Finansal sonuçlar açıklanırken bunlara dikkat!..
Finansal sonuç açıklama döneminde tek bir gelişme ya da duyumla ani kararlar verilmemeli. Hisse senedi yatırımlarında şirketlerin dötıemlik finansal performansları önemli olsa da tek başına yeterli bir gösterge olmadığı göz ardı edilmemeli…
FİNANSAL sonuç açıklama dönemlerinde genellikle, endeksin seyrinden ziyade hisse bazlı hareketler yatırımcıların odağında oluyor. Payları Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlere ait 2017 üçüncü çeyrek finansal sonuç açıklama takvimi 20 Ekim itibariyle başladı. Bu yazının hazırlandığı 26 Ekim Perşembe sabahı itibariyle BIST-lOO’de yer alan sekiz şirkete ait sonuçları karşılamış durumdayız. Bu hafta, finansal sonuç açıklama döneminde hisse seçimi konusunda dikkat edilebileceklere ve nasıl hareket edilebileceğine dair bir bakış açısını ele alacak ve son açıklanan finansal sonuçlar üzerinden işin pratikteki yansımalarına değineceğiz. Öncelikle bazı uyarı ve hatırlatmalarla başlayalım:
• Finansal piyasalardaki fiyat hareketlerinin dinamiğini en güzel özetleyen tabirlerden bir tanesi “beklentiyi al; gerçekleşmeyi sat” şeklindedir. Özellikle finansal sonuçların açıklanmasına yakın dönemlerde hisselerde alınan pozisyonlar büyük ölçüde açıklanacak kâr rakamına yönelik beklentilere odaklanmaktadır. Bundan dolayı da, genellikle, açıklanan kâr rakamının beklentiyi aşması durumunda hisse fiyatlarının yükseldiğini; beklentilerle uyumlu gelmesi durumunda sınırlı kâr satışlarının geldiğini; beklentilerin altında kalması durumunda ise ciddi düzeltme hareketleri görülmektedir.
• Net çeyrek sonuçlarını, bir önceki çeyreğe göre kıyaslamak devam eden performansı yansıtması açısından önemli olmakla birlikte olası mevsimsel etkiler nedeniyle sağlıklı değerlendirmeyi zorlaştıra-bilmektedir. Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yapılan kıyaslamalar mevsimsellik kaynaklı zorlukları önemli ölçüde ortadan kaldırmakla birlikte; önceki yılki dönemde tek seferlik ciddi etkilerin görülmesi de baz etkisine yol açarak yine değerlendirme açısından zorluk ortaya koyabilmektedir. Dolayısıyla, son dönem performansı değerlendirirken, bu durumlar göz önünde bulundurularak yorumlanmalıdır.
• Konsensüs beklentilere göre pozisyonlar günler öncesinden alınmış olunduğundan, sonuçların açıklanması sonrasında ilk fiyat hareketleri sert olabilmektedir. Bu durum, sonuçların açıklanmasının hemen akabinde alman yatırım kararları bir anlamda “panik” özelliği taşımasından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla, alım satım kararlarında zamanlama ve zarar kesme/hedef seviyeleri belirleyip bunlara riayet etmek büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, hemen açılışlarda alım satım yapmak yerine fiyatın bir miktar dengelenmesini bekleyerek basiretli hareket etmek daha sağlıklı olmaktadır.
• Açıklanan sonuçlarda ilk piyasa tepkileri büyük ölçüde net kâr gerçekleşmelerine odaklanıyor olsa da sonuçların genel ope-rasyonel ve mali performansı kapsayacak şekilde bir bütün olarak değerlendirilmesi yerinde olacaktır. Zira net kâr rakamında bazı tek seferlik gelişmeler nedeniyle ciddi sapmalar olabilmektedir. Finansal sonuçların bütününde ve/veya şirketin projeksiyonlarında gözlenen değişimler, şirket değerlemesinde kullanılan varsayımları etkileyebileceğinden, güncellenen hedef fiyatlar ilk fiyat tepkisinden farklı şekilde hareketlere neden olabilmektedir.
• Hisse fiyatlarının seyrini etkileyen iki ana risk vardır; firma özelindeki risk ve piyasa riski. Yalnızca finansal sonuçları dikkate alıp diğer tüm gelişmeleri göz ardı edecek olursak aslında firma özelindeki riske odaklanmış oluruz. Ancak pratikte, bu iki risk iç içe geçmiş durumdadır. Dolayısıyla, finansal sonuçlardaki beklenti-gerçekleşme kaynaklı görülmesi muhtemel hareketler piyasanın genelini etkileyen gelişmelerle daha sınırlı kalabildiği gibi daha da sertleşebilmektedir. Bu nedenle, özellikle, kısa vadeli alım-satımlar açısından şirket özelindeki gelişmelerle birlikte piyasadaki genel eğilimi de göz önünde bulundurmak faydalı olacaktır.
Özetle, finansal sonuç açıklama döneminde kısa vadeli alım-satım yapmak daha riskli olabilmekte olduğundan; tek bir gelişme ya da duyum kaynaklı ani kararlar vermekten kaçınmak daha sağlıklı olacaktır. Orta-uzun vadeli beklentilerle hareket edilmesi durumunda, şirkete yönelik ana hikâye bozulmayacak şekilde dönemlik zayıf sonuçların getireceği olası düşüşler alım fırsatı olarak değerlendirilebileceği gibi, yatırım kararının temelini oluşturan hikâyenin bozulmaya başladığının görülmesi halinde uygun seviyelerden çıkış yapılması da tercih edilebilir. Hisse senedi yatırımlarında şirketlerin dönemlik finansal performansları oldukça önemli olmakla birlikte, tek başına yeterli bir gösterge olmadığı göz ardı edilmemelidir.
Bu hatırlatmaların ardından, genel olarak yukarıda değindiğimiz durumları örneklendirmesi maksadıyla sonuçlarını açıklayan şirketler arasından seçtiğimiz beş şirketi ele alacağız. Aşağıdaki tabloda inceleyeceğimiz beş şirketin açıklanan son çeyrek net kârlarının beklenti ve geçmiş performanslarla kıyaslamaları ile finansal sonuçların açıklanmasını takip eden gün de açılışta ve kapanışta oluşan fiyatlara göre gözlenen değişimler verilmiştir:
Arçelik (ARCLK): Arçelik’in açıklanan net kârı büyük ölçüde beklentilere paralel geldi. Ancak, büyük ölçüde şirket yönetimi tarafından yılsonu projeksiyonlarında, bir önceki çeyrekte olduğu gibi, gözlenen aşağı yönlü revize nedeniyle sert satışların geldiği görüldü. Sonuçların fiyatlandığı gün de piyasa genelinde de satış baskısı olduğunu ilâve edelim. Finansal sonuçların ardından güçlü hacimle gelen sert satış baskısı grafik üzerinden de görülebilir. Bu sert fiyatlamanm ardından hisse fiyatlarının 20.60 TL civarında dip oluşturma eğilimine girdiği görülmekte. Olası tepki ahmlarma yönelik yatırım kararlarında 20.30 TL zarar kesme seviyesi olarak takip edilmek üzere, sırasıyla 21.35 TL, 22.30 TL ve 23.10 TL dirençleri takip edilebilir.
TAV Havalimanları (TAVHL): TAV Havalimanlarının açıklanan net kârı da beklentilerle büyük ölçüde uyumlu olsa da, şirket yönetimi tarafından projeksiyonlarda yapılan yukarı yönlü revizyonlar ilk fiyatlamalar açısından olumlu etkiler görülmesini sağladı. Arçelik ve TAV örneğinin, beklentilerle uyumlu kâr açıklanmasına karşın şirket projeksiyonlarında yapılan revizele-rin yol açtığı etkilerin gözlenmesi açısından uygun olduğunu söyleyebiliriz. Ancak, TAV’ın sonuçlarının fiyatlandığı gün de endeksinde günü yükselişle tamamladığını not edelim. Mevcut seviyelerde alınacak olası yatırım kararlarında, katlanılabilecek zararı göz önünde bulundurarak 18.05 TL ve/veya 17.25 TL desteklerinin zarar kesme seviyesi olarak takip edilmesi yerinde olacaktır. Olası yukarı yönlü hareketlerde 19.05 TL, 19.80 TL ve 20.40 TL dirençleri takip edilebilir.
Çemtaş (CEMTS): Çemtaş hissesi için piyasada konsensüs bir kâr beklentisi bulunmamakta idi. Açıklanan kârın yıldan yıla ciddi bir artış göstermesinin, hisse fiyatlarının sonuçların ardından ciddi bir yukarı yönlü boşluk bırakarak açılış yapmasında önemli rol oynadığını söyleyebiliriz. Kârda gözlenen sıçramayı, çok büyük ölçüde Roda Limanındaki hisse satışı kaynaklı tek seferlik gelirin oluşturduğunu not edelim. Buna karşın, operasyonel sonuçların olumlu olduğunu söyleyebiliriz. Açıklanan sonuçların etkisiyle güçlü hacimli sert fiyat hareketi grafik üzerinden görülebilir. Teknik olarak, kabaca 4.43 TL ile 4.58 TL arasında oluşan boşluğun dolması, yani bu seviyelere kadar bir geri çekilme gözlenebilir. Kısa vadede 4.50 TL seviye üzerinde tutunulma» durumunda 4.83 TL seviyesindeki tarihi zirveye doğru bir hareketlenme görülmesi beklenebilir. Olası yatırım kararlarında, katlanılabilecek zarar ölçüsünde 4.50 TL ve/veya 4.35 TL desteklerinden uygun olanını zarar kesme seviyesi olarak takip edilmesi yerinde olacaktır.
Akbank (AKBNK): Akbank, konsensüs beklentilerin üzerinde kâr açıkladı. Ancak, bu durumun büyük ölçüde, muhasebeleştirme değişikliğinden kaynaklandığını (bazı bankaların daha önce yaptığı gibi iştirak gelirlerini özkaynak yöntemi ile kaydetme; solo sonuçlarda etkili olsa da konsolide sonuçları değiştirmiyor); bu etkiyi arındırdığımızda sonuçların büyük ölçüde piyasa beklentilerine paralel geldiğini görülüyor. Bundan dolayı da ilk fiyatlamalarda bir miktar kâr realizas-yonu ön plana çıktı.
Sonuçların fiyatlan-dığı gün de endeksin günün önemli bir bölümünde karışık seyrettiğini ancak kapanışa doğru satış baskısının arttığını da not edelim. Olası yatırım kararlarında, 9.70 TL ve/veya 9.46 TL desteklerinden uygun olanı zarar kesme seviyesi olarak takip edilmek üzere, 10.07 TL ve 10.33 TL dirençleri izlenebilir.
Türkiye Sınai ve Kalkınma Bankası (TSKB): TSKB’nin açıklanan net kârı genel olarak piyasa beklentileri ile uyumlu gerçekleşti. Sonuçların ardından açılışta hisse fiyatında önemli bir değişim görülmezken; gün içinde kâr satışının bir miktar daha ön plana çıktığı görüldü. Olası yatırım kararlarında, 1.36 TL ve/veya 1.32 TL desteklerinden uygun görülenin zarar kesme seviyesi olarak izlenmesi yerinde olacaktır. Kâr realizasyonu sonrasında gelecek olası tepki atımlarında 1.40 TL ve
1.44 TL dirençleri takip edilebilir.
EROL GÜRCAN