WhatsApp’sız yaşayamıyoruz
CEO da kullanıyor, evhamını da… Günde 42 milyarı aşkın mesajı ulaştıran WhatsApp’tan önce ne yapardık, çoktan unuttuk…
SONUNDA bu da oldu. Bir kurumun, kendi açıklamasıyla sadece tüketici tercihlerini anlamak için yönelttiği bir soru sosyal medyayı birbirine kattı. Bununla da kalmadı, konu son dakika haberlerine, en çok okunan günlük gazetelerin web sitelerinin manşetlerine taşındı. Bir haftadır yaşananlar, “Sen neymişsin be WhatsApp?…” diye sordurdu hepimize…
İşin aslı hikayenin geçmişi, bu sorudan biraz öncesine dayanıyor. Dünyanın en popüler mesajlaşma uygulaması olan WhatsApp’ın bir gece, 22.00 sularında çökmesiyle Türkiye’deki kullanıcıları bir telaş alıyor. Neyseki bu bağlantı probleminin ülkemize özel bir durum olmadığının anlaşılmasıyla telaş kısa zamanda gideriliyor.
Ancak bundan sadece birkaç gün sonra Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) başka bir sosyal medya aracılığıyla “WhatsApp olmasaydı, hangi uygulamayı kullanırdınız?” anketi, telaşı ve karmaşayı yeniden alevlendiriyor. Belirttiğimiz gibi BTK’nın yaptığı açıklama, “Tüketici tercihlerini anlamaya yönelik mini bir anket” yönünde. Buna rağmen “WhatsApp kapatılacak mı?” endişesi halen yankılarını devam ettirirken, Whatsapp olmasaydi hashtag’i uzun süre TT (Trending Topic) olmayı başardı.
GÜNDE 42 MİLYARI AŞKIN MESAJ
Peki, nasıl oldu da bir mesajlaşma uygulaması hakkında çıkan söylentiler bu denli gündeme oturmayı başarabiliyor. Elbette, bu durumu sadece Türklerin çılgın alışkanlığı olarak basite indirgemek haksızlık olur. İşin aslı WhatsApp’ın başlı başına dünyada yeni bir çağ ve bir konsept oluşturduğunu iddia edersek, hiç de haksız sayılmayız. Başlarda kimse tahmin edemezdi belki ama iki Yahoo çalışanı, Brian Acton ve Jan Koum’un yarattığı uygulama gerçekten çığır açmış durumda.
Geçen yılın rakamlarına göre uygulama üzerinden her gün yaklaşık 42 milyar mesaj iletiliyor. Üstelik bunun Y kuşağı gençlerin favorisi olarak görmek de artık mümkün değil. CEO’sundan yönetim kuruluna, ev kadınından üniversite öğrencisine herkes WhatsApp’ta ve hatta herkes sayısız WhatsApp grubunun birer ferdi… Bugün 100’ü aşkın ülkede kullanılan uygulamanın aylık kullanıcı sayısı ise 1 milyarı çoktan aşmış durumda.
Kullanıcıların kendisinden önce bu önemli trendi keşfedenin ise yine sosyal medya dünyasından tanıdığımız Mark Zuckerberg olduğunu da hatırlatalım. Dijital dünyayı yakından takip edenler Facebook’un 2014’te kendi çapında rekor bir rakama, yaklaşık 19 milyar dolara WhatsApp’ı satın aldığını ve böylece Silikon Vadisi’ndeki taşların yerinden oynadığını da hatırlayacaktır.
GSM ŞİRKETLERİNE DİJİTAL PROTESTO
“Neden”ine gelince cevap oldukça basit; kullanımı kolay ve dahası ücretsiz. Zaten WhatsApp’in ilk popülerleştiği ülkelerden İspanya ve Hollanda’da telefon operatörlerinin mesaj ücretlerine yaptığı büyük zamlar göz önüne alınırsa, uygulamanın aslında dijital bir protesto olarak görülmesi de kulağa mantıklı geliyor. SMS pazarına resmen darbe vuran WhatsApp’ın yine geçen yılın rakamlarına göre operatörlere verdiği zarar 55 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu da yetmezmiş gibi dünyanın neresinde olursanız olun, ücretsiz sesli arama yapabilmeniz de cabası. Öyle ki şimdiden günde 100 milyon sesli arama yapıldığı bilgisi açıklanıyor. Yakın zamanda WhatsApp nedeniyle operatörlerin ses iletişiminde de uğradığı zararı yazıyor olacağız.
Reklam ve pazarlama dünyasına henüz tam anlamıyla girmedi; ama iletişimde ezberi bozduğu kesin. 2017’de WhatsApp’m kullanıcı sayısının 1.5 milyarı aşması bekleniyor.
BTK’nın anketindeki diğer alternatifler
BiP: Turkcell’in anlık mesajlaşma uygulaması. Sesli ve görüntülü konuşmanın yanı sıra yazılı ve sözlü çeviri desteği de sunuyor.
Viber: 2010’dan bu yana kullanılan Viber’in en önemli özelliği, 250 kişiye kadar grup sohbetine imkan tanıması.
WeChat: Her ülkede illa WhatsApp olacak kaidesi yok. Çin, WeChat ile gayet mutlu. Üstelik uygulama dokuz kişiye kadar görüntülü konuşmaya olanak sağlıyor,
Line: WhatsApp’ın en yakın rakibi olarak “acaba mi?” dedirtse de beklenen olmadı.
MELİS TOSYALI