Çin’de otelcilik alanında çalışmak isteyenlere öneriler
Konuştuğumuz Türk yöneticiler, Çin’in turizmde dünyanın yeni devi olduğunun altını özellikle çiziyor. Ülkenin girişimcilerin yanı sıra, Çin’de otelcilik alanında çalışmak isteyenlere ise şu önerileri yapıyorlar:
■ Çin’in tüm şehirlerinde hızlanan otel yatırımları yeni iş fırsatları sunuyor.
■ Özgeçmişlerinde başa ülkelerde çalıştığını ilişkin bilgiler olanlar Çinli İK müdürlerinin ilgisini çekiyor.
■ Çin’de bir otelde işe başlarsanız dünyanın her yerinde görev alabilirsiniz.
■ Çinlilerin farklı bakış açıları, sizi esnek bir kişiliğe sahip olmanıza yol açıyor.
■ Dünyayı gezip, çok para harcayan Çinli turistleri yakından tanımak büyük avantaj sağlıyor.
■ Büyük otel grupları 2017’de Çin’de 300 otel açmayı hedefliyor.
■ Geometrik olarak büyüyen otelcilik sektörü çok sayıda kariyer fırsatı sunuyor.
■ Çin’e gelmeden önce Çince öğrenmek büyük avantaj sağlıyor.
■ Çinlilerle iş yapmak istiyorsanız, sahada onlarla fazla vakit harcayın.
■ Çinlilerin farklı kültürünü kıyaslayıp yargılamayın, anlayıp uyum sağlayın.
Gittikleri her yerde yakaladıkları başarılarla Türkiye’nin ‘tanıtım elçisi’ konumuna yükselen yöneticiler, şimdi de Çin’de boy gösteriyor. Çin’in önde gelen marka otellerindeki Türk yönetici ve aşçı sayısı hızla artıyor…
DÜNYANIN yeni devi Çin, uzun süredir Türkiye’nin radarında yer alıyor. Her gün Çinli firmaların Türkiye’deki yatırımları veya Türk firmalarının Çin’deki girişimlerine ilişkin haberler okuyoruz. Girişimcilerimizin yanı sıra, Çin’deki Türk yöneticilerin sayısının da hızla artışına tanık oluyoruz. Para Dergisi olarak, bir ilke imza atarak Çin’de özellikle turizm alanında çeşitli görevler üstlenen Türk yöneticileri araştırdık. Yurtdışmda dünya markası olan otellerde çalıştıktan sonra, şimdi de kariyerlerine Çin’i ekleyen Türk yöneticilere ulaştık.
Konuştuğumuz yöneticilerin, üstlendikleri görevleri başarıyla yerine getirip, Türkiye’nin birer ‘tanıtım elçisi’ haline geldiğini gördük. Onlardan Çin’le nasıl tanıştıklarım, halen üstlendikleri görevleri, ülkenin turizm alanındaki potansiyelini, kariyer merdivenlerini bu ülkede tırmanmak isteyen gençlere tavsiyelerini anlatmalarını istedik. Çin’de her hafta yeni bir otelin kurdelası kesiliyor. Büyük otel gruplarının sadece bu yıl açmayı planladığı otel sayısı 300’ü aşıyor. Tüm bunlar Türk girişimcileri ve kariyerlerine bu ülkede devam etmek isteyen gençlerin önüne büyük fırsatlar sunuyor. Şimdi gelin Çin’deki Türk yöneticilerin anlattıklarına kulak verelim…
SEMİH ERKEN
Markasını liderliğe taşıdı
Otelciliğe Polat Renaissance Oteli’nde Bel boy olarak adım atan Semih Erken, günümüzde Çin’in en değerli markası olarak kabul edilen, Şanghay merkezli BTL Hospitality bünyesindeki WEI Retreat, Hotels & Preference ve Dormitory otel markalarının yöneticiliğini yapıyor. İki yıl önce kurduğu, günümüzde Çin’in alanındaki en değerli markalarından olan WEI Retreat, ilk lüks otelini Tianmu Gölü’nde hizmete açtı. WEI Retreat’in New York, Manhattan, Fiji Adaları, Palau ve Tiflis’de yeni otel projeleri bulunuyor. Geçen yıl kurduğu Dormitory Oteller Grubu’nun halen Çin’de iki olan tesis sayısının üç yıl içinde 100’e ulaşması hedefleniyor.
Erken, 1999’da İstanbul Sefaköy’de-ki Rezidor Grubu bünyesindeki Radis-son SAS Oteli’nde ön büro müdür yardımcısı olarak çalıştı. Daha sonra Grubun Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Orta Asya bölge müdürlüğünü de yapan Erken, 2009’da Çin’e gelerek Wyndham grubuna bağlı bir otelde çalışmaya başladı. Aynı grubun iki otelinin açılışında aktif rol aldıktan sonra, Çin’in otelcilikteki en büyük holdinglerinden Reign-wood Grubu’dan “Gel turizm ve oteller grubumuzun yöneticisi ol” teklifini aldı. Holding bünyesindeki dünyanın çeşitli yerlerindeki golf tesisleri, ayrıca Çin, Singapur ve Londra’da altı yeni tesisin kuruluşunda yöneticilik yaptı.
İlk personeli olduğu ve dört yıldır çalışmakta olduğu BTL Hospitality’nin 37 projesinde aktif rol üstlendi. Çalıştığı holdingin dünya ve Çin’deki yeni projeleri ise halen tüm hızıyla devam ediyor. Bir koltukta iki karpuz taşıyan Erken, mevcut görevinin yanı sıra, dünyanın çeşitli yerlerinde 160’ı aşkın lüks oteli bulunan Fransız otel grubunun Asya Pasifik Bölge Direktörlüğü’nü de yapıyor.
BİROL DİNÇLİ
Çin’deki Mengenli
Türkiye’nin ‘Aşçılar Diyarı’ olarak bilinen Bolu’nun Mengen ilçesinden çıkıp dünyanın önemli otellerinde çalışan Birol Dinçli, geçtiğimiz dönemde Çinlilere Türk lezzetlerini tanıtmak için Bus Grili Turkish Stekahouse adıyla farklı bir mekân açtı. Çin’in Şenzen kentinde açtığı otobüs şeklindeki mekânda dönerden Adana kebabına, kuzu incikten yoğurtlu kebaba, katmerden künefeye, pirzoladan mezeye kadar Türkiye’ye özgü lezzetleri sunarak, bir anlamda ülkemizi tanıtıyor.
Mengen Anadolu Meslek Lisesi’nden 1994’te mezun olan Dinçli, daha sonra Fransa’daki Le Cordon Bleu’da ve Amerika’da aldığı otel yönetimi eğitimleriyle bilgilerini pekiştirdi. ABD, İsviçre, Rusya, Yunanistan, Kazakistan ve son olarak Çin’de çeşitli otellerin Michelin yıldızlı restoranlarında şef aşçı olarak çalıştı.
Dinçli’nin çalıştığı otellere baktığımızda aralarında Intercon-tinental, Starwood, Four Seasons, Kempinski, St Regis, Westin Hotel ve Marco Polo gibi ünlü markalar olduğunu görüyoruz. Son olarak Çin’in Şenzen kentindeki Marco Polo Oteli’nde çalışan Dinçli, kendi işini kurduğu Bus Grili Turkish Stekahouse’da ikisi Türk toplam 30 kişilik bir ekiple hizmet veriyor.
Dinçli’nin hayata geçirdiği bu proje kısa süre içinde Çinli yatırım fonu Riverflow tarafından yakın takibe alındı. Fonun otobüs şeklinde tasarlanan restoranı önce Çin’e daha sonra dünyaya yaymak için 500 milyon dolarlık bir bütçe ayırdığı ileri sürülüyor. Bu arada hizmet verdiği lüks otellerde dünyanın önde gelen simalarım ağırlayan Dinçli’nin, girişimciliğiyle tanınan işadamı Hüsnü Özyeğin’le de tanıştığı belirtiliyor. Hatta bu tanışıklığın yakında ikilinin ortaklığıyla, İstanbul’da bir Bus Grili Turkish Stekahouse açılmasına vesile olacağı kaydediliyor.
EMRE TUMERK
Uluslararası deneyim
Anadolu Otelcilik Meslek Lisesinde tanışan F.mre Tumerk, vtf. yıllarında ilk stajım ün Abam İzzet Baysal Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölü-ınii’nü kazanıp. 2003’te nıezıın oldu. Mezuniyetten hemen sonra Londra’da Renıbrandt Hotelinde çalıştı. 2005’te Rina Canbbean Cruise Lines sirketinde garson olarak ise başladı. Ardından Türkiye’ye dönüp, Ankara IIiltonSA’da ön büroda çalıştı. 2012’de ise Hilton Dubai Jumeirah Oteli’ııe transfer oklu. 2013’te açılan ve dünyanın en yüksek oteli olarak bilinen Marriott Marquis Hotel Dubai’ye geçti, bir yıl sonra da Assistant Executive Lounge Manager görevine terfi ederek ilk müdürlük görevine yükseldi.
ton Shanghai Pudong’dan Assistant Club Lounge Manager teklifi alınca, kariyerine Çin’de devam etmeye karar vermiş, Kariyer merdivenlerini hızla tırmanmış ve kısa süre önce de Club Lounge Manager’liğine terfi etmiş. Çalışkanlığı ve üstün hizmetleriyle öne çıkan Tümerk, geçenlerde Ritz Carlton’un Bölge Başkan Yardımcısı’mn elinden, Club Lounge ekibi adına bir takdirname aldı.
2016’nm Ağustos ayında Ritz Carlton Shanghai Pudong’da, New Orleans Pelicans ve Houston Rockets’tan oluşan iki NBA takımını misafir eden Tümerk ve ekibi, dünyaca ünlü basketbolcu-lardan Ömer Aşık, Gary Payton, Detlef Schrempf, AC Green, Vin Baker, Dikembe Mutombo, Shaquille O’Neal gibi yıldızlarla tanışma fırsatı bulmuş. Üstün hizmetlerinden dolayı bu sefer NBA Başkam Adam Silver’ın elinden Club Lounge ekibi adına takdirname almış.
UĞUR TALAYHAN
Bir ilke imza attı
Uğur Talayhan, henüz çocuk sayılacak yaşta restoranlarda çalışmış. Sonrasmda aşçı olarak çalışırken, yaptığı yemeklerden dolayı müşterilerinin mutlu olduğunu görünce eğitimini bu alanda yapmaya karar vermiş. Lise çağında da Silivri’deki Klassis Otel’de çalışmış. Tekirdağ Anadolu Turizm Meslek Lisesi’nden 1992 yılında mezun olmuş. Eğitiminin ardından 1995 yılma kadar İstanbul Crowne Plaza Otel’de çalıştı. Sonrasmda Londra’ya gidip burada Crowne Plaza, Hilton, Sheraton ve Radisson otellerinde şef aşçı olarak hizmet verdi. 2001 yılında dört kişi tarafından kurulan Türk Aşçılar Takımı’nda yer alarak, katıldığı yarışmalardan Türkiye’ye ödüllerle döndü. 2006 yılında Avrupa’nın en büyük resort oteli olarak kabul edilen Portekiz’deki The Luxury Collection’a transfer oldu. Dubai’deki Le Meridien’deki çalışma ortamını beğenmeyince 2011’de Çin’deki St. Re-gis’ten teklifi kabul ederek, Pekin’e taşındı.
Burada müdür olarak başarılı işlere imza atınca 2014’te Westin yönetimi tarafından ‘Yılın Müdürü’ seçildi. Çin’in turistik adası Sanya’daki Raff-les Hotel’deki müdürlüğünün ardından Pekin’e bir buçuk saat uzaklıktaki Tianjin’e taşındı. Talayhan, bünyesinde farklı markalarda 5 bini aşkın otel barındıran Starvvood grubunda bir ilke imza atarak, Tianjin’deki Westin, Sheraton ve The Luxury Collec-tion otellerinin müdürlüğünü tek başına yapıyor.
SADETTİN KAYA
Garsonluktan otel müdürlüğüne
Turizm sektörüne 1996’da İstanbul Hyatt Regency Otel’e garson olarak adım atan Sadettin Kaya, günümüzde Le Royal Me-ridien Shanghai’nin müdürlüğünü yapıyor. Kaya, turizm eğitimine başlamış ancak maddi imkânsızlıklar yüzünden eğitimine ara vermek zorunda kalmış. Üniversite umutları sönen Kaya, kariyer yapabileceğine inandığı otelciliğe yönelmiş. Bu karar çerçevesinde İstanbul’daki tüm beş yıldızlı otellere iş başvurusunda bulunmuş. Yabancı dili olmadığı için otelciler arasında “casual” diye bilinen kadrosuz garson olarak, düğün ve toplantılarda çalışmak üzere işe alınmış. “Kendimi geliştirip, otelciliği öğrenmek zorundaydım” diyen Kaya, “Üç yıllık çalışmanın ardından kadrolu oldum” diyor.
İstanbul’dan sonra 1998’de Kazakistan’ın Astana kentindeki In-terContinental Oteli’nin Müdür Yardımcılığına yükselene kadar çalışan Kaya, sonra sırasıyla Maldiv Adaları, Doha (Katar) Moskova (Rusya) Antalya, Hong Kong, Phuket (Tayland) ve Dubai’deki otellerde çeşitli görevler almış. Dubai’de uzun yıllar çalıştığı Starvvood Otelleri Marriott Otelleri’yle birleşince grup içinde transfer olmuş. Kaya, bir buçuk yıldır Le Royal Meridien Shang-hai Oteli’nin müdürlüğünü yapıyor. Marriott bünyesindeki markalardan biri olan Le Royal Meridien Shanhai’da 760 oda var.
Kaya, Çinlilerle çalışmak isteyenlere şu tüyoları veriyor: “Onlarla çalışmak için sahada çok vakit harcamanız gerekiyor. Çin halkının değer yargıları ya da öncelikleri dünyadaki birçok milletten farklı. Bu farkı yadırgamak yerine, Çin kültürünü öğrenmeye çalışıp, onları anlarsanız kültürlerine uyum sağlayabilirsiniz.”
MURAT AŞKIN
Dünyayı dolaştı, şimdi de Çin’de
Otelcilik sektöründe faaliyet gösteren bir ailenin ferdi olan Murat Aşkın, küçük yaşlardan beri turizm sektörünün içinde büyümüş. Otelcilik eğitimini İsviçre’deki Glion Hotel School’dan almış. Henüz Türkiye’de çalışma fırsatı yakalayamayan Aşkın, Cenevre, Şikago, Dubai ve Şanghay’da çeşitli otellerde çalışarak deneyimlerini artırmış.
Aşkın, ilk olarak 2005 yılında Şikago’da bir otelin gece müdürü olarak çalışarak iş hayatına atıldı. Son iki yıldır Çin’de bulunan Aşkın, önce Ritz Carl-ton’da, ardından The Shangahi Edition’un açılışından beri bu otelde çalışıyor. Söz konusu otelde odalar müdürü olarak görev yapan Aşkm, otelin ön büro, kat hizmetleri (housekeeping) spa, sağlık kulübü ve güvenlik operasyonlarından sorumlu yönetici olarak çalışıyor. 18 yıldır yurtdışmda çalıştığını belirten Aşkın, bu süre içinde öğrendiklerini şöyle özetliyor:
“Dünyanın çeşitli yerlerinde çalışmak, bana, farklı kültürlere geniş açıdan bakmayı öğretti. Bulunduğum her bölgenin kültürlerinden bir şeyler öğrendim. Çin’de çalışıyorsanız, onların kültürünü, nasıl düşündüklerini anlamak zorundasınız. Çin kültürü doğal olarak günlük hayatta sürekli karşınıza çıkıyor. Çince dersi alınmasını öneriyorum. Burada çalışmak isteyenler az da olsa Çince konuşmayı öğrenmeliler. Çünkü burada her yerde İngilizce konuşulmuyor. Buraya gelmeden önce öğrenilecek Çincenin günlük hayatta önemli bir yeri olacaktır.”
SERTAÇ ÖZDEMİR
Hilton’un Executive şefi
Mersin Anadolu Otelcilik ve Turizm Lisesi’nde 1998 yılında başlayan öğrencilik hayatıyla turizmle tanışan Sertaç Özdemir, ardından Mersin Üniversitesi’nin Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünü bitirdi.
Hilton Mersin’de başlayan kariyer serüveni, Hilton Abu Dabi, Cor-niche Residence, Hilton Gyeongju, Marriott Salt Lake City Down-town, Marriott Salt Lake City City Çenter, Royal Caribbean In-ternational’a kadar uzandı. 2009 yılında Hilton Chongqinte çalışmak için Çin’e gelen Özdemir, bu otelde mutfak şefi yardımcısı (Exe-cutive Sous Chef) olarak işe başladı.
Özdemir’e 2009 yılında bu teklifi, bir dönem Türkiye’de Exe-cutive Chef olarak çalışan Alman şefi yapmış. Teklif üzerine Çin’in yolunu tutup, bu ülkedeki macerasını Conrad Sanya Haitang Bay, The Langham Shenzhen, Hilton Guangzhou ve son olarak halen Executive Chef olarak görev yaptığı Hilton Haikou’da devam ettiriyor.
Özdemir, Çin’e gelip otelcilik alanında kariyer yapmak isteyen gençlere, “Önce Türkiye’de hizmet veren uluslararası zincir otellerden birinde işe başlayıp deneyim kazansınlar” dedikten sonra şu öneriyi yapıyor: “Bu deneyim sonrasmda buraya bölüm müdürü olarak gelebilirler. Bu ayrıca vize almalarım da kolaylaştırır. Kazanacakları deneyimle kendilerini kanıtlayıp daha hızlı yükselebilirler.”
FUAT KÖROĞLU
Deneyimli yönetici
Otelciliğe 1989’da İstanbul’da Swissotel’in açılmasıyla başlamış. Sonrasmda Çırağan Saray Kempinski ile devam eden otelcilik serüveni Dubai ve Mısır’daki Kempiski Otelleriyle tam 24 yıl sürmüş. 2013’ten beri Çin’de görev yapan Köroğlu, önce Gui-yang’daki Kempins-ki’de çalışmış. Sonrasını şöyle anlatıyor:
“Guiyang ile kontratım bitince Pekin veya Şanghay’a geçmek istedim. Ancak uzun yıllar çalıştığım grupta böyle bir imkân yoktu. Tam o sırada Wanda Group benimle temasa geçti. Görüşme sonrasında Pekin için anlaştık. 2015 Mart ayından bu yana Pekin Wanda Realm’in genel müdürlüğünü yürütüyorum.”
Çin’in gayrimenkul devi Wanda Group’a ait Wanda Hotels&Resorts bünyesinde, Wanda Reign, Wan-da Vista, Wanda Realm ve Wanda Jin adıyla dört marka bulunuyor. Grup, Wanda Vista’nm yurtdışındaki ilk otelini İstanbul’da hizmete açıyor. Mar Yapı ile anlaşan grup yönetimi, 300 rezidans ve 150 odalı Wanda Vista Oteli’ni İstanbul Güneşli’de 2018’de hizmete açmayı planlıyor.
Çin’deki gelişme hızına bağlı olarak yetişmiş personelin kalitesinin de hızla yükseldiğine dikkat çeken Köroğlu’nun Çinlilerle ilgili saptamaları şöyle:
“Çin eğitime çok önem veriyor. Genç nesil yabancı lisan öğrenmeye çok hevesli ve çabuk öğreniyorlar. Çinliler yılda 3-5 kez seyahat eder hale geldi. Bu seyahatlerin önemli bir kısmı iç turizmde olsa da, yurtdışım tercih eden Çinlilerin sayısı da katlanarak artıyor. Geçen Bahar Bayramı’nda 300’ü aşkın personelimin yarısı memleketlerine gitti. Bu yolculuk en az üç gidiş, üç dönüş şeklinde gerçekleşti. Ülkede seyahat rakamları inanılmaz ölçülere ulaşıyor.” .
CAN ERİKAN
Washington’dan Şanghay’a
Can Erikan, otelcilik konusundaki eğitimini, alanında dünyanın en iyi okullarından biri olarak kabul edilen İsviçre’nin Montrö kentindeki Glion Institute’te aldı. Higher Education Univer-sity’nin Otelcilik Yönetimi İş İdaresi Bölümü’nden mezun oldu. Turizm sektörüyle de henüz lise öğrencisiyken 2006 yılında Washington DC’nin en sembolik oteli The Willard InterConti-nental’da tanışmış. Burada iki haftalık stajın ardından aralarında İstanbul’da Çıra-ğan Sarayı Kempinski Hotel, Paris’de The Peninsula Paris’in bulunduğu çeşitli otellerde çalışmış. Erikan Çin’e gelmeden önce bu ülke hakkında epey şeyler duyduğunu belirttikten sonra şunları söylüyor:
“2006 yılında çalıştığım Willard InterCon-tinental’ın genel müdürü bana ‘Geleceğin turizm ülkesi Çin’dir. Bu ülkeye dikkat et’ demişti. Bu uyarı sürekli aklımdaydı. 2013’te Pekin’de The Peninsula Beijing Otelinde Yiyecek-İçecek (F&B) Koordinatörü olarak işe başladım. Bu otelde üç lokanta, oda servisi, banket, teras bar operasyonu ve şarap listesini hazırlamaktan sorumluydum.”
Çin’de de sırasıyla The Peninsula Beijing, Kempinski Hotel Beijing, The Peninsula Shanghai otellerinde çeşitli görevler üstlenerek yoluna devam eden Erikan, halen çalışmakta olduğu The Peninsula Shanghai Otelinin “Sir Elly’s Müdürü” olarak görev yapıyor. Otelde 125 kişilik kapasiteli Michelin yıldızlı lokantası, 35 kişilik kapasiteli barı ve 80 kişilik kapasiteli kentin en ünlü terası var. Erikan tüm bu alanlardan sorumlu. Ancak bunlar arasında ‘Sir Elly’s’in ayrı bir yeri var. Onu da kendisinden dinleyelim: “Burası The Peninsula otellerinin en büyük ve en sembolik mekânıdır. Mekân admı otellerimizin sahibi Sir Michael Kadoorie’nin dedesi Elly’den alıyor. Bu yüzden bu mekâna çok önem veriliyor.” Çin’deki ekonomik gelişme ve insanların alım gücündeki artışın kendisini şaşırttığını belirten Erikan, “Her gün etkileyici anılarla karşı karşıya kalıyorum. Örneğin, bize bir şeyler içmek için gelen bir Çinli rahatlıkla 20 bin dolar değerinde şarap ısmarlayabiliyor. Üstelik bu parayı ödeyen kişi, altında şort, üstüne tişört giymiş biri olabiliyor. Bu ve benzer durumlar bana Çin’de kiminle ne zaman karşılaşılacağının iyi bilinmesi gerektiğini öğretti. Bundan dolayı misafirlerimize sürekli dikkatli davranmamız gerekiyor.”
KENAN DEMİREL
Malezya ve Endonezya’dan eğitmenlik daveti aldı
Antalya Turizm Eğitim Merkezleri (TÜREM) mezunu olan Kenan Demirel, otelciliğe 2000 yılında Antalya’da Rixos’un mutfağında başlayıp, grubun diğer otelleriyle devam etmiş. Yurtdışı deneyimini ilk olarak 2005’te Ukrayna’daki Rixos Otel’de yaşamış. Askerliğini Çankaya Köşkü’nde aşçı olarak yapan Demirel, vatani görevini tamamladıktan sonra önce Mardan Palace ardından Rixos’un Kazakistan Astana’daki tesisinde çalışmış. Demirel, burada birçok devlet adamına bizzat hizmet vermiş.
Yedi yıl önce Çin’e gelen Demirel, halen Şenzen’deki Shangri La Hotel’in Executive Chef i olarak görev yapıyor. Shangri La Grubu’nun gerek Çin’de gerekse Malezya ve Endonezya’daki tesislerinden eğitmenlik daveti alan Demirel’in halen çalışmakta olduğu otel, Şenzen’in en işlek caddesi üzerinde.
Çinlilerin 5 bin yıllık geçmişlerine sadık kalarak, çağdaş yaşama da uyum sağlamalarının örnek alınacak bir durum olduğunu vurgulayan Demirel, “Kültür ve mirasını koruyan halkın, en modern tesisleriyle hizmet verip, her gün ileriye gitmesini görmek takdiri hak ediyor. Türkiye’deki turizmcilere Çin kültürünü iyi analiz edip, bu pazarı yakından izlemelerini öneriyorum. Çin’de yemek kültürüne önem veriliyor. Deniz ürünleri sofraların olmazsa olmazlarını oluşturuyor. Deniz ürünleri alanında geniş bir mutfak kültürüne sahipler.”
AHMET BİLGEN
Şirketi onu bırakmadı
Ahmet Bilgen daha çocuk yaşta aşçı olmayı kafasına koymuş. 1995 yılında 11 yaşında iken tanıştığı Hyatt Regency İstanbul Hotel’in şef aşçısına söylediği ilk şey “Ben aşçı olacağım” cümlesi olmuş. Üç yıl sonra Mengen Aşçılık Okulu’na girmiş ve o zamandan bu yana kendisini “aşçı” olarak tanımlıyor; “14 yaşından bu yana aşçılık benim mesleğim, sanatım, hayatım” diyor. Bu alandaki profesyonel olarak kariyeri 199 yılında İstanbul Hilton Hotel’in mutfağında stajyer olarak başlamış. 2008’de Grand Hyatt Dubai’de en genç Sous Chef unvanım almış. 2011 yılında ise önemli bir karar alarak dokuz yıldır çalıştığı Hyatt Grubu’ndan ayrılmış ve restoran-cılık yapmaya karar vermiş. Evlenerek İspanya’nm Barselona kentine yerleşen Bilgen burada kendi işini kurmuş. 2014’te eski şirketi Hyatt’tan Çin’de açılacak yeni Hyatt Regency Suzhou’da çalışma teklifi almış. Bu teklifi kabul etmiş ve o zamandan beri burada şef pozisyonunda çalışıyor.
Çin’de kendisini en çok şaşırtan şeyin Barselona’da üç kişi ile yapılan işlerin burada 15 kişi tarafından yapılması olmuş. Çince öğrenmenin çok önemli olduğunu söyleyen Bilgen, bu ülkeye iş yapmak için gelenlerin en azından giriş düzeyinde bu dili bilmelerinin yaşamsal önemde olduğunu vurguluyor. Çin içinse Bilgen’in vurgu yaptığı konu, pazarın değişkenliği ve tüketicilerin sürekli farklılık aramaları. Bu nedenle Bilgen, Çin pazarında özellikle yaratıcı insanların başarılı olma şansının yüksek olduğunu belirtiyor.