4. Sanayi Devrimi Fırsata Çevrilecek
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, 2050’ye Tcalmadan Türkiye’nin en büyük 10 ekonomi içinde yer alacağını vurguladı. Bakan Özlü, dijital dönüşüme, yazılıma ve bilişime yatırım yapmanın zorunlu olduğunu ifade etti…
BÎLİM, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, 2050 yılına kalmadan Türkiye’nin en büyük 10 ekonomi içinde yer alacağını belirterek, gelecekte bilimsel ve teknolojik gelişmenin her şeye yansıdığı, klasik kalıpların ve alışkanlıkların teknoloji paralelinde değiştiği, üretim ve pazarlama süreçlerinin yeniden organize olduğu bir Türkiye’nin görüleceğini vurguladı. 4. Sanayi Devrimi’ni Türkiye için fırsata çevireceklerini söyleyen Özlü, dijital dönüşüme, yazılıma ve bilişime yatırım yapmanın bir tercih değil, zorunluluk olduğunu kaydetti.
Geleceğin Türkiye’sinin temelinde hiç şüphesiz bilim ve teknolojinin olacağını söyleyen Bakan Özlü, dolayısıyla bilimi, teknolojiyi ve sanayiyi destekleyen, bunları teşvik eden bütün uygulamaların doğal olarak bakanlığın liderliğinde hayat bulacağını belirtti. Özlü, “Bakanlığımız; bilime ve teknolojiye yatırım yapan veya yapmak isteyen tüm girişimciler için en önemli müracaat adresi olmaya devam edecek” dedi.
“AR-GE VE İNOVASYONLA BÜYÜYECEĞİZ”
Bakan Özlü, 2050 yılına 32 sene olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’nin, bugünden 32 sene öncesini düşündüğünde, yani 1986 yılına gittiğinizde, geçen zaman boyunca kat ettiği mesafeyi görebilir, takdir edebilirsiniz. 2050 yılı hiç şüphesiz bugünden çok daha farklı olacak. Her şeyden önce bilimsel ve teknolojik gelişmenin her şeye yansıdığı, klasik bütün kalıpların ve alışkanlıkların teknoloji paralelinde değiştiği, üretim ve pazarlama süreçlerinin yeniden organize olduğu bir Türkiye’yi göreceğiz” dedi.
2050 yılında çalışma çağındaki tüm nüfusunun, çağın gerekleri ile donatıldığı bir Türkiye hayal ettiğini belirten Bakan Özlü, “Yüksek teknoloji üreten, ürettiği teknolojiyi dünyaya satan, Ar-Ge ve inovasyonla büyüyen bir Türkiye hayal ediyorum. Türkiye’nin potansiyelinin hayal ettiklerimle uyumlu olduğunu düşünüyorum. Büyüyen ve geniş ufuklu nüfusumuz, yetişmiş ve yetişecek olan insan kaynağımız bizi 2050 yılının dünyasına taşıyacaktır” ifadelerini kullandı.
“GELECEĞE TAŞIYACAK ANAHTAR”
2050 yılına kalmadan Türkiye’nin en büyük 10 ekonomi içinde yer alacağını düşündüğünü söyleyen Bakan Özlü, bu hedef için stratejinin belli olduğunu vurguladı. Bakanlık olarak belirledikleri üç temel prensibin Türkiye’nin 2050 hedefleriyle uyumlu olduğuna dikkat çeken Özlü, “Bilim merkezi, teknoloji üssü, ileri sanayi ülkesi Türkiye hedefi, bizi geleceğe taşıyacak olan anahtardır” ifadelerini kullandı.
Bilimle ve teknolojiyle beslenen bir sanayi politikasının Türkiye’yi sıçratacağını vurgulayan Özlü, 4. Sanayi Devrimi’ni Türkiye için fırsata çevireceklerinin altım çizdi. Bu maksatla sanayileşme politikalarını, sanayi devriminin gereklerine göre yeniden güncelleyip, kurguladıklarını dile getiren Özlü, bu anlamda; dijital dönüşüme, yazılıma ve bilişime yatırım yapmanın bir tercih değil, zorunluluk olduğunun farkında olduklarını söyledi. Bunu başarabilecek tecrübe, altyapı ve hepsinden önemlisi inançlarının tam olduğunu belirten Bakan Özlü, “Belirlediğimiz hedeflere ulaşabilmek için bilim, teknoloji ve sanayi alanında politika ve programları geliştirmek ve bunların uygulanmasını sağlamak en önemli faaliyetlerimiz arasında yer alıyor” diye konuştu.
“YENİ YOL HARİTASI BELİRLENDİ”
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2023 ve 2050 hedeflerini anlatan Özlü, Türkiye’nin ihracatının yaklaşık yüzde 94’ünü oluşturan imalat sanayindeki yüksek teknoloji ürünleri payımn önümüzdeki 10 yıl içerisinde yüzde 20’ye çıkarılması amacıyla “Geleceğin Teknolojileri ve Endüstrileri Programı” hazırladıklarını ve uygulamasına başladıklarını söyledi. Türkiye’nin imalat sanayinin uluslararası düzeyde rekabet edebilmesi ve sürdürülebilir bir üretim yapısının oluşturulabilmesi için kullanılan girdilerin ithal edilmesi yerine yurtiçinde üretilmesi amacıyla, yeni bir yol haritası belirlediklerini vurgulayan Özlü, ithal sanayi ürünlerinin yerlileştirilmesi ve başarılı bir sanayi atılımı için, öncelikle odak sektör belirlenmesi üzerinde çalıştıklarını aktardı. Birçok ülkenin tecrübelerini incelediklerini ifade eden Bakan Özlü şunları kaydetti:
“İmalat sanayi katma değerini 10 yılda iki katına çıkaracak beş odak sektör belirledik. Bu sektörler, kimya ve ilaç sanayi, gıda sanayi, yarı iletken elektronik ürünler, makine ve teçhizat, motorlu kara taşıtlarıdır. Sanayi 4.0 kapsamında stratejik önem taşıyan ve diğer odak sektörlerle yatay ilişki içerisinde olan bilişim ve yazılım sanayini de odak sektörler kategorisine dahil ettik. Söz konusu çalışma akabinde, yerlileştirme çalışmalarına temel teşkil etmesi amacıyla, imalat sanayimizin 104.8 milyar dolarlık ara malı ithalatını oluşturan 2 bin 768 adet ürün grubu, teknoloji düzeyine göre filtrelenmiş ve bin 164 ürün grubu düzeyine indirgendi. Bunlar arasından ülkemizin üretim yetenekleri, ithalatı içindeki payı, uluslararası pazar büyüklüğü, rekabet potansiyeli, teknoloji ve karmaşıklık düzeyleri açısından tek tek incelenerek kısa vadede yerlileştirilebileceği değerlendirilen 43 ürün belirledik. Söz konusu 43 ürüne ilişkin sektör temsilcileri ile görüş alışverişi hâlihazırda devam etmekte. Bakanlığımız Merkez Birimleri, KOSGEB, TÜBİTAK, TSE, Türk Patent ve Marka Kurumu ve ilgili Bakanlıklarla eş güdüm içerisinde yürütülecek olan ‘Yerlileştirme Programı’ ile odak sektörler öncelikli olmak üzere, imalat sanayinde kritik görülen sektörlerde yer alan ürünler, teşvik, koruma tedbiri, vergi indirimi, kaynak tahsisi ve muafiyet gibi politika araçları ile desteklenerek yerlileştirilecek.”
“Teknolojiyi takip eden nesiller yetiştireceğiz”
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, teknolojideki sıçrama, onunla birlikte gelen dijital dönüşüm ve bunu yönetecek yetenekli insan kaynağına ulaşmak konusunda attıkları ve atacakları adımları aktardı. Bilim ve teknolojiyi destekleyecek en temel kaynağın hiç şüphesiz insan kaynağı olduğunu söyleyen Özlü, “Sadece, yetişmiş insan kaynağımızla mesafe alabiliriz. Bu nedenle bilimle sanayiyi ve üretimi buluşturan bir eğitim modelini hayata geçirmemiz gerekiyor” dedi.
Mesleki ve teknik eğitime ilişkin birtakım reformların gündemlerinde olmaya devam edeceğini belirten Özlü, bilimden ve teknolojiden beslenen sanayinin ihtiyaç duyduğu insan kaynağını mutlak surette yetiştireceklerinin altını çizdi. Teknik eğitimi, dijital dönüşümün gerektiği biçimde kurgulamaya başladıklarını ifade eden Özlü, “300 Organize Sanayi Bölgesi’nde, 300 Teknik Kolej” kurma projesini hayata geçirdiklerini anlattı. Teknolojiyi sadece kullanan değil, o teknolojinin arkasındaki süreçleri bilen ve takip eden nesiller yetiştireceklerini dile getiren Bakan Özlü, bilgi üreten üniversite ile katma değer üreten sanayiyi, birbirinin paydaşı ve stratejik ortağı yapacaklarını kaydetti.
HÜLYA GENÇ SERTKAYA