Zengin Olmak İsteyenler Yapay Zekaya Yönelsin
Bizim hatırlamadığımız zamanlarda subay olmak revaçtaydı. Daha sonra doktorluk, mühendislik gibi meslekler kıymete bindi. Günümüzde ise yapay zeka mühendisleri ve uzmanları rakipsiz konumda…
YAPAY zeka ve onun “üst kategorileri” olarak tanımlayabileceğimiz makine ve derin öğrenim, artık yabancısı olmadığımız kavramlar. Pek çok sanayici, bilim insanı ve teknoloji uzmanının anlatımlarında bu sözcüklere rastlayabiliyoruz. Yapay zeka tejmolojisine sahip olan marka ve şirketlerin yakın gelecekte sahip olmayanlara bir-iki değil, yüzlerce adım fark atacağını söylemek gerek.
Bu nedenle artık her endüstri ve ticaret alanında, bu teknolojiyi bilen ve uygulayabilen yetişmiş, uzman kişilere ihtiyaç var.
New York Times gazetesinin yayınladığı bir rapora göre, yapay zeka teknolojisinden uzmanlaşan 10 bin civarında uzman var. Google ve Facebook gibi teknolojide yönünü yapay zekaya döndürmüş olan Silikon Vadisi şirketleri, mühendislikten yeni mezun olmuş veya yüksek lisans seviyesinde ve birkaç yıl deneyimi olan yapay zeka uzmanlarına yıllık 300-500 bin dolar arasında maaş ödüyor. Hem yapay zeka, hem de makine öğrenimi teknolojilerine hakim olanlarsa yılda 500 bin dolardan başlayan maaşlar alıyor.
Eğer uzman yapay zeka projelerini yönetme deneyimine sahipse veya işe yapay zeka şirketlerinde başladıysa Google, Facebook, Microsoft ve Apple gibi dünyaya yön veren markalar size yılda milyon dolarları bulan maaş, şirketten pay alma teklifler sunuyor. Anlayacağınız bu teknolojileri bilen, deneyim elde eden kişiler tabiri caizse “havada kapılıyor”. Son bir iki yılda dev teknoloji firmalarının satın aldığı start-up’larm çoğunun alım nedeninin bu küçük oluşumların sahip olduğu çalışanlar olduğu ifade ediliyor. Yani, gelecek yatırımları artık dönümlük araziler üzerine kurulu fabrikalar, içinde çalışan binlerce çalışan ve üretim ağma yapılmıyor. Sahip olduğu teknolojik bilgiyle dünyayı değiştirmeye aday sayılı insan, geleceğin değerleri olarak kabul ediliyor.
Tiyatro oyuncusuydu, şimdi de komedyen oldu
İngiltere’deki Engineered Arts tarafından geliştirilen Robot TheSpian isimli robot, tiyatrodaki performansından sonra şimdi de komedyen oldu. Robot, bir adamın ölmeden önce sesini bir robota tanıtması ve eşinin böylece yokluğunu hissetmemesi üzerine kurulu Spillikin isimli oyunda rol almış ve başarısını kanıtlamıştı. RobotTheSpian şimdi ise tek kişilik stand-up komedi performanslarına başladı. Robot TheSpian Londra’daki Barbican Center’da iki komedyenden sonra sahne alarak izleyicileri bir insan gibi güldürmeye çalıştı. Sahneye çıkar çıkmaz ilk cümlesi, “Nereden başlayacağımı bilemiyorum. Sanırım Windows 8 ile yürütüldüğüm için” diyen RobotTheSpian’ın tüm performans metni daha önceden programlanmış. Ancak bazen izleyicilerin tepkisine bağlı olarak daha önce kodlanan metni değiştirebiliyor, RobotTheSpian’ı sahnede izleyen bir İngiliz gazeteci en çok, Yıldızlar Savaşı’ndaki ünlü robot R2-D2’ye gönderme yaptığı, “R2-D2 sürekli küfrediyor. Çocukların duymaması için onu biplemeliyiz” esprisine gülmüş.
Nesnelerin interneti robot ağı kuruyor
LG, robotiğe yumuşak bir geçiş yapan dev elektronik markalarından… Güney Kore merkezli elektronik markası LG, geçtiğimiz günlerde tanıtımını yaptığı yeni ürünleriyle yapay zeka destekli robotik ürünlerini tanıttı ve robot dünyasına adım attığını ilan etti. Hatırlatmakta fayda var; yapay zeka teknolojisi günlük hayatımızdan çok uzakta değil. Aslında günümüzde kullanılan ileri teknolojiye sahip pek çok ürünün içinde öğrenen algoritmalar bulunuyor. Ancak bu algoritmaların gündelik hayatımızı daha kolaylaştırmak için bir seviye daha atlamış olduklarını, LG’nin piyasaya yeni çıkardığı cihazlardan anlayabiliyoruz. Üstelik bunlar evde kullanılan temel cihazlardan oluşuyor, lot (nesnelerin interneti] teknolojisiyle ürünlerini birbirine bağlayan LG’nin anlatmaya değer ev ürünlerinin bir “orkestra şefi” var, LG Hub Robot, yani ev robotu. Bir sosyal robot bakış açısıyla yaratılan Hub Robot, sevimli bir yüze; aslında bir ekrana sahip.
Müzik çalarak sizi eğlendirebileceği gibi, Amazon Alexa teknolojsiyle sesinizi tanıdıktan sonra sizin
talimatlarınızı bekliyor. Bu talimat, “Ben yemek yaparken bana tarifi oku” da olabilir, “klimanın ısısını artır” veya “robotik süpürgeyi çalıştır” da…
LG Hub Robot, interaktif ekranı sayesinde buzdolabının içindekileri de gösterebiliyor. LG, Hub Robot’un mutfak veya oturma odası gibi aile bireylerinin sık bulunduğu ortak alanlara yerleştirildiğinde en iyi performansı gösterdiğini söylüyor. İşte, bu iddia aslında yapay zekanın işlevsel görevini güzel bir şekilde açıklıyor. Sizce bu robot neden insanların bulunduğu bir ortamda bulunmalı? Çünkü yapay zekasının verimli çalışması için öğrenebilmesi, öğrenmek için de gerekli malzemeyi toplaması gerek.
LG’nin yeni çıkardığı ürünler arasında çim kesme robotu, havalimanında ekranıyla yolculara yardım etmek üzere bekleyen “rehber robot”, havalimanını temizleme robotu gibi pratik hayatı kolaylaştıracak ürünler bulunuyor. Bunlar içinde yaygın kullanım alanı nedeniyle anlatılmayı en çok hak eden, çoklu sensör ve derin öğrenim teknolojisini kullanan LG robot süpürgesi. Bu süpürge odadaki eşyaları tanıyor ve buna göre tepki veriyor. Odanın yüzey görüntülerini kaydeden akıllı süpürge, karşılaştığı engelleri hatırlıyor ve onları aşmayı öğreniyor. LG robot süpürge temizlik sırasında karşısına çıkan engelin bir insan mı, yoksa bir kedi mi ya da masa gibi cansız bir nesne mi olduğunu ayırt edebiliyor.
Tüm mekanikler robotiğe dönüşecek
Tıpkı sosyal medya markalarının giderek yapay zeka teknolojisi merkezli platformlara dönüştüğü gibi otomotiv firmaları da ileri teknoloji şirketleriyle birlikteliğe giderek veya kendi altyapılarıyla “farklı kategorilerde” robotları piyasaya çıkarmaya başladı.
Ünlü Japon otomotiv markası Honda, bunların arasında yer alıyor. Honda, 3E Robotik Konsepti ve “Kabiliyet, Deneyim, Empati” sloganlarıyla kendi teknolojik birikimlerini kullanarak dört robot piyasaya sürüyor.
Bu robotların hepsi, aslında “insanımsı ve endüstriyel robot” kategorilerinin dışındaki tüm robotik üretim alanlarına hitap ediyor. Söz gelimi bu dört robottan birincisi 3E-A18 bir sosyal robot. Amacı insanlara eşlik etmek ve yalnızlıklarını paylaşmak. İkincisi 3E-B18, tek kişinin oturabileceği, hem iç hem de dış mekanlarda kullanılabilecek bir mobil robot. Üçüncüsü 3E-C18 ise elektrikli küçük bir araca benziyor ve çok amaçlı kargo için kullanılmak üzere geliştirilmiş. Sonuncusu 3E-D18 ise bir off-road robotu. İnsanın zorlu koşullarda uzanamayacağı, erişemeyeceği görevler için tasarlanmış ve ona göre de tasarlanmış.
Honda’nın tanıttığı ilk robot, bir humanoid olan Asimo idi. Sırtında çantası olan bir robot görüntüsündeki Asimo, ilk çıkarıldığı 2000’de hareket kabiliyeti ve yapay zekasıyla tarihe geçmişti. İnsanları tanıyabilen, iletişim kurabilen Asimo, kesintisiz olarak kilometrelerce yürüyebiliyor. Honda, Asimo’nun her yeni versiyonunda hareketlerinin daha da akıcı olabileceğini, yapay zekasının insanları şaşırtacak düzeyde eğitilebileceğini ispat etmiş durumda.