Bireysel kredi faizlerinde artış
TL’deki maliyet artışı bireysel kredi faizlerine yarım puan yükseliş olarak yansıdı. En düşük aylık faiz yüzde 1.30-1.35’lere ulaştı. Bankacılar 2018’in en azından ilk yarısında kredi faizlerindeki yükselişin süreceği görüşünde…
TÜRK Lirası faizlerindeki yükseliş bireysel kredi faizlerine de yansımaya başladı. En son Merkez Bankası’nm geç likidite penceresindeki yüzde 0.50’lik faiz artışı kredi faizlerine de yarım puanla sınırlı yükselişe neden oldu.
Son artıştan sonra iki yıl vadeli bireysel kredilerde en düşük faiz oranı yüzde 1.30-1.35 seviyelerine ulaşırken, en yüksek faiz yüzde 1.90’lara dayandı.
Merkez Bankası’nın 14 Aralık tarihinde Geç Likidite Penceresi faiz oranını 50 baz puan artırarak yüzde 12.25’den yüzde 12.75 seviyesine çıkarması sonrasında bireysel kredi faizlerinde artış yaşandığını doğrulayan bankacılar, buna karşın 2018 yılında olağanüstü bir gelişme olmazsa kredi tarafında faiz oranlarının mevcut seviyelerine yakın seyredeceği görüşünde.
KREDİLER YÜZDE 19 BÜYÜDÜ
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun son verilerine göre, 2017 yılında bireysel kredilerde yüzde 19’luk bir artış yaşandı. Ekim ayı sonu itibariyle kullanılan toplam kredi tutarı 388.97 milyar TL seviyesine ulaştı. Konut, taşıt ve ihtiyaç kredileri toplamından oluşan bireysel kredilerde aslan payı ise yine ihtiyaç kredilerinde oldu. 2016’nm ilk 10 aylık döneminde 162.5 milyar TL olan ihtiyaç kredileri 2017’nin aynı döneminde yüzde 19’luk artışla 193.92 milyar TL’ye çıktı.
Sektör temsilcileri 2018 yılında tüketici kredilerinin yine bireysel kredilerin önderliğinde yüzde 20’ler civarında büyüyeceği görüşünde. Bu büyümenin temelinde ise mevcut borçları kapatma isteği yatıyor.
Başka bir ifadeyle 2017 yılında bireyler mevcut kredi ve kredi kartı borçlarını yine bankalardan yeni borç alarak kapattı. Bankacılar da bu durumu doğruluyor.
“FAİZLERDE DALGALANMA OLMAZ”
TEB Bireysel ve Özel Bankacılık Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Mendi, sektör geneline bakıldığında konut kredilerinde bir önceki yıla benzer, ihtiyaç kredilerinde ise iki katının üzerinde (yaklaşık yüzde 18) artış yaşandığına dikkat çekiyor. Yine aynı dönemde TEB müşterilerinin önemli bölümünün borç transferi ya da konsolidasyon amaçlı kredi kullandığını söyleyen Gökhan Mendi, 2017 yılma ilişkin şu değerlendirmede bulunuyor: “Müşterilerimiz bu sayede ödemelerini tek bir yerden ve daha kolay takip etmenin yanı sıra ek nakit de temin edebiliyor. Ayrıca eğitim, evlilik, ev tadilatı, seyahat amaçlı kullanan müşterilerimiz de var.
Rakamlara baktığımızda 15 Aralık 2017 itibariyle ihtiyaç kredisinde sektör ortalamasının üzerinde büyüme gerçekleştirdik. Kullanılan kredinin amacına ve tutarına göre vade tercihi değişebiliyor. Vadeye baktığımızda ise ortalaması 30 ajan üzerinde.”
Kredilerin Gayri Safi Milli Hasıla’ya (GSMH) oranını gelişmiş ülkelerle kıyaslandığımızda ülkemizde kredi büyümesi için hala önemli bir potansiyel olduğu görüşünü öne süren Mendi, “Normal koşullar altında 2018 için faizlerde çok büyük bir dalgalanma olmasını beklemiyoruz. Bankacılık sektörünün 2017’ye benzer bir artış göstermesini öngörüyoruz” dedi.
“YILSONUNDA GEVŞEME BAŞLAR”
Denizbank Perakende Bankacılık Grubu Genel Müdür Yardımcısı Oğuzhan Özark ise, Denizbank müşterilerinin 2017 yılında en çok tüketici kredisi talebinde bulunduğunu söylüyor. Bireysel kredilerin yılı yüzde 19 civarında bir büyüme ile kapatacağını hatırlatan Özark, yıla ilişkinse şu değerlendirmede bulunuyor:
“Bankacılık sektörü tüketici kredileri piyasası 2017’nin ilk yarısında konut kredilerindeki yüksek taleple açılmıştı. Sonrasında biraz yavaşlayan talep eğrisi ile devam etti. İhtiyaç kredileri ise konut kredilerinin tersine giderek artan bir taleple bakiye büyümesi yakaladı ve konut kredilerini geçerek yılsonunda yüzde 19 büyüdü.
Bu noktada sektör ile paralel olarak DenizBank müşterileri de 2017 yılında en çok ihtiyaç kredisi talebinde bulundu. Öne çıkan vadeler genellikle 48 ve 36 ay oldu. En çok talep edilen kredi tutarı ise 10 bin TL civarında yoğunlaştı.”
Özark, tüketici kredisi pazarında 2018 yılında da yine ihtiyaç kredileri odaklı bir büyüme yaşanacağı görüşünde. Kredi piyasasındaki faiz oranlarının ise yılsonuna doğru bir miktar gevşeyebileceğini ifade eden Özark, şu tespitte bulunuyor:
“Öncelikle sektörde tüketici kredilerine uygulanan faiz oranlarının artan fonlama maliyetiyle yani büyük oranda mevduata verilen faizlerle ilişkili olduğunu aklımızda tutmamız lazım. Bankalara düşük maliyetli fonlama imkanları yaratılmadan mevduat büyümesinden hızlı artan tüketici kredi talebini düşük faizle karşılamak mümkün görünmüyor. Dolayısıyla tüketici kredisi faizlerinin fonlama maliyetleri paralelinde seyrine devam etmesini, 2018 yılsonuna doğru da bir miktar gevşemesini bekliyoruz.”
“KREDİ PAZARI BÜYÜYECEK”
Akbank Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Arif İsfendiyaroğîü göre de, tıpkı 2017 yılında olduğu gibi önümüzdeki aylarda da bireysel kredi pazarı hız kesmeden büyüyecek. Bireysel kredi pazarının yıl bazında yüzde 15 civarında bir büyüme yakalayacağı tahmininde bulunan İsfendiyaroğîü, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Bankalar Birliği’nin yayınladığı tüketici kredileri verilerine göre, 2016 yılsonu itibariyle tüketici kredisi pazarı 163 milyar TL idi. 2017 üçüncü çeyrek sonu itibariyle 7.5 milyon kişi ihtiyaç kredisi kullandı.
Tüketici kredilerinde en çok tercih edilen vade aralığı 36-48 ay oldu. Tüketici kredisi pazarı 2017 yılında büyüme hızını artırarak 22 Aralık itibariyle yaklaşık 197 milyar TL’ye ulaştı. 2018 yılı için ekonomik göstergelere dayanarak yapılan tahminlere göre önümüzdeki aylarda da bireysel kredi pazarı yine hız kesmeden büyüyecek” diyor.
2017 yılında faiz oranlarında yaşanan yükseliş ile bireysel kredi faiz oranlarında da kademeli artış yaşandığım hatırlatan İsfendiyaroğîü, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“2018 ilk çeyrekte beklentinin Fed’in faiz artırımlarına devam etmesi yönünde olmasının yanı sıra Türkiye’de ve dünyada yaşanacak ekonomik ve siyasal gelişmelerin de faizlerin şekillenmesinde rol oynayacağı düşünülüyor.”
“VADE UZADI, TALEP ARTTI”
GNB Finansbank Bireysel ve Özel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Enis Kurtoğlu, 2017 yılında kendilerine gelen ihtiyaç kredisi başvuru taleplerinin özellikle, bayram ve okula dönüş gibi dönemlerde arttığını söylüyor. 2016 Eylül ayında yapılan yönetmelik değişikliği sonrası ihtiyaç kredisi maksimum vade sayısının 36 aydan, 48 aya çıkmasıyla ortalama vadelerde de yükseliş yaşandığını söyleyen Kurtoğlu, “Vadenin artmasıyla birlikte azalan aylık ödeme tutarları, kullandırılan kredi tutarlarını artı yönlü etkiledi. Banka olarak 2017 sonunda toplam bireysel kredi hacmimizin 12 milyar TL’ye ulaşmasını bekliyoruz” diyor. Merkez Bankası’nm sıkılaştırma politikası kapsamında fonlama maliyetlerinin yükseldiğine dikkat çeken Kurtoğlu, sözlerim şöyle sürdürüyor:
“2017 içerisinde Merkez Bankası’mn yükselen enflasyonu engellemek amacıyla para politikasını sıkılaştırması fonlama maliyetlerinde de ciddi artışlara neden oldu. 2018’de de enflasyonda iyileşmeler olana kadar bu politikanın devam etmesi beklenmeli. Ayrıca faiz artışıyla birlikte yurtdışı finansman maliyetlerinin artmasının kredi maliyetleri üzerinde de etkisi olacaktır. Müşteri trendlerini değerlendirecek olursak dijital kanal kullanım artış trendinin 2018 yılında da sürmesi ve bu kanallardan kullandırılan kredilerin payının artması beklenmeli.”
Kredi faiz oranlarındaki artışın devam edeceği beklentisinde olan Kurtoğlu, “Özellikle 2017 son çeyrekte yaşanan fonlama maliyetlerindeki artış hızına istinaden kredi faiz oranları daha yavaş bir artış gösterdi. Enflasyonun 2018’in büyük bir bölümünde yüksek olma beklentisi ve maliyetlerin de artış göstereceği öngörüsüyle, kredi faiz oranlarında artışın devam etmesini bekliyoruz” diyor.
ESİN ÇETİNEL