata geçirebilmek için “Önce İnsan” ilkesiyle hareket ederek önce çalışanlarına yatırım yaptıklarını aktaran Çetinbaş, onlara yaşanabilir gelir sunabilmek için çaba gösterdiklerini aktarıyor. Çetinbaş, “Çalışanlarımızın yeteneklerini ve bilgi seviyelerini yükseltmek için kurduğumuz Crystal Akademi vasıtası ile eğitimler ve yarışmalar düzenliyoruz. Donanımlı ve eğitimli bir çalışan profilimizin olması için üniversite ve lise düzeyinde işbirlikleri yapıyoruz. Çalışanlarımızın büyük bir bölümünü bu kaynaklardan temin ediyoruz” diyor.
2050 yılında ülkemize gelen turist sayısını 100 milyon ve turizm gelirini de 100 milyar olarak hayal eden Çetinbaş, dünya sıralamasında en çok ziyaret edilen ülkeler arasında ilk üç arasında yer alabileceğimizi belirtiyor ve Türkiye Cumhuriyeti pasaportunun dünyanın en saygın pasaportları arasında olmasını arzuladıklarını söylüyor.
116 GÜNLÜK TATİL
İlk üç ay verilerinin 2018 yılının ülke turizmi açısından parlak geçeceğini gösterdiğini belirten Prontotour Yönetim Kurulu Başkanı Ali Onaran ise, performansı düşen pazarlardaki gücümüzün artacağını ve bunun otel doluluklarına olumlu yansıyacağını öngörüyor. Bu yıl ülkemizdeki çalışan kesimin 116 gün tatil yapacak olmasının turizmde olumlu bir tablo yaratacağını söyleyen Onaran, firma olarak 2018 yılında çift haneli büyümeyi hedeflediklerini bildiriyor. Onaran, “Yeni projelere odaklandık. Yurtdışı tatil seçeneklerini artırıyoruz. ProntoSea ile seyahatseverle-re yurtdışında da uygun bütçeli deniz seyahati imkanı sağlıyoruz. Yeni ürünümüz ProntoKIDS’in çocukların seyahat kültürlerini ve kişisel gelişimlerine katkı sağlayacağım düşünüyoruz” diyor. Cumhuriyetimizin 100. yılında ve sonrasında her alanda olduğu gibi turizm sektöründe de önemli atılımlar olacağım tahmin eden Onaran şunları söyledi:
“Türkiye kültür, deniz-kum-güneş ve kış turizminin yapılabildiği benzersiz bir avantaja sahip. Eğer bu imkanı doğru kullanabilirsek, ileriki yıllarda dünyanın önde gelen turizm ülkelerinden birisi olabiliriz. Turizm Bakanlığı’nın bu konuyla ilgili umut verici çalışmaları var. Yapılan yeni stratejiler sektörün büyümesine olumlu katkı sağlayacaktır. Mevut pazar gücümüzü koruyarak pazar çeşitlendirmesi yapılmasını destekliyoruz. Turizmi 12 aya yaymak için farklı destinasyonlar, özel içerikli ve her bütçeye göre bol seçenekli tur paketleri oluşturmak gerekiyor. Öte yandan yurtdışı seyahatlerinde ciddi artışlar olduğunu görüyoruz. İçinde engelli yurttaşlarımızın da olduğu daha geniş bir kitlenin seyahat edebilmesi için yapılan projeleri destekliyor ve biz de bu projelerde yer almak istiyoruz.”
YERLİ OTEL ZİNCİRİ OLMA YOLUNDA
2017’de ülkemize gelen yabancı turist sayısmın bir önceki yıla göre yüzde 25 artış gösterdiğini hatırlatan Wish More Hotel İstanbul Genel Müdürü Erkan Akkurt ise, doluluk oranlarının bu yıl da artarak şehir otelciliğine katkı sağlayacağını tahmininde bulunuyor. Wish More Hotel İstanbul’un Türk turizmine olan güveninin yatırımlarına da yansıyacağını anlatan Akkurt, yerli bir otel zinciri markası olma yolunda ilerlediklerini, Şişli Halaskargazi Caddesi üzerinde ve Harbiye’de birer otel daha açacaklarım açıklıyor. Akkurt, “Bir yandan da Anadolu’daki fırsatları değerlendirirken, Avrupa ülkeleri ve ABD’de yer alma hedefimizi gerçekleştirmeye çalışacağız” diyor.
Corendon Airlines Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Olcay Türker ise, son iki yılda ülkemize gelen turist sayısında belirgin bir düşüş yaşandığını hatırlatarak, “Ancak bu süreç, aynı zamanda Türkiye’nin ne denli büyük bir turizm destinas-yonu olduğunu da herkese hatırlatmış oldu” diyor. Geçtiğimiz iki yılda başka ülkeleri tercih eden turistlerin bu deneyimlerinden memnun kalmadıklarını ve bu sezon itibarıyla yeniden fiyat performans dengesi oldukça yüksek olan ülkemize yöneldiklerini söyleyen Türker, “Biz bu dönüşün artarak devam edeceğini öngörüyoruz ve buna bağlı olarak da sürekli bir kapasite artışını hedefliyoruz. Bu yıla özel yüzde 27 büyüme hedefimiz dışmda her yıl iki yeni uçağı filomuza dahil etmek gibi bir temel politikamız var. Bu hedefimiz şu an için 2023 sonrası için de geçerli” diye konuşuyor.
Türkiye ‘nin genç nüfusu, sahip olduğu doğal güzellikler ve yüksek kalite standartlarındaki tesisleri ile Avrupa’nın hemen yanında yer alan bir turizm cenneti olduğuna vurgu yapan Türker, şu yorumu yapıyor: “2050’de Türkiye’yi, artan talebe yanıt veren bir ülke olmanın yam sıra yatak fiyatlarında da belirgin bir yükselme sağlayabilmiş bir ülke olarak görmek en büyük dileğimiz.”
Alman turist tahmini 5 milyon
Avrupa’daki Türk kökenli seyahat acentecilerini tek çatı altında buluşturan Türk Acenteciler Birliği (COOP TRR), 2018 yılında Almanya’dan ülkemize gelecek turist sayısında yüzde 30-40’a varan artış öngörüyor. Almanya’da faaliyet gösteren COOP TRR üyesi acentelerden aldıkları bilgileri aktaran COOP TRR CEO’su Cumhur Sefer, özellikle Alman ailelerin erken rezervasyon yaptırdığını söylüyor.
Ülkemizin turizmdeki ana kaynak pazarları arasında başı çeken Almanya’dan turist getiren tur operatörlerinin 2018 için kapasite arttırdığını bildiren Sefer, pazarın en büyük oyuncusu olan Sun Express’in tarihinin en büyük kapasite artışını yaparak, sezon boyunca Almanya’dan Antalya’ya toplam 3 milyon koltukluk kapasite ayırdığını aktarıyor. Tüm bu göstergelerin Alman turist sayısının 2018’de 5 milyonu aşacağına işaret ettiğini söyleyen Sefer, “2018’de Türkiye’de, Alman ve Rus turist yarışı olacak. Her iki ülkeden Türkiye’ye gelecek turist sayısı birbirine yakın seyredecek gibi gözüküyor” yorumunu yapıyor.
2017’de yüzde 27.4 artış
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, 2017 yılında ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısı yüzde 27.8 artışla 32.4 milyona çıktı. 2017’de ilk sırayı 4.7 milyon turist ve yüzde 444 artışla Rusya alırken, onu yüzde 8 düşüş ve 3.5 milyon turist ile Almanya izledi. Diğer yandan İngiltere ve Hollanda pazarlarının güç kaybettiği 2016/2017 döneminde İran, Ukrayna, Irak, Azerbaycan, Suudi Arabistan, Romanya, Polonya, İsrail ve Kazakistan gibi pazarlarda belirgin gelişmeler kaydedildi. İskandinavya ve ABD pazarlarında düşüş eğilimi sürerken, bazı Ortadoğu, Körfez ve Asya ülkelerinde önemli gelişmeler yaşandı.
Sektöre uçak yakıt desteği dopingi
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca, 2015’ten bu yana turist getiren seyahat acentelerine sağlanan uçak desteklerinin miktarı son üç yılda toplam 786 milyon 217 bin 697 TL’ye ulaştı. İlk kez 2015’te 18 seyahat acentesine toplam 84 milyon 346 bin lira ödeme yapıldı. Türkiye’ye turist getiren [A) grubu seyahat acentelerine 2016’da verilen destek, tüm ülkeleri kapsayacak şekilde genişletildi. Destek, 1 Haziran-31 Aralık 2016 tarihleri arasında 200 ve daha fazla koltuk sayısına sahip uçaklarla yapılan tarifesiz uçuşlarda en az 150 yolcu getirilmesi halinde 7 bin 800 dolar olarak uygulandı. Acentelere ödeme işlemleri Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca yapılırken, 89 seyahat acentesine yapılan toplam ödeme miktarı, 561 milyon 871 bin 697 TL oldu.
Bakanlar Kurulunca, 1 Ocak-31 Aralık 2017 tarihleri arasında desteğin devamı ve kapsamına yeni havalimanlarının eklenmesi kararı alındı. 2017 destekleme uygulaması amacıyla 2018 bütçesine 800 milyon TL ödenek koyan Bakanlık, seyahat acentelerine Ocak-Mayıs 2017 dönemine ilişkin 140 milyon TL ödeme yaptı.
Timur BAYINDIR / Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı
”İstanbul kazanırsa tüm Türkiye kazanır”
Dünyanın önde gelen veri ve analiz şirketlerinden STR’nin TÜROB için hazırladığı Ülke Performans Raporu’na göre İstanbul’un Şubat 2017’de yüzde 48.2 olan doluluk oranı, Şubat 2018’de yüzde 35.1 artarak yüzde 65.1 oldu. Avrupa’da dolulukta en yüksek artışı yaşayan destinasyon oldu. Şubat 2018’de İstanbul’da ortalama günlük satılan oda bedeli 68.7 euro ile 2017’ye göre yüzde 3.3 arttı. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde ise geçen yıla oranla yüzde 39.6 artış yaşandı ve 44.7 euro olarak ölçüldü.
Türkiye’nin marka şehri İstanbul’a gerek tanıtımlarda gerekse teşvik uygulamalarında özel bir önem verilmesi gerek. Zira İstanbul turizmde kazanırsa bütün Türkiye kazanır. Bu doğrultuda kongre turizminin yeniden canlandırılması için gereken uygulamaların ivedilikle hayata geçirilmesi gerekir. Fiyatlarımızın yeniden istediğimiz düzeylere gelmesinde en etkili gelişme kongre turizmi olacaktır. Özellikle İstanbul’da ne zaman kruvaziyer turları ve kongreler hızlanırsa o zaman fiyatlar da yükselir. 2020 itibariyle normal şartlarda eski rakamlara dönme tahminimiz var.
Erken rezervasyonda hem yerli turistten hem de yabancı turist talebinde artışlar var. Hükümet tarafından kurvaziyer, turist getiren uçaklara verilen yakıt desteği gibi teşvikler 2018’e pozitif yönde katkı sağlayacaktır. Katıldığımız bütün fuarlarda aldığımız sonuçlar da umutlarımızı artırıyor.
Bu gelişmeler ışığında yılsonu itibariyle hem turist sayısında, hem doluluklarda çift haneli artışlar bekliyoruz. Fiyat artışı da olacaktır, ancak turist ve doluluk artışı kadar hızlı bir yükseliş bekleyemeyiz. Fiyatlardaki yükseliş trendinin de bu kadar hızlı olmasını beklemek yanlış olur. Turist sayısındaki artıştan daha çok, fiyatlarda yükselme sağlamaya odaklanmak lazım.
46 otel projesi için 418 milyon TL harcanacak
Turizmdatabank’ın Ekonomi Bakanlığı verilerinden derlediği bilgilere göre, teşvik alan projelerin toplam bütçesi 418 milyon TL olurken bunun 252 milyonu yeni otellerin inşasında kullanılacak. Yenilemeler için de 160 milyon TL harcanacak. Ocak-şubat döneminde alınan teşviklerle, 3 bin 287 adet yeni yatak yapılacak. 11 bin 145 adet otel yatağı da yenilenecek. Harcanacak bütçe ağırlıklarına göre, iki aylık dönemde; yeni otel projelerinin merkezleri İstanbul, Ankara, Mersin, Antalya, Samsun, Gaziantep, İzmir, Bursa ve Nevşehir olurken, otel yenilemelerinin merkezi ise Antalya ağırlıklı olmak üzere İstanbul, İzmir ve Artvin oldu. Yapılacak olan yeni otel sayısında üç yıldızlı tesisler ile butik oteller ilk sırada. Harcanacak bütçe bakımından ise üç yıldızlar öne çıkarken, butik otel ile 4 ve 5 yıldızlı oteller eşit dağılım gösteriyor. Öte yandan otel projeleri ile bin 570 kişiye istihdam sağlanacak. Bunun 891 kişisi de yeni otellerde iş bulacak.
Ender ALKOÇLAR / Alkoçlar Hotels&Resorts Yönetim Kurulu Başkanı
“Konjonktürel değişkenler belirleyici”
2018’de Türkiye ekonomisindeki rekor büyümeye en güçlü katkıyı verecek sektörlerin başında turizm sektörünün geleceğine inanıyoruz. Ege ve Akdeniz’deki tüm tesislerimizin hedef bütçelerimize paralel seviyede yüksek doluluklara ulaşacağını şimdiden görebiliyoruz. Özellikle Antalya bölgesinde 2016’dan sonra başlayan toparlanmanın hızlandığını söyleyebiliriz. İlk üç ayda Uludağ’da iyi bir kış sezonu geçirdik. Kar kalınlığı ve doluluk oranları hep yüksek seviyedeydi. İlk üç ayda yaz dönemine ait erken rezervasyon talebinde de yüzde 30 üzerinde güçlü bir artışı gözlemliyoruz. Yılsonu itibarı bir önceki yıla oranla yüzde 30-35 oranında büyüme kaydedeceğimize inanıyoruz. Ülkemizin 50 milyar dolar turizm geliri, 50 milyon turist hedefine turist sayısı olarak ulaşabileceğine, ancak gelir bazında konjonktürel değişkenlerin belirleyici olacağını düşünüyoruz.
2023 ve sonrası için iki ana hedefimiz var. Öncelikle Antalya bölgesinde operasyonumuzu büyütmek ve yatak sayımızı artırmak. Bu yıl Antalya’da Konyaaltı plajları adıyla bilinen bölgenin işletmesini yapacağız. Diğer taraftan Uludağ ve Bolu’da toplam 15 bine yakın aileye huzur dolu, doğa ve çeşitli aktivitelerle güçlendirilmiş modern tesislerde hizmet verecek üç tesisin yatırımına start veriyoruz. Türkiye dünyanın en zor coğrafyasının merkezinde yer almasına rağmen ilkeli ve kararlı politikaları, güçlü liderliği ve 16 yıldır süregelen istikrarlı yönetim anlayışı sayesinde, hem ekonomik, hem de siyasi olarak çok büyük aşama kaydetti. Ülkemizin 2050’de dünyanın ilk 10 ekonomisinden birisi olması bekleniyor. 2050 yılında GSYH 4 milyar dolara ve 100 milyon nüfusa ulaşacak olan Türkiye’nin, turizm ve ulaşım yatırımları ile dünyada en çok ziyaretçi sayısına sahip ilk üç ülkeden birisi olacağına inanıyoruz.
Mete VARDAR / Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı
“2023’te dünya lideri operatörlerden olacağız”
Türkiye’nin 2023 hedeflerine doğru istikrarlı bir şekilde ve hızlı adımlarla ilerlediğini görüyoruz. Kuşkusuz, ortaya çıkan büyüme rakamları da bu hedeflerin tümüne ulaşacağımızı kanıtlar nitelikte. Biz de turizm sektöründe belirlenen hedeflere ulaşılabilmesi için çalışmalarımıza büyük bir inanç ve gayretle devam ediyoruz.
Jolly Tur olarak, sektörde yaraların sarıldığı 2017’de yüzde 45 büyüdük. Bu yılki hedefimizi ise yüzde 50. Erken rezervasyon döneminde elde ettiğimiz olağanüstü başarılarla bu hedefimizi başarma konusunda çok yol kat ettik.
İngiliz ve Rus turist sayısındaki ciddi artışın bundan sonra da devam edeceği kanaatindeyiz. 2023’e dek Çin ve Hindistan gibi yeni pazarların etkisinin çok daha etkin bir şekilde hissedileceğini düşünüyorum.
2023’e geldiğimizde Jolly Tur, sadece Türkiye’de değil, dünyada da en güçlü ve lider tur operatörlerinden biri olarak anılacaktır. Bugün teknoloji başta olmak üzere altyapımıza yaptığımız yatırımlar, bir dünya şirketi olma kararlılığımızın en önemli göstergelerinden biridir.
Hükümetimizin ortaya koyduğu stratejik adımlar, ekonomimizde gerçekleşen büyüme ile birlikte, 2050 yılında Türkiye’nin artık global arenanın oyuncularından biri olmayı bırakıp aksine oyun kurucu olmasını temenni ediyoruz. Türkiye’yi izleyen herkes, Türkiye’nin büyüdüğünü, güçlendiğini ve ilerleyen süreçte daha da geliştiğini görecektir.
Hakan ORAL / Lux Bodrum Otel Genel Müdürü
”İç pazarda büyüyeceğiz”
Turizm sektöründe ilk üç ay içerisindeki rezervasyon oranları geçen senenin üzerinde gerçekleşti. Şu anki veriler 2018 sezonunun 2017 ve 2016’dan daha iyi olacağını gösteriyor. Yılsonunda turizm gelirlerinin Türkiye’nin büyüme rakamlarına pozitif yönde katkısı olacağını söyleyebiliriz. Lux Bodrum Otel olarak ikinci yılımızdayız. İlk yılımızda mimari alanda İtalya’da yapılan yarışmada dünya ikinciliği kazanırken, Doğu Avrupa’nın “En Lüks Plaj Oteli” seçildik. Otelimiz bu sene de yeni ödüllere aday olarak gösterildi. Geçen sene toplam doluluğumuzun yüzde 72’sini yurtdışından misafirlerimiz oluşturdu. Bu seneki hedefimiz tesisimizi iç pazarda daha iyi tanıtmak ve daha fazla yerli turiste hizmet vermek olacak. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yılını kutlayacağımız 2023’te turizm sektörünün dünya turizminden daha fazla pay alarak hak ettiği gibi daha yükseklerde yer almasını diliyoruz. Bir başka dileğimiz de ülkemizde turizmin 12 aya yayılması. 2050 yılında ise Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmasını hayal ediyorum.
ÖZLEM KAPAR BAYBURS